Sony, stratejik bir yatırım yaparak Epic Games’in 250 Milyon dolarlık hissesini satın aldı. Yatırım, iki şirket arasında yakın ilişkiyi de göstermiş oluyor.
Epic Games Kurucusu ve CEO’su Tim Sweeney; “Sony ile oyun geliştirme ve teknolojinin kesiştiği noktasında birleşiyoruz. Beraber oyun, film ve müziğin birleşmesine yol açan gerçek zamanlı 3D sosyal deneyimler vizyonunu paylaşıyoruz. Birlikte tüm tüketiciler ve içerik oluşturucular için daha açık ve erişilebilir bir dijital ekosistem oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
Sony CEO’su Kenichiro Yoshida ise “Epic Games ile sadece oyunlarda değil, aynı zamanda hızla gelişen dijital eğlence alanında da tüketicilere ve sektöre değer için daha fazla işbirliği fırsatı keşfedeceğiz.” dedi.
Microsoft’da Xbox oyun konsolu için oyun stüdyolarını satın aldığını biliyoruz. En önemli satın alma işlemi ise Minecraft’ın geliştiricisi Mojang Studios. Minecraft, tüm zamanların en çok satan video oyunu olup halen aylık 100 milyndan fazla aktif oyuncuya sahip. Bu bilgiler ışığında konsol üreticilerinin yaptırım, uzmanlarca stratejik olarak değerlendiriliyor.
Epic Games Hakkında
1991 yılında kurulan Epic Games (epicgames.com), 3D motor teknolojisinin önde gelen oyun geliştirici şirketi. 350 milyondan fazla hesabı bulunan ve büyük bir aktif potansiyele sahip Fortnite, Epic Games stüdyolarından çıktı. Ayrıca büyük oyunlara güç veren, film, televizyon ve otomotiv görselleştirme simülasyonu için Unreal Engine’i geliştiriyor. Firma toplamda 35 ofisi bulunuyor ve 2.200’den fazla çalışana sahip.
ÇözümPark Bilişim Portalı olarak 2008 yılından bu yana bilişim eko sistemini desteklemek için gönüllü olarak çalışıyoruz. Sunduğumuz ücretsiz hizmetlerin hepsinin arkasında her zaman söylediğimiz gibi çok ciddi bir ekip gücü bulunmaktadır. Her fırsatta ekip arkadaşlarımızın başarılarını sizlerle paylaşmaktan mutluluk duymaktayız.
Bugün değerli ekip arkadaşlarımızdan Buğra Parlayan , Oracle tarafından özel olarak teknik yeterliliğini sağlamış, aynı zamanda Oracle dünyasına katkılar sunan ve alanında uzman kişilere verilen Oracle ACE Associate ödülüne layık görülmüştür.
Bu vesileyle kendisini tebrik eder başarılarının devamını dileriz.
Kamuoyu Duyurusu (Veri İhlali Bildirimi) – Doktor Atadan Egemen KOYUNCU
Bilindiği üzere, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun “Veri güvenliğine ilişkin yükümlülükler” başlıklı 12 nci maddesinin (5) numaralı fıkrası “İşlenen kişisel verilerin kanuni olmayan yollarla başkaları tarafından elde edilmesi hâlinde, veri sorumlusu bu durumu en kısa sürede ilgilisine ve Kurula bildirir. Kurul, gerekmesi hâlinde bu durumu, kendi internet sitesinde ya da uygun göreceği başka bir yöntemle ilan edebilir.” hükmünü amirdir.
Veri sorumlusu sıfatını haiz olan Doktor Atadan Egemen KOYUNCU tarafından Kurumumuza gönderilen yazıda özetle;
Hasta bilgilerinin tutulduğu sistemin 05.07.2020 tarihinde bir siber saldırıya (fidye saldırısı) maruz kaldığı,
İhlalin 06.07.2020 tarihinde hasta programının silindiğinin fark edilmesi sonucu tespit edildiği,
İhlalden etkilenen kişi sayısının tahmini 10.000 olduğu, hasta programına girilemediği için tam sayının bilinmediği,
İhlalden etkilenen kişisel verilerin hastalara ait kimlik bilgileri, e-posta adresleri, telefon numaraları, sağlık ile ilgili detaylı bilgiler, tıbbi geçmişler, muayene bulguları, laboratuvar sonuçları ve cinsel sorunları içeren veriler olduğu,
ifade edilmiştir.
Konuya ilişkin inceleme devam etmekle birlikte, Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 09.07.2020 tarih ve 2020/540 sayılı Kararı ile söz konusu veri ihlali bildiriminin Kurumun internet sayfasında ilan edilmesine karar verilmiştir.
Formula 1, bu senenin beklenen serisi Formula 1 2020’yi belirli platformlarda satışa sunduğunu Twitter üzerinden paylaştı. Xbox One, Playstation 4, Google Stadia ve Microsoft Windows versiyonunu online olarak satın alabilirsiniz.
2009 yılından itibaren Codemaster tarafına geçen oyun, her yılın kendi adıyla satışa sunuluyor. Her çıkan yeni versiyonda daha gerçekçi yarış hissi veren oyun, pandemi sebebiyle hayranlarını merakla bekletse de Formula 1 yarış takviminin ilk ayağından hemen sonra satışa sunmuş oldu.
Multiplayer ve ikili oynama imkanı
Oyunun kısaca yeni özelliklerine değinecek olursak; 22 tüm yarış pisti, 10 takım seçeneği, geliştirilmiş ve daha basitleştirilmiş ERS kontrolü, F2 için daha derinlemesine geliştirmeler, iyileştirilmiş arka ayna görünümü ve Takımım modu. Bu yeni özellikle beraber takım oluşturabilir ve yönetebilirsiniz. Bir diğer yeni özellik ise Podyum Pass. Oyundaki başarıları açtıkça Podyum geçişleri için özel elbiseler ve VIP ürünlerini satın alma imkanı sunuyor.
Schumacher için saygı duruşu
Formula 1’in efsanevi pilotlarından olan Michael Schumacher için bu seride özel bir bölüm geliştirildi. Efsanevi pilotun ikonik 4 aracını sürebilirsiniz. Ayrıca kazanılan yarış sonrası özel temalı podyum kutlama içeriği sunuluyor.
Microsoft, yakında Windows 10’un yeni bir güvenlik özelliğiyle ilgili ilk teknik ayrıntıları yayınladı. Microsoft, Çekirdek Veri Koruması (KDP) adlı yeni bir Windows 10 güvenlik özelliğini test ediyor ve saldırganların Windows Kernelinde çalışan drivers ve yazılımları bozmasını engellemek için tasarladı. KDP, bazı çekirdek belleğini salt okunur olarak işaretleme ve saldırganların korumalı belleği değiştirmesini önleyen bir dizi API’dir. Çekirdek Veri Koruması (KDP), sanallaştırma tabanlı güvenlik (VBS) yoluyla Windows çekirdeğinin ve driverları koruyarak veri bozulması saldırılarını önleyen yeni bir teknolojidir. VBS, sanal güvenli modu işletim sistemi kaynaklarını koruyan kısıtlamaları uygulamak veya kimliği doğrulanmış kullanıcı kimlik bilgileri gibi güvenlik varlıklarını korumak için Windows hipervizörünü kullanır.
KDP, Windows 10 cihazlarına bellek ve güvenlik koruması eklemenin yanı sıra, çeşitli ek avantajlarla birlikte geliyor:
• Performans iyileştirmeleri – KDP, onaylama bileşenleri üzerindeki yükü azaltır ve artık yazma korumalı veri değişkenlerini periyodik olarak doğrulama gerektirmez. • Güvenilirlik geliştirmeleri – KDP, güvenlik açıklarını mutlaka temsil etmeyen bellek bozulması hatalarının teşhisini kolaylaştırma. • Sürücü geliştiricileri ve satıcıları için sanallaştırma tabanlı güvenlikle uyumluluğu geliştirmek, bu teknolojilerin benimsenmesini sağlama.
Hem dinamik hem de statik KDP’nin sanallaştırma tabanlı güvenliği çalıştırmak için gerekenler dışında başka gereksinim bulunmamaktadır. Microsoft, KDP’nin en son Windows 10 Insider Build’da test edilebileceğini yönetici tarafından korunan kod bütünlüğü (HVCI) tarafından korunan yürütülebilir sayfalar dışında her türlü belleği güvenilir olarak kullanılabileceğini söylüyor.
Zoom pandemi döneminde en çok kullanılan konferans ve uzaktan iletişim araçlarından birisi oldu. Dünya genelinde büyük bir kullanıcı kitlesine erişmesi ile beraber gözleri üzerine çeken Zoom, son zamanlarda ortaya çıkan bir çok zafiyet ortaya çıkmıştı. Firma yaptığı güncellemeler ile hızlı bir şekilde zafiyetleri kapatmayı başarmıştı.
Bunlara bir yenisi daha eklendi. Güvenlik araştırmacılarının yeni keşfettiği RCE güvenlik açığı Microsoft Windows 7 ve daha eski işletim sistemlerini etkliyor. Daha önce Microsoft, Windows 7 için “Genişletilmiş Güvenlik Güncelleştirme” desteğini sunmuştu ancak güvenlik araştırmacıları bu güncelleştirmelerinde zafiyetin önüne geçemediğini bildirdi. 0patch gibi siteler zafiyetleri kapattıklarını iddia etselerde offical bir güncelleme Microsoft tarafından veya Zoom tarafından yayınlanmış değil.
Açık kaynak kodlu KVM sanallaştırma çözümü olan Proxmox, Proxmox Backup Server (beta) ürününü yayınlandı.
Proxmox’daki en büyük sorunu backuplama tarafındaydı. Full backup alınmasına karşı incremental backup alınamıyordu. Incremental backup sadece özel olarak yazılışmış scriptler yardımı ile alınabilyor buda Proxmox kullanıcılarına güven vermiyordu. Proxmox Backup Server (beta) bu probleme çözüm getirebilir.
Proxmox Backup Server (beta) Genel Özellikleri Şöyle:
Proxmox altyapısı tam olarak destekleniyor ( sanal Sunucu ve konteyner )
Veri Tekilleştirme
Uzak noktalara replikasyon
Backup şifreleme
Web arayüzü ile kolay kullanım
Sıkıştırma
Veri bütünlüğü
Incremental
Detaylı bilgi için buraya ve hemen indirip denemek için burayı kullanabilirsiniz.
Flutter, Google tarafından geliştirilen ve Android, IOS ve hatta MacOS platformlarına responsive uygulama geliştirilmesine imkan tanıyan cross platform bir uygulama geliştirme framework’ü olarak biliniyor. Sayısız uygulamada kullanılan framework’ün, Linux’ta masaüstü uygulama geliştirmede kullanılması için Google ve Ubuntu işbirliğine gidiyor.
Google, konuya yer verdiği bir blog yazısında Ubuntu’nun yayıncısı Canonical’in ciddi bir yatırım yaparak en iyi Flutter deneyimini en önemli Linux dağıtımına getirmek için Canonical ve Google geliştiricilerinin bir araya geleceğini duyurdu.
Ubuntu Linux dışında Canonical ayrıca farklı Linux dağıtımlarına ait geliştirilen uygulamaların dağıtımı için kullanılan Snap Store uygulama marketinin sahibi ve geliştiricisi durumunda. Snap Store uygulama dağıtımı için yine Canonical’in geliştirdiği Snap package format isimli paket yöneticisini kullanıyor. Flutter uygulamalarının dağıtımı için de Snap paket yapısı desteği de öncelikli olarak sağlanacak.
Google ve Canonical ayrıca Flutter uygulamaları için görünümdeki mobil uygulama havasının tamamen kaldırılarak uygulamanın kullanıcılara tam bir masaüstü uygulaması deneyimi sunması için çalışacak.
Flutter’ın masaüstü uygulama geliştirilmesinde kullanımının artması ile beraber önceliği olarak Linux ve MacOS platformları alırken Windows’a uyumluluk ile ilgili olarak biraz daha beklemek gerekecek.
Konuyla ilgili yazılan bir medium yazısında detaylı olarak Flutter’da geliştirilen masaüstü uygulama örneklerine yer verildi.
Junos işletim sisteminde kritik güvenlik açığı keşfedildi. Güvenlik açığıma ICAP (Internet Content Adaptation Protocol) protokolünün neden oldu ve saldırganların buradaki güvenlik açığını istismar ederek DoS ve RCE saldırıları gerçekleştirebilirler.
Güvenlik açığından etkilenen Junos sürümleri şöyle:
8.1R3-S9’dan önceki 18.1 versiyonları
18.2R2-S7, 18.2R3-S3’ten önceki 18.2 versiyonları
18.3R1-S7, 18.3R2-S4, 18.3R3-S1 öncesi 18.3 versiyonları
18.4R1-S7, 18.4R2-S4, 18.4R3’ten önceki 18.4 versiyonları
Son yıllarda taşınabilir medyaların bilgisayar üzerinde kısıtlanması, bilginin taşınmasının engellenmesi, zararlı yazılım barındırabilecek taşınabilir medyaların sistemler üzerindeki risklerin artması ile birlikte, bu taşınabilir medyaların engellenmesi veya kısıtlı izin durumu çok uygulanan bir duruma geldi.
Bu iş tabi ki en iyi DLP sistemleri ile mümkün. Son zamanlarda bu işi Antivirus yazılımları da çok iyi yapmaya başladılar. Ancak benim harcayacak bütçem yok biraz zor ve iş yükü getiren bir durum olsa dahi Windows üzerinden yapmak istiyorum derseniz bu mümkün.
O zaman makalemizin konusu olan Windows 10 işletim sistemi üzerinden istenilen belleğin çalışması veya engellenmesi makalemize başlayalım. Ortamımızda Windows 10 Pro kurulu bir laptop cihazımız var.
Cihazımız üzerinde iki adet Flash bellek takılı duruma.
Test amaçlı olarak Flash belleklerden bir tanesine göz atıyoruz ve erişimde sorun yok.
Kısıtlama işlemleri için Lokal Policy düzenleyici olan gpedit.msc konsolumuzu açalım.
Bilgisayar üzerinde tüm flash belleklerin tanınmasını engellemek, istenilen bellekleri yasaklamak veya izin vermek için Bilgisayar Yapılandırması-> Yönetim Şablonları-> Sistem -> Aygıt Yükleme-> Aygıt Yükleme Kısıtlamaları başlığının altına gelelim.
Biz ilk olarak tüm bellekleri yasaklayalım. Başka ilke ayarları tarafından açıklanmayan aygıtların yüklenmesini engelle ilkesine çift tıklatarak açalım. Bu ilke üstteki kurallarda özellikle çalışmasına izin verilen bir Flash Bellek varsa onun gibi izinli cihazları hariç tutarak geriye kalan tüm cihazların çalışmasını engelleyecektir.
Seçeneğimizi Etkin hale getirelim ve Tamam ile bu ekranı kapatalım. Bu ilke ile birlikte farklı bir kuralda özellikle çalışmasına izin verilen Flash bellekler haricindeki tüm bellekler engellenecektir.
İlkemiz etkin duruma geldi.
Tüm bellekleri engellemişken kullanıcılarda Usb portların çalışmaması gibi bir izlenim olmaması ve durumdan haberdar olması için bir uyarıyı karşılarına çıkartmamız iyi olacaktır. Bu işlemi yapmak için Aygıt Yüklemesi bir ilke ayarı tarafından engellediğinde özel bir ileti başlığı göster ilkesini açalım.
İlkemizi Etkin duruma getirince İleti Mesajının başlık kısmında gözükecek olan metni ilgili Text alanına girerek Tamam ile bu ekrandan çıkalım.
İlkemiz Etkin duruma geldi. Şimdi kullanıcılara gösterilecek olan mesajın içeriğini belirlemek için Yükleme bir ilke ayarı tarafından engellendiğinde özel ileti görüntüle ilkesini tıklayalım.
Kullanıcıların karşısına gelecek olan uyarım mesajının içeriğini ilgili text alanına girerek, ilkemizi Etkin duruma getirelim ve Tamam ile bu ekrandan çıkalım.
Şimdi buraya kadar olan ayarların etkin olması için Gpupdate / force komutunu CMD üzerinden çalıştıralım. Bu işlem için bilgisayarı yeniden başlatarak aynı işlevi sağlamış oluruz ancak bu daha efektif olan yöntem.
Şu anda iki adet bilgisayarımıza bağlı olan Flash Bellek sürücüleri gördüğümüz ekranda yine gözükmekte. Flash bellekleri söküp tekrardan bilgisayarımıza bağlamamız durumunda durum değişmeyecektir. Yani bu ayarları uygulamadan önce bilgisayarımıza bağlı olan flash belleklerimiz sistem tarafından görünmeye devam edecektir.
Bu biraz saçma bir durum ancak bunun nedeni bu ilkeler aslında sisteme takılan bir Belleğin Donanımsal olarak tanınmasını engelleyip çalıştırmama üzerine konumlanmıştır.
Tabi bu durumunda bir çözümü var. Bir kereye mahsus olmak üzere Aygıt yönetici konsoluna girip, ilgili Flash bellekleri seçtikten sonra üzerine sağ tıklayıp açılan menüden Cihazı Kaldır açılır menüsüne tıklamamız gerekmekte.
Gelen uyarı mesajına Kaldır diyerek işlemin tamamlanmasını sağlayalım.
Bu işlemden sonra Flash Bellek sürücülerimizin artık tamamen engellendiğini görüyoruz.
Bildirim alanında bilgisayarımıza taktığımız Flash Bellekler ile ilgili olarak karşımıza çıkan ve bizim set ettiğimiz mesajın geldiğini görebiliyoruz. Bu ekran saat bölgesinde pop-up olarak gelmekte ve bildirim alanımıza düşmektedir.
Engellenen Flash Bellekler tanınmayan aygıt olarak gözükmekte. Bu İlkeler tam olarak bunu yapmakta bu metot ile işletim sistemi ile Flash Bellek arasındaki tanınmayı engelleyip kullanımını imkânsız kılmaktadır.
Şimdi biz buraya kadar olan kısımda, tüm Flash Bellek kullanımlarını kapattık. Sisteme Flash bellek bağlanması durumunda çalışmasını engelledik ve konu ile ilgili olarak kullanıcıyı haberdar eden bir uyarı mesajı belirledik.
Şirket ortamlarında Tüm belleklerin kapalı olup, sadece firma tarafından alınan ve kullanıcılara zimmetlenen kripto korumalı bellek kullanılması ideal olaraktır. Zira bir firma ortamında minimum seviyede de olsa bellek kullanımı olacaktır.
Şimdi biz kullanıcılarımıza Kingston Kripto Bellek aldığımızı düşünelim ve bunların kullanımına izin verelim.
Bu işlem için cihaz bilgisini alıp ilgili ilke üzerinden izin vermemiz gerekmekte. İlgili cihaz bilgisayarımıza bağlı fakat tüm Flash Bellekleri engellediğimiz için çalışmıyor tanınmayan donanım durumunda. Üzerine sağ tıklayarak açılan menüden Özellikler açılır menüsünü tıklayalım.
Cihazımızın GUID bilgisi, VID, PID bilgisi gibi bilgilere göre engellenmesi veya izin verilmesi mümkün. Ancak biz firma ortamımızda 10 adet bu belleklerden aldığımızı düşünelim ve bu belleklerin her bir bilgisayarda çalışmasına izin vereceğimizi hesaplayalım. Bu durumda seri no v.s. değil de cihaz tanımına göre izin vermemiz mantıklı olacaktır. Açılan ekranda Ayrıntılar-> Donanım Kimlikleri alanına gelelim. Burada cihazımızla ilgili kimlikler gelecektir. Burada genel tanımı seçmemiz bir çok cihaza izin vermemiz anlamına gelecek. Bu nedenle Biz cihazın marka model gibi bilgilerini bulunduran tanımını kullanacağız.
İlgili tanımı sağ tıklayarak açılan menüden Kopyala ile kopyalayalım.
Şimdi Bu aygıt Kimliklerinden herhangi biriyle eşleşen aygıtların yüklenmesine izin ver ilkesini açalım. Bu işle alt kısımda yasaklamış olduğumuz tüm Flash Belleklere ilave olarak bu ilkede yer alan Flash Bellek tanımlarına göre, tanımı bulunan belleğin bilgisayarımız tarafından kullanımına imkân sağlayacaktır.
İlkemizi etkin duruma getirelim. Kullanımına izin verilecek olan Flash Bellek tanım bilgisini girmek için Göster… butonuna tıklayalım.
Açılan ekranımızda izin vereceğimiz belleğimizin tanım bilgisini yapıştıralım. Burada birden fazla tanım bilgisi eklemek mümkün. Bilgisi yapıştırdıktan sonra Tamam ile bu ekrandan çıkalım.
Tamam butonu ile çıkarak ilkemizi devreye alalım.
İlkemiz Etkin duruma geldi. Özetleyecek olursak izin verdiğimiz marka modele sahip Kingston Flash bellekler haricinde tüm belleklerin kullanımı yasak olacak, kullanımı yasak olan bir bellek kullanıldığında kullanıcımıza pop-up olarak ve bildirim alanında mesaj gözükecek.
Gpupdate / Force ile kurallarımızı beklemeden veya bilgisayarımızı yeniden başlatmandan hızlıca aktif edelim.
Bu işlem sonrasında bilgisayarımıza iki Flash bellek bağlı olmasına karşın bir tanesi çalışmazken, Kingston marka ve modeline göre izin verdiğimiz belleğin çalıştığını görebiliyoruz.
Belleğimizin içeriğini görebiliyoruz.
İzin verdiğimiz belleğin donanımsal olarak yüklenmesine izin verildiğini görebiliyoruz.
Engellenen Flash Bellekler ile ilgili olarak Olay görüntüleyici üzerine loglar düşmektedir.
Cihaz marka ve modeli haricinde cihaza özgü olan GUID ile özelleştirilmiş engelleme veya izin verme işlemlerini de yapmamız mümkün durumda.
Yine cihazları VID veya PID bilgisine göre engelleyebilir veya izin verebiliriz.
Gerekli olabilecek durum var ise hiçbir flash belleğin yüklenmesine izin vermeyerek kullanımını engelleyebiliriz.
Bu makalemizin de sonuna geldik. Yararlı olması dileğiyle bir başka makalede görüşmek üzere.
Son yıllarda taşınabilir medyaların bilgisayar üzerinde kısıtlanması, bilginin taşınmasının engellenmesi, zararlı yazılım barındırabilecek taşınabilir medyaların sistemler üzerindeki risklerin artması ile birlikte, bu taşınabilir medyaların engellenmesi veya kısıtlı izin durumu çok uygulanan bir duruma geldi.
Bu iş tabi ki en iyi DLP sistemleri ile mümkün. Son zamanlarda bu işi Antivirus yazılımları da çok iyi yapmaya başladılar. Ancak benim harcayacak bütçem yok biraz zor ve iş yükü getiren bir durum olsa dahi Windows üzerinden yapmak istiyorum derseniz bu mümkün.
O zaman makalemizin konusu Windows Server 2019 üzerinde GPO ile İstenilen Flash Belleklerin Kullanımına İzin Vermek veya Yasaklamak adımlarını gerçekleştirelim. Öncelikle ortamımızı tanıyalım testlerde kullanacağımız Windows 10 pro işletim sistemi olan rizasahan.lokal domainimize üye bir kullanıcı bilgisayarımız var.
Kullanıcı bilgisayarımıza bağlı çalışan bir Flash belleğimiz var.
GPO üzerinden ayarlarımıza basacağımız Windows Server 2019 işletim sistemine sahip rizasahan.lokal isimli domain kurulu olan DC sunucumuza sahibiz.
AD üzerinde test işlemi yapacağımız kullanıcı ve bilgisayar öğemizin içinde bulunduğu USB ENGELLEME TEST isimli bir organization unit bulunmakta.
Ortamımız hazır olduğuna göre istenilen Flash Belleğe izin verme veya engellemeleri yapabileceğimiz ilkelerin olduğu ekranı yönetmek için Group Policy Management konsolumuzu açalım.
Test için kullanacak olduğumuz Organization Unit üzerinde sağ tıklayarak açılan menüden bu organization unit’e bağlı olarak çalışacak bir GPO oluşturmak için Create GPO in this domain and Link it here… açılır menüsüne tıklayalım.
Oluşturulacak olan policy için bir isim vererek OK butonuna tıklayalım.
Policy oluştu artık ilkeler üzerinde gerekli ayarlarımızı yapabiliriz. Bu işlem için policiy üzerinde sağ tıklayarak Edit açılır menüsüne tıklayalım.
Açılan ekranda Computer Configuration-> Policies -> Administrative Templates Policy-> System-> Device Installation-> Device Installation Restrictions kabına kadar gelelim ve ilkelerimizi görelim. Senaryomuzda öncelikle tüm Flash bellekleri engelleyip sonrasında hariç tutmak istediğimiz Flash belleklere izin vererek ilerleyeceğiz. Açılan ekranımızda farklı bir kuralda izi verilen bellekler haricinde tüm belleklerin yüklenmesinin engellenmesi için kullanılan Prevent installation of devices not described by other policy setting ilkesini açalım.
Enabled ile ilkemizi aktif edip OK ile kapatalım.
İlkemiz Enabled duruma geldi.
Şimdi engellenen flash bellek olması durumunda durumun kullanıcıya bilgilendirme yapması için bir mesaj özelliği aktif edelim mesajın başlık ve içerik bilgisini aktive edelim. Bu işlem için Display a custom message when installation is prevented by a policy setting ilkemizi açalım.
Açılan ekranda kullanıcı karşına çıkacak olan veya bildirim alanında pop-up olarak gözükecek olan mesajın içeriğini girelim. İlgili Text alanına mesajı girdikten sonra ilkemizi Enabled duruma getirerek OK ile bu ekranımızı kapatalım.
İlkemiz Enabled duruma geldi.
Kullanıcılara verilecek olan mesaj ekranının başlığını belirlemek için Display a custom message title when device installation is prevented a policy setting ilkemizi açalım.
İlgili alana başlık bilgisini girip ilkemizi Enabled duruma getirip OK ile bu ekranımızı kapatalım.
İlkemiz etkin duruma geldi.
Buraya kadar olan kısımlarda aksine bir ilke içerisinde tanım bilgisi olamayan tüm flash belleklerin engellenmesi işlemini yaptık. Bu engelleme sonrasında ise kullanıcılarımıza bilgilendirme yapacak olan pop-up veya bildirim mesajının başlığını ve içeriğini belirledik.
Bu ayarları kullanıcılarımız gpo dağıtım sürecinde otomatik olarak alacaktır. Bilgisayarı yeniden başlatma durumunda bu ayar GPO üzerinden yine otomatik olarak alınacaktır. Ancak biz süreci hızlandırmak için CMD üzerinde gpupdate /force komutunu çalıştırarak ayarların anında alınmasını sağlayacağız.
İlgili işlemden sonra kullanıcının bu ayarları alıp almadığını görmek için kullanıcı üzerinde çalıştır ekranına Rsop.msc yazarak alınan policy ayarlarını bizlere gösteren konsolu açalım.
Kullanıcının aldığı policyler denetleniyor.
Açılan ekranda Bilgisayar Yapılandırması-> Yönetim Şablonları-> Sistem -> Aygıt Yükleme-> Aygıt Yükleme Kısıtlamaları başlığına gelelim. İlgili başlıklar altına geldiğimizde kullanıcının yapılandırdığımız ilkeleri aldığını görebiliyoruz.
Bu işlemlerden sonra bilgisayarımıza bir Flash Bellek takalım.
Kullanıcımız ilkeleri aldı. Takılan Flash Belleğin yüklenmesine izin verilmediği için Flash Bellek takılı olmasına rağmen erişim sağlanamıyor.
Takılan belleğin engellendiğine dair içeriğini bizim belirlediğimiz mesaj kullanıcımıza bildirim alanında yansıdı.
Bu Flash Belleğimiz bilinmeyen aygıt olarak yüklenmesine izin verilmedi ve sistemimiz bu nedenle Flash Belleğe erişim sağlayamıyor.
Bu aşamada firmamızda kullanılacak bir tür Flash Bellek olduğunu ve bu Belleklere firmamızda izin vermemiz gerektiği senaryosu üzerinde duralım. Flash bellek kullanımı minimum derecede dahi olsa günümüzde illaki gerekmektedir. Bu nedenle kaliteli, kendi üzerinde koruması olan belleklerden alıp tüm bellekleri kapatarak sadece bu belleklerin kullanımına izin vermemiz mümkün bundan sonraki adımlarımızı buna göre ele alıyor olacağız.
Bu gibi işlemler için Kingston kriptolu bellekler ideal olacaktır. Kullanıcılar bu belleklere parola ile erişim sağlamakta. Çalınması veya kaybolması durumunda belirlenen sayıdan sonra yanlış parola girilmesi durumunda cihaz kendini formatlanacak ve içeriğine erişimi imkânsız hale getirecektir.
Şimdi farklı bir bilgisayarımıza yukarıdaki belleğimizi bağlıyorum.
Tüm sistemimizde çalışmasına izin vereceğimiz Kingston Kriptolu bellek üzerine sağ tıklayarak açılan menüden Özellikler açılır menüsünü tıklayalım.
Flash Belleklerin GUID bilgisi, VID, PID bilgisi gibi bilgilere göre engellenmesi veya izin verilmesi mümkün. Ancak biz firma ortamımızda 10 adet bu belleklerden aldığımızı düşünelim ve bu belleklerin her bir bilgisayarda çalışmasına izin vereceğimizi hesaplayalım. Bu durumda seri no v.s. değil de cihaz tanımına göre izin vermemiz mantıklı olacaktır. Açılan ekranda Ayrıntılar-> Donanım Kimlikleri alanına gelelim. Burada cihazımızla ilgili kimlikler gelecektir. Burada genel tanımı seçmemiz bir çok cihaza izin vermemiz anlamına gelecek. Bu nedenle Biz cihazın marka model gibi bilgilerini bulunduran tanımını kullanacağız.
İlgili tanımı sağ tıklayarak açılan menüden Kopyala ile kopyalayalım.
Şimdi ilgili policy üzerinde bilgilerimizi kopyaladığımız Flash Belleğimize izin verme işlemini yapalım. Policy ekranımızda Allow installation of devices that match any of these device IDS ilkesini çift tıklatalım. Bu ilke en altta aktif ettiğimiz herhangi bir ilkenin içerisinde izin verilen tüm flash bellekler haricinde geri kalan bellekleri engelle anlamındaki, Prevent installation of devices not described by other policy setting ilkesinin devamı niteliğinde.
İlgili policy üzerinde Enabled özelliğini aktive edip, izin verilecek olan bellek tanım bilgisini girmek için Show… butonuna tıklayalım.
Kopyaladığımız Tanım bilgimizi ilgili ekrana yapıştırıp OK ile bu ekrandan çıkalım.
OK ile ilkemizi kaydedip kapatalım.
İlkemiz Enabled duruma geldi.
Policy üzerinde işlemlerimiz tamam. Buraya kadar olan işlemleri tekrar özetleyecek olursak Tanım Bilgisi ile izin verdiğimiz Flash Bellekler haricindeki diğer tüm Flash Bellekler engellenmiş ve durumla ilgili kullanıcımıza pop-up olarak bilgilendirme alanında içeriğini bizim belirlediğimiz mesaj veriliyor durumda.
Kullanıcının GPO süresini beklemeden veya bilgisayarı yeniden başlatmadan ayarları alması için gpupdate /force komutumuzu çalıştıralım.
İlgili işlemden sonra kullanıcının bu ayarları alıp almadığını görmek için kullanıcı üzerinde çalıştır ekranına Rsop.msc yazarak alınan policy ayarlarını bizlere gösteren konsolu açalım.
Kullanıcının aldığı policyler denetleniyor.
Açılan ekranda Bilgisayar Yapılandırması-> Yönetim Şablonları-> Sistem -> Aygıt Yükleme-> Aygıt Yükleme Kısıtlamaları başlığına gelelim. İlgili başlıklar altına geldiğimizde kullanıcının yapılandırdığımız ilkeleri aldığını görebiliyoruz.
Şimdi bilgisayarımıza tanım bilgisi ile GPO üzerinden kullanımına izin verdiğimiz Kingston Kriptolu belleğimizi takalım.
Flash Belleğimize GPO üzerinden izin verildiği için bilgisayarımız belleğimizi gördü.
Belleğin içeriği erişilebilir durumda.
Bilgisayarımıza izinli olmayan bir bellek takıyoruz.
Bilgisayarımıza farklı bir bellek bağlıyoruz. İzin verilen bellek olmadığı için yüklenmesine izin verilmiyor ve tanınmayan aygıt niteliği alıyor.
Makalemizin ana anlatımı bu anda bitti şimdi birkaç önemli bilgi vermek istiyorum.
-Bilgisayarlarımıza daha önce takılan bir bellek olması durumunda bu bellek bilgisayarımızda daha önce tanındığı için yasaklama ilkesi uygulanır ise buna rağmen yine çalışmaya devam edecek ve aşağıdaki gibi sistemde kullanılmasını izin verilecektir.
Bu işlemi engellemek için bir defaya mahsus olmak üzere, Aygıt Yöneticisi ekranında ilgili belleğin üzerine sağ tıklayarak Cihazı Kaldır açılır menüsüne tıklayarak çözebiliriz.
Bu işlem sonrasında Flash Bellek ilkelerimiz gereği engellenecek ve bize bununla ilgili bildirim alanında pop-up mesaj verilecektir.
Bu makalemizin de sonuna geldik. Makalemizin son kısmında yer alan kalın punto belirttiğimiz alanlara özellikle dikkat etmenizi öneririm. Yararlı olması dileğiyle bir başka makalede görüşmek üzere.
Linux’un yaratıcısı Linus Torvalds, şirket içinden gelen, kernel kodları ve dökümanlarında tarafsız ve ayrımcı olmayan dil kullanma önerisine onay verdi.
Linus Torvalds, cuma günü Linux kernel kodları ve dökümanlarında kullanılacak, oldukça kapsamlı ve yeni terminolojilerini onayladı ve uygulamaya koydu.
Yeni uygulama ile, Linux geliştiricilerine master(efendi)/slave(köle), whitelist (beyaz liste )/blacklist (kara liste) gibi terimler yerine aşağıdaki terimlerin kullanılması önerildi.
Master/Slave için önerilen alternatif kelimeler:
primary (birincil) / secondary (ikincil)
main (ana) / replica ya da subordinate (ast)
initiator (başlatıcı) / target (hedef)
requester (isteyici) / responder (yanıtlayıcı)
controller (kontrolcü) / device (cihaz)
host (ana bilgisayar) / worker (çalışan) or proxy (vekil)
leader (lider) / follower (takipçi)
director (yönetmen) / performer (icracı)
Blacklist/Whitelist için önerilen alternatifler kelimeler:
Linux ekibi belirli bir terim önermedi, ancak geliştiricilerden kendileri için uygun olanı seçmeleri istendi. Yeni terimler, Linux kernel kodları ve ilgili belgelerin yazımında kullanılacak.
Şu anda yetersiz olduğu düşünülen daha eski terimler ise yalnızca daha eski kod ve belgelerde korunacak. Ayrıca bir istisna olarak “bu şartları zorunlu kılan mevcut bir donanım veya protokol belirtimi için kod güncellenirken” izin verilecektir.
Master/slave, whitelist/blacklist terimlerini aşamalı olarak kaldırma uygulaması, Linux kernel geliştiricisi Dan Williams tarafından 4 Temmuz’da yapılan bir öneri ile başlatıldı. Linux yaratıcı Linus Torvalds ise bu teklifi geçtiğimiz Cuma onayladı.
TEKNOLOJİ TOPLULUĞUNDA YENİ VE GENEL BİR TREND
Bu uygulama ile Linux ekibi de, daha tarafsız ve kapsayıcı olmak için, ırksal ve sınıfsal ayrımları çağrıştıran kelimeleri terminolojilerinden çıkaran şirketler arasına katılmış oldu.
Kaynak kodları, araçları ve teknik dokümantasyonları, duyarsız ve ayrıştırıcı dilden temizleme eğilimi, 25 Mayıs 2020’de Minneapolis’te George Floyd’un ölümüyle tetiklenen Black Lives Matter protestolarının ABD’de patlamasından sonra başladı. Bu çabaların temel amacı ise, teknoloji ürünlerini ve BT ortamlarını farklı ırklardaki bireyler için daha hoş hale getirmek.
Teknoloji topluluğunun bazı üyeleri ise bu uygulamayı, farklı ırklara karşı yapılan sistematik ırkçılığa karşı duran bir eylemden ziyade, sığ bir erdem gösterisi olduğunu öne sürerek eleştirdiler. Bununla birlikte, akademik dergilerde yayınlanan çalışmalarda daha önce ırksal terimleri kullanmaya devam etmenin, ırksal stereotiplerin varlığını sürdürmesine katkı sağladığı ileri sürülmüştü.
Microsoft, PHP 8.0 versiyonu ile beraber Windows sistemleri üzerinde PHP desteğini sonlandıracağını duyurdu.
Microsoft bir süredir Windows üzerinde “native” PHP kurulumu ve çalıştırılması konusunda güvenlik güncellemelerini de içeren destek veriyor.
PHP 8.0 versiyonunun Kasım 2020’de çıkacağı duyurulduktan sonra Microsoft PHP Windows ekip lideri Dale Hirt, PHP Internals mailing list yazışmalarında PHP 8.0 için Windows desteğinin sonlandırılacağını duyurdu.
Hirt’ün açıklaması şu şekilde: “PHP için versiyon yönetim döngüsünün yeni versiyon çıktıktan sonra 2 yıl bug fix 1 yıl da güvenlik güncellemeleri şeklinde ilerlediğini biliyoruz. Bu PHP 7.2 desteğinin önümüzdeki Kasım ayında sonlanacağı anlamına geliyor. PHP 7.3 ise önümüzdeki Kasım’dan itibaren yalnızca güvenlik güncellemeleri ile ilerleyecek. PHP 7.4, bir yıl daha bug fix ve kalan bir yılda da güvenlik güncellemeleri ile devam edecek. Bu süre içerisinde PHP 7.2, 7.3 ve 7.4 versiyonları için Windows desteği devam edecek fakat bununla beraber PHP 8.0 versiyonundan itibaren herhangi bir seviyede Windows desteği olmayacak.”
İlgili duyuruya açıklık getirmek üzere PHP Sürüm yöneticisi Sara Golemon Reddit üzerinden yaptığı açıklamada bu bilginin Microsoft’un https://windows.php.net üzerinde yayınlanan ve PHP’nin Windows üzerinde derlenmesini sağlayan resmi kurulum paketlerinin artık yeni versiyonlar için yayımlanmayacağı anlamına geldiğini açıkladı.
Microsoft’un bu desteği sonlandırma sebebi konusunda resmi bir açıklama gelmedi fakat bu değişikliğinin sebebi konusunda, Microsoft’un geliştirmeye devam ettiği WSL (Windows Subsystem for Linux) üzerinden zaten PHP 7.4 ve 8.0 için destek verileceği için Windows üzerinden “native” uygulamaya gerek kalmadığı ve bu sebeple desteğin kaldırıldığı şeklinde yorumlar yapılıyor.
Facebook veri merkezi, ürettiği ısı sayesinde Danimarka’nın Odense şehrinde bulunan yaklaşık 7 bin konutu ve kamu binalarını ısıtabiliyor.
Danimarka’da bulunan Facebook veri merkezi
Veri merkezinden geri dönüşüm
Her gün milyonlarca fazla kişiye mesajlaşma, canlı yayın yada görüntülü görüntülü görüşme imkanı sunan Facebook, bu imkanları sunarken de bir şehrin ısınmasına katkı sağlıyor. Veri merkezinde çalışan aktif cihazlar ciddi elektrik tüketimi ve iklimlendirmeye ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyaçların sonucu ortaya çıkan ısı sayesinde Danimarka’nın Odense şehrinde yaklaşık 7 bin konur ve kamu binaları kışın sıcak su kullanabiliyor ve ısınabiliyor.
Avrupa’nın tarihi şehirlerinden olan Odense’de bulunan inovatif veri merkezi, geçtiğimiz Eylül ayında faaliyete başladı. Veri merkezi özel olarak ısı geri dönüşümü düşünülerek tasarlandı. Sunuculardan yılda 100.000 MWh enerji topluyor. Bu ısı şehrin, hastanesini ve çevredeki binlerce binayı ısıtmak için yetiyor.
Facebook Veri merkezi ısı dönüşümüne katkı sağlıyor.
Facebook, Odense şehrini seçmesindeki en önemli faktörlerin, güçlü ve erişebilir fiber alt yapısı, son derece güvenilir elektrik şebekesine kolay erişim olduğunu açıklarken, en önemli ayıran şey ise ısı geri kazanımı için uygun yer olduğunu aktardı.
Özellikle soğuk iklimli yerleşim alanlarında bulunan merkezi ısıtma ve sıcak su imkanı Odense içinde geçerli. Veri merkezlerinin üretmiş olduğu ısının geri kazanımı için Facebook, bölgenin ısıtma şirketi Fjernvarme Fyn ile ortak çalışma yaparak kentin evlerine ve çoğu ısı için radyatör kullanan diğer binalara sıcak su gönderiyor. Oluşan sıcak havayı, küresel ısınmaya karşI doğaya göndermek yerine ücretsiz olarak bir şehrin kullanımına sunulmuş olunuyor.
Günlük hayatımızda kullandığımız akıllı telefonların fiyatlarının giderek arttığını hepimiz biliyoruz. Ülkedeki ekonomik durumun kısa sürede pek değişmeyeceği ve doların 1.5 liraya inmeyeceğini göz önünde bulundurarak çeşitli önlemler almak gerek. Özellikle de aldığınız ürünün kullanım ömrünü uzatmak, şimdilik yapabileceğiniz en iyi tasarruf yöntemi olabilir. Bunu nasıl başarabileceğinizi merak ediyorsanız 6 adımlık rehberimizi okuyabilirsiniz.
1- Uygulama ve sistem güncellemelerini aksatmayın
Telefonunuzun olabildiğince hızlı ve sorunsuz çalışmasını sağlamak için, işletim sistemini ve üçüncü parti uygulamaları sıklıkla güncellemeniz gerekir. Çok uzun sürmeyen bu güncellemeler oldukça önemlidir. Düzeltilen buglar ve güvenlik açıkları, yeni özellikler ve performans artışı cihazınızın sağlığını direkt olarak etkileyecektir. Otomatik güncellemelerinizi açık tutmanızı tavsiye ediyoruz.
2- Gereksiz uygulamaları silin
Telefonların sınırlı hafıza ve depolamaya sahip olduğunu unutmayın. Kullanmadığınız uygulamaları silmek hem yer açacaktır hem de arka fonda çalışan program sayısı azaldığı için performans artışı sağlayacaktır. Hemen telefonunuzu açıp daha önceden yüklediğiniz ve artık kullanmadığınız uygulamaları silin. Telefonunuzun sırtındaki yükü biraz azaltın.
3- Sağlam bir telefon kabı alın
Akıllı telefonlar elden düşüyor, bu bir gerçek. Kırılan ve çizilen ekranlar, bozulan kamera ve kulaklık girişleri artık gündelik olarak karşılaştığımız sıradan vakalar. Her düşüşte telefonunuzun içten zarar görme ihtimali de bulunuyor. Telefonun orijinal şekli ve boyutu hoş olabilir, ama ekran tamiri için vereceğiniz para da sizi üzebilir. En pahalı kabı almanıza gerek yok, koruyucu özellikler taşıması yeterli.
4- Ekran ve girişleri temiz tutun
Telefonunuzun tüm yüzeylerini yağ ve tozdan arındırmak oldukça önemlidir. Telefon kabı kullansanız bile 1-2 dakikanızı ayırıp kabı çıkarın ve cihazınızın her tarafını temizleyin. Kulaklık, hoparlör ve şarj girişlerinden içeri kaçan tozların oldukça zararlı olduğunu unutmayın. Kameranızın temiz olması, daha net ve renkli fotoğraflar demektir.
5- Bataryanızı zorlayıp ısıtmayın
Batarya ömrüyle ilgili bir sürü efsane var. Örneğin telefonunuzu hızlı şarj etmenin aslında hiçbir zararı yok, ama şarjın tamamen bitmesi bataryanızın ömrünü tüketiyor. Telefonu direkt olarak güneşe koyup aşırı ısınmasına sebep olmak da batarya sağlığı açısından oldukça kötü. Telefon sıcaklığını makul düzeyde tutmak için fazla uygulamaları kapatmayı da unutmayın.
6- Telefon yerine bataryanızı değiştirin
Her şeyi doğru yapsanız da birkaç sene içinde bataryanız şarj tutmayacak hale gelebilir. Bunun sonucunda hemen yeni bir telefon almak yerine, yeni bir batarya almak çok daha tasarruflu olacaktır. Böylece telefon ömrünüzü birkaç ay veya yıl daha uzatabilirsiniz.
Girls Who Code grubunun araştırmalarına göre, internet ve bilgisayar kullanımının 1995’ten sonra yaygınlaşmasından itibaren kadın bilgisayar mühendislerinde %10 azalma olduğu gözlemleniyor. Özellikle de 13-17 yaş aralığındaki kızların bilgisayara ilgisi azalıyor.
Bu soruna çare arayan İsveçli firma imagiLabs, kadınların kodlamaya ilgisini arttırmak için akıllı bir anahtarlık ve telefon uygulaması geliştirdi. Gençlerin canları sıkılmadan kod eğitimi alması için de oyunlaştırma yolu seçildi.
imagiCharm adı verilen bu akıllı anahtarlık üzerinde 64 LED ışık bulunuyor. Kullanıcılar bu ışıkları değiştirerek çeşitli şekiller çizip anahtarlıklarını kişiselleştirebiliyorlar. Lakin bunun için mobil uygulamadan Python kullanarak kod girmeleri gerekiyor. Şu anda iOS için hazır bulunan uygulamanın, Android versiyonu ise erken erişimde.
imagiLabs uygulaması kullanıcılara basit kodlama öğreterek çiçekler, hayvanlar, emojiler çizdiriyor. Uygulama Bluetooth yardımıyla anahtarlığa bağlanıyor, bu sayede tasarımlarınızı arkadaşlarınıza göstermeniz mümkün oluyor. CEO Dora Palfi, bu tarz girişimlerle genç kızların kodlamaya yönlendirilebileceğini ve gelecekte iş sahibi olmalarının kolaylaşacağını söylüyor.
Uygulamanın bir diğer özelliği de başka kullanıcıların tasarımlarını görmenize ve yorum yapmanıza izin vermesi. Şimdiden dolmaya başlayan galerilerde oldukça yaratıcı tasarımlar bulunuyor. Hatta bir kullanıcı hareketli Pikachu bile kodlamış. Geçtiğimiz yıl Kickstarter’da 60.000 dolar para toplayan uygulamanın piyasaya sürüldüğü ilk 30 günde, 400 tane paylaşılmış kod projesi ve 25.000’den fazla kod satırı tespit edilmiş.
imagiCharm uygulaması, öğrenme sekmesine tıkladığınızda size ilk olarak kalp çizmeyi öğretiyor. Böylece kullanıcılar yazdıkları kodların adım adım ne işe yaradığını görebiliyorlar. Piksellerin açılıp kapatılması, renk seçilmesi ve piksellere atanması gibi kodlar oyunlaştırma yöntemiyle öğretiliyor.
Şu anda 78 dolar ücrete sahip imagiCharm, dünyanın her yerinden sipariş alıyor. Lakin uygulama ücretsiz olduğu için aslında anahtarlığı almanıza da gerek yok. Sadece kod öğrenmek isteyen kişiler para harcamadan eğitime başlayabiliyorlar.
Google CEO’su Sundar Pichai Pazartesi günü yaptığı açıklamada, arama devinin önümüzdeki beş ila yedi yıl içinde Hindistan’daki girişimlere 10 milyar dolar yatırım yapacağını açıkladı. Aynı zamanda şirketin, işlerini hızla büyüyen bir pazarda büyütme çabası içinde olacağını söyledi.
Hindistan İçin Google Dijitalleştirme Fonu olarak adlandırılan proje, ülkedeki diğer şirketlerle ortaklık kurmanın yanı sıra altyapı, çeşitli operasyonlar, ekosistem yaratma ve startuplara yatırım yapmayı hedefliyor.
Google CEO’su Sundar Pichai
Fonu çevrimiçi bir etkinlik sırasında açıklayan Pichai, aynı zamanda “Bu, Hindistan’ın geleceğine ve dijital ekonomisine olan güvenimizin bir yansımasıdır.” Dedi.
Hindistan’da doğan ve ABD’ye göç ederek Stanford Üniversitesi’nde eğitim gören Pichai, yatırımın dört alana odaklanacağını söyledi. Girişim fonu ile, Hindistan’da sağlık, eğitim ve tarım gibi alanları ilerletmek için Google’ın yapay zeka gücü kullanılacak. Hintlilerin dijital servisleri Hintçe, Tamilce ve Pencap dahil kendi dillerinde kullanmalarına izin verecek. Yatırım aynı zamanda girişimcileri insanların yerel ihtiyaçları için yeni ürünler üretmeleri için güçlendirmeyi ve mevcut işletmelere dijitalleştirme çabalarında yardımcı olmayı amaçlıyor.
Hindistan, Silikon Vadisi için önemli bir pazar
Fonun başlatılmasındaki sebeplerden birinin, Hindistan’ın Silikon Vadisi devleri için büyük bir odak noktası haline gelmesi olduğunu söylemek mümkün. Ülke nüfusu 1 milyarı aşmasına rağmen, ülkenin yaklaşık yarısı internet kullanabilecek imkanlara sahip değil. Nisan ayında Facebook, Hindistan telekom devi Jio Platformlarına 5,7 milyar dolarlık bir yatırım yaptığını açıklamıştı. Facebook bu yatırım ile, Hindistan’da 400 milyondan fazla kullanıcısı olan WhatsApp kullanıcılarının, Jio’ya ait mağazalarda dijital ödeme yapmasına imkan tanımak istiyor.
Google ve Facebook gibi firmalar için Hindistan’daki yatırımlar, dünyanın gelişmekte olan pazarlarında yer edinmeye çalıştıkları için oldukça önemli yere sahip. Aynı şekilde, insanların her zaman ve her yerde çevrimiçi olabileceklerini sağlayacak çözümler üretmek de, Google’ın tahtını korumaya devam etmesi için elzem görülüyor. Sonuç olarak internete ne kadar çok kişi bağlanırsa, Google’da YouTube, haritalar, arama motoru vb. uygulamarı için o kadar çok potansiyel kullanıcı kazanmış oluyor.
Google, bir süredir Hindistan’daki kullanıcıları cezbetmek için çeşitli adımlar atmaktaydı. Örneğin 2014 yılında şirket, Android mobil işletim sistemini daha düşük donanım özelliklerine sahip telefonlarda kullanmak için Hindistan ve diğer gelişmekte olan pazarlardaki telefon üreticileriyle ortaklıklar duyurmuştu. Ancak Google, 3 yıl sonra bu programı güvenlik güncellemelerine ve orta-üst düzey telefonlara odaklanacak şekilde değiştirmişti. Şirket ayrıca, internet erişimi kısıtlı olanlar için YouTube ve haritalar gibi uygulamaların daha az veri kullanan versiyonlarını da geliştirmişti.
Microsoft Flight Simulator, Ağustos 18 itibariyle Windows 10 işletim sistemi için kullanıma sunulacak. Xbox Game Pass for PC seçeneğiyle oyun için şimdiden sipariş verebilirsiniz.
1982’den beri simulatör olarak en sevilen oyunlardan olan Microsoft Flight Simulator, beklenen uzun süre ardından dop dolu geliyor. Oyun, Standart, Deluxe ve Premium Delux olarak 3 farklı versiyon olarak satılacak. Deluxe sürümünde beş ekstra uçak ve beş ekstra uluslararası havaalanı bulunuyorken, Premium Deluxe de ise, Deluxe’e göre 5 farklı daha uçak ve uluslararası havaalanını içeriyor.
Oyun için en önemli etkileyici unsurlardan olan gerçek objeler üzerine oldukça çalışılmış gibi görünüyor. Oyun, seyahat edereken 2 milyondan fazla şehir, 1,5 milyar bina, gerçekçi dağlar, yollar, ağaçlar, nehirler, hayvanlar, trafik ve daha fazlasını sunuyor.
birçok eğitim kuruluşu Microsoft Flight Simulatoru kullanıyor.
Öne çıkan özelliklerden bazıları şöyle;
Canlı ve daha gerçekçi manzaralar: 1,5 milyardan fazla bina, 2 trilyon ağaç, dağ, yol, nehir ve daha fazlası
Yaşamın içinden: Hızlı büyüyen ve sürekli değişen dünyamızda içinde canlı trafik, gerçek zamanlı hava durumu ve hayvanları içeriyor.
Daha Detaylı Uçaklar: Her uçak, gerçekçi araçlar ve cihazlar ile son derece ayrıntılı ve doğru kokpitler içeriyor.
Yeni Kontrol Listesi Sistemi: Profesyonelden amatör oyunculara kadar, interaktif ve vurgulanan cihaz rehberliği ve kontrol listesi.
Dinamik Hava: Yeni hava durumu motoru, kullanıcıların doğru rüzgar hızı ve yönü, sıcaklık, nem, yağmur ve daha fazlası dahil olmak üzere gerçek zamanlı hava durumu deneyimi sunuyor.
Yeni gündüz ve gece motoru Gece VFR, görsel uçuş kuralları, navigasyon için günün veya yılın herhangi bir saatinde uçuş deneyimi imkanı.
Aerodinamik Modeli: Gerçekçi bir deneyi sağlayan, uçak başına 1000’den fazla kontrol yüzeyine sahip son teknoloji fizik motoru.
Eğer siz de salgın günlerinde video konferans programlarına alıştıysanız ve Google Meet’i denediyseniz güzel haberler sizi bekliyor. Meet kullanıcıları artık mobilde Gmail uygulaması üzerinden kolayca görüntülü arama yapabilecek.
Bilindiği üzere, Google Nisan ayında Meet’in premium içeriklerini kullanıcılar için 30 Nisan’a kadar ücretsiz yaptığını açıklamıştı. Bu hareketle Zoom’u yakalamaya çalışan Google, Meet’i daha da ön plana çıkarmayı başardı. Zoom’un sene başından beri kullanıcı patlaması yaşaması ve popülaritesinin tavan yapması tabii ki teknoloji devi Google’ı bu alana sokmuştu. Fakat Zoom’un da bu sırada güvenlik problemleri yaşadığını da unutmamak gerek. Özellikle davetsiz misafirlerin rastgele konuşmalara katılıp Zoombombing yapmasıyla gelen şikâyetlerin ardı arkası kesilmedi.
Meet’i zaten browser üzerinde Gmail’dan açabiliyoruz, fakat direkt olarak mobil uygulamadan girmek bizi bir adım daha hızlandırıyor. 16 Haziran’da yayımlanan blog yazısına göre, Meet önümüzdeki haftalarda Gmail uygulamasından erişime tam olarak açılacak. Nasıl kullanacağınızı merak ediyorsanız aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:
1. Gmail uygulamasını açın.
2. Ekranın sağ altındaki Meet sekmesine tıklayın.
3. Yeni görüşme tuşuna basarak konuşmayı başlatın, paylaşmak için link alın ya da takvimden bir konferans tarihi belirleyin.
Bu tarz video konferans uygulamalarının hâlâ %100 güvenli olmadığını unutmayın. Adres ve kimlik bilgilerinizi paylaşmanız hem verileriniz hem de kendi güvenliğiniz açısından sorun yaratabilir. Video konferans linklerini sosyal medyada herkesin görebileceği şekilde paylaşmak yerine, uçtan uca şifrelemeli çeşitli mesajlaşma uygulamaları veya e-mail kullanın.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı, 06 Temmuz 2019 tarih ve 2019/12 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesine, kamu kurumları ve yüksek öğretim kurumlarında iletişim ve uzaktan konferans için kullanılan yazılımlar hakkında açıklamalarda bulundu.
Yapılan açıklamada, özellikle yabancı yazılımların kullanımlarının fazla olduğu ve bu yazılımlarda ortaya çıkan güvenlik açıklara dikkat çekildi ve yerli ve milli yazılımların kullanımının teşvik edilmesi ve yayınlaştırılması istendi.
Özellikle kritik veri içeren sistemlerin yurt dışı bulut sunucularında saklanması yerine kurumların kendi sistemlerinde veya kurumların kontrolündeki yerel hizmet sağlayacılarında barındırması gerektiği bildirildi. Ayrıca beraber çalışılan donanım ve yazılım üreticilerinin ürünleri üziernde herhangi bir güvenlik açığı içermediğine dair taahhütname imzalanması gerektiği açıklandı.
