Quantcast
Channel: ÇözümPark
Viewing all 4130 articles
Browse latest View live

Tivoli Storage Manager TSM 7.1 Server Operation Center ve Client Agent Kurulumu

$
0
0

Backup Exec’e alternatif ararken bende Tivoli Storage Manager’i denemek istedim. Sonrasında internet üzerinde TSM ile ilgili Türkçe kaynağın olmadığını gördüm. Tivoli’ye belli bir mesai harcadıktan sonra da siz değerli abilerim ve kardeşlerimle paylaşmak istedim. Umarım bu güzel bir başlangıç olur ve devamında daha güzel makaleler paylaşma fırsatım olur.

Backup Exec kullanan bir olarak Tivoli kullanımı biraz zor bir depolama yazılımı. Ama diğer taraftan çok daha  gelişmiş yönetim ve izleme araçlarına sahip bir paket içeriğine sahip.

Ben bu makalede Tivoli Storage Server Manager, Operation Center ve Client Agent kullanımından bahsedeceğim.

Buna alternatif olarak da Tivoli’ nin yönetimi kolaylaştıran Spirit firmasına ait görsel arayüze sahip TSM Studio yazılımını da değineceğim.

Öncelikle IBM Software Access Catalog üzerinden gerekli olan IBM Tivoli Storage Server ve Client yazılımımızı indiriyorum.

clip_image001

     Trial olarak http://www14.software.ibm.com/webapp/download/byproduct.jsp?pgel=lnav adresinden ilgili kurulum dosyalarını edinebilirsiniz.   

  Öncelikle gereksinimlere şöyle bir göz atalım.

Windows ® Server Üzerinde IBM Tivoli Storage Manager İçin
Minimum Donanım ve Yazılım Gereksinimleri

 

 

Tivoli Storage Manager Sürüm 7.1 Gereksinimler

Donanım

AMD64 veya Intel EMT-64 işlemci

Disk Alanı

Disk alanı için minumum ve tavsiye edilen değerler:

·         (Tipik bir kurulum için) depolama için en az 5 GB boş disk

·         Geçici dizin için 60 MB’lık bir alan

·         Paylaşılan kaynaklar için 2 GB (Log vs.) bir alan


Ek disk alanı veritabanı ve log dosyaları için gereklidir. Veri tabanının büyüklüğü depolanacak dosyaların istemci sayısı ve sunucuların onları yönettiği yönteme bağlıdır. Çoğu iş yükleri ve yapılandırmaları için gerekli olan minimum alan 16 GB’dir.

En az üç katı arşiv log (48 GB) için aktif günlük alanı arılamalıdır. Veri tekilleştirme kullanacak olursanız ya da ağır bir istemci yükü olacaksa yeterli alandan fazlasını vermeye özen gösterin.

En iyi performans için veri tabanı için en az iki eşit büyüklükteki diskte veya LUN üzerinde kullanabilirsiniz. Tavsiyem arşiv database’niz için ayrı bir disk üzerinde veya LUN üzerinde kullanmanız.

(Arşiv log’ ları database’nizi sömürecektir )

Bellek

Bellek için ise aşağıdaki minimum ve tavsiye edilen değerler:

·         12 GB minumum bellek miktarı (TSM Server ve Operation Server’ın çalışabilmesı için)

·         16 GB önerilen bellek miktarı

·         Yoğun olarak kullanılan sunucular için en az 32 GB. Daha fazla kullanarak Tivoli Storage Manager sunucu  veritabanı performansını artırılabilirsiniz.

·         Eğer birden fazla database çalıştırmayı planlıyorsanız, her database bir sunucu için listelenen belleği gerektirir. Sistem için planlanan database sayısına göre tek bir sunucu için bellek miktarını çarparak bulabilirsiniz.

·         Replikasyon işlemi ek bellek gerektirir. Veri tekilleştirme olmadan replikasyon için en az 32 GB bellek gerekir. Veri tekilleştirme ile replikasyonu aynı anda düşünüyorsanız en az 64 GB bellek gerekir.

İşletim Sistemi

Aşağıdaki işletim sistemlerinden biri:

·         Microsoft Windows Server 2008 R2: Standart, Enterprise veya Datacenter Edition (64-bit)

·         Microsoft Windows Server 2012 (64-bit) veya R2 (64-bit)

Haberleşme protokolü

(Geçerli Windows işletim sistemleri ile öntanımlı) şu iletişim protokolü:

·         TCP / IP Sürüm 4 veya Version 6

Aygıt sürücüleri

IBM depolama aygıtları dışında sürücüler ve teyp kütüphaneleri için gerekli olan Tivoli Storage Manager ek sürücülere ihtiyaç duyulabilir. Aksi takdirde, Tivoli Storage Manager sadece çekirdek aygıt sürücüsü kullanılabilir.

IBM 3590, 3592, veya Ultrium teyp kütüphanesi veya sürücüleri için, IBM aygıt sürücüleri gereklidir. En güncel aygıt sürücülerini yüklemelisiniz.

Fix Central web sitesinde IBM sürücü paketlerini bulabilirsiniz.  http://www.ibm.com/support/fixcentral/ 

Tape cihazlar için Tivoli Storage Manager sunucusu kullanmadan önce aygıt sürücülerini mutlaka yapılandırın.

Diğer yazılım

Windows 2012ve R2 üzerinde mutlaka .NET Framework 3.5 yüklü ve çalışır olmalıdır.

Aşağıdaki Kullanıcı Hesabı Denetimi politikaları devre dışı bırakılmalıdır:

·         Kullanıcı Hesabı Denetimi: Yerleşik Administrator hesabı için Yönetici Onay Modu Pasif olmalıdır. (Aksi takdirde kuruluma devam edemezsiniz.)

 

Artık kurulum işlemlerine başlayabiliriz.

1.       Adım

.NET 3.5 rolünü kuruyoruz. (Server ve Client’lerde Kurulu olmalı)

clip_image002

 

2.       Adım

Group Policy Editor üzerinde Computer Configuration/Windows Settings/Security Settings/Local Policies/Security Options üzerinde UAC:Run All Administrators in Admin Approval Mode ilkesini Disabled’a çekiyoruz.

clip_image003

3.       Adım

İndirmiş olduğumuz kurulum dosyasını çalıştırıp açıyoruz.

clip_image004

4.       Adım

Kurulacak paketlerimizi seçiyoruz. (İlk defa kurulum yapacaksanız Storage Agent paketini kurmayınız).

clip_image005

5.       Adım

Gördüğümüz gibi tam bir hafıza canavarı ben kurulum esnasında 12 GB ram belirlemiştim. Ama o bana yetersiz olduğunu söyleyip 16 GB kullanmamı tavsiye ediyor.

clip_image006

6.       Adım

Lisans sözleşmesini kabul ediyoruz.

clip_image007

7.       Adım

Kurulum öncesi gerekli olan paketlerin yükleneceği dizini belirliyoruz.

clip_image008

8.       Adım

Tivoli yazlımının kurulacağı dizini seçiyoruz.

clip_image009

9.       Adım

Kurulacak dosyaların envanterini buradan görebilirsiniz.

clip_image010

10.   Adım

Burada yapılandırma paketlerinden birini seçebilirsiniz ben tam paket olan Extended Edition’u seçiyorum.

clip_image011

11.   Adım

Lisans okuyup devam ediyorum.

clip_image012

 

12.   Adım

(https) portumuz 11090 firewall üzerinden yetkilendirmeyi unutmuyoruz.

clip_image013

13.   Adım

SSL kullanırken kullanacağımız şifreyi belirliyoruz. İçeriğinde büyük harf, rakam ve en az iki karakter olmalı.

clip_image014

14.   Adım

Kurulum ekranının sonuna geldiğimiz kurulacak paketleri gördükten sonra yüklemeyi başlatıyoruz.

clip_image015

15.   Adım

Yükleme işlemi tamamlandıktan sonra Configuration Wizard’ı çalıştırıp Storage Manager ayarlarımızı yapmaya başlıyoruz.

clip_image016

16.   Adım

clip_image017

17.   Adım

Oluşturulacak TSM alanı için bir isim belirliyoruz. Sonrasında local admin hesabımızı ve şifremizi giriyoruz.

clip_image018

18.   Adım

TSM alanının oluşturulacağına dair bir uyarı alıyoruz.

clip_image019

19.   Adım

Veritabanımız ve oluşturulacak log dosyaları için klasörlerimizi oluşturuyoruz.

clip_image020

 

clip_image021

20.   Adım

Veritabanımız için oluşturduğumuz klasörün yolunu gösteriyoruz.

clip_image022

21.   Adım

Dört farklı log tutulmakta 19. Adım da oluşturmuş olduğumuz log klasörlerini burada tanımlıyoruz.

Aktiv log alanı ön tanımlı olarak 16 GB geliyor ama ben minimum alan olan 2 GB dı kullanacağım. (Ne kadar büyük tutarsanız o kadar yer kaplayacaktır zira 512 GB ye kadar çıktığını gördüm).

clip_image023

22.   Adım

Tivoli sunucu adımızı giriyoruz. (kurulacak olan sunucunun hostname’ni)

clip_image024

23.   Adım

Operation Center kullanıcı adı ve şifremizi belirliyoruz.

clip_image025

24.   Adım

Operation Center ve sonrasında kuracağımız Client Agent portlarına gerekli izinleri veriyoruz.

clip_image026

25.   Adım

Son kez yapılandırmamızı gözden geçiriyoruz.

clip_image027

26.   Adım

Evet, artık tüm yapılandırmamız sorunsuz gerçekleşti. Sırada Operation Center’ a bağlanmak var.

clip_image028

27.   Adım

clip_image029

28.   Adım

Ben Operation Server üzerinde çalışırken Chrome kullanıyorum daha az strese giriyorsunuz. 23. Adımda oluşturduğumuz kullanıcı adı ve şifremizi giriyoruz. SSL kullanmak isterseniz 13. Adıma göz atın.

clip_image030

29.   Adım

Operation Server ile kurmuş olduğumuz hub server arasında bir bağlantı sağlayıp bir şifre oluşturuyoruz.

clip_image031

30.   Adım

21. adımda oluşturduğumuz log veritabanını ve ne kadar süre içerisinde senkronize olacağını belirliyoruz.

clip_image032

31.   Adım

Operation Center’ın bizi ne kadar zamanda bir uyaracağını belirliyoruz.

clip_image033

32.   Adım

Operation Center ayarlarının sonunda bize kurulumun başarı ile gerçekleştiğine dair bir ekran geliyor.

clip_image034

33.   Adım

Evet, artık Tivoli Storage Server ve Operation Center kurulumlarını bitirdik. Operation Center yeni gelen bir Tivoli paketi daha gelişmiş bir ara yüze sahip ve daha sevecen.

clip_image035

34.   Adım

Artık Tivoli Command Line’ a Operation Center üzerinden erişebiliyorsunuz.

Ben >register node nodeadı nodeşifresi komutu ile 10 tane client node tanımladım.

 

clip_image036

 

35.   Adım

Tanımladığım node’ ları Client sekmesine geldiğini görüyorum.

clip_image037

36.   Adım

Services sekmesinde oluşturduğunuz backup set’leri ve kuralları görebilirsiniz.

clip_image038

 

 

 

 

37.   Adım

Services sekmesinde Tivoli sunucusunu ve veritabanını görebilirsiniz.

clip_image039

38.   Adım

Storage Pools sekmesinde veritabanımız içinde oluşturulan pool’ları görebilirsiniz. Default olarak unlimited capacity gelir. Dilerseniz konsol üzerinden limit tanımlayabilirsiniz.

>def vol backuppool disküzerindepoolyeri f=kapasitesi

clip_image040

39.   Adım

Storage Devices sekmesinde bağlı bulunan storage ve tape sürücülerini görebilirsiniz.

Yeni bir tape sunucusu tanımlamak için devclass komutunu kullanabilirsiniz.

>define devclass tapename devtype=4MM library=auto

NOT: 4MM benim tape loader’ımın tipidir. Bu farklılık gösterebilir.

clip_image041

Devam etmeden önce bazı temel komutlardan bahsetmek istiyorum.

Node(client) eklemek için;

>REGISTER NODE NODENAME(nodeadı) PASS(nodeşifresi)

Ekledimiz client nodeların depoladığı dosyaları temizlemek için;

>DELETE FILESPACE nodeeadı *

Node(client) silmek için;

>REMOVE NODE nodeadı

Günlük oluşturmak için;

>SET ALERTSUMMARYTOADMINS admin(yöneticihesabı)

Storage Pool’ları  görmek için;

>Q STG POOL

Pool’arın detayını görmek için;

>Q STG BACKUPPOOL F=D

Volume oluşturmak için;

>DEFINE VOLUME BACKUPPOOL volumeadı FORMATSIZE=10000

Volume silmek için;

>DELETE VOLUME 'C:\WINDOWS\SYSTEM32\VOLUMETEST' DISCARDD=YES

Schedule oluşturmak için;

>DEFINE SCHEDULE STANDARD 'tsmclient1' TYPE=CLIENT ACTION=INCREMENTAL OBJECTS='c:\*' DESCRIPTION='deneme' STARTDATE=07/24/2014

Schedule update etmek için;

>UPDATE SCHEDULE STANDARD 'TSMCLIENT' TYPE=CLIENT

Schedule güncellemek için;

>UPDATE SCHEDULE STANDARD 'TSMCLIENT' TYPE=CLIENT

Schedule silmek için;

>DELETE SCHEDULE STANDARD TSMCLIENT TYPE=CLIENT

 

Sıra geldi Client Agent’ımızı kurmaya;

40.   Adım

İndirmiş olduğumuz kurulum dosyasını client’mız üzerinde açıyoruz.

clip_image042

41.   Adım

Client kurulum ekranımız karşımızda TSM Backup-Archive Client’ı seçip devam ediyoruz.

clip_image043

42.   Adım

Client kurulumu da daha önceden bahsettiğim gibi .NET 3.5 ve Microsoft Visual C++ Redistributable paketlerini istemekte

clip_image044

43.   Adım

Kurulum yerimizi seçtikten sonra devam ediyoruz.

clip_image045

44.   Adım

Tam kurulum seçmenizi tavsiye ederim.

clip_image046

45.   Adım

SAN kullananlar için ufak bilgilendirme ekranını geçiyoruz. (Full kurulum yapmayanlara bu ekran gelmeyecektir).

clip_image047

46.   Adım

Kurulum tamamlandıktan sonra TSM Client Configuration Wizardı çalıştırıyoruz.

clip_image048

47.   Adım

Create a new options file seçerek devam ediyoruz.

clip_image049

48.   Adım

Client Node adımızı yazıyoruz. (Tavsiyem client host name ile node adını aynı yapmanız).

Bkz. 34. adımda oluşturduğumuz node adı.

clip_image050

49.   Adım

Bu ekranda farklı iletişim seçeneklerimiz var ben TCP/IP ile devam ediyorum.

clip_image051

50.   Adım

Tivoli Storage Server adımızı veya IP adresimizi yazıp devam ediyoruz.

clip_image052

51.   Adım

Bu akranda default include/exclude list önümüze geliyor. Sonradan istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.

Ben tümünü seçiyorum IBM burada oldukça güzel bir liste oluşturmuş.

clip_image053

52.   Adım

Bu ekranda isterseniz dosya formatına göre de oluşturabilirsiniz.

clip_image054

53.   Adım

Farklı yedekleme seçeneklerinizi buradan seçebilirsiniz.

clip_image055

54.   Adım

Apply diyerek Client Configuration Wizard’ dımızı tamamlıyoruz.

clip_image056

 

55.   Adım

Evet, kurulum tamamlandıktan sonra sadeleşmiş Client Manager ekranımız karşımıza geliyor.

clip_image057

 

clip_image058

56.   Adım

Sırada Client Schedule servisimizi çalıştırmak var. Utilities sekmesinden Setup Wizard’ı çalıştırıyoruz.

clip_image059

57.   Adım

Help me configure the TSM Client Scheduler’ı seçerek devam ediyoruz.

clip_image060

58.   Adım

Install a new or additional scheduler seçerek ilk servis kurulumuna başlıyoruz.

clip_image061

59.   Adım

Client Schedule için bir isim belirliyoruz bu aynı zamanda Schedule servisinin Windows Servislerinde ki adı olacaktır.

 

clip_image062

60.   Adım

Burada client ayarlarımızın depolanacağı yeri görüyoruz.

NOT: Olurda ayarlarınız bozulursa buradaki dsm.opt dosyasını silip hiç uğraşmadan Configuration Wizard’ı tekrardan yapılandırabilirsiniz. Aynı seçenek Server Wizard için de geçerlidir.

clip_image063

61.   Adım

34. adımda ki oluşturmuş olduğumuz node hesabımızı buraya giriyoruz.

clip_image064

62.   Adım

Schedule servisinin çalıştırma hakkını ve servisin nasıl çalıştırılacağını burada belirliyoruz.

clip_image065

63.   Adım

Schedule ve hata log’larının depolanacağı yeri belirliyoruz.

clip_image066

 

64.   Adım

Evet, artık servisin çalıştırıp çalıştırılmayacağını karar verdikten sonra devam ediyoruz.

clip_image067

65.   Adım

Apply diyerek kurulumu tamamlıyoruz.

clip_image068

Evet, artık arka planda Schedule servisimiz çalışmaya başladı.

clip_image069

Dilerseniz manuel arşivleme veya yedekleme yapabilirsiniz.

clip_image070

Edit sekmesinde Client Preferences  üzerinde ince ayarlarımızı yapabiliriz.

clip_image071

Sıra Tivoli Storage Manager’ın zor olan komut satırını daha da güzelleştiren ve hatta komutlar için kopya çekebileceğiniz ve hiç komut yazmak zorunda kalmadan GUI arayüzü içerisinde kolaylıkla kurallar ve ayarlar oluşturabileceğiniz  Spirit firmasına ait TSM Studio yazılımının kurulumuna geldi.

http://www.spiritsoftware.biz/category/download/ adresinde ilgili yazılımı indirebilirsiniz.

1.       Adım

Kurulum dosyamızı çalıştırıp gerekli kurulum paketini seçip devam ediyoruz.

clip_image072 

 clip_image073

2.       Adım

Kurulumu tamamladıktan sonra Add Server diyerek önceden kurmuş olduğumuz Tivoli Storage Server’ımızın bilgilerini giriyoruz.

clip_image074

3.       Adım

Bu ekranda gerekli tanımlama bilgilerini giriyoruz.

clip_image075

clip_image076

Karşımızda o karmaşık bilinmeyen gelişmiş TSM server komutları yerine kullanımı gayet kolay GUI ara yüzü

clip_image077

Komut kullanmadan backup set tanımlayabiliyorum.

clip_image078

 

34. adımdaki node tanımlama işlemini buradan da kolaylıkla yapabilirsiniz.

clip_image079

 

Yada buradan Tape Loader’ımızı tanımlayabiliriz.

clip_image080

 


Symantec Endpoint Protection SEP

$
0
0
Symantec Endpoint Protection (SEP), kullanıcı bilgisayarları ve sunucular için komple güvenlik çözümüdür. SEP temel olarak bir Antivirüs çözümü olmakla beraber içerisinde bulunan ilave modüllerle, uç noktada (bilgisayar / sunucu), ağ üzerinden ve giriş çıkış noktalarından gelecek tehditlere karşı da koruma sağlamaktadır. SEP, ağdan gelecek tehditleri henüz bilgisayara gelmeden bertaraf etmek için “Personal Firewall” (FW, kişisel güvenlik duvarı) ve “Personal Intrusion Prevention System “(IPS, kişisel...(read more)

SSL Secure Sockets Layer Nasıl Çalışır?

$
0
0

SSL (Secure Sockets Layer) sertifikaları aracılığıyla kullanılan SSL protokolü, internet veya bir bilgisayar ağı üzerinde güvenli bilgi akışını sağlayabilen bir teknolojidir.

SSL sertifikası, bağlanılan web sitesinin kimliğini doğrulayan ve SSL protokolü kullanılarak sunucuya gönderilen ve alınan bilgilerin şifrelenerek aktarılmasını sağlayan dijital bir belgedir. SSL bağlantısı üzerinden paylaşılan bilgiler sadece uygun şifre ve anahtarlar ile okunabilir. Dışarıdan müdahale ile bu bilgilere ulaşılsa bile, bu bilgiler şifreli olduklarından tamamen okunamaz haldedirler.

Bir SSL sertifikası temel olarak aşağıdaki bilgileri içerir:

          Sertifika sahibinin adı/unvanı

          Sertifikanın seri numarası ve son kullanma tarihi

          Sertifika sahibinin açık anahtarı (“public key”)

          Sertifikayı veren kurumun dijital imzası

SSL teknolojisini daha iyi anlayabilmek için, aşağıda açıklayacağımız ve SSL kullanılmadan yapılan bir internet bağlantısını inceleyelim.

SSL kullanılmayan internet bağlantısı: Belirsizlik

Kolay anlaşılması amacıyla, bilgisayarlar arasında internet üzerinde kurulan bir bağlantıyı, iki insan arasında geçen bir telefon konuşması olarak örnekleyelim:

Gerçekte kiminle konuşuyorsunuz?

Telefonla aradığınız kişinin gerçekten aradığınız kişi olduğunu nasıl kontrol edebilirsiniz? Özellikle bu kişiyle daha önce hiç konuşmadıysanız bunu anlamanız imkansızlaşır. Eğer gerçekte aradığınız kişi yerine onun yerine geçmiş biriyle konuşmaya başladıysanız, vereceğiniz bilgilerin kime veya kimlere gideceğini bilemezsiniz.

Konuşmalarınızı başka bir kimse dinliyor mu?

Artık bilindiği üzere bir telefon konuşmasının, konuşan kişiler fark etmeden dinlenmesi mümkündür. İnternet üzerinde ise durum bundan farklı değildir. Belki de internet üzerinde yazdığınız ve gönderdiğiniz pek çok bilgi bazıları tarafından görülebilmekte ve kaydedilmektedir. Böylece kullanıcı bilgileriniz, şifreleriniz, özel bilgileriniz, banka bilgileriniz ve hatta kredi kartı bilgileriniz gibi sizin için en önemli ve hassas bilgileriniz güvenli olmayan bir ağ bağlantısı ile tehdit altına girecektir. Şifrelenmemiş bir internet bağlantısı ile sağlanacak bilgi akışı, özellikle önemli ve hassas verilerin belirsiz bir şekilde aktarılması demektir.

Burada görüldüğü üzere internet üzerinde yapılan bilgi alışverişinde iki temel güvenlik açığı doğmaktadır:

1.       Gerçekten doğru bilgisayar veya sunucuya bağlanıp bağlandığımızı bilememek; gerçekten bankacılık işlemleriniz için kendi bankanızın web sitesine mi bağlanmaktasınız? Yoksa aynı bankanın çok benzeri sahte bir siteye önemli bilgilerinizi mi vermek üzeresiniz?

2.       İnternet üzerinde paylaşacağınız bilgilerin muhatabınız dışındaki kişilerce ele geçirilip geçirilmediğini bilememek. Acaba girdiğiniz kullanıcı numarası ve internet bankacılığı şifresi kendi bankanıza giderken aynı zamanda da kötü niyetli kişilerin eline ulaşıyor mu?

SSL Teknolojisinin Çalışma Mekanizması

SSL teknolojisi açık anahtarlı altyapılar (PKI), bir başka deyişle çift anahtarlı şifreleme tekniğiyle amacına ulaşır. Normal şifreleme yöntemlerinde, bağlantıya geçen iki taraf birbirleriyle bir şifre veya bir anahtarı önceden paylaşır. Buna istinaden bu şifre veya anahtar hem mesajın şifrelenmesinde hem de mesajın deşifre edilmesinde kullanılır. Ama bu sürekli ve tam bir güvenlik protokolü oluşturmaz; keza kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirilebilecek olan bu ortak şifre veya anahtar ile tüm iletilen bilgiler kolayca çözülebilir.

SSL bağlantısı kurulurken, bu şifreleme anahtarının güvenli bir şekilde, tek kullanımlık olarak oluşturulması ve sadece tek bir bağlantı için taraflarca paylaşılması sağlanır. SSL sertifikası sahibi olan sunucuya ait farklı iki anahtar bulunur; açık anahtar (“public key”) ve gizli anahtar (“private key”). Açık anahtar, sertifika içeriğinde yer alan açık bir veridir, gizli anahtar ise sadece sunucunun erişebileceği şekilde güvenli olarak saklanan ve mutlaka gizli kalması gereken bir veridir. Bilgilerin aktarılmaya başlanmasından hemen önce, kurulacak olan anlık bağlantıya özel, tek kullanımlık bir bağlantı anahtarı (“session key”) oluşturulur ve bu tek kullanımlık bağlantı anahtarı, iletişim sağlayacak istemci tarafından sunucunun açık anahtarı ile şifrelenerek sunucuya gönderilir. Sunucu ise, gizli anahtarı ile bu şifreyi çözerek tek kullanımlık bağlantı anahtarını elde eder. Daha sonra her iki taraf, paylaşacakları verileri bu tek kullanımlık bağlantı anahtarıyla şifreleyerek birbirlerine göndermeye başlarlar. Bu işlem karşılıklı olarak bağlantı süresince tekrarlanır.

SSL Bağlantısının Oluşması

Bu noktada konuyu, aşağıdaki şema üzerinden ve adım adım teknik ayrıntılarıyla irdeleyelim:

clip_image001

Adım 1:İstemci, bilgisayar ağı üzerinde bağlanmak istediği sunucuya güvenli olarak bağlanma talebi (https) gönderir. Bu işlem, varsayılan ayarların etkin olduğu durumda, SSL portu olarak tabir edilen 443 portu üzerinden yapılır. Sunucu yapılandırmasına bağlı olarak farklı bir port numarası da kullanılabilir.

Adım 2: Ardından, sunucu SSL sertifikasını istemciye gönderir. Bunun üzerine istemci bu sertifikayı üreten kurumun sağladığı çevrimiçi doğrulama servislerini kullanarak bu sertifikanın geçerliliğini kontrol eder. Ayrıca, bağlantı sırasında kullanılmakta olan web tarayıcısı da bu sertifikayı üreten kurumun güvenilirliğini tarayıcıda önceden tanımlı olan kurumlarla kıyaslayarak kontrol eder. Bu aşamada sunucu, açık anahtarını istemciyle SSL sertifikası aracılığıyla paylaşmış olur.

Adım 3: Eğer tüm kontroller doğrulanırsa, istemci sunucuya tek kullanımlık bağlantı anahtarını (“session key” veya “encryption key”), sunucunun açık anahtarıyla şifreleyerek gönderir.

Adım 4: Sunucu, gizli anahtarını kullanarak şifreyi çözer ve tek kullanımlık bağlantı anahtarını alarak, istemciyle arasında güvenli bir SSL bağlantısı kurar. Böylece, bağlantı süresince bu iki cihaz arasındaki tüm iletişim güvenli bir şekilde devam eder.

Silver Peak ile EMC RecoverPoint Örneği

$
0
0

Günümüzde birçok orta ve büyük ölçekli firmalar verilerini uzak mesafeler arasında yedekleme ve kısa bir süre de iş sürekliliğini sağlaması için EMC RevoverPoint ürününü tercih etmekte. Peki, 2000 yılında nasıl yapıyorduk J

 

Konu uzak mesafeler arasında yedekleme / replikasyon olunca aşağıdaki maddeler projemiz için önemlidir.

 

1.       RPO "Kurtarma Zaman Hedefi"

2.       RTO "Kurtarma Noktası Hedefi"

3.       ROI = Yatırım Getirisi

 

 

1.       RPO (Recovery Point Objective) - Kurtarma Noktası Hedefi

 

Bir iş süreci veya BT bileşeni için kurumun kabul edebileceği maksimum veri kaybını süre olarak ifade eder.

 

Örnek: Bir iş süreci için RPO değerinin 1 saat oluşu söz konusu iş sürecinin en fazla 1 saatlik veri kaybı ile tekrar çalıştırılması hedeflendiği anlamına gelir. Herhangi bir nedenle veri kaybı yaşandığında en eski 1 saatlik veri geri yüklenebilmelidir.

 

 

2.       RTO (Recovery Time Objective) – Kurtarma Zaman Hedefi

 

Kesintiye uğrayan iş sürecinin ne kadar süre sonra çalışır hale getirileceğine dair hedef süredir. Bu sebeple kesintiye uğrayan iş sürecinin veya BT bileşeninin belirlenen RTO süresi içerisinde tekrar çalışır hale getirilmesi için gerekli planlamanın yapılması gereklidir.

 

Örnek: Bir sunucu için RTO değerinin 4 saat oluşu, sunucunun herhangi bir nedenle çalışamaz hale gelmesi durumunda en geç 4 saat sonra tekrar çalıştırılması gerektiği anlamına gelir.

 

 

3.       ROI (Return Of Invesment) – Yatırım Getirisi

 

Return on Investment (ROI) yaptığınız yatırımın size geri dönüşünü gösteren bir veridir. Temelde ROI bir yatırımın size ne kadar getiri sağladığını yani verimliliğini ve bu yatırımın sürdürülmesi gerekip gerekmediğini gösterir.

 

Felaket Kurtarma Merkezi oluşturmak maliyetli olduğundan birçok firma FKM projeleri için kaynaklarını elinden geldiği kadar verimli kullanmaya çalışır. Bunları bazıları disk ve sunucu kaynakları, WAN hatları, Operasyon ve işletme maliyetleri, veri merkezi vb. maliyetlerden oluşmakta. Firmalar bu kaynakları maksimum verim ile kullanarak daha çok kaynak ihtiyacı oluşmasını engelleyerek ROI sürelerini kısaltmaya çalışırlar.

 

 

Sıfıra yakın RPO ve Kısa ROI için Verimli WAN hatları Şart.

 

--Söz konusu FKM projeleri uzak mesafeler arasında yani şehirlerarası veya ülkeler arasında yapıldığından WAN hatlarının hızı ve kalitesi RPO ve RTO sürelerinde büyük bir oyuncudur.

 

--Günümüzde Telekom firmaları 2mbps den 10Gbps ye kadar aylık ücret karşılığında istediğiniz hızı size sağlayabilmekte ancak hızların artışı ile beraber verilerin de boyutları gün geçtikçe artmakta.

 

--Birçok firma Merkez ile FKM (Felaket Kurtarma Merkezi) arasında yapacağı felaket kurtarma projesi için minimum RPO ve RTO sürelerini hedefler. Ancak bu hedefe düşük bütçeli ve paylaşımlı WAN hatları üzerinden ulaşmak pek kolay olmaz ve maliyetlidir. MPLS ve VPN gibi hatlarının doğası gereği felaket kurtarma projelerini etkileyen 3 önemli faktör vardır.

 

1.       WAN Hatlarındaki gecikmeler

2.       Paket kayıpları, bozuk paketler

3.       Bant genişliği ve hatların pahalı olması

 

 

WAN hatlarında 3 temel zorluk ve ortak sonuçları

 

clip_image001

 

 

 

 

WAN Hatlarındaki gecikmeler

 

Mesafeler arttıkça paketlerin karşıya ulaşması da bir o kadar uzun sürecektir, gecikmeler ise var olan hattınızın aktarım hızını paketlerin geç ulaşmasından dolayı yavaşlamasına ve sonuç olarak verimsiz kullanmanıza yol açacak.

 

Silver Peak, uzak mesafeler arasında kullanılan MPLS, MPLS VPN, IPSec VPN vb. hatlarda oluşan gecikmeleri önlemesi için paketlerin pencere boyutlarını dinamik olarak hattın durumuna göre hesaplar ve bir sefer paket gönderiminde maksimum veriyi gönderir. Detaylı bilgi için RFC 1323’u inceleyebilirsiniz.

 

 

Paket kayıpları, bozuk paketler

 

Bu durum en çok MPLS ve ortak kullanılan hatlarda oluşur, düşük bütçeli ve ortak kullanımlı hatlar da %0.1 ile %2 arasında paket kaybı veya bozuk paket oluşur buda hassas uygulamaların performansında yüksek oranda verimsizliğe neden olur.

 

Bu durumdan en çok etkilenen uygulamalar CDP replikasyonları, RDP, VDI, Video Konferans ve diğer gerçek zamanlı çalışan uygulamalarda kalite sorunlarına ve verimsizliğe neden olur.

 

Şahsen müşterilerimde en çok rastladığım şikâyetler RDP de tuş takılma ve ekranın anlık olarak gidip gelmesi veya CDP teknolojisi ile çalışan replikasyon çözümlerinde yüksek orandan verimsizliğe neden olması idi.

 

Silver Peak AĞ katmanında çalıştığından bu sorunları gerçek zamanlı olarak %20 oranında onararak hattın kalitesini arttırır ve uygulamalarınızın verimliliğini arttırır.

 

 

Bant genişliği ve hatların pahalı olması

 

WAN hatları ile ilgili bir diğer zorluk ise şehirlerarası veya uluslararası hatların pahalı olmasıdır. Günümüzde Telekom şirketleri istediğiniz hızları aylık ücret karşılığında sağlamakta ancak hatların pahalı olmasından ve hedeflediğimiz ROI süresine sığabilmemiz projemiz için önemlidir.

 

Örneğin 10mbps WAN hattı üzerinden günde normal şartlarda ortalama ~86GB veri gönderebiliriz, hâlbuki WAN Optimizasyon teknolojileri ile bu değeri ortalama 10 misli arttırabiliriz.

 

Silver Peak AĞ katmanında uygulama ve protocol bağımsız optimizasyon yaptığından tüm IP trafiğini BYTE seviyesinde tekilleştirir, ayrıca yüksek oranda sıkıştırma yaparak karşı tarafa minimum veriyi gönderir böylece var olan hattınızı ortalama 10 misli daha verimli kullanmanızı sağlar.

 

 

Adım adım Silver Peak ile 10Mbps WAN hattı üzerinden RecoverPoint replikasyonu.

 

 

Adımlar “tüm adımlar için 30 dakika”

 

1.       Her iki site da Silver Peak kurulumu “10 dakika”

2.       Silver Peak yapılandırma “10 dakika”

3.       EMC RecoverPoint’un trafiğini Silver Peak’a yönlendirmek “10 Dakika”

4.       RecoverPoint da sıkıştırma kapatılacak “2 dakika”

 

 

 

 

Gereksinimler.

 

1.       Silver Peak VRX yazılımı (İnternetten 1 aylık ful sürümünü indireceğiz)

2.       ESXi (Her SP için 4Core vCPU, 4Gb Ram, 100GB Disk)

 

 

Topoloji:

 

 

clip_image002

 

 

 

Adım 1: Silver Peak’lerin her iki lokasyon’a kurulması

 

İlke önce www.silver-peak.com dan ürünler altında VRX Virtual Software menüsüne girin.

 

clip_image003

 

 

VRX-2 yazılımını seçin ve try’a tıklayarak yazılımı indirin. Eğer Hyper-V veya başka bir hypervisor kullanıyorsanız diğer seçenekleri seçerek ilgili dosyayı indirebilirsiniz.

 

Dosyayı indirdikten sonra size 2 adet e-mail gelecek, bunları biri Site_A diğer ise Site_B de kuracağınız Silver Peak içindir.

 

 

clip_image004

 

 

 

İndirmiş olduğumuz dosyayı “ovf template” VMware client veya vCenter dan file > deploy OVF template den kuracağız.

 

 

clip_image005

 

 

 

Sanal sunucu adını girin ve next next diyerek disk bölümüne kadar ilerleyin, Silver Peak VRX yazılımı default olarak işletim sistemi için 30GB alan kullanır, ikinci diski de template’i kurduktan sonra ekleyeceğiz.

 

Disk yapısı hem işletim sistemi hem de ağ hafıza diski için Thick Provision Lazy Zeroed olacak.

 

clip_image006

 

 

 

Network bölümünden ilgini networkü seçin ve devam edin.

Not: Silver Peak’a vereceğiniz IP adresi RecoverPoint’un kullandığı IP’ler ile aynı blok da olmalı.

 

 

 

Kurulum işlemi sonrası sanal sunucuyu açmadan önce AĞ Hafızası diskini ekleyelim.

 

clip_image007

 

 

 

Disk eklemek için sanal sanal Silver Peak üzerinde sağ tıklayıp edit settings den add’e tıklayınız. yeni disk için min 70GB alan verelim.

 

Not: Ağ hafıza diski min 70GB ve maksimum 2TB arasında olmalıdır, disk alanı ne kadar çok olursa daha çok veri tekilleştirmesi yaparak bant genişliğinizi minimuma indirir.

 

 

clip_image008

 

 

 

Diski oluşturun, tüm ayarları kontrol edin ve sanal sunucuyu açın (Power on)

 

clip_image009

 

Sanal sunucuyu çalıştırdıktan sonra Silver Peak’in Appliance Manager ara yüzü açılacak, bu ara yüz den cihazın IP ayarını elle istediğimiz IP ile değişebiliriz, bu IP önemli olduğundan DHCP aralığının dışında olmasına emin olun veya rezerve edin.

 

IP’yi değiştirmeniz için F4’a basınız, IP değiştirdikten sonra cihazı yeniden başlatmanıza gererek yoktur.

Web ara yüzüne bağlanmak için chrome ve mozilla kullanabilirsiniz.

 

clip_image010

 

 

Tüm buraya kadar olan adımları diğer lokasyon için gerçekleştirin.

 

Her iki lokasyonda Silver Peak’in hazır sanal sunucularını import edip IP verdikten sonra ayarlarını yapmak için chrome dan yönetim IP’lerini yazarak açınız. Kullanıcı adı ve şifresi default olarak admin.

 

 

Adım 2: Silver Peak’leri yapılandırmak

 

 

 

clip_image011

 

 

İlk sefer giriş yaptığınızda karşınıza yapılandırma penceresi çıkacak “wizard”

Adımları takip edin.

 

1.       Hostname de cihaz için isim giriniz. Örneğin merkez

2.       Management Interface (mgmt0) de verdiğiniz IP ve DNS bilgilerini eksiksiz olarak tamamlayın

3.       Time zone da ilgili bölgeyi deçin

4.       Şifrenize değiştirebilir veya daha sonra değişebilirsiniz

5.       Silver Peak’i download ederken size 2 adet lisans ile ilgili mail gönderilmişti, lisansı buradan giriniz.

 

 

clip_image012

 

6.       Bant genişliği limitini girin “replikasyon için kullandığınız hattın hızı”

 

clip_image013

 

Not. MPLS VPN gibi ağ yapılarında merkez hızı örneğin 100mbps olabilir ancak sizin için önemli olan merkez ile disaster arasında kullandığınız hattın hızıdır. Silver Peak geri kalan trafiği bybass edeceği için merkez için 100mbps’lik Silver Peak lisansı almanıza gerek yoktur.

 

7.       Next next devam ve apply ve reboot.

8.       Aynı işlemleri FKM tarafı içinde yapınız.

 

 

Silver Peak de yapılacak ayarlar.

 

1.       Configuration > Deployment den yaptığımız ayarlardan emin olmak.

 

Not: Silver Peak size tüm girmiş olduğunuz IP ve diğer bilgileri özet bir grafik ara yüzünde gösterir.

 

 

clip_image014

 

 

2.       Tünel ayarları için configuration > tunnels den add’a tıklayarak yeni tünel ekleyin.

 

Bu senaryo da: 10.0.0.20 den 20.0.0.20 arasında tünel kuracağız.

 

 

clip_image015 

 

 

 

Add’a tıklayın ve bilgileri giriniz.

 

Name: nerden nereye tünel adı

Local IP: Site_A daki SP IP’si

Remote IP: Site_B deki SP IP’si

Mode: 3 seçenek mevcut, default olarak UDP’dir ancak gre veya IPSec de isteğinize bağlı olarak seçebilirsiniz.

 

Not: IPSec AES-256 – SHA-1 ile verileri şifreler.

 

Bu senaryo için IPSec’i seçiyorum.

 

clip_image016

 

 

Mode da IPSec’i seçin ve apply’a tıklayarak pencereyi kapatın.

Oluşturduğunuz tünel’e tıklayarak IPSec için pre-shared key girmeniz gerekecek, “her iki tarafta aynı olmalı”

 

FEC özelliğini auto ya set ediniz, bu özellik hatlarınızda oluşan paket kayıplarını ve bozuk paketleri %20 oranında düzenler, bu sayede hattın kalitesini arttırarak verimli çalışmanızı sağlar. Bu özellik sayesinde bazı durumlarda sadece 4x hızlanma elde edilmiştir.

clip_image017

 

 

 

Aynı işlemi FKM den Merkez’e doğru yapınız “tünel oluşturunuz”

 

 

Her iki tarafta tünelleri oluşturduktan sonra tünelle ortalama 1 dakika içinde Aktif duruma gelecektir.

 

clip_image018

 

 

 

Silver Peak tarafında yapmanız gereken işlemler tamamlanmıştır, optimizasyon için EMC RecoverPoint trafiğini Silver Peak’lere yönlendireceğiz.

 

 

 

 

 

 

Adım 3: RecoverPoint trafiğini Silver Peak’a yönlendirmek

 

 

RecoverPoint özet,

 

Örneklediğim RecoverPoint senaryosu günümüzde en çok tercih edilen mimariyi göstermekte, bu mimaride her site da kullanılan RP’lerin 1 adet gateway adresi olur, eğer bu trafiğini optimize etmek isterseniz ya bu trafiğin arasına girmeniz gerekir “Inline Mode” veya bu trafiği Silver Peak’a yönlendirmeniz gerekecek.

 

Bu senaryo da biz Silver Peak’leri sanal ortam da kurduk ve şimdi RecoverPoint cihazlarına ikinci gateway ekleyerek replikasyon trafiğini Silver Peak’lere yönlendireceğiz.

 

 

Replikasyon trafiğini Silver Peak’a yönlendirmeden önce:

 

clip_image019

 

 

 

1.       Merkez RecoverPoint da oturum açın “mgmtbox”

2.       Setup > Modify Settings > Cluster Details > Connectivity Settings > Gateways configuration den add a gateway’i seçin

 

 

clip_image020

 

 

IPv4’ü seçin

clip_image021

 

--Bir yazın Enter’a basın ve devam edin.

--Enter gateway IP: burada Site_A Silver Peak'in IP'sini yazınız "10.0.0.20"

--Enter target netmask: karşı tarafın netmask'i "255.0.0.0"

--Enter target subnet: karşı tarafın IP bloğunu yazın "20.0.0.0"

--Girdiğiniz ayarların doğru olduğundan emin olarak kaydedin.

 

 

IP bilgilerini girin ve kaydedin.

clip_image022

 

 

Kaydet dikten sonra View cluster gateways den eklediğiniz route’u kontrol ediniz. Eğer eklediğiniz yeni gateway gözükmüyorsa 2-3 dakika bekleyiniz.

 

--Aynı işlemleri Site_B den Site_A’ya doğru uygulayın.

 

Yaptığımız yönlendirme sonrası Site_A da RecoverPoint trafiği önce 10.0.0.20 ye yönlenecek, eğer Silver Peak her hangi bir neden den dolayı yanıt vermezse trafik normal route dan yani 10.0.0.254 den optimizasyon olmadan devam edecek, Silver Peak tekrar çalıştığında optimizasyon devam edecektır.

 

clip_image023

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sanal Silver Peak ile RecoverPoint replikasyonunun trafik akışı “Yeşil”

 

clip_image024

 

 

 

Adım 4: RecoverPoint da Sıkıştırma kapatılacak.

 

Silver Peak kendi sıkıştırma algoritmaları ve diğer gerçek zamanlı teknikler ile RecoverPoint trafiğini maksimum seviyede sıkıştırır ve BYTE seviyesinde tekilleştirme ile maksimum verimi sağlar.

 

clip_image025

 

 

 

 

 

Optimizasyon başlamıştır.

 

 

Silver Peak RecoverPoint trafiğinde ortalama %70 ile %90 arasında optimizasyon sağlayarak var olan hattınızı maksimum verim ile kullanmanızı sağlar.

 

Aşağıdaki grafik 10mbps wan hattı üzerinden geçen RecoverPoint trafiğin Silver Peak ile sıkıştırma öncesi “lacivert” ve sonrasını “açık mavi” göstermekte.

clip_image026

 

 

 

 

Son 24 saatlik veri transferinde %92 oranında optimizasyon sağlayarak 427GB yerine WAN hattından sadece 34GB veri göndermiştir.

 

clip_image027

 

 

 

 

10mbps WAN hattından günde ortalama 600GB RecoverPoint replikasyonu.

Not: bu rakam 10mbps wan hattında günde 1TB ve üzerine aktarılan veri hacmi ve dosya formatlarına göre çıkabilir.

 

clip_image028

 

 

 

 

Daha Esnek, Ölçeklenebilir, Zeki, Daha kısa ROI süresi ve anında çözüm için Sanal Çözümler

 

2000 yıllarını hatırlayın, ESX 2.0, 2.5 zamanlarında bir çoğumuz sanal platformlara güvenmezken günümüzde neredeyse hepimizin ilk aklına gelen konu ise sanallaştırma ve bulut teknolojileri, buda sanal platformların yeterinde olgunlaştığının ve evrimleştiğinin kanıtıdır. Ya network sanallaştırma?

 

Günümüzde bir hypervisor’a sahipseniz birçok şeye sahipsinizdir.

Hypervisor= Esneklik, Ölçeklenebilirlik, Uygun maliyet ve anında çözüm.

 

 

 

Sanal çözümler ile ROI sürenizi kısaltın

 

 

clip_image029

 

 

Silver Peak’i sanal veya fiziksel cihazlarını satın alarak kullanabilirsiniz. Silver Peak size 2mbps den 1gbps ye kadar aynı performansı sanal ortamda sağlayabildiğinden ve bu konuda lider teknolojiye sahip olduğundan bu yazılımı istediğiniz hypervisor’a kurun ve trafiğinizi yönlendirin. Ayrıca kendi sunucunu oluşturabilirsiniz, bunun için gereksinimlerini karşılayan bir sunucu üzerinde VMware ESXi free kurun ve Silver Peak’i üzerinde deploy edin, kurduğunuz cihaza Network Bypass Adaptor takarak bildiğiniz appliance gibi kullanabilirsiniz. Bypass kartı ile trafiği yönlendirmeye gerek kalmadan direk araya girebilir veya trafiği route edebilirsiniz.

 

Silver Peak size sanallaştırma teknolojisindeki tüm avantajları sağlar ve ROI süresi fiziksel WAN Optimizasyon çözümlerine göre 4x daha kısadır. Buda geçmişte ve gelecekte yatırımlarınızı korur.

 

Ayrıca RecoverPoint ’un da sanal çözümü mevcut, yani %60 gibi az bir maliyet ile bu teknolojiye sahip olabilirsiniz. Bu iki teknolojiyi Sanal kullandığınızda çok daha düşük maliyetler ile çok daha büyük hedefleri elde edebilir ve projelerinizde artı puanlar kazanırsınız.

 

Office 365 Multi Factor Authentication MFA – Mobile App

$
0
0

 

Önceki yazımda, Office 365 Multi Factor Authentication (MFA) başlığı ile, genel olarak MFA nın ne olduğundan, nasıl sahip olunacağından ve marifetlerinden bahsetmiştik. Ancak bunların kullanımı ile ilgili bir şeyler yapamadık. Bu yazımda da Office 365 tarafında Mobile App ile MFA kullanımına değineceğim.

Mobile App da iki ayrı metod olduğundan bahsetmiştik. Uygulamaya random şifre ürettirebilir ya da log on işlemi yapıldığında bir pop-up açtırabiliyorduk.

Biz de bu yazıda uygulamaya otomatik olarak “Log on işlemi yapılıyor bu sen misin?” diye sorduracağız. Ve onay ya da iptal etme şansı elde edeceğiz. Aynı zamanda Outlook lync gibi şifre gerektiren uygulamalarda kullanmak üzere Random Password de ürettirebileceğiz.

İşlemleri yapmaya başlıyoruz.

Kullanıcıya MFA aktivasyonu yaptıktan sonra ilk bağlantıda kullanıcı adı ve şifrenizi girdiğinizde aşağıdaki şekilde “Set Up” butonu görülecektir.

 

 

clip_image001

 

Set it up now butonuna tıkladıkdan sonra 1. Adımda Mobile App seçeneğini seçiyorum ve Configure butonuna basıyorum.

Bu arada; bu ekranda View Video linkine basarak http://channel9.msdn.com/posts/Multi-Factor-Account-Setup linkine ulaşabilirim. Bu linkde MFA ile ilgili adımları video olarak izleyebilirsiniz.

Ayrıca uygulamanın verify edilmesinin zorunlu olduğu ile ilgili de bir not görüyoruz.

clip_image002

 

Next butonuna basmadım. Configure dedikden sonra aşağıdaki şekilde bir pencere belirecek ve burada bazı bilgileri görebileceğiz. Bu bilgiler telefonumuzdaki uygulamamızı doğrulamamız ve bize ait olduğunu kanıtlamamız için gerekli.

Ben önceden uygulamayı telefonua indirip yüklemiştim. Aşağıdaki şekilde uygulamamı görebiliyorum.

 clip_image003

Uygulamayı çalıştırdığımda aşağıdaki şekilde bir ekran ile karşılaşacağız. Bu ekranın sağ üst köşesinde kırmızı ile işaretlediğim iki buton var.

Bunlardan birincisi barkod reader için. Telefonunuz destekliyorsa (bunuda yapan bir uygulama aslında) portalın size vereceği barkodu okutarak kod ve url i otomatik getirebiliriz. Aksi durumda elle kod ve url i yazmam gerekecek ve sağ üstte bulunan ikinci butona basarak ileri demem gerekecek.

clip_image004 

  clip_image005

 

İşte barkod ve kod/url bilgisini gördiğim ekran da aşağıdadır. Bu ekrandaki barkodu okutarak bir doğrulama yaptım ben istersem elle de yazabilirdim.

clip_image006

Doğrulama yapıldıktan sonra done diyerek önceki ekrana dönüyorum ve aşağıdaki gibi portalda benim bunu doğruladığımı onaylıyor.

clip_image007

 

Doğrulamanın tamamlandığını gördüm ve artık Next diyebilirim.

clip_image008

 

İkinci adım da ise doğrula diyerek telefonuma doğrulama ekranının gelmesini sağlıyorum.

clip_image009

clip_image010

Telefonumda ki doğrulama ekranında da verify diyerek işlemi yapanın ben olduğumu doğruluyorum.

clip_image011

 

clip_image012

Yukarıdaki iki ekran görüntüsünde doğrulamanın yapıldığını ve onaylandığını görebiliriz. Next dedikten sonra aşağıdaki şekilde bana telefon numaramı soruyor bunun sebebi ise, uygulamalarda kulanmam için bana bir şifre üretmesidir.

 

1

clip_image014

 

3. ve 4. Adımlar uygulamalarda kullanacağımız random password içindir. Üret dersek buradan bir şifre ürettirebilir ve uygulamalarımda bu şifreyi kullanabilirim.

Aşağıdaki şekilde uygulamada görünen random password ü de görebilirsiniz.

clip_image015

Peki şimdi portal durumumuza bakalım.

Kullanıcı adı ve şifremi giriyorum.

clip_image016

Sign in dedikden sonra aşağıdaki gibi bir beklemeye giriyor. Burada benim uygulamamı çalıştırmam lazım ve uygulamamda otomatik olarak aşağıdaki ekranı göreceğim.

clip_image017

clip_image018

 

Verify dedikten sonra log on işlemim tamamlanıyor. İstersem cancel diyerek log on işlemini iptal edebilirdim.

 

Windows 8.1 Storage Spaces

$
0
0

İş yerinde fiziksel sunucusu olan veya az da olsa bilgisayar işlerine merak salmış insanlar RAID kavramını azda ola bilirler. RAID yapısını kullanmanın amacı genellikle veri bütünlüğünü korumak, performans sağlamak gibi bir çok etkeni sıralayabiliriz. Bence artık bir Windows 8.1 kullanıcıysanız, artık sizde IT dünyasına yaklaştığınızın bir resmidir. Neden mi ? Windows 8.1 işletim sistemi kendi kendine yeten tüm ihtiyaçlarınızı karşılayan bir işletim sistemi hiç bilgisayar kullanmasını bilmeyen biri bile bugün Windows’unu sıfırdan kurar hale gelmiş durumda bugün kü anlatacağım Windows 8 ile birlikte yeni gelen özelliklerden sadece biri olan Storage Spaces özelliği peki nedir Storage Spaces ? Eğer elinizde kullanmadığınız birden fazla diskiniz varsa bu disklerde 10 GB üzeriyse bu diskleri bir havuz içerisinde toplayarak kullanabilirsiniz. Aklınıza şöyle bir soru gelebilir evet zaten kullanıyordum ama bu özellik ne işime yarayacak hemen açıklayalım;

Örneğin elinizde 3 adet fiziksel disk olduğunu düşünelim. Bu disklerinizi bilgisayarınıza taktığınızda  birbirinden  farklı 3 fiziksel diskiniz olacaktır. Lakin hangi diskin içerisine hangi veriyi koyduğunuz muamma olacaktır. İşte tam bu sırada Storage Spaces özelliği ile birden fazla fiziksel diskinizi birleştirerek tek bir disk şeklince kullanabileceksiniz. Sanki şu soruyu duyduğumu hissediyorum. Peki disklerden birisi bozulursa ne olacak ? J hemen cevabını verelim. Yine imdadınıza Storage Spaces özelliği yetişecektir. Disklerden birisi bozulsa bile Storage Spaces özelliği sayesinde hiçbir şekilde veri kaybını olmayacaktır. Tabii taktığınız disklerin hepsi bozulursa işiniz o zaman zor. :D Yukarıda belirttiğim gibi bir Windows 8.1 kullanıcıysanız. Tıpkı büyük yapılarda olduğu gibi RAID yapısını kullanıyorsunuz demektir. İsterseniz lafı fazla uzatmadan ufak bir uygulama yaparak Storage Spaces özelliğini birlikte görelim.

Yapıdan bahsetmek gerekirse;  3 adet kullanmadığım fiziksel diskim mevcut ve bu disklerin boyutları disk 1 = 50 GB disk 2 = 40 GB disk 3 = 30 GB => 50 + 40 + 30 = 120 GB lık bir alanım mevcut lakin 120 GB lık alanın tamamını kullanamayacağım. Nedenini yazımızın ilerleyen bölümlerinde göreceğiz.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar;

-          Taktığınız fiziksel diskleri hiçbir şekilde formatlamayın.

-          Taktığınız disklerin boyutları 10 GB altında olamaz.

-          Eğer yapıya yeni bir disk ekleyecekseniz disk içerisinde her hangi bir veri bulunmaması gerekir. Aksi taktirde verilerinizi kaybedersiniz.

 

clip_image001

Windows 8.1 Storage Spaces-01

3 adet fiziksel diskimi taktım. Ardından Bilgisayarım üzerinde sağ tıklayarak Yönet seçtim açılan bilgisayar yönetimi penceresinde disk yönetimi üzerine geldiğimizde Initialize disk (disk başlat) penceresi çıkacaktır. Eğer 3 diskide eklemek istiyorsak 3 diskinde seçili olduğundan emin olduktan sonra ok tıklayalım. Kesinlikle diskleri formatlamayın.

clip_image002

Windows 8.1 Storage Spaces-02

Disklerimizi başlattıktan sonra disklerimiz online bir duruma gelecektir. Yukarıda ki ekranda görüldüğü gibi daha önceden belirttiğim gibi diskleri kesinlikle formatlamadan devam edeceğiz.

clip_image003

Windows 8.1 Storage Spaces-03

Fiziksel olarak disklerimizi ekledik. Şimdi Sırasıyla Control panel yani (denetim masasına) gidelim. Açılan pencerede Storage Spaces (Depolama Alanları) tıklayalım.

clip_image004

Windows 8.1 Storage Spaces-04

Açılan Storage Spaces penceresinde Create a new pool and storage spaces (yeni havuz ve depolama alanı oluştur) tıklayalım.

clip_image005

Windows 8.1 Storage Spaces-05

Create a new pool and storage spaces seçeneğine tıkladıktan sonra 3 adet fiziksel diskimin geldiğini yukarıda ki ekranda olduğu gibi görebiliriz. Disklerin seçili olduğundan emin olduktan sonra Create pool butonuna tıklayalım.

 

clip_image006

Windows 8.1 Storage Spaces-06

Artık sona doğru yaklaşıyoruz. Create pool seçeneğine tıkladıktan sonra Create a storage space penceresi açılacaktır. Burada birkaç işlem yapmamız gerekecek. Bunların başında kullanacağımız file system türü ve Resiliency tipi öncelikle file system bir bakalım. Baktığımızda 2 seçenek mevcut NTFS ve REFS hemen hemen artık hepimiz NTFS dosya sisteminin ne olduğunu biliyoruz. Lakin REFS hakkında belki bir bilginiz olamayabilir. REFS dosya sistemi Windows 8 ve Windows Server 2012 ile birlikte gelen yeni bir dosya türüdür.

ReFS (Resilient File System) , Windows Server 8 ve Windows Server 2012 için geliştirilmiş, ancak daha sonradan Windows 8 sürümleri içine de ufak bir driver ile entegre edilebilen yeni dosya sistemidir.

Yüksek kapasite disk bölümleme, büyük ölçekli dosya saklama, daha yüksek veri aktarım hızı ve META koruması gibi özellikleri ile NTFS’ye göre daha yeni bir sistemdir. Alıntıdır. Ayrıntılı bilgiye ulaşmak için tıklayınız.  

 

clip_image007

Windows 8.1 Storage Spaces-07

Diğer bir seçenek olan Resiliency type ise bir nevi oluşturacağımız RAID yapısının esneklik türüdür. Örnek vermek gerekirse RAID 5 yaptığımızı düşünelim. Gerekli olan 3 adet aynı boyutta olan 3 adet fiziksel disk olmasıdır. RAID 5 yapmamızın amacı ise veri bütünlüğünün sağlanmasıdır. Disklerden birisi bir şekilde fiziksel olarak bozuksa bile diğer 2 disk çalışmaya devam edecektir. Her hangi bir veri kaybı yaşanmayacaktır. Peki yukarıda kullanılan terimler nelerdir. Bir bakalım.

-          Simple (no resiliency) : Bu esneklik türü hiçbir hatayı kabul etmez diklerden birisi bozulsa bile tüm verileriniz. Kaybolacaktır. Bu seçeneği seçtiğimizde neredeyse tüm disk kapasitesini kullanabiliriz. En az 3 adet fiziksel disk gerekmektedir.

-          Two-way mirror : Esneklik türü 3 diskten birisi bozulduğunda her hangi bir veri kaybı yaşamazsınız. Bir nevi RAID yapısından hatırlayacağınız üzere aynalama metodudur.

-          Three-way mirror : Seçeneği ise Two-way mirror esneklik türü ile benzerlik göstermektedir. Yine aynalama metodudur.

-          Parity : Bu seçenekte ise eklediğimiz disklerin tüm kapasitesini kullanmanın yanında 3 disk toplamının yarısını bir partition diğer yarısını başka bir partition olarak kullanabiliriz.

Ben Two-way miror seçeneğini seçiyorum. Bu seçeneği seçtikten sonra yukarıda ki ekranda görüldüğü gibi toplam disk kapasitemin neredeyse yarısını kullanacağım. En güzel tarafı ise veri bütünlüğünü sağlamış olacağım. Hemen ardından Create storage space butonuna basarak yeni depolama alanımı oluşturmaya başlayabilirim.

clip_image008

Windows 8.1 Storage Spaces-08

Yukarıda ki pencerede görüldüğü gibi artık storage space yani depolama alanını oluşturmuş bulunmaktayım. Bu oluşturmuş olduğum depolama alanımın kapasitesini de görebilirim. Yine Physical drivers altında bulunan fiziksel disklerimi görebilir ve fiziksel disklerimin sağlık kontrolünü gerçekleştirebilirim.

 

clip_image009

Windows 8.1 Storage Spaces-09

Yine disk yönetimine baktığımızda önceden hatırlayacağınız üzere 3 disk görünmekteydi şimdi ise sadece 1 disk görünmektedir. Yine oluşturmuş olduğumuz depolama alanının boyutunu görebiliriz.

 

clip_image010

Windows 8.1 Storage Spaces-10

Peki This Computer yani bu bilgisayardan baktığımızda oluşturmuş olduğumuz Storage Space alanını görebiliriz. İşte her şey bu kadar basit ilerleyen yazılarımızda Windows 8.1 Storage Spaces özelliğini birlikte test ederek veri bütünlüğünün nasıl korunduğunu değerlendireceğiz.

Başka yazılarda görüşmek üzere…

Office 365 Multi Factor Authentication (MFA)

$
0
0

Office 365 Ürünleri ile birlikte sahip olduğumuz, ancak pek kullanılmayan ya da anlatılmayan MFA ile ilgili; hem içeriği hem de uygulamaları ile ilgili bilgileri bulabileceğiniz bir yazı hazırlamak için başlıyorum yazıma. Bu kaynak içerisinde, Windows Azure ile ilgili de kısa bilgiler bulabileceksiniz. Windows Azure ile ilgili daha detaylı MFA bilgilerini, ayrı bir yazıda paylaşıyor olacağım. Bu yazıda daha çok Office 365 tarafında değineceğim.

Nedir Bu MFA?

Çoklu kimlik doğrulama özelliği olan MFA pek çok ürün için ortak kullanılan bir kavramdır. Aynı One Time Password OTP gibi. Buradaki amaç bir sisteme erişmek için kullanacağınız kimlik doğrulama yöntemlerini çeşitlendirmektir. Örneğin mail okumak, SSL VPN ile şirket ağına bağlanmak veya banka hesabınıza erişmek için.

Örneğin Web mail, yani internet üzerinden mail hizmeti sunan bir sisteminiz var. Buna çalışanlarınız veya müşterileriniz kullanıcı adı ve şifre ile giriyor, ancak siz istiyorsunuz ki ek bir veya birden çok kimlik doğrulama olsun, işte tam burada MFA  devreye giriyor. Vasco veya Microsoft gibi firmaların size sunduğu ürünler sayesinde sistemlerinizi kullanıcı adı ve şifre sorgusundan farklı olarak SMS gönderimi, veya akıllı telefona yüklenen bir uygulama ile şifre üretme veya kayıtlı cep telefonuna bir çağrı gelmesi ve sizin bir tuşa basmanız gibi ek günvelik ( kimlik doğrulama ) önlemleri sunar.

 

Konumuz olan Multi Factor Authentication (MFA) aslında arka tarafında Azure dan bir destek alıyor.(Office 365 tarafından söz ettiğimiz için böyle söylüyoruz. Azure dan bahsediyor olsaydık, zaten Azure üzerindeki bir PaaS Marifeti dememiz gerekirdi.) Yani aslında bu cümlede çıkartılabilir; Azure üzerinde kullanabildiğimiz MFA Platformuna, biz Office 365 ile ücretsiz sahip olabiliyoruz. (Bazı özelliklerine)

MFA var olan Office 365 Platformunuza ikinci bir kimlik doğrulama katmanı ekler. Bunun için ayrı bir para ödemessiniz. Eğer O365 kullanıcısı iseniz, zaten MFA marifetinden faydalanabilirsiniz anlamına gelir bu.

Bu MFA katmanını birkaç farklı yöntemle de kullanabilirsiniz. Yazının devamında bu yöntemlere de değiniyor olacağız.

Hangi Office 365 Planlarında/Ürünlerinde Bulunur?

MFA, Office 365 Ürünleri ile ücretsiz geliyor dedik. Bunu biraz daha detaylandırıyor olursak;

Planlar;

Ücretsiz Office 365 Paketi Üyeliklerinde (Trial E3)

Kurumsal Planlar (E Paketleri)

Orta Ölçekli İşletme Paketi

Akademik Planlar (A Paketleri)

 

Not: “Ücretsiz Office 365 Paketi Üyeliklerinde” diye yazdığımız satır Nonprofits ürünler olarak geçer. Yani kar amacı güdülmeyen, deneme sürümleridir.

E3 ün bu sürümü, genelde “voice dışında her şeyi yaparsınız” diye anlatılır. Ancak bu Trial paket ile ilgili de yapamadığınız bazı şeyler var. Bu da kaynaklarda çok fazla paylaşılmıyor.

Sonuç olarak yapamadığınız şeyler; Office365 ProPlus, Office Mobile, Advanced Email (Arşivleme, yasal uyumluluk gibi), eDiscovery, Voicemail, BI (Business Intelligence) dir.

 

MFA yı, Office 365 Small Business ve Office 365 Dedicated Planlar (Exchange Online Dedicated, SharePoint Online Dedicated gibi) içermez.

 

Masaüstü Uygulamaları için Office 365 MFA (Outlook)

 

MFA katmanı, Federe edilmemiş yapılarda, Office Uygulamaları için henüz kullanılabilir değildir. Yakın zamanda bununla ilgili bir güncelleme gelmesi bekleniyor.

 

(MAPI/HTTP Gereksinimi vardır)

 

ADFS yapınız varsa, yani federe bir yapı kullanıyorsanız, sorun yok demektir. MFA ‘yı Office Masaüstü uygulamalarında da kullanabilirsiniz.

 

Office 365 MFA İçeriği Nelerdir?

 

clip_image001 

MFA nın Kullanım Senaryoları ve Destek Durumu;

 

Yazının başında da kısaca değindiğim gibi MFA nın destek durumları ya da kullanım senaryonuza göre yapabiliteleri var. Bağzı gereksinimlerinizde Windows Azure MFA kullanmanız gerekebiliyor.

 

Yukarıda MFA nın Özelliklerini ve Office 365 ile Azure MFA tarafında hanglerinin desteklendiğini paylaştım.

 

Aşağıda ise, hangi senaryoda, hangi MFA ürününe ihtiyacım var sorusuna cevap verecek bir tablo paylaşıyorum.

 

 clip_image002 

MFA Seçenekleri

 

Multi-Factor Authentication Apps:

 

MFA Mobile Uygulaması Windows Phone, Android, iOS cihazlarda kullanılabilir durumdadır. İlgili cihazın mağazasında ücretsiz olarak indirilebilir. Bu uygulama kurulum sırasında bir doğrulama kodu ile sizin cihazınızı tanır ve uygulamayı etkinleştirir. Bu uygulamanın Tek seferlik şifre üretme ya da hesabınız ile giriş yapmaya çalıştığınızda uyarı verme gibi yetenekleri vardır.

 

MFA Apps > Bilgilendirmeli Servis

 

MFA Apps ‘in bu alternatifi ile kullanıcı, bir giriş işlemi yapıldığı zaman telefonunda “push notification” ile bir uyarı alır. (Hesabınıza giriş yapılıyor. Bu siz misini? Gibi) siz Mobile cihazınızdan “Evet benim” ya da “Hayır Sahte bir giriş” diye cevap vererek, girişin başarıyla gerçekleşmesini ya da engellenmesini sağlayabilirsiniz.

 

MFA Apps > Tek Seferlik Şifre Servisi

 

 

MFA Apps ‘in bu alternatifi ile kullanıcı, OneTimePassword (OTP) tek seferlik bir şifre üreterek (toen mantığı ile) sizin için üretilen bu şifre ile uygulamanıza/portalınıza giriş sağlamanızı sağlar.

 

Otomatik Arama

 

Bu alternatifi seçerek yapacağınız konfigürasyonda, sizden alınan cep telefonuna bir arama gelir. Siz bu aramada # tuşuna basarak girişi onaylarsınız. Eger girişi siz yapmıyorsanız bu aramaya tepki vermeden girişin başarısız olmasını sağlayabilirsiniz.

 

SMS ile Doğrulama

 

Aslında bu metod dai MFA nın OTP si ile aynı mantıkda. Tek farkı password ‘ü MFA App yaratmıyor. Yaratılan password size SMS olarak geliyor. Genel SMS de ki passwordü kullanarak girişi sağlayabilirsiniz.

 

Bu bölümde, genel olarak MFA tarafının ne işe yaradığı, hangi konularda, nasıl kullanıldığını ve hangi metod lar ile kullanabileceğimize değinmeye çalıştım.

 

Peki biz bu MFA yı nasıl kullanacağız birazdan bundan bahsedelim.

 

Office 365 Portalı üzerinde MFA yı aktif ederek işimize başlamamız gerekir. Hemen şu bilgininde altını çizelim. Office 365 tenant ınızada ki tüm kullanıcılar MFA kullanmak zorunda değildir. Siz isterseniz yönetici seviyesindeki kişilere ya da yalnızca satış departmanındaki özel kişilere MFA kullandırabilirsiniz. Buda bence önemli bir not.

 

Office 365 Portalıma logon olduğumda, kullanıcıları gördüğüm ekranda yer alan “Set Multi-factor authenticayion requirements” kısmındaki “Set ıp” linkine tıklayarak MFA kurulumuma başlıyorum.

 

clip_image003

 

 

Portal direk olarak size, MFA yı aktif etmek istediğiniz kullanıcıları soracaktır. Aşağıdaki görselden de göreceğiniz gibi, birden fazla kullanıcı seçebilirsiniz. Zaten kullanıcıların MFA durumlarınıda bu ekrandan görebilirsiniz.

 

Not: Bulk update dediği; eşer elinizde kullanıcı bilgisi ve mfa durumunu içeren bir CSV dosyası varsa bunu direk olarak import edebilirsiniz. Size örnek bir csv dosyasıda sunan “bulk update” butonu, kullanıcı sayısı çok olan işletmelerde hayat kurtarabilir.

 

clip_image004

Bulk Update ekranı:

 

 clip_image005

 

 

Biz devam edelim; kendi kullanıcımı seçerek Enable diyorum ve MFA ayarlarımı yapmaya başlıyorum.

clip_image006

 

Enable dediğinizde size MFA ile ilgili adımları önceden okuyabileceğiniz bazı link veriyor ayrıca kullanıcının web den logon olamayacağını, önceden aka.ms üzerinden register olması gerekeceği ile ilgili bilgiler veriliyor.

Enable diyerek bunu aktif hale getiriyorum.

 

clip_image007

Update oldu.

clip_image008

 

Artık kullanıcımı tıkladığımda sağ tarafta enforce ve Manage user linki görüyorum .

Enforce: bu enable işlemini aktif hale getirmenizi onaylayan bir liktir aslında. Tıkladığınızda MFA yı force eder ve sadece manage user settings ‘i görürsünüz.

 

clip_image009

 

Mage User Settings ile de iki şey yapabilirsiniz.

Birincisi; seçili olan kullanıcının tekrar iletişim metodu seçmesini sağlayabilirsiniz. Mesela ben MFA aktivasyonundan sonra Mobile Apps ı seçtim ama artık sms le otantike olmak istiyorum. İşte o zaman bunu seçmem gerekir.

İkincisi ise; daha once uretilen passwordleri sıfırlayabilirim.

clip_image010

 

Mfa aktivasyonundan sonrakiler kısa bilgilerdi aslında. Siz enforce ettikden sonra, kullanıcı logon olduğunda aşağıdaki gibi bir durumla karşılacaktır.

Portal.microsoftonline.com üzerinden kullanıcı adı ve şifremi girdim. Sonuç aşağıdaki gibi oldu.

clip_image011

 

Set it up now diyorum ve aşağıdaki ekran ile karşılaşıyorum. Bu ilk bağlantıda çıkan bir ekrandır. Benim MFA yı hangi metodla kullanmak istediğimi soruyor. Ben de telefon numaramı ya da ne istiyorsam o metodu seçip konfigürasyonumu tamamlıyorum. Aranmak isteyebilirim ya da SMS atılmasını isteyebilirim. Bunları zaten yazımızın basında incelemiştik.

 

clip_image012

Bu metotları da farklı yazılar ile açıklamaya çalışacağım.

 

 

İyi çalışmalar

Service Manager Client Kurulumu

$
0
0

 

Microsoft System Center Service Manager ürününü kendi client (Windows 7, Windows 8, Windows 8.1) bilgisayara kurarak yönetmek isteyebilirsiniz. Kurulum için bazı gereksinimleri bilgisayarınıza yüklemeniz gerekmekte.

·         .Net Framework 3.5

·         Microsoft SQL Server Analysis Management Objects

·         (x86 için http://go.microsoft.com/fwlink/?LinkID=239665&clcid=0x409 )

·         (x64 için http://go.microsoft.com/fwlink/?LinkID=239664&clcid=0x409 )

·         Minumum 2 GB Ram

·         Microsoft Report Viewer Redistributable

 

Bundan sonra Microsoft System Center Service Manager a ait olan DVD yi bilgisayarınıza yerleştirerek aşağıdaki adımları takip ediyoruz.

clip_image001

Service Manager Console butonuna basıyoruz

clip_image002

Lisans sözleşmesini kabul ederek ileri butonuna basıyoruz

clip_image003

Disk üzerindeki boş alan kontrolü yapılıyor ve ileri butonu ile devam ediyoruz

clip_image004

Yukarıdaki gereksinimleri yüklediğimizde sistem denetim sonucu resimdeki gibi bol yeşilli olarak görünecektir. Eğer yüklememişseniz aşağıdaki resimdeki gibi görüntülenecektir.

clip_image005

clip_image006

Müşteri deneyimine katılarak ürünün geliştirilmesine yardımcı olabilirsiniz. Evet radyo butonunu işaretleyerek ilerleyelim.

clip_image007

Yükleme özeti karşımıza gelecektir. Eğer ayarlarımızda herhangi bir problem yok ise yükle butonu ile yükleme işlemini başlatabiliriz.

clip_image008

Kurulum başarıyla tamamlandı. Kapat butonuna bastığımızda konsola bağlantı için bir pencere açılacaktır.

clip_image009

Bu pencerede System center service manager e ait olan sunucu adını yazarak bağlantıyı gerçekleştirebilirsiniz. Eğer bu adımda sorun yaşıyorsanız muhtemelen DNS veya Firewall ayarlarınız ile alakalı olma olasılığı yüksek bir ihtimaldir.

clip_image010

Bir başka makalemde görüşmek ümidiyle


Centos Web Panel Kurulumu

$
0
0

 

Merhabalar, Linux’ un her geçen gün daha kullanışlı daha kullanıcı dostu ara yüzleri ile ilgi çekmesi devam ediyor. Bu yazımda Linux’ un Centos dağıtımı için geliştirilen Centos Web Panel (CWP)’ in kurulumunu yapacağız. Kuruluma geçmeden önce CWP hakkında biraz bilgi vereyim.

CentOs web panel, kolay ve hızlı kullanımıyla dikkat çekiyor. Bütün kontrol işlemlerini ssh bağlantısına gerek kalmadan panel üzerinden yapmanıza olanak sağlıyor. Dedicated, VPS, VDS serverleriniz için ücretsiz olarak kullanabileceğiniz bu panel sizi birçok zahmetli işten kurtaracak nitelikte.

clip_image001

CentOS web panel, kurulumu ile birçok ücretsiz servisi de beraberinde getirerek, kullanıma sunmakta. Dilerseniz panelle birlikte gelen servislerimizi sıralayalım.

Web Server
- Varnish Cache server desteği
- Apache’ yi kendine göre derler ve %15 performans sağlar.
- Apache Server durumu ve yapılandırma desteği
- Apache vHostlari ve vhost şablonlarını düzenleyebilir, ek konfigürasyon yapabilirsiniz.
- Tek tuşla biri sanal hostlari rebuild edebilirsiniz.
- suPHP & suExec ile gelişmiş güvenlik sağlar.
- Mod Security + OWASP rules tek tık kurulum ve kolayca yönetilebilir.

PHP
- PHP derlemesi yapar ve %20 performans iyileştirmesi yapar.
- PHP Sürüm destekleri (Geçiş yapabileceğiniz sürümler : 5.2, 5.3, 5.4, 5.5)
- Basit PHP Editorü
- PHP eklentilerini tek tıkla kurabilirsiniz.
- PHP.ini Editör desteği & PHP Bilgisi (phpinfo) & PHP modüllerini listeleme

Kullanıcı Yönetimi
- Ekleme, Listeleme, Düzenleme ve Kullanıcı Silme özelliği
- Kullanıcı İzleme (Açık kullanıcı dosyaları ve socket dinlemeleri.)
- Shell Erişim Yönetimi

DNS
- FreeDNS desteği
- Dns bölgeleri ekleyebilir, silebilir, düzenleyebilir ve listeleyebilirsiniz.
- Nameserver iplerini güncelleyebilirsiniz.
- DNS Şablon Yönetimi

Email
-Postfix ve dovecot desteği
- E-Posta Kutuları ve Takma Adlar oluşturabilirsiniz.
- Roundcube webmail desteği
- Postfix Mail Kuyruğu izleme

System
- Donanım Bilgileri (Cpu çekirdek ve saat bilgileri)
- Bellek Kullanım Bilgileri
- Disk Durumu ve Bilgileri
- İşletim Sistemi Bilgileri (Kernel Versiyonu, Uptime Süresi vs..)
- Servis Durumları (Servisleri kolayca restart edebilirsiniz. Apache, Mail, Ftp vs…)
- ChkConfig Yönetimi (Tek tuşla aktif servisleri durdurabilir başlangıçta çalışmasını engelleyebilirsiniz.)
- Ağ port kullanımı
- Ağ ayarları
- SSHD Ayarları

Monitoring
- Canlı Servis İzleme Desteği (Monitor services eg. top, apache stats, mysql…)
- Java SSH Konsolu ile ssh clientlara gerek duymadan ssh bağlantısı kurabilirsiniz.
- Servis Ayarları (eg. Apache, PHP, MySQL…)
- Arkaplan’ da shell komutları koşturabilirsiniz.

Security
- CSF Firewall desteği.
- SSL Sertifikaları Oluşturabilirsiniz.

SQL
- MySQL Veritabanı Yöneticisi
- Yerel MySQL kullanıcıları ve uzak mysql kullanıcı oluşturabilirsiniz.
- MySQL işlemlerini Live Monitoring ile izleyebilirsiniz.
- Veritabanları oluşturabilir, silebilirsiniz.
- Veritabanına birden fazla kullanıcı ekleyebilirsiniz.
- MySQL Sunucu Ayarları
- PhpMyAdmin (Web tabanlı phpmyadmin ile Veritabanlarınızı yönetebilirsiniz.)

Additional options
- TeamSpeak 3 Yönetimi (Voice servers) (tek tuşla kurabilirsiniz.)
- Shoutcast Yönetimi (Shoutcast Radyo Yöneticisi, birden fazla shoutcast server üretebilir ve kolayca yönetebilirsiniz.)
- Otomatik Güncelleme
- Yedekleme Yöneticisi
- Dosya Yöneticisi

ve bir çok özellik bulunmaktadır.

Kısacası CSF Firewall desteği olan, SMTP olarak Postfix, POP3 olarak dovecot, DNS server olarak Bind, FTP olarak VSFTP kullanan ve ek olarak Shoutcast, Teamspeak gibi modüllerini içinde barınan küçük ama güzel bir kontrol paneli.

Panel’ in yönetici seviyesi Maalesef sadece root seviyesidir. Yani Alan adlarınız için alt hesaplar oluşturmayı, domain seviyesinde Panel sunmayı unutun. Biraz daha bu yazılım firmalarına ve kendi web sitelerim barınacak zaten diyen arkadaşlar için kolay ve yönetilebilir bir arayüz bazı arkadaşların tercihi olabilir.

KURULUM

Kuruluma geçmeden belirtmek isterim ki eğer kaynağı sınırlı bir sunucunuz varsa işletim sistemini 32 bit seçin, kaynak sıkıntınız yoksa 64 bit çok daha iyi performans verecektir. CentOs bu paneli 6.x sürümü ile kullanmanızı önermekte.

İlk olarak sunucumuza putty ile ssh bağlantısı sağlıyor ve root olarak oturum açıyoruz.

clip_image002

Öncelikle “/usr/local/src” klasörüne geçiyoruz. Bunun için aşağıdaki komutu kullanıyoruz.

cd /usr/local/src

 clip_image003

Daha sonra bulunduğumuz dizine “wget” komutu yardımı ile “http://dl1.centos-webpanel.com/files/cwp-latest.sh” adresindeki dosyayı çekiyoruz. Bu işlem için aşağıdaki komutu kullanıyoruz.

wget http://dl1.centos-webpanel.com/files/cwp-latest.sh 

clip_image004

Ve kurulum için gerekli olan dosyamızı indirdiğimize göre artık başlayabiliriz. Kurulumu başlatmak için indirdiğimiz “cwp-latest.sh” dosyamızı çalıştırıyoruz. Çalıştırmak için aşağıdaki komutu kullanıyoruz. Komutumuzu çalıştırdığımız zaman bizden MySQL root şifresini isteyecek. Root şifresini yazarak devam ediyoruz.

sh cwp-latest.sh 

clip_image005

Kurulum tamamlandığı zaman aşağıdaki gibi bir bilgilendirme ekranı gelecek. Son olarak sunucunun yeniden başlatılması için Enter’ a basıyoruz. Kurulum adımlarımızın hepsi bu kadar. Sunucu yeniden başladığı zaman web panelimiz erişilebilir durumda olacaktır.

clip_image006

clip_image007

Kurulumun ardından dikkat edilmesi gereken 1-2 alan var. Hemen onlarıda paylaşmak istiyorum. Öncelikle sunucumuz için Name Server kayıtlarını girmemiz gerekmektedir. Bunun için CWPanel menüsünden “DNS Functions” menüsü açıp altından “Edit Nameservers IPs” menüsünü seçiyoruz. Açılacak olan sayfada gerekli alanları kendimize göre dolduruyoruz.

Daha sonra yapmamız gereken son bir ayar kalıyor. Bu ayar ise paylaşılan bir IP adresi tanımlamak. Bunun için de CWPanel menüsünden “CWP Settings” menüsünü açıp altından “Edit Settings” menüsünü seçiyoruz. Açılan sayfaya kullanacağınız paylaşılmış IP adresinizi yazıyorsunuz. Hepsi bu kadar.

Artık “User Accounts” menüsü altından yeni sitelerinizi yaratabilirsiniz.

Ayrıca Centos Web Panel sitesinde yayınlanan “Securing DNS Server BIND (open DNS resolver)” konusuna göz atmakta fayda var.

Şirketiniz İçin En Uygun Lync Yaygınlaştırma Senaryosu Hangisi?

$
0
0

 

Birleşik iletişim çözümümüz olan ve Fortune 500 de bulunan şirketlerin % 70 inin kullandığı Microsoft Lync 3 farklı yaygınlaştırma senaryosuyla karşımıza çıkmaktadır. On-Premises , Hybrid ve Cloud. Peki şirketiniz için en uygun Lync yaygınlaştırma çözümü hangisidir?  Gelin bu sorunun cevabını şirketinize uygun yapıya göre birlikte bulalım.

clip_image001

Lync On-Premises, Onsite yani tamamen sizlerin sistem odanızda sanal veya fiziksel sunucularınız üzerinde yapılandırılmış bir Lync yaygınlaştırma çözümüdür.  Eğer Lync ile birlikte kurumsal ses kullanmak, var olan PBX santralinizi birlikte çalıştırmak veya santralinizi tamamen devreden çıkarıp çok daha uygun maliyetlere Lync’i santral olarak kullanmayı hedefliyorsanız şirketiniz için en uygun çözüm Lync On-Premises yaygınlaştırma metodudur.

Lync Hybrid, On-Premises ve Cloud çözümünün birarada kullanıldığı Lync yaygınlaştırma metodudur. On-Premises sistemlerinizi bulut yapısına taşımak istiyorsanız öncelikli olarak Hybrid yapısına geçmek durumundayız ve bu geçişler OCS 2007 R2 sürümünden itibaren desteklenmektedir. Aynı zamanda bu yapı buluta geçiş aşamalarında en çok tercih edilen ve önerdiğimiz yöntemdir.

Eğer OCS 2007 R2 yapısına sahipseniz Lync Server 2013 Front End ve Lync Edge Server 2013 ile birlikte hybrid yapısına geçebilir, bazı kullanıcılarınızı Lync Online yapısına taşıyıp bazı kullanıcılarınızı ise on-premises yapıda bırakarak birlikte çalışmalarını sağlayabilirsiniz.

Son güncelleştirmeleri yüklenmiş Lync 2010 ve Lync 2010 Edge yapısına sahipseniz Lync Server 2013 Admin Tools ile birlikte istediğiniz kullanıcılarınızı Lync Online yapısına taşıyabilirsiniz.

Eğer Lync 2013 yapısında çalışıyorsanız Lync Edge Server 2013 hybrid konfigurasyon için yeterli olacaktır.

clip_image002

Lync hybrid yapısında Active Directory Federation Services (ADFS) ve Azure Active Directory Sync (DirSync) ihtiyacınız olacaktır. Bu şekilde Lync Online ve Lync On-Premises kullanıcılarımız arasında senkronizasyonu oluşturmuş olacağız.

clip_image003

Lync Hybrid aşamaları ilk olarak şirketiniz için Office 365 hesabı almakla başlamaktadır. Active Directory Sync ve ADFS kurulumundan sonra Office 365 üzerinde federasyonu aktif hale getirilip, Lync Hybrid yapılandırma Lync Edge Server üzerinde tanımlanmalıdır. Sonrasında istenilen kullanıcılar Lync Online yapısına güvenli bir şekilde taşınabilir.

clip_image004

Cloud, Lync Online yapısında bütün yapımız bulut üzerindedir. Bu şekilde sabit yatırım maliyetimiz olmayacak, daha esnek ve verimli kullanıma sahip olacak aynı zamanda zaman ve yer bağımsız şekilde çalışabiliyor olacaksınız.

Bu linke tıklayıp hemen bir deneme hesabı açabilir ve anında kullanmaya başlayabilirsiniz.

Lync yaygınlaştırma seçeneklerinin karşılaştırma tablosunu aşağıda görebilirsiniz.

clip_image005 

Lync Online deneyimini en iyi şekilde tecrübelenmek için SharePoint Online ve Exchange Online içeren bir Office 365 planı kullanmanız tavsiye edilir. Kurumsal ses kullanmayı hedefliyorsanız Lync Server 2013 Plus CAL'da sunulan arama özellikleriyle geleneksel PBX telefon sistemlerini geliştiren ve değiştiren Office 365 E4 paketi almanız önerilir.

Windows 8.1 Family Safety Aile Güvenliği

$
0
0

Hepimizin aile bireyleri ailenin her ferdi bizler için önemlidir. Özellikle çocuklarımız bizim için daha önem taşımaktadır. Onların kişisel gelişimleri adına bir çok etkinliklere katılıp onların daha iyi bir şekilde gelişmesi için bıkmadan usanmadan bir çok önlem almışızdır. Günümüzde ise bilgisayarlar akıllı telefonlar hayatımızın vazgeçilmez öğeleri olmuşlardır. Çocuklarımız için buradan gelebilecek her türlü tehlike ve zararlı paylaşımları engellemelerde bulunmamız gerekmektedir.  Bilgisayarlar faydalı olduğu kadarda çocuklarımızın ruh sağlıklarını ve kişisel gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Yine microsft firması bu toplumsal gerçeği bir görev olarak benimsemiş ve çocuklarımızı bilgisayarın kötü yönlerinden etkilenmemesi adına kendi üzerine düşeni yaparak Windows işletim sistemleri üzerinde aile güvenliğine önem vermiştir.

Bugün işleyeceğim konu ise   Windows 8.1 üzerinde Family Safety (Aile Güvenliği) ve önemidir. Peki bu özellikle neler yapabiliriz ;

-          Web Filtresi : İzin verilen içeriklere ulaşmasını sağlamaktadır.

-          Süre Sınırlamaları : Çocuğunuz sizin belirlediğiniz süreler zarfında bilgisayarını kullanabilirler

-          Uygulama Kısıtlamaları : Sizlerin belirlemiş olduğu uygulamaları kullanabilir.

-          Windows Mağaza ve oyun kısıtlamaları : Windows mağazası içerisinde bulunan ve sizin vermiş olduğu izinler doğrultusunda oyunları edinebilir.

-          Etkinlik Bildirimleri : Çocuğunuzun bilgisayar üzerinde yapmış olduğu tüm aktiviteleri raporlar halinde görebilirsiniz.

Öncelikle Windows 8.1 üzerinde aile güvenliğini aktif edebilmeniz için kullanmış olduğunuz Windows 8.1 yüklü bilgisayarınızda Microsoft Hesabı ile turum açmanız gerekmektedir.

 

Windows 8.1 aile güvenliği tüm Windows 8.1 versiyonları için geçerlidir.  Bunlar;

-          Windows RT 8.1

-          Windows 8.1

-          Windows 8.1 Pro

-          Windows 8.1 Enterprise

Family Safety (Aile Güvenliği) özelliği hangi cihazla üzerinde kullanabilirsiniz;

-          Windows Phone

-          Xbox

-          Windows 8.1 yüklü bilgisayarlar

Ayrıca Windows 8.1 aile güvenliğini kullanabilmek için Çocuk Hesabı oluşturmanız gerekmektedir. İsterseniz uygulamamıza bir çocuk hesabı oluşturarak başlayabiliriz.

Microsoft hesabı ile oturum açtığımızdan emin olduktan sonra aşağıda ki adımları sırasıyla uygulamaya başlayabiliriz.

clip_image001

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-01

Faremizi sağ üst köşeye doğru sürükleyelim. Açılan menüden Settings (ayarları) tıklayalım.

clip_image002

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-02

Yine açılan menüden Change PC settings (Bilgisayar ayarlarını değiştir) tıklayalım.

clip_image003

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-03

Karşımıza açılan Settings (ayarlar) penceresinden Accounts (hesaplar) üzerine gelelim.

clip_image004

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-04

Accounts (hesaplar) penceresine geçtiğimizde Other accounts (diğer hesaplar) üzerine geliyoruz. Manage other accounts (Diğer hesapları yönetin) hemen altında bulunan Add an account (Hesap ekle) tıklıyoruz.

clip_image005

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-05

Karşımıza How will this person sing in ? (Bu kişi nasıl oturum açacak) penceresi açılacaktır. Bizim amacımız bir çocuk hesabı oluşturulması olduğundan ötürü Add a child’s account (Çocuk hesabı ekle) üzerine tıklıyoruz.

 

clip_image006

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-06

Çocuk hesabı ekleye tıkladıktan sonra Add a child’s account without email (Eposta hesabı olmayan bir çocuk ekle) tıklıyoruz. Eğer çocuğunuza ait bir mail hesabı varsa çocuğunuzun mail adresini yukarıda ki bölüme girerek devam edebilirsiniz. Bizim yaramaz çocuğumuzun :D bir mail hesabı olmadığı için Add a child’s account without email (Eposta hesabı olmayan bir çocuk ekle) seçeneğini seçerek devam ediyoruz.

 

clip_image007

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-07

Who’s this account for ? (Bu hesap kimin) çocuğumuza ait kullanıcı adı ve parola formunu doldurarak next diyerek ilerleyelim. Bu arada Password hint (Parola ipucu) bir ipucu belirtmeyi unutmayın. Gerekli bir alan olduğundan dolayı doldurmanız gerekmektedir.  Aksi taktirde ilerleyemezsiniz.

 

clip_image008

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-08

The new account has been added (Yeni hesap eklendi) penceresi geldikten sonra Finish tıklayalım.

clip_image009

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-09

Yukarıda ki ekranda görüldüğü gibi Davut isimli çocuk hesabımızı başarılı bir şekilde oluşturduk. Şimdi Davut hesabımız üzerine tıklayalım. Yapmamız gereken ufak ayarlar kaldı. Bu arada set up account for assigned accsess (Aile Korumasını çevrim içi yönetin) tıkladığımızda web tarayıcınız açılarak Aile Koruması sayfası açılacaktır. Bu sayfaya Microsoft Hesabınız ile giriş yapmanız gerekmektedir.

clip_image010

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-10

Kullanıcımızın üzerine tıkladıktan sonra Set up an account for assigned access (Atanan hesap erişimi için bağlantı kurmak)  penceresi açılacaktır. Burada Choose an account (Bir hesap seçin) tıklayalım.

 

clip_image011

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-11

Karşımıza ufak bir pencere açılacaktır. Choose an account (Bir hesap seçin) buradan yeni açmış olduğumuz Davut çocuk hesabımızı seçiyoruz. Artık bilgisayarımız üzerinde yapmamız gereken işlemler bu kadar. Hatırlatmak adına söylüyorum bu işlemleri gerçekleştirdikten sonra şekil-09 dan hatırlayacağınız üzere set up account for assigned accsess (Aile Korumasını çevrim içi yönetin) linkine tıkladığınızda çocuk hesabınızı yönetmeye başlayabilirsiniz.

clip_image012

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-12

Posta kutumuza Microsoft tarafından Aile güvenliği hakkında bir posta alacaksınız. Okumanızın faydalı olabileceğini düşünüyorum.

 

clip_image013

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-13

set up account for assigned accsess (Aile Korumasını çevrim içi yönetin) linkine tıkladığınızda çocuk hesabınızı yönetmeye başlayabilirsiniz. Eğer işyerinizden veya başka bir şehirden Aile Koruması çevrim içi ulaşmak ve yönetmek istiyorsanız. Aile Koruması linki tıklayınız. Ardından Microsoft hesabınızla giriş yapınız.

clip_image014

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-14

Microsoft hesabınızla giriş yaptıktan sonra web tarayıcımızda karşımıza yukarıda ki sayfa çıkacaktır. Kırmızı kare içerisine alınan bizim çocuk hesabı oluşturduğumuz ve yapacağımız tüm kısıtlamaların aktif olduğu bilgisayardır. Eğer birden fazla bilgisayarınız varsa ve çocuğunuzun çevrim içi olarak yapmış olduğunuz tüm kısıtlamalardan etkilenebilmesi adına her bilgisayarda bir çocuk hesabı oluşturmanız gerekmektedir. Şimdi Kırmızı ok ile gösterilen Davut (çocuk hesabımız) üzerine tıklayalım.

clip_image015

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-15

Artık işin en zevki bölümüne başlamış durumdayız. :D Genel Bakış üzerine geldiğimizde çevrim içi olarak TEST1 isimli makinemizde oturum açan aile bireyimiz için yapabileceğimiz tüm kısıtlamaların listesini görebiliriz.

clip_image016

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-16

Öncelikle oluşturmuş olduğumuz Davut isimli çocuk hesabına giriş yapalım. Veya çocuğumuzun giriş yaptığını düşünelim.

clip_image017

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-17

Web filtresi üzerine gelerek tılayalım ve filtrenin açılmasını sağlayalım. Bu arada yine test etmek için Web’den dosya indirme işlemlerini engelle işaretleyelim.  Bu seçenekler tamamıyla size kalmış bir durum.

clip_image018

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-18

Şimdi ise İzin verilenler üzerine gelelim kırmızı ok ile gösterilen bölüm. Yeşil kare içerisine alınan bölümden istediğiniz bir siteyi yazarak izin veya engelleme işlemini gerçekleştirebilirsiniz. Yine kırmızı kare içerisinde gösterilen web siteleri engellenmiş durumdadır.

clip_image019

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-19

Şimdi tekrar çocuk hesabımıza dönerek web tarayıcımızı açarak kullanıcımızın facebook adresine girmesini sağlayalım.  Sonuç yukarıda olduğu gibi facebook web sitesi bloklanmış durumdadır. Yani kullanıcımız oturum açtığı bu bilgisayarda kesinlikle yasaklanan web sitelerine giriş yapamayacaktır.

clip_image020

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-20

Şimdi ise Aile koruması sayfamıza tekrar dönüş yapalım. Web etkinliği bölümüne baktığımızda çocuğumuzun hangi web sitelerine girdiğini ve hangi web sitelerinde takıldığını görebiliriz. İstersek bu sayfa üzerinden yine uygun görmediğimiz web sitelerini engelleyebilir veya engellenen bir web sitesini kaldırabiliriz.

clip_image021

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-21

Şekil-17’den hatırlayacağınız üzere kullanıcının web’den her hangi bir dosya indirmesini engellemiştik. Şimdi tekrar çocuk hesabımıza dönelim ve her hangi bir şey indirmeye çalışalım. Bingo yukarıda ki ekranda görüldüğü gibi kullanıcımız yine bir uyarı aldı.

clip_image022

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-22

Tekrar aile koruması sayfamıza dönerek Zaman Sınırlamaları üzerine gelerek bu ayarı da yukarıda ki butondan aktif hale getirelim. Kırmızı çizgiyle çizili bölümden Pazar günü bilgisayarda oturum açma süresini sadece 15 Dk olarak belirleyelim.

 

clip_image023

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-23

Tekrar kullanıcımızı test ettiğinde 15 dakikalık sürenin dolduğunu görebiliriz. Burada Microsoft biraz vicdanlı olarak J  kullanıcıya işlemlerini bitirmesi adına 2 dakikalık bir zaman zarfı tanımış.

clip_image024

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-24

Eğer kullanıcı giriş yapmaya çalışırsa aile bireyinin hesabını açmasını isteyecektir.

 

clip_image025

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-25

Yine Aile koruması sayfasına dönerek Yasaklı saatleri kendimiz seçebiliriz. Beyaz alanlar kullanıcının izinli olduğu alanlardır. Bu saatlerin dışında kullanıcı oturum açamayacaktır.

clip_image026

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-26

Oyun kısıtlamaları bölümüne geldiğimizde kısıtlamayı aktif hale getirerek kullanıcının yaşına uygun uygulamaları derecelendirerek ona uygun oyunları Windows mağazadan indirmesini sağlayabiliriz. Bu arada çocuk oturumu ile oturum açan kullanıcının Windows mağazası üzerinden oyun veya her hangi bir uygulama yükleyebilmesi için çocuk hesabının bir Microsoft hesabına bağlanması gerekmektedir. Kendi hesabınıza bağlamamaya özen gösteriniz.

 

clip_image027

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-27

Web etkinliğine baktığımızda çocuk hesabında oturum açan kullanıcının hangi sitelere girdiği ve hangi sitelerden yasak yediğini istatiksel olarak görebiliriz. Yine bu ekran üzerinde uygun görülen sitelere izin verilebilir veya engellenebilir.

clip_image028

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-28

Bu arada değinmeden edemeyeceğim. Eğer kullanıcı bir siteye girmiş ve engellenmişse sizden bu siteye girebilmek adına izin isteye bilir. Bu istek direk sizin posta kutunuza düşecektir. Yukarıda görüldüğü gibi.

 

clip_image029

Windows 8.1 Family Safety (Aile Güvenliği)-29

Yukarıda bahsettiğim gibi eğer kullanıcı size bir web sayfasına girebilmek içim izin talebinde bulunduysa bu izin Alile Koruması sayfanızsa istekler bölümüne düşecektir. Bu isteği uygunluğuna izin verebilir veya yoksay tıklayarak iptal edebilirsiniz.

 

Umarım sizler için faydalı bir yazı olmuştur. Başka yazılarda tekrar görüşmek umuduyla…

Office 365 Multi Factor Authentication MFA – Mobile Phone

$
0
0

MFA konusundaki yazılarımıza Office 365 Multi Factor Authentication (MFA) ile başlamıştık. Ardından Mobile App ile devam ettik. Şimdide bu MFA doğrulama seçeneklerinden “Mobile Phone” olan metod u denemeye çalışacağız.

İlk yazıda da bahsettiğimiz gibi Mobile Phone tarafında iki ayrı yöntem kullanılabilir. Bunlar “Arama” ve “SMS”dir.

Öncelikle SMS tarafını birlikte test edelim. Sonrasında “Arama” yöntemi hakkında da deneme yapıyor olacağız.

Hatırlatma: SMS otantikasyonu, MFA nın OTP si ile aynı mantıktadır. Yani bizim Mobile App de ki örneğimiz gibi. Tek farkı password ‘ü MFA App yaratmıyor. Yaratılan password size SMS olarak geliyor. Genel SMS de ki passwordü kullanarak girişi sağlayabilirsiniz.

Kullanıcılarınızda MFA yı aktif etme yönteminden bahsetmiştik. Kullanıcı ilk web üzerinden ilk bağlantısında Set it Up butonunu kullanarak aşağıdaki adıma erişim sağlayacaktır.

Birinci adımda Mobile Phone ‘u seçiyoruz ve bizden cep numaramızı istiyor. Öncelikle telefon numaramızı doğrulayacaktır.

Telefon numaramızı girdiğimiz yerin hemen altında “SMS” ve “Arama” Metodlarını da görebilirsiniz.

Ben “send me a code” diyerek SMS metodunu seçiyorum ve Next diyorum.

 

clip_image001

Ardından bir önceki adımda söylediğimiz gibi bizden doğrulama yapmamızı istiyor. Verify now butonunu kullanarak telefonumuza bir sms gelmesini sağlıyoruz.

Verify butonunu gördüğüm ekran;

clip_image002

SMS i gönderiyor;

 

 

clip_image003

Gelen SMS de ki kodu gireceğim textbox ı açtı.

 

clip_image004

Telefonuma gelen SMS

clip_image005

Ve doğrulamanın yapıldığını gördüm. Artık Next diyerek 3. Adıma geçebilirim.

clip_image006

3. adımda da, önceki yazılarda bahsettiğimiz, uygulamalarda ihtiyacımız olan şifrenin üretilmesini sağlayabiliriz. Outlook ve lync gibi şifre gerektiren Windows uygulamaları için bu şifreye ihtiyacım olacak.

 

clip_image007

Şifrem üretildi. Artık uygulamalar için bunu kullanabilirim.

clip_image008

Done diyerek işlemi tamamladım.

Şimdide web portalın durumuna bakalım.

Kullanıcı adı ve şifremi girdikten sonra aşağıdaki şekilde bir bekleme olacak bu surede bana SMS gönderiliyor.

clip_image009

Sms geldi ve bu alana girmem gerekiyor. Bu işlemi de yaptıktan sonra MFA üzerinden portala bağlantım sağlanmış olacaktır.

 

clip_image010

 

“Arama Metodu”

Yazının basında arama metodundan da bahsederiz demiştik.

İlk adımda “Call me” ile başlayan seçeneği seçseydim; yine aynı şekilde bir doğrulama gerçekleşecekti. Yani her şey aynı tek fark;

Size Microsoft dan bir çağrı gelecek ve çağrıya # tuşuna basarak cevap vereceksiniz. Bu cevabınız karşılığında sizin telefonunuzu doğrulayacak. Logon sırasında da aynı şekilde arama gelecek ve #tuşuna basarak oturum açma işlemini yapabileceksiniz.

Azure tarafında ücretli olarak MFA kullanıyorsanız bu çağrıdaki kaydı düzenleyebiliyorsunuz. Bunu da ilk makalede anlatmıştık.

Çağrı ekranı;

clip_image011

 

Genel olarak Mobile Phone Metodunuda inceledik ve denemelerimizi yaptık. Artık Office 365 tarafındaki MFA konusuna yeterince hakim olduğumuzu düşünüyorum. Azure tarafındaki MFA otantikasyonları ile ilgili yazılarda görüşmek üzere.

İyi çalışmalar

Switching Security Logging

$
0
0

Günümüzde denetim ve güvenlik çok önemli hale gelmiştir. Yetkisiz girişler ve birden fazla bilgi işlem personelinin switch üzerinde ne gibi değişiklikler ve konfigurasyonlar yaptığı, oluşan bir problem halinde, kullanıcının değişiklik tarih ve saat’lerini loglayabilir ve yapılan hataları kolayca çözümleyebiliriz. Bu bize hem denetim, hem de problem çözümü için çok büyük kolaylık sağlayacaktır. Yapılan hatanın da kimin tarafından yapıldığını belgeleyebiliriz.

 

Bu işlemi yapabilmemiz için bir syslog yazılımı kurmamız gerekiyor, internette ücretli ve ücretsiz birçok yazılım bulabilirsiniz. Ben free olan 3CDaemon programını kullanacağım. Syslog yazılımının kurulumuna geçelim,

 

Kurulumu gayet basit, next, next diyerek kurulumu tamamlıyoruz.

 

clip_image002

clip_image004

clip_image006

 

clip_image008

Programı açınca Configure Sylog Server’i tıklayarak birkaç ayar değişikliği yapıyoruz. Logları kaydedeceği lokasyonu seçiyoruz ve Log messages to kısmından tüm logları Syslog.log dosyasınamı kaydetsin yoksa info, debug, warning gibi türlerine göre ayırmak istiyor isek Log by priority seçeneğini seçiyoruz.

 

clip_image010

 

Syslog programımız hazır durumda, switch’imizde gerekli konfigürasyonları yapalım,

 

Huawei Switch Konfigurasyon,

 

[BB]info-center enable

Info: Information center is enabled.

[BB]info-center loghost 192.168.2.252

 

İsterseniz log seviyelerini belirtebilirsiniz,

[BB]info-center source aaa channel loghost log level ?

  alert          Immediate action needed           (severity=1)

  critical        Critical conditions                 (severity=2)

  debugging     Debugging messages               (severity=7)

  emergencies    System is unusable                (severity=0)

  error          Error conditions                   (severity=3)

  informational   Informational messages             (severity=6)

  notification    Normal but significant conditions      (severity=5)

  warning       Warning conditions                 (severity=4)

 

 

 

Cisco Switch Konfiguration

 

Switch(config)#logging on

Switch(config)#logging 192.168.2.253

Switch(config)#%SYS-6-LOGGINGHOST_STARTSTOP: Logging to host 192.168.2.253 port 514 started - CLI initiated

 

Log seviyelerini belirtebilirsiniz,

 

Switch(config)#logging trap ?

  debugging  Debugging messages                (severity=7)

  <cr>

 

HP Switch Konfiguration

(Huawei’nin ürettiği switch’lerde Huawei komutlarını kullanmanız gerekiyor)

logging facility syslog
logging 192.168.1.143

 

(Switch model ve yazılım farklılıklarına göre komutlar değişiklik gösterebilir,)

Sonuça göz atabiliriz,

clip_image012

 

Giriş yapılan tarih saat ve kullanıcı ip numarası, kullanıcı ismi ve kullanıcının girdiği tüm komutları rahatlıkla görebilirsiniz. Loglarının siz log klasörünü silmediğiniz sürece disk kapasiteniz kadar loglanacaktır.

 

clip_image014

 

Bir başka makalede görüşmek üzere...

 

 

Windows Server 2012 R2 İle Group Managed Service Accounts (gMSA) – Bölüm 1

$
0
0

İki bölümden oluşacak yeni bir makale serisi ile sizlerle Windows Server 2012 R2 yeteneklerini paylaşmaya devam ediyoruz. Bu serimizde de sizlerle Microsoft’un yeni nesil işletim sistemi olan Windows Server 2012 R2 bakış açısı ile Active Directory Domain Servislerinde “Grup Seviyesinde Yönetilen Servis Hesapları (Group Managed Service Accounts (gMSA) ) konusunu detaylarıyla ve uygulamalı olarak ele alacağız. Bundan önceki makalelerimizde Stand-Alone Managed Service Account konusunu hem Windows Server 2008 R2 hem de Windows Server 2012 R2 için incelemiştik. Stand-Alone MSA hesapları kısıtlarından dolayı çok fazla öne çıkmamıştı. Windows Server 2012 ve Windows Server 2012 R2 ile gelen gMSA ile yönetilen servis hesaplarının yetenekleri daha da geliştirilmesiyle BT çalışanları için her geçen gün daha da önemli olduğunu gözlüyoruz. Zira hem servis hesaplarında otomatik parola ve SPN yönetimi, hem güvenlik risklerinin minimum seviyede olması ve operasyonel kolaylık avantajları ile kurum ve kuruluşlarda “servis hesaplarının dönüşümü” ya da “yeni servis hesabı modeline geçiş” gibi başlıklar altında gündemdeki yerini çoktan almış durumda. Makalemizde Windows Server 2012 R2 ile Group Managed Service Account (gMSA) yani Grup Seviyesinde Yönetilen Servis Hesaplarını  detaylarıyla, uygulamalı olarak inceliyoruz.

Grup Seviyesinde Yönetilen Servis Hesaplarını (gMSA) Tanıyalım:

Servis hesabı kullanan ya da gereksinim duyan SQL Server, IIS (Internet Information Server), SCCM (System Center Configuration Manager), SCOM (System Center Operations Manager) ve 3.parti diğer uygulamaların kurulumunu yapmış ya da kurulan uygulamayı halihazırda kullanıyor olabilirsiniz. Bu uygulamaların çalışmasını, işlevini yerine getirmesini ve kullanıcıların da bu uygulamalara bağlanıp işlemlerini yapmaları için uygulamalara ait alt yapıda gerekli servislerin sağlıklı bir şekilde çalışıyor olması gerekiyor. Uygulamalara ait bu servislerin çalışmasını sağlayan servis hesapları uygulamanın kurulumu esnasında ya da uygulama kurulumundan sonra tanımlanabilir. Örneğin bir SQL Server kurulumunu yaparken (SQL Server 2008 kurulumu ve kurulum aşamasındaki ayarları SQL SERVER 2008 – Kurulum  makalesinden inceleyebilirsiniz.) kurulum esnasında SQL Server uygulamasına ait bileşenler için servis hesabı tanımlamasını gerçekleştiririz. Servis hesabı sadece kurulan uygulamalarda değil, özellikle Windows içerisinde zamanlanmış görevleri (scheduled tasks) çalıştıracak spesifik bir hesap tanımlarken de sıklıkla kullandığımız yapılardır. Burada kullanacağımız servis hesabını bugüne kadar active directory domain yapısında ya da yerel bilgisayarımızda normal bir kullanıcı hesabı gibi oluşturup, güvenli bir parola tanımı yaparak gerçekleştiriyorduk. Bu hesabın şifresinin sınırsız süre ile yenilenmemesi için de hesap özelliklerinden “Password Never Expires” seçeneğini aktif hale getirerek çözüyorduk.

clip_image001

Uygulamaların kurulumu ya da kurulum sonrası servisler üzerinde tanımlanan bu hesapların zaman içerisinde şifrelerinin değiştirilmesi durumunda o andan itibaren bu kullanıcı hesabını kullanan uygulama servisleri çalışmayacaktır. Böyle bir durumda çözüm olarak kullanıcı heasabına eski şifreyi tanımlamanız gerekecek, ya da yeni şifreyi uygulamaya ait tüm servislerde yeni şifreyi tek tek tanımlamanız gerekecektir. Tabi burdaki en büyük handikap bu servis hesabının hangi sunucular üzerinde ve hangi uygulamalar için kullanıldığının elinizde dökümantasyonu yoksa başlıyor. Bu durumda ya tek tek sunuculara bağlanıp bu servis hesabının kullanıldığı yerleri tespit edip güncellemek ya da bu ayrı bir makalede inceleyeceğimiz PowerShell script çözümü ile sunucuları uzaktan tarayıp bir CSV dosyasına bu hesabı kullanan listeyi çıktı veren çözümü uygulamak olacaktır. Group Managed Service Account’lara geçiş ile bütün bu dertlerden kurtulmuş olacaksınız. Windows Server 2012 & R2 ile daha da geliştirilen ve sadece uygulamalara ait servisler üzerinde kullanmak için tasarlanmış Group Managed Service Account (gMSA) – Grup Seviyesinde Yönetilen Servis Hesapları sayesinde artık yukarda söz ettiğimiz zorluklar ortadan kalkmış olacak. gMSA Servis Hesapları ile active directory domain ortamlarındaki Service Principal Names (SPNs) yönetimi de daha da iyileştirilmiş oldu. Bu özellik sayesinde uygulamalar meydana gelebilecek kesilmeleri de azaltılarak toplam sahip olma maliyeti düşürülmüş olacak (Örneğin yukarıda da bahsettiğimiz gibi değiştirilen servis hesabı şifrelerinin yeniden tanımlanmasından doğan kesintiler.) .

Yönetilen servis hesabına active directory tarafından parola ataması domain controller sunucu ile uygulamaya ait servisin çalıştığı sunucu arasında bizim herhangi bir müdahalemize gerek kalmadan arka planda otomatik şifre yönetimi gerçekleştilen bir süreçtir. Ve bu atanan parola yine parola yenilenme  dönemlerinde active directory tarafından otomatik olarak yenilenerek hesabın kullanıldığı bilgisayarlardaki servislere de otomatik olarak güncellenir. Burada manager service account şifre yönetimi standart bilgisayar hesaplarına atanan şifre yönetimine benzer bir süreçte gerçekleşmektedir.

Yönetilen servis hesapları ile Windows Server 2008 R2 işletim sisteminde tanıştığımız makalemizin başlangıcında da bahsetmiştik. Windows Server 2008 R2 üzerinde tek tip yönetilen servis hesabı vardı :Stand-alone managed service accounts(MSA).

Stand-alone MSA hesaplarının belli kısıtları bulunuyordu. Bu konuda detaylar ve uygulama adımları için Windows Server 2008 R2 İle Active Directory Domain Servislerinde Gelen Yenilikler – Managed Service Accounts (Yönetilen Servis Hesapları) makalemizi inceleyebilirsiniz.

Windows Server 2012 ve Windows Server 2012 R2 ile yönetilen servis hesapları iki tipte geliyor:

·         Stand-alone Managed Service Accounts (MSA)

·         Group Managed Service Accounts (gMSA)

Stand-Alone Managed Service Accounts (MSA) konusunu daha önceki makalemizde detaylarıyla ele almıştık. gMSA hesapları stand-alone MSA hesaplarından farklı olarak aynı anda çoklu sunucularda kullanılabilme özelliğine sahiptirler. Bu özelliği sayesinde özellikle cluster servislerinin kullanıldığı sunucu farm yapılarında, örneğin IIS Network Load Balance yapıları, Exchange DAG üyeleri ve SQL Failover Cluster mimarilerinde kullanılma desteğini getirmiştir. Böylece cluster mimarilerinde de servis hesapları Windows işletim sistemi tarafından otomatik yönetilme desteği gelmiş oldu.

gMSA Servis Hesaplarının Karakteristik Özellikleri :

gMSA yönetilen servis hesaplarının genel özellikleri:

Standart kullanıcı hesapları gibi domainden uygulanan password politikaları ya da fine-grained password politikalarına bağlı olarak tanımlanmazlar.

gMSA hesaplar için kompleks, 240 byte yani 120 karakter uzunluğunda ve kriptolanmış yapıda atanırlar. Domain controller tarafından belirlenen bu şifreler gMSA hazırlık aşamasında oluşturulan root key, gMSA hesabının SID değeri ve o anki zaman bilgisine bağlı otomatik olarak oluşur.

Not: Root Key, gMSA oluşturulmaya başlamadan önce Windows Server 2012 R2 ya da Windows Server 2012 domain controller sunucular üzerinde üretilen bir kimlik bilgisidir. Bu anahtar bilgisi tüm KDC server rolüne sahip domain controller sunucular arasında replikasyona tabi tutulur.

gMSA şifre üretme işlemi Windows Server 2012 R2 ya da Windows Server 2012 KDC domain controller sunucular tarafından gerçekleştirilebilir.

gMSA hesabı için atanan şifrelere bilgisayar hesaplarında olduğu gibi sadece Windows kimlik doğrulama altyapısı ile erişmek mümkündür.

gMSA hesaplarına ait şifreler Windows Server 2012 ve Windows Server 2012 R2 Domain Controller sunucular üzerinde Key Distribution Center (KDC) servisi tarafından üretilir ve yönetilirler.

gMSA hesapları domain içerisindeki bilgisayar hesaplarına benzer bir modelde çalıştırılır.

Stand-alone MSA hesapları aynı anda tek bir sunucu üzerinde kullanılabilirken, Group Managed Service Accounts (gMSA) çoklu sunucular üzerinde kullanılabilme desteğini getirmiştir.

gMSA hesapları zamanlanmış görevlerde de kullanılabilir.

gMSA hesaplarda lock olma durumu söz konusu değildir.

gMSA hesaplarının yenilenme süresi varsayılan olarak 30 gündür.

gMSA hesaplar normal kullanıcı hesapları gibi interaktif logon olma yetenekleri yoktur. Dolayısıyla herhangi bir şekilde gMSA şifresini ele geçiren birinin sistemlere standart kullanıcı hesaplarındaki gibi logon olması söz konusu değildir.

gMSA hesaplarının hangi sunucular ya da sistemler üzerinde kullanılabileceğini sistem yöneticileri belirlerler.

gMSA hesapları yetki olarak standart kullanıcı hesapları gibi minimum seviyede yetkiye sahiptirler ve ilave grup üyeliği vb. yetkiler atanmadıkça yüksek seviyede yetkileri de yoktur.

Sistem yöneticileri de gMSA hesaplarının şifrelerini belirleyebilirler, fakat bunu tavsiye etmiyoruz, genel olarak bir anlam da ifade etmiyor.

gMSA hesaplarının şifreleri sistem yöneticileri tarafından istenildiği zaman varsayılan 30 günü beklemeden de resetlenebilir.

Tüm yönetilen servis hesapları varsayılan olarak domain içerisinde CN=Managed Service Accounts, DC=<domain>, DC=<com> kabı altında oluşmaktadır. İstenirse farklı organizational unit ya da kaplar içerisinde de tanımlanabilirler.

clip_image002

Active Directory Schema yapısı Windows Server 2012 ya da Windows Server 2012 R2 seviyesine yükseltildikten sonra schema içerisinde msDS-GroupManagedServiceAccount adında bir obje sınıfı (class) otomatik olarak oluşur.

Active Directory Schema konsolu içerisinden bu sınıf nesnelerine ait objeleri aşağıdaki şekilde görüntüleyebilirsiniz.

clip_image003

clip_image004

msDS-GroupMSAMembership niteliği gMSA hesabını kullanacak bilgisayar ya da bilgisayarları yönetmek için kullanılır. Bu nitelik (attribute) sayesinde gMSA hesabının kullanılabileceği bilgisayarlar bu nitelikte tanımlanmış hesaplarla sınırlandırılmıştır.

msDS-ManagedPassword niteliği gMSA hesabının önceki şifresi, mevcut şifresi ve şifre değiştirme aralığı gibi bilgileri tutar. gMSA kullanan sunucular domain controller bilgisayarını mevcut şifre bilgisi için sorgularlar.

msDS-ManagedPasswordInterval niteliği gMSA hesabı oluşturulmasında belirlenir ve sonrasında değiştirilemez, şifrenin kaç günde bir değiştirileceği bilgisini tutar.

msDS-ManagedPasswordID niteliği gMSA hesabı için Key Distribution Center (KDS) tarafından kullanılan anahtar tanımlayıcıdır ve şifre üretiminde görev alır.

msDS-ManagedPasswordPreviousID niteliği gMSA hesabına ait önceki şifre anahtar tanımlayıcısıdır.

Yönetilen Servis Hesabı Ortam Gereksinimleri:

Yönetilen Servis Hesaplarının oluşturulması ve kullanımı için belli gereksinimlerin sağlanması gerekir. Bunlar:

Group Managed Service Account kullanımı için active directory schema versiyonunun minimum Windows Server 2012 olması gerekir.

Group Managed Service Account kullanımı için domain ortamında minimum bir adet Windows Server 2012 ve üzeri versiyonda domain controller olmalıdır.

gMSA şifrelerinin üretilmesi için öncelikle root KDS anahtarı oluşturulmalı ve diğer domain controller sunucularına replikasyonun tamamlanması gerekir. Uygulama adımlarında bunu daha detaylı inceliyor olacağız.

gMSA hesabı kullanılacak sunucuların işletim sistemi Windows Server 2012 ve üzeri versiyonda sunucu işletim sistemi ya da Windows 8 ve üzeri client işletim sistemi olmalıdır. Ayrıca bu sistemler üzerinde Windows PowerShell Active Directory modülünün yüklenmesi gerekir.

gMSA hesabı yönetimi Windows 2012 ya da Windows 8 işletim sistemi ve üzerinde çalışan sistemler üzerinden PowerShell komut satırı araçları ile gerçekleştirilir. 3rd parti GUI araçlar kullanılarak da bu yönetim gerçekleştirilebilir.

Otomatik şifre ve Service Principal Name (SPN) yönetimi için domain fonksiyonel seviyesinin minimum Windows Server 2008 R2 seviyesinde olmalıdır. Windows Server 2008 R2 domain seviyesi altındaki senaryolarda şifre yönetimi otomatik gerçekleşir, fakat otomatik SPN yönetimi çalışmaz, SPN yönetimi sistem yöneticileri tarafından gerçekleştirilmelidir.

gMSA Yönetilen Servis Hesabı Oluşturma Aşamaları

Yönetilen Servis Hesaplarının uygulama aşamalarını şu şekilde tanımlayabiliriz:

Active Directory domain içerisinde KDS Root Key oluşturulması

Bu işlem her domain için sadece bir defa yapılır.

gMSA hesabı Oluşturulması ve Yapılandırılması

gMSA hesabının Kullanıcılak  Sunucular Üzerinde Yapılandırılması

 

SONUÇ

İki bölümden oluşacak makale serimizin ilk bölümünün sonuna geldik. Bu bölümde sizlerle Windows Server 2012 R2 ile Group Manager Service Accounts(gMSA) mimarisini, bu özelliğin bizlere neler sağladığı, bu özelliği kullanmaya başlamadan önce yapmamız gereken ön hazırlıkları ve altyapı gereksinimlerini paylaştık. Bir sonraki bölümde de Windows Server 2012 R2 ile gMSA yönetilen servis hesabı adım adım uygulama aşamalarını inceliyor olacağız. Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle esenkalın.

Windows Server 2012 R2 İle Group Managed Service Accounts (gMSA) – Bölüm 2

$
0
0

İki bölümden oluşan makale serimizin ikinci bölümüne devam ediyoruz. İlk bölümde Windows Server 2012 R2 bakış açısı ile Active Directory Domain Servislerinde “Grup Seviyesinde Yönetilen Servis Hesapları (Group Managed Service Accounts (gMSA) ) konusunu mimarisi, uygulama alanları, altyapı gereksinimleri gibi detaylarını inceledik.Makale serimizin bu bölümünde de Windows Server 2012 R2 ile Group Managed Service Account (gMSA) oluşturma aşamalarını detaylarıyla, uygulamalı olarak inceliyoruz.

 

Group Managed Service Accounts – gMSA Oluşturma Adımları:

gMSA Yönetilen Servis Hesaplarının uygulama aşamalarını makalemizin birinci bölümünde şu şekilde tanımlamıştık:

         Active Directory domain içerisinde KDS Root Key oluşturulması

o   Bu işlem her domain için sadece bir defa yapılır.

         gMSA hesabı Oluşturulması ve Yapılandırılması

         gMSA hesabının Kullanıcılak  Sunucular Üzerinde Yapılandırılması

Şimdi bu adımları detaylı olarak sırayla uygulayalım.

1.      Active Directory Domain İçerisinde KDS Root Key Oluşturulması

Windows Server 2012 R2 işletim sisteminde çalışan domain controller sunucumuzda PowerShell komut satırı aracını çalıştırdıktan sonra Add-KDSRootKey –EffectiveImmediately komutunu aşağıdaki şekilde uyguluyoruz.

clip_image001

Komut çalıştırılmasından sonra oluşan root key’in domain içerisindeki diğer domain controller sunuculara replikasyon yapılması için 10 saate kadar beklemeniz gerekecektir. 10 saatlik süre özellikle çoklu site yapılarında çalışan active directory topolojilerinde replikasyonun tamamlanmasını garantileyen bir süre tanımıdır. Bu süreci hızlandırmak ve 10 saatlik beklemeyi ortadan kaldırmak için özellikle test ortamları için Add-KDSRootKey komutunu aşağıdaki şekilde bir ince ayarla kullanabiliriz.

Add-KdsRootKey –EffectiveTime ((get-date).addhours(-10))

2.      Active Directory İçerisinde Security Group Oluşturulması

Bu adım bir best-practice önerisidir. gMSA hesabınının kullanılacağı sistemleri ya da bilgisayarları bu gruba üye yaparak dinamik bir yönetim mekanizması oluşturulabilir. Bu adım zorunlu olmamakla beraber özellikle öneriyorum. Bu adım gerçekleştirilmezse servis hesabı oluşturma aşamasında servis hesabının kullanılacağı sistemlerin tanımlanması gerekecektir.

Not : Servis hesabının kullanıldığı sunucular üzerinde grup üyeliğinin etkinleşmesi için sunucuların yeniden başlatılması gerekecektir. Gruptan çıkarıldıklarında da yine etkinleştirme için sunucuların yeniden başlatılması gerekecektir.

clip_image002

Biz uygulamamızda servis hesapları için yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi ServisHesaplari adında Global-Security grup oluşturup ilgili sunucuları da bu gruba üye yapıyoruz.

clip_image003

3.      gMSA Hesabın Oluşturulması

gMSA hesabınının oluşturulması için Windows Server 2012 R2 domain controller sunucu üzerinde PowerShell komut satırına geçiyoruz. Ve aşağıda görüldüğü gibi New-ADServiceAccount komutunu ilgili parametreleri ile çalıştırıyoruz.

Öncelikle active directory powershell modülünü yüklüyoruz:

Import-Module ActiveDirectory

clip_image004

Not: PowerShell 3.0 ve üzeri versiyonlarda Active Directory modülünü Import-Module ile yüklemeye gerek kalmadan doğrudan New-ADServiceAccount komutu kullanılabilir. Bu işlemle active directory modülü otomatik olarak memory’ye yüklenecektir.

Daha sonra New-ADServiceAccount komutu ve parametrelerini tanımlıyoruz:

New-ADServiceAccount -name <ServiceAccountName> -DNSHostName <fqdn> -PrincipalsAllowedToRetrieveManagedPassword <group> -ServicePrincipalNames <SPN1,SPN2,…>

Name :  gMSA servis hesap adı, bir başka ifade ile samAccountName tanımı.

DNSHostName : gMSA servis hesabının  tam DNS host tanımı.

PrincipalsAllowedToRetrieveManagedPassword :  gMSA servis hesabını kullanacak bilgisayar hesaplarının üye yapıldığı active directory grup tanımı.

ServicePrincipalNames :  gMSA servis hesabının SPN tanımı/tanımları.

Biz buradaki uygulamada Windows Task Schedular uygulamasında zamanlanmış görevlerde kullanmak amaçlı TaskRunMSA adında bir adet servis hesabı oluşturacağız:

         TaskRunMSA

New-ADServiceAccount -Name TaskRunMSA -DNSHostName MSTDC01.mesutaladag.local -PrincipalsAllowedToRetrieveManagedPassword "ServisHesaplari”

clip_image005

NOT : Bu aşamada “Key Does Not Exist” hatası alırsanız bunun nedeni birinci adımın atlanması yani Root Key oluşturulmamasındandır.

Bu adımdan sonrasında active directory içerisinde Managed Service Accounts kabı içerisinde ilgili servis hesaplarına ait nesneler oluşmuş olacaktır:

clip_image006

4.      gMSA Hesabının Sunucular Üzerinde Yapılandırılması:

Öncelikle MSTDC01 isimli sunucu üzerine active directory içerisinde oluşturmuş olduğum Gmsa servis hesabının yüklenmesi ve testini aşağıdaki adımlarla gerçekleştireceğiz.

 

Install-ADServiceAccount komutunu kullanabilmek için sunucular üzerinde Active Directory PowerShell modülünün yüklü olması gerekir. Benim domain controller sunucumda bu modül yüklü olduğu için herhangi bir işlem yapmıyorum. Fakat domain içerisindeki üye olan sunucular üzerinde böyle bir modül yüklü olmadığı durumlar için öncelikle aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi Install-WindowsFeaturekomutu ile bunun yüklenmesini gerçekleştirmeniz gerekiyor. Bu yüklemeyi Server Manager konsolundan Add Roles and Features sihirbazı ile grafiksel arayüzden de gerçekleştirebilirsiniz:

clip_image007

Şimdi de Install-ADServiceAccount TestRunMSA komutu ile kullanacağımız servis hesabını ilgisi sunucu üzerine yüklüyoruz.

clip_image008

Not: Install-ADServiceAccount komutu ile yüklemede başarısız olursanız ilgili sunucunun yeniden başlatılarak gruba üye özelliğinin etkin hale gelmesi noktasını burada tekrar hatırlatmış olalım.

Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi artık servis hesabını da yüklemiş olduk. Yükleme işlemi sonrasında Test-ADServiceAccount komutu ile de servis hesabının yüklenmesini doğrulayabilirsiniz.

clip_image009

Bu komut sonrası çıktıda True sonucu ile servis hesabının başarıyla yüklendiğini doğrulamış olduk. Sıra geldi servis hesabını ilgili servis ya da görev üzerinde kullanmaya.

Bu işlem için de öncelikle Windows Services konsolunu açıyoruz. Örnek olarak Windows Internal Database servisinin Properties’ine giriyoruz ve Logon tabına geçiyoruz. Browse butonuna tıklayarak oluşturmuş olduğumuz TaskRunMSA servis hesabını gösteriyoruz.

clip_image010

Password ve Confirm Password kutularını boş bırakarak, Apply ile onaylıyoruz. Böylece servis hesabına ilgili servis üzerinde gerekli yetkiler tanımlanmış oluyor.

clip_image011

General tabına geçerek servisi Start ya da Restart ile yeni servis hesabı üzerinden çalışmasını tetikliyoruz. Bu aşamada bu bilgisayar Windows 2012 R2 ya da Windows 2012 domain controller ile iletişime geçerek servis hesabına ait şifreyi temin ediyor ve servis üzerinde bunu set ederek çalıştırıyor. Artık Windows Internal Database servisi oluşturmuş olduğumuz Gmsa servis hesabı ile çalışmaya başladı. Bundan böyle bu servis hesabının şifre yönetimini Windows işletim sistemi üzerinde ilgili bilgisayarın hesabı ile domain controller sunucu bilgisayarının hesabı karşılıklı haberleşerek gerçekleştirmiş olacaklar.

clip_image012

 

Windows Task Schedule İle Yönetilen Servis Hesaplarının Kullanımı:

Yukarıda bir Windows servisi üzerinde yönetilen servis hesabının yapılandırmasını adım adım nasıl yapıldığını inceledik. Şimdi de bir zamanlanmış görev üzerinde “Run As Account” olarak yönetilen servis hesabının kullanımını görelim.

Öncelikle yukarıdaki adımların benzerini gerçekleştirerek “RunAsAccount” isimli bir servis hesabı oluşturuyoruz:

clip_image013

Bu hesabı ilgili sunucu üzerine Install ediyoruz.

clip_image014

Şimdi de bu hesabın bir task üzerinde kullanımını görelim. Zamanlanmış görevlerde yönetilen servis hesaplarının yapılandırması grafiksel Task Scheduler uygulama arayüzünden desteklenmemektedir. PowerShell komut satırı aracı ile hazırlanan zamanlanmış görevlerde yönetilen servis hesabı yapılandırılabilir. Örneğin C: sürücüsü içerisinde düzenli çalışan “RunScript.cmd” isimli bir çalıştırılabilir komut dosyasını yönetilen servis hesabına ilişkilendirerek nasıl programladığımızı adım adım gerçekleştirelim:

clip_image015

Yukarıdaki $kullanici değişkenine atanan kullanıcı hesabı oluşturmuş olduğumuz RunAsAccount isimli yönetilen servis hesabıdır. Burada LogonType parametresinden sonraki Password ifadesi gerçek şifre değildir, servis hesabına ait şifrenin domain controller sunucusundan talep edileceğini belirtmektedir.

Şimdi bu parametreleri kullanarak bir zamanlanmış görev tanımlayalım. Bu işlem için de Register-ScheduledTask isimli powershell komutunu kullanıyoruz.

clip_image016

Bu işlem sonrasında Task Scheduler konsolu içerisine oluşturduğumuz zamanlanmış görevin geldiğini göreceksiniz:

clip_image017

Bundan böyle bu zamanlanmış görev yönetilen servis hesabı ile çalışacak ve bu hesabın şifre yönetimi de sunucuya ait bilgisayar hesabı ile domain controller arasındaki iletişimle otomatik olarak yönetilmiş olacaktır. Task scheduler konsolunda listelenen bu zamanlanmış görevle ilgili değişikliklerin yine PowerShell komut satırı ile gerçekleştirilmesi gerekir.

 

ÖNEMLİ : Zamanlanmış toplu işlem komutları ya da script dosyalarını yukarıdaki olduğu gibi yönetilen servis hesabı ile çalıştırılması senaryolarında, yönetilen servis hesabının ilgili sunucu ya da sunucular üzerinde “Logon as a batch” yetkisine sahip olması gerekir.

clip_image018

Logon as a batch yetkisini sunucunun Local Security Policy ayarlarından ya da active directory içerisinde sunucuya uygulanan Group Policy ayarları içerisinde Computer Configuration altında User Rights Assignment altından verebilirsiniz. Varsayılan olarak Administrators ve Backup Operators grupları bu yetkiye sahiptir. Yönetilen servis hesabını bu gruplara üye yaparak da yetki tanımını gerçekleştirebilirsiniz.

 

Üçüncü Parti GUI gMSA Yönetim Aracı

Şu ana kadar gMSA yönetimini hep PowerShell komut satırı uygulamaları ile gerçekleştirmiştik. Şimdi de free olarak yazılmış olan ve http://www.cjwdev.co.uk/Software/MSAGUI/Info.html adresinden indirebileceğiniz grafiksel yönetim aracını da kullanabilirsiniz:

clip_image019

Bu aracı indirdikten sonra Windows Server 2012 R2 sunucumuza yüklüyoruz.

clip_image020

clip_image021

Uygulama kurulduktan sonra çalıştırdığınızda aşağıdaki şekilde ekran karşımıza gelecektir.

clip_image022

Bu ekranda hali hazırda mesutaladag.local domaininde oluşturulan yönetilen servis hesaplarının listelendiğini göreceksiniz. Şimdi adım adım bu aracı kullanarak Group-Managed yönetilen servis hesabının yönetimini nasıl yaptığımız inceleyelim:

Öncelikle New butonuna tıklıyoruz.

Karşımıza gelen New Managed Service Account ekranında aşağıdaki şekilde bir ClustergMSA01 isimli servis hesabı tanımını giriyoruz. Hesabin oluşturulacağı kap olarak Managed Service Account varsayılan konumu yerine farklı bir organizational unit de gösterebilirsiniz. Hesap tipi olarak da Group MSA seçiyoruz.

clip_image023

Additional Options butonu genişletilerek hesap için son kullanma tarihi ve SPN tanımlarını da yine burdan girebilirsiniz.

clip_image024

OK ile onaylayarak servis hesabı oluşturma işlemini tamamlamış olacaksınız. Karşımıza gelen Associate With Computer ekranında oluşturulan servis hesabını active directory domain içerisinde bir bilgisayara atama yapıp yapmayacağımızı soracaktır.

clip_image025

Yes ile onaylıyoruz. Karşımıza gelen Edit Group MSA Hosts ekranında Add butonu kullanarak servis hesabının atanacağı bilgisayar hesabı gösterilir. Ben cluster yapıda çalışan SQL01 ve SQL02 hesaplarını sırayla ADD butonunu kullanarak ekliyorum.

clip_image026

OK ile tüm pencereler onaylanır. Ve başarıyla atamanın gerçekleştiği bilgisi gelecektir.

clip_image027

OK ile bu ekranı kapattıktan sonra listeye oluşturduğumuz gMSA hesabı gelmiş olacaktır.

clip_image028

Bu aşamadan sonra kalan tek adım ilgili sunucuya gidip bu servis hesabını ilgili uygulamaya tanımlamak olacaktır. SQL Cluster yapısının kurulu olduğu sunucularımdan ilkine bağlanıyorum. Windows Services konsolunu kullanarak aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi oluşturduğumuz ClusterMSA01$ hesabını gösteriyorum.

clip_image029

Password ve Confirm Password kutucuklarını boşaltıyoruz. Şifre atamasını arka planda active directory domain controller sunucu ile iletişime geçerek sunucu kendisi yapacaktır. OK ile onayladıktan sonra yapmanız gereken servisi yeniden başlatmaktır. Servisi yeniden başlattığınız herhangi bir hata almadan sorunsuz başlattı ise cluster’ın ilk node’u üzerindeki işimiz bitti. İkinci node’a bağlanarak aynı işlemleri sırayla onun üzerinde de gerçekleştiriyoruz.

Eğer servisi yeniden başlattığınızda aşağıdaki gibi bir hata mesajı alırsanız bunun çözümü için sunucunun Local Security Policy konsolunda User Rights Management altından “Logon as a Service” yetkisini vermeniz gerekir.

clip_image030

Managed Service Accounts GUI aracı ile aşağıdaki araç çubuğu kısayolları kullanılarak farklı görevleri de yerine getirebilirsiniz:

Edit Hosts : Yönetilen servis hesabının ilişkili olduğu sunucu listesine eklemeye ya da listeden çıkarma yapılabilir.

clip_image031

View/Edit : Yönetilen servis hesabının özelliklerini görüntüleme ve düzenleme işlemleri.

clip_image032

Delete : Yönetilen servis hesabının active directory içerisinden tamamen silinmesi.

 

clip_image033

 

SONUÇ

Toplamda iki bölümden oluşacak makale serimizin ikinci bölümünün de sonuna geldik. Bu bölümde sizlerle Windows Server 2012 R2 ile Group Manager Service Accounts(gMSA) oluşturma, yapılandırma ve test adımlarını uygulamalı olarak paylaştık. Bir başka Windows Server 2012 R2 makalesinde görüşmek dileğiyle esenkalın.


SQL Server Reporting Services – Bölüm 3

$
0
0

Birçok işletmede kullanılan Erp ve muhasebe programlarının kendilerine özgü raporlama araçları vardır. Çoğu Erp programlarında kendi raporumuzu yapacak araçlar mevcuttur. Programa özgü olan bu araçların izin verdiği sınırlar içerisinde raporlar yapılır. Farklı programların farklı veri tabanları ile rapor yapmak istediğimizde ise bu araçların yetersiz kaldığını, sadece kendi veri tabanlarındaki veriler ile rapor yapmamıza müsade ettiğini görmekteyiz. Bu konuyla ilgili farklı firmaların çözümleri mevcuttur. Bu makalemizde Sql Server ile beraber gelen, ek bir maliyet gerektirmeyen Reporting Services konusunu işleyeceğiz.

Makalemin ilk bölümlerine aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

http://www.cozumpark.com/blogs/sql/archive/2014/08/17/sql-server-reporting-services-bolum-1.aspx

http://www.cozumpark.com/blogs/sql/archive/2014/08/17/sql-server-reporting-services-bolum-2.aspx

 

7 – PARAMETRELER:

                Şu ana kadar oluşturduğumuz raporlarda parametre belirtmeden yaptık. Çoğu zaman raporlar için parametre diğer bir deyişle koşullar belirterek raporu almamız gerekecektir. Reporting Service de parametreler nasıl oluşturulur bunlara değineceğiz.

                Parametreler, metin, sayı ve tarih gibi kriterlere göre belirlenebilir. Bir veya birden fazla parametreyi raporumuza ekleyebiliriz. Örnek olarak, x malzemesini 2005 yılının Ocak ve Mart aylarında kaç tane ve toplam satış tutarını seçebileceğimiz parametreler olabilir.

                Parametleri VS Data Tools ile eklerken Query ekranında WHERE koşulu kullanacağız. Report Builder ile biraz daha son kullanıcıya hitap eden, filter alanından parametreleri ekleyeceğiz. Her iki arayzüz için örnek vereceğiz.

 

Yeni bir rapor oluşturuyoruz. Solution Explorer – Reports – Add New Reports

Data Source ekranında Edit diyerek, AdventureWorks2012 veritabanını seçiyoruz.

Design the query ekranında Query Builder’ı açıyoruz.

Üst kısımdaki boşlukta sağ tıklayarak Add Table diyoruz.

Product (Production) tablosunu ekliyoruz.

clip_image001

SSRS-162

ProductID, Name, Color ve ListPrice alanlarını seçelim. Aliasları aşağıdaki şekildeki yazıyoruz.

clip_image002

SSRS-163

Tabular seçili olarak kalıyor, devam ediyoruz.

Desing the table ekranında tüm alanları details kısmına ekleyip devam ediyoruz.

clip_image003

SSRS-164

Herhangi bir stil seçiyoruz.

Rapor adı yazıp, Finish ile tasarım ekranına geliyoruz.

Raporumuz oluştu, Datasets altında Dataset1’e sağ tıklayıp Query penceresini açıyoruz.

clip_image004

SSRS-165

Sorgu kutusuna FROM bölümünün altına WHERE koşulunu yazacağız. ProductID numarasına göre parametre vermek istediğimiz için ilk önce parametre verilecek alan adı, sonra parametre koşulu ( =, <, >, LIKE v.b.), en sona da parametre ismini yazacağız (@Parametreadi).

clip_image005

SSRS-166

Sorguyu kontrol etmek için Execute dediğimizde karşımıza parametre soran bir ekran getirecektir.

clip_image006

SSRS-167

Ok diyerek Query desinger ekranını kapatıyoruz.

Parameters kısmına baktığımızda, oluşturduğumuz parametrenin geldiğini görüyoruz.

clip_image007

SSRS-168

 

Raporu çaıştırdığımızda, parametre kutusu gelmektedir, bu alana parametreyi yazarak istediğimiz Urun ID yi yazarak çalıştırıyoruz.

clip_image008

SSRS-169

7 – 1 Çoktan Seçmeli Parametreler:

Bu şekilde parametreli olarak rapor almak için, Urun ID sini ezbere bilmemiz veya bir listeden bakmak gerekiyor. Çoktan seçmeli olarak parametreleri ayarlayabiliriz. Bunun için bir dataset daha ekliyoruz, bu dataset te ProductId ve İsimleri bulunacak.

Datasets – New Dataset

Dataset ismine KategoriveNo diyoruz. Eğer dataset isimlerine anlamlı bir isim vermez iseniz, daha sonradan birden çok datasetle çalıştığınızda karmaşıklık olacaktır.

DataSource1’i seçiyoruz.

clip_image009

SSRS-170

Query Designer’ı açıp, en üstteki alanda sağ tıklıyoruz, Add table’dan, ProductCategory (Production) tablosunu ekliyoruz.

clip_image010

SSRS-171

ProductCategoryID ve Name alanları seçip, Ok ile devam ediyoruz.

clip_image011

SSRS-172

Dataset Properties ekranında Ok ile çıkıyoruz. Datasets altına diğer dataset KategoriveNo geldi. Şimdi parametremizin özelliklerine gidip, sorgudan parametre çekme işlemini yapacağız.

clip_image012

SSRS-173

Report Parameter Properties – Available Values sekmesinde Get Values From a Query’i seçiyoıruz.

Dataset olarak KategoriveNo

Value Field ProductCategoryID

Label Filed olarak ta Name’i seçiyoruz.

Burada label field kısmına Name (isim) seçmemizdeki amaç, ID nolarına göre değil de, kategori isimlerine göre parametreleri seçmek istememizdir, daha öncede belirtiğimiz gibi, Id numaralarını ezberlemek veya farklı bir yerden bakmak yerine, akılda kalıcı olan isimleri parametre olarak kullanmak daha mantıklı olacaktır.

clip_image013

SSRS-174

Preview ile raporumuzu aldığımızda, parametre olarak kategori id leri yerine kategori isimleri geldi.

clip_image014

SSRS-175

7-2 Tarih Aralıklı Parametreler:

En çok gereken parametrelerden biridir, tarih aralığı raporlarda en fazla istenen parametredir.

Yapacağımız örnekte, 3 farklı tablodan veriler getirip, bu verileri tarih parametresi ile rapora nasıl yansıtacağımızı göreceğiz.

Solution Explorer- Reports – Add New report, hoşgeldin ekranını geçiyoruz.

Datasource’u ayarlıyoruz, yukarıda verisetlerinin detaylı anlatımı olduğundan her  defasında detaya girmiyorum.

clip_image015

SSRS-176

Desing The Query – Query Builder

Üstteki alanda Add Table kısmından; SalesOrderHeader (Sales) – SalesOrderDetail (Sales) ve Product (Production) tablolarını ekliyoruz. SalesOrderID alanları otomatik olarak eşleşti, Product tablosu ile de ProductID alanı eşleşti.

SalesOrderHeader tablosundan, SalesOrderNumber, OrderData, ShipDate ve TotalDue alanlarını,

SalesOrderDetail tablosundan, OrderQty ve ProductID alanlarını,

Product tablosundan da, Name ve ProductNumber alanlarını seçiyoruz.

Alias takma isimleri aşağıdaki gibi düzenliyoruz ki raporda sütun başlıkları anlaşılır bir şekilde gelsin.

clip_image016

SSRS-177

Report Type’ı tabular seçiyoruz.

Design The Table ekranında, UrunNo’ya göre gruplama yapalım, geri kalan alanları Details bölümüne yerleştiriyoruz.

clip_image017

SSRS-178

Table Layout stepped olarak bırakalım.

Herhangi bir style seçip devam ediyoruz.

Rapora bir isim verip Finish ile sonlandırıyoruz.

Raporumuz UrunNo gruplu bir şekilde oluştu. Preview diyerek çalışıp çalışmadığını kontrol edelim.

clip_image018

SSRS-179

Tarih aralıklı parametremizi atamadan önce Sipariş ve Sevk Tarihini kendi bölgemizde kullandığımız şekilde, Gün/Ay/Yıl olarak ayarlayalım. Bunun için Tarih alanının üzerinde sağ tıklayarak Text Box Properties ekranını açıyoruz.

clip_image019

SSRS-180

Sayısal olarak istediğimiz Gün/Ay/Yıl formatı gözükmüyor. 01/31/2000 tipini seçiyoruz, daha sonra Category kısmındaki Custom’a tıklıyoruz. Aşağıdaki şekilde gösterdiği gibi, MM ile dd nin yerlerini değiştirecek şekilde düzenlemeyi yapıyoruz.

clip_image020

SSRS-181

Aynı işlemi Sevk Tarihi içinde yapıyoruz. Preview yaptığınızda tarihlerin gün-ay-yıl olarak geldiğini göreceksiniz.

Tarih parametresi eklemek için Dataset – Dataset üzerinde sağ tıklayarak Query penceresini açıyoruz.

clip_image021

SSRS-182

Sorgunun FROM kısmından sonra WHERE koşulu yazarak tarih parametresi ekleyeceğiz.

WHERE        (Sales.SalesOrderHeader.ShipDate BETWEEN @BasTarih AND @BitisTarih) Where koşulunu sorgu alanına ekledikten sonra, kontrol amaçlı sağ tıklayarak Execute SQL diyoruz.

clip_image022

SSRS-183

Koşulu yanlış yazsaydık eğer hata verecekti, Query Parameters ekranı açıldı. 2005 yılına ait satışları sorgulamak için BasTarih’e 1.1.2005 BitisTarih’e de 31.12.2005 yazalım.

clip_image023

SSRS-184

Sonuç ekranına 2005 yılına ait satışlar geldi, parametrelerimiz ve sorgumuz düzgün çalışıyor.

clip_image024

SSRS-185

Şimdi desing ekranına gelelim, preview ile raporu çalıştıralım. Görüldüğü gibi, tarih alanları text olarak geldi, bu şekilde tarih yazmak uzun sürecektir.

clip_image025

SSRS-186

Takvim üzerinden tarihi seçmeli yapmak, hem görsel açıdan hem de kullanım açısından daha iyi olacaktır. Parameters alanından BasTarih parametresinin özelliklerine giriyoruz.General sekmesinde aşağıdaki şekildeki gibi Data Type’ı Date/Time seçiyoruz.

Raporda gözüken isminide Prompt kısmından değiştiriyoruz.

clip_image026

SSRS-187

Aynı işlemi BitisTarihi parametresi içinde yapıp, preview ile raporu çalıştırıyoruz.

Parametrelerin yanına takvim butonları otomatik olarak eklendi, takvim ekranları sayesinde istediğimiz tarihi kolay seçebiliyoruz.

Ocak – Aralık 2007 arası tarihi seçtikten sonra raporu çalıştıyoruz.

clip_image027

SSRS-188

 

7 – 3 Report Builder’da Parametre Ekleme:

                Report Builder’da nasıl parametre eklenir buna bakacağız. Boş bir rapor açıyoruz. Datasource’u Adventureworks2012 olarak ayarladıktan sonra, Dataset’i aşağıdaki şekildeki ayarlıyoruz. Product ve ProductInventory alanlarından istediğimiz alanları seçiyoruz.

clip_image028

SSRS-189

Relationships sekmesi en sağdaki aşağı bakan oklara basarak genişlettiğimizde, her iki alanda da ProductID alanı ortak alan olduğundan ve AutoDetect seçili durumda olduğu için, iki tabloyu otomatik olarak birleştirdi, eğer ortak bir alan olmaz ise bu işlemi kendimiz yapmalıyız.

clip_image029

SSRS-190

Parametre atama işlemini Applied filters kısmından yapıyoruz. Filtre ikonuna tıkladığımızda otomatik olarak algıladığı ortak anahtar alanını filtre olarak bizlere getirecek.

clip_image030

SSRS-191

Bu alanda en sağda Parameter kutusunu işaretlediğimizde, bu filtre artık parametre olarak çalışacaktır. Value kısmında da istersek varsayılan bir değer atayabiliriz. Raporu her aldığımızda ilk önce bu varsayılan değere göre rapor alır, daha sonra istediğimiz parametre girerek yeniden View Report dediğimizde istenen değere göre verileri getirir. Örnek verirsek, varsayılan olarak geçen senenin raporu ilk önce gelsin diye bir istek gelebilir, Value kısmına 2013 yazarak ilk önce geçen senenin verilerinin getirilmesini sağlayabilirsiniz.

clip_image031

SSRS-192

Dataseti oluşturduk, boş rapor ekranında, Insert menüsünden Table Wizard ekliyoruz.

clip_image032

SSRS-193

Choose a Dataset ekranında oluşturduğumuz Dataset1’i seçip devam ediyorız.

Details kısmına alanları aşağıdaki ekleyip devam ediyoruz.

clip_image033

SSRS-194

Choose a layout ekranında seçenekler pasif geldi, çünkü satır veya kolon tarafında bir gruplama yapmadık.

Herhangi bir style seçip devam ediyoruz. Rapor oluştu, parameters klasörünü altına parametremiz geldi.clip_image034

SSRS-195

 

8 – VERİLERİ SIRALAMA – İNTERAKTİF SIRALAMA:

 

                Raporların daha okunabilir olması için verilerin büyükten küçüğe veya küçükten büyüğe sıralanması gerekmektedir. Reporting service’te veriler ister Query ekranında Order by koşulu ile, istersek de Tablo özelliklerinden Sorting bölümünden sıralmasını yapabiliriz. Ayrıca rapor çalıştıktan sonra da interaktif olarak rapor başlıklarına atanan butonlar ile interaktif sıralama yapabiliriz.

 

8 – 1 Tablo İçerisindeki Verileri Sıralama:

 

                Tablo içindeki verileri sıralamak için ilk önce AdventureWorks veritabanındaki Person tablosundan isim ve soyisimleri kapsayan basit bir rapor hazırlayalım.

Yeni rapor dedikten sonra, Query ekranında Person (Person) tablosunu ekleyerek alanları aşağıdaki gibi ayarlıyoruz.

clip_image035

SSRS-196

Tabular rapor olarak seçip devam ediyoruz, Desing the table ekranında üç alanıda detail bölgesine getiriyoruz. Rapora isim verip, tasarım ekranına geliyoruz.

Preview yaptığımızda isimlerin karışık bir şekilde geldiğini görüyoruz.

clip_image036

SSRS-197

Tablix özelliklerini açmak için, tablonun üzerine bir kere tıkladıktan sonra, sol ve üst tarafta açılan kenarların köşesinden sağ tıklayıp, Tablix Properties penceresini açıyoruz.

clip_image037

SSRS-198

Sorting sekmesine gelip, Add ile boş bir alan ekliyoruz. Hangi alana göre sıralama yapılacak ise Sort by kısmından ilgili alanı seçiyoruz. Sıralamanın büyükten küçüğe olması için Order kısmında Z-A olarak, küçükten büyüğe olacak ise A-Z olarak seçiyoruz.

clip_image038

SSRS-199

İsime göre küçükten büyüğe sıralamayı oluşturduk.

clip_image039

SSRS-200

 

8 – 2 İnteraktif Sıralama:

 

                İnteraktif sıralama, raporu çalıştırdıktan sonra veri kolonlarını sıralamayı sağlayan rapor içi çalışan bir özelliktir. Üst tarafta oluşturduğumuz personel isimleri raporu üzerinde interaktif sıralamayı görelim.

                Reporting Service’te tablixlerin içindeki hücrelere bir kere tıkladığınız da Textbox’ı seçer, ikinciye tıkladığınızda da Selected Text yani hücre içindeki yazıları seçer. İnteraktif sıralama yapmak için, bir kere tıklayarak Textbox’ı seçmemiz ve sağ tıklayarak Text Box Properties özellikler penceresini açmamız gerekmektedir. HÜcreye yanlışlıkla iki kere tıkladıktan sonra sağ tıklama menüsü değişir.

                Name Text box’ına sağ tıklayarak Text box Properties özellikler ekranını açıyoruz.

clip_image040

SSRS-201

Interactive sorting sekmesinde, Enable interactive sorting on this textbox seçeneğini işaretliyoruz. Sort by kısmından da ilgili alanı seçiyoruz. Bu sıralamanın diğer tablo ve verisetlerini de kapsamasını istiyorsak aşağıdaki Apply this sorting to all groups and data regions in seçeneğinden ayarlamamız gerekiyor.

clip_image041

SSRS-202

Aynı işlemi soyadı alanı içinde yapıyoruz.

Preview ile raporu çalıştıralım, ad ve soyad alanlarının yanında yukarı ve aşağı doğru sıralama butonları geldi. İsime göre büyükten küçüğe sıralama yapalım.

clip_image042

SSRS-203

Soyadına göre küçükten büyüğe sıralama yapmak için Soyad’ın yanındaki butona tıklıyoruz.

clip_image043

SSRS-204

 

9 – BAĞLANTILI  RAPOR OLUŞTURMA:

 

                Reporting Service raporlarında bir rapordan diğerine bağlantı vererek, raporlar arası geçiş yapılabilmektedir. Özet bir tablo üzerindeki satırlardan, her bir satırdaki verinin bağlı olduğu detaylı rapora ulaşmak mümkündür. Text box özelliklerinden Action menüsündeki Go to Report seçeneği kullanılarak diğer rapor geçiş sunmaktadır. Bir örnek ile daha detaylı anlamaya çalışalım.

                Solution Explorer – Reports – Add new reports.

                Dataset olarak Adventureworks veritabanını seçiyoruz.

                Query Designer – Add Table ProductCategory (Production) tablosunu ekleyip, ProductCategoryID ve Name alanlarını seçiyoruz.

clip_image044

SSRS-205

Report Type – Tabular

Design the table – Sadece name kısmını detail bölümüne getirip devam ediyoruz.

Table Style – Generic seçiyoruz

Rapor ismi veriyoruz – Finish

Kategoriler raporu olarak ana ürün kategorileri raporunu oluşturduk.

clip_image045

SSRS-206

Preview ile raporu çalıştırıp, kontrol edelim.

clip_image046

SSRS-207

Name alanına sağ tıklayıp, Text box özelliklerini açıyoruz. Action sekmesinden “Go to Report” seçeneğini seçip, daha yapmış olduğumuz Parametreli Raporu seçiyoruz.

clip_image047

SSRS-208

Use the parameters to run the report bölümünde Add diyerek, yeni bir parametre ekliyoruz. Eğer burada parametre eklemez isek, bağlantılar çalışmayacaktır. Bu parametrelere göre ikinci rapor bağlantıları çalışacaktır. Name kısmında UrunID, parameter kısmında ise ProductCategoryID yi seçiyoruz.

 

SSRS-209

Raporu preview ile çalıştırdığımızda, görünüşte bir fark olmadı. Kategorilerin üzerine gelince tıklanabilir özelliği aktif oldu. Kategoriler tıkladığımızda karşılık gelen parametreli rapor otomatik olarak açılıyor.

clip_image048clip_image049

SSRS-210

 

Kategorilerin tıklabilir olduğunu daha iyi gösterebilmek için, web Url görünümünde, karakter rengini mavi ve alt çizgili olarak ayarlıyoruz.

clip_image050

SSRS-211

Kategorilerin son halini görmek için previewi çalıştırıyoruz.

clip_image051

SSRS-212

 

10 – REPORT PARTS:

 

                Report partlara rapor parçaları da diyebiliriz. Oluşturduğumuz raporlardaki tablo, rectangle, parametreleri v.b. publish (yayınla) yöntemi ile, farklı raporlarda da kullanabilmemizi sağlayan bir özelliktir.

                Örnek olarak, fatura üzerinde adres bilgisi içeren bir textbox’ı irsaliye ve diğer raporlarda da kullanabilmeniz için, bu adres textbox’ını report parts’a publish ederek diğer tüm raporlarınıza çağırıp kullanabilirsiniz. Daha önce oluşturduğunuz bir tabloyu farklı bir raporda da kullanmak için, tabloyu tekrardan kullanmanıza gerek kalmadan report part’tan kullanabilirsiniz.

                Birbirine benzer raporlar yapmaya başladığınızda çok sık kullanacağınız bir özelliktir. Rapor oluşturma sürecinde sizi hata yapmaktan ve zaman kaybından kurtaracaktır.

                Report part’tan eklediğiniz bir nesnenin, datasource ve dataset’i otomatik olarak oluşur, tekrardan datasource ve dataset eklemenize gerek kalmaz.

                Report  partlar, Reporting Service’in Report Manager dediğimiz web arayüzünden açılan, “Report Builder” programı ile açılır, makalenin başında Report Builder ile örnekler vermiştik. Report partlarda Report Builder programı ile oluşturulduğu için Report partlar nasıl oluşturulur, nasıl kullanılır örneklerle anlatmaya çalışalım.

 

Report Builder programını açıyoruz. Şekil SSRS-58.

Daha önce oluşturduğumuz parametreli raporu open ile açıyoruz.

clip_image052

SSRS-213

clip_image053

SSRS-214

Raporun sağ tarafına adres bilgisi içiren bir textbox ekliyoruz.

clip_image054

SSRS-215

Menü butonuna tıklayarak, Publish Report Parts’ı açıyoruz.

clip_image055

SSRS-216

Karşımıza iki seçenek geliyor, “Publish all report parts with default settings” tüm rapor bölümlerini varsayılan ayar kullnarak yayınla. Diğer seçenek, “Review and modify report parts before publishing” rapor bölümlerini gözden geçirip ve düzenleyip yayınla seçeneği geliyor. İkinci seçenek ile devam edeceğiz, hangi bölümleri alacağımıza karar verip daha sonra yayınla diyeceğiz.

clip_image056

SSRS-217

Yayınlanacak bölümler ekrana geliyor, fakat burada adres textbox’ı gelmedi. Textbox’lar tek başlarına report part olamazlar. Report olabilmeleri için Rectangle içinde Insert – Textbox diyerek oluşturulmaları gerekmektedir.

clip_image057

SSRS-218

Adres alanında gelmesi için Close diyerek Report parts ekranını kapatıyoruz. Insert – Rectangle diyoruz, rectangle’ın içinde sağ tıklayarak Insert – Textbox diyerek adres alanını bu textboxın içine yazıyoruz.

clip_image058

SSRS-219

Tekrardan publish report parts – review and modify parts bölümüne gidiyoruz. Adres textbox’ı report parts olarak geldi.

clip_image059

SSRS-220

Report part isimlerinin yanında oka tıklayarak açıklama bölümünü ve report partı hangi klasöre kaydeceğimizi seçebileceğimiz ekranı açıyoruz. Report part hakkında bir açıklama yazarak daha sonra hatırlamansı kolay olacaktır.

clip_image060

SSRS-221

Publish diyerek report partları servera yüklüyoruz. Sorunsuz bir şekilde publish edildi, report partların ikonları değişti, puzzle parça ikonuna benzer bir ikon eklendi.

clip_image061

SSRS-222

Report partları yükledik, şimdi report partları nasıl kullanırız bunu görelim. Sol üstteki menü butonuna tıklıyoruz,New diyerek yeni bir blank-boş rapor oluşturalım.

clip_image062

SSRS-223

Insert sekmesine gelerek, Report Parts’a tıklıyoruz. Yan tarafta Report Part Gallery açıldı.

clip_image063

SSRS-224

Çok fazla report part olacağı düşünülerek, arama kutusu konulmuş, Report Part Gallery ilk açtığımızda daha önce kaydettiğimiz report partlar gelmiyor. Tüm report partları görmek istiyorsak arama butonuna tıklayarak hepsini getirebiliriz veya aradığımız report partın adını girersek ilgili report part gelecektır. Arama butonuna tıklayarak tüm report partları getirelim.

clip_image064

SSRS-225

Tüm report partlar geldi, table1 ve Rectangle3-adres nesnesini sürükleyip raporun içine bırakıyoruz.

clip_image065

SSRS-226

Table report  partını sürükleyince, otomatik olarak Datasource ve Dataset oluşmuş oldu. Run’a tıkladığınızda raporun çalıştığını göreceksiniz. Report parttaki nesnelerde bu bilgiler olduğu için, tekrardan oluşturmaya gerek kalmıyor. Report partlar benzer rapor oluşturmada veya benzer nesnelerin kullanıldığı raporlarda kullanıcılara zaman kazantırmakla beraber hata yapma olasılığını da en aza indirgemektedir.

 

 

11 – SUBREPORTS:

 

                Subreports alt rapor anlamına gelmektedir. Rapor içine daha önce oluşturulmuş bir raporu ekleyebilmenize imkan verir. Daha önce yapılmış bir raporu, yeniden oluşturmak yerine subreport seçeneği ile yeni rapora dahil edip kolaylık sağlamaktadır.

                Subreport nasıl eklenir, nasıl kullanılır açıklmaya çalışalım.

Yeni bir blank report oluşturuyoruz.

clip_image066

SSRS-227

AdventureWorks data source’unu oluşturuyoruz.

clip_image067

SSRS-228

Dataset olarak Production – ProductCategory tablosundan ProductCategoryID ve Name alanlarını ekliyoruz. Kontrol amaçlı Run Query’e tıklayıp, sonuçları aşağıda görmemiz gerekiyor.

clip_image068

SSRS-229

Insert menüsüne gelerek rapora bir List ekliyoruz. List bulunduğu bölgedeki verileri sürekli olara sunan bir yapıya sahiptir, veri listeside diyebiliriz. List in alanını bir sayfa kadar geniş bırakırsak eğer her sayfaya bir kayıt gelecek şekilde ayarlar.

clip_image069

SSRS-230

Name alanını list içine sürükleyip bırakıyoruz. Yazı boyutunu biraz büyütüp, Bold yapıyoruz.

clip_image070

SSRS-231

Run diyerek, kategorilerin sayfada nasıl durduğuna bakıyoruz.

clip_image071

SSRS-232

Kategoriler arasında eşit seviyede aralık oluşturmuş olduk, bu boşluk kısma şimdi subreport ekleyeceğiz. Insert Subreport butonuna tıklıyoruz. Buton rengi turuncu oldu, Name alanının altına subreportu genişleterek ekliyoruz.

clip_image072

SSRS-233

Subreport alanını belirttik, önceden oluşturulmuş olan bir raporu subreport olarak belirtmemiz gerekiyor. Reporting service’te subreport mantığı bu şekilde çalışmaktadır. Eş zamanlı rapor oluşturup, birini subreport olarak ayarlanmasına izin vermiyor.

Subreport üzerinde sağ tıklayarak Subreport Properties – özellikler ekranını açıyoruz.

clip_image073

SSRS-234

Name kısmından subreport’a isim verebilirsiniz, birden çok subreport kullanılacak ise anlamlı bir isim vermek önemlidir.

“Use this report as a subreport” bölümünde “Browse”a tıklayarak, ekleyeceğimiz subreport’u seçiyoruz.

Daha önce kategorilerin olduğu parametreli raporu subreport olarak ekliyoruz.

clip_image074

SSRS-235

Daha önceden oluşturduğumuz parametreli raporu seçiyoruz.

clip_image075

SSRS-236

Properties ekranında Parameters sekmesine gelip, subreport’u çalıştıracak parametreyi ilişkilendiriyoruz. Ana rapor ile subreport arasında bir ilişki yok ise subreport çalışmayacaktır.

 

clip_image076

SSRS-237

Run diyerek raporu çalıştıralım.

clip_image077

SSRS-238

Rapor ana kategoriler üstte olmak üzere, altında da subreport gelmiş gözüküyor. Subreportlar daha önce hazır olan raporları kullandığından bizlere hız ve kolaylık sağlamaktadır, ayrıca karmaşık raporlarda tablo karışıklığının da önüne geçilmiş olur.

Makalemin üçüncü bölümünün sonuna geldik, bir sonraki bölümde görüşmek üzere.

 

 

 

 

SQL Server Reporting Services – Bölüm 4

$
0
0

Birçok işletmede kullanılan Erp ve muhasebe programlarının kendilerine özgü raporlama araçları vardır. Çoğu Erp programlarında kendi raporumuzu yapacak araçlar mevcuttur. Programa özgü olan bu araçların izin verdiği sınırlar içerisinde raporlar yapılır. Farklı programların farklı veri tabanları ile rapor yapmak istediğimizde ise bu araçların yetersiz kaldığını, sadece kendi veri tabanlarındaki veriler ile rapor yapmamıza müsade ettiğini görmekteyiz. Bu konuyla ilgili farklı firmaların çözümleri mevcuttur. Bu makalemizde Sql Server ile beraber gelen, ek bir maliyet gerektirmeyen Reporting Services konusunu işleyeceğiz.

Makalemin ilk bölümlerine aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

http://www.cozumpark.com/blogs/sql/archive/2014/08/17/sql-server-reporting-services-bolum-1.aspx

http://www.cozumpark.com/blogs/sql/archive/2014/08/17/sql-server-reporting-services-bolum-2.aspx

http://www.cozumpark.com/blogs/sql/archive/2014/08/17/sql-server-reporting-services-bolum-3.aspx

 

12 – RAPOR BAŞLIK VE ALT BAŞLIKLARI – HEADERS FOOTERS

 

                Raporların daha anlaşılır ve rahat okunabilirliği için başlık ve alt başlıklar kullanılmaktadır. Başlık – Header kısmına genelde raporun adı yazılır, ilave olarak da firma logosu v.b. yerleştirilebilir.. Alt Başlık – Footer kısmına ise, rapor çalışma saati, sayfa numaraları v.b. nesneler yerleştirilebilir.

                Report Builder da New – Blank Report oluşturduğunuzda otomatik olarak başlık ve page footer’ı atama yapar. Page header’ı başlığı atama yapmaz. Page footer’da execution time – rapor çalıştırma saatini otomatik olarak getirir.

clip_image001

SSRS-239

Page footer ve header da genellikle Report Data da bulunan “Built-in fields” alanları kullanılır. Bu alanlar;

-          Execution Time – Rapor çalıştırma zamanı

-          Language – Yerel dil

-          Overall Page Number – Toplam sayfalar içindeki sayfa numarası

-          Overall Total Pages – Toplam sayfa sayısı

-          Page Name – Belirtilinen sayfa adı

-          Page Number – Sayfa numarası

-          Render format IsInteractive – Rapor görüntüleme formatının interaktif olup olmadığını true-false olarak döndürür.

-          Render Format Name – Görüntüleme formatı bilgisini verir

-          Report Folder – Raporun sunucu da hangi klasörde tutulduğu bilgisi

-          Report Name – Raporun tekil olarak isim bilgisini içerir

-          Report Server Url – Rapor sunucusunun web adresi bilgisi

-          Total Pages – Toplam rapor sayfası bilgisi

-          User ID – Raporu çalıştıran kullanıcının domain ve kullanıcı adının bilgisini verir

clip_image002

SSRS-240

Raporda sayfa numaraları ile ilgili bir örnek yapalım, hangi sayfada olduğumuzu gösteren built-in alanını aşağıdaki yazmamız gerekiyor. Sayfa 5 – 10, toplam 10 sayfa 5. Sayfadasın gibi.

Page footer’a bir textbox ekleyelim.

Textbox’a sağ tıklayıp expression alanına aşağıdaki kodu yazıyoruz.

clip_image003

SSRS-241

Sayfa numaralarını görmek için, report parts’dan daha önce oluşturduğumuz tabloyu raporumuza ekleyelim.

clip_image004

SSRS-242

Home – Run diyerek raporu çalıştırıyoruz.

Raporuın sayfa sonlarına baktığımızda hangi sayfada olduğumuzu ve toplam kaç sayfa olduğunu gösteriyor.

clip_image005

SSRS-243

 

13 – RAPOR YAZDIRMA – SAYFA YAPISI – DIŞA AKTRAMA (EXPORTING) – RAPOR ÖZELLİKLERİ:

 

                Raporların oluşturduktan sonra, bazı raporların yazıcıdan çıktı alınmadan önce ayarlarının yapılması gerekir, sayfa ayarlarını kontrol etmeden hazırladığınız raporlar yazıcıdan çıkarken birçok sayfaya yazılacaktır. Sayfa ayarları ve dışa aktarma seçenekleri reporting service’te nasıl olur, bunları inceleyelim.

 

                Raporlar dışa aktarıldığında, o andaki ekranda rapor nasıl gözüküyor ise o şekilde aktarılmış olur. Drillthrough raporlarda satırlar genişletilmiş halde export edilse ise, satılar açık gözükür, aktarım yapıldıktan sonra interaktif seçenekler haliyle devre dışı kalmaktadır.

13 – 1 Dışa aktarma (Exporting):

 

Report manager web site’dan sıralamalı raporu çalıştıralım.

clip_image006

SSRS-244

Raporu çalıştırıyoruz. Raporları report managerdan export etmek için, alt tarafında yeşil ok olan mavi disket ikonuna tıklamamız gerekiyor.

clip_image007

SSRS-245

Pdf seçip export ediyoruz. Pdf dosyasını açtığımızda, interaktif sıralamaların olmadığı ve raporun son hali nasılsa o şekilde aktarildığı gözükmekte.

clip_image008

SSRS-246

Report manager web site üzerinde 7 farklı formatta export işlemleri yapılabilmektedir, bunlar;

-          XML file with report data – Rapor verileri ile birlikte xml dosyası

-          CSV

-          PDF

-          MHTML

-          Excel

-          TIFF File

-          Word

Şekil SSRS-245 te üstteki menülerden mavi disket ikonuna tıklayıp rapor export seçenekleri çıkmaktadır.

13 – 2 Sayfa Yapısı – Rapor Özellikleri:

Raporları yazdırmak istediğimizde, reporting service varsayılan olaran sayfa boşlukları bırakmaktadır. Bu sayfa boşlukları raporun gerekisiz yere bir veya birden fazla sayfaya çıkmasına sebep olmaktadır. Rapor sayfa ayarlarını açmak için, rapor sayfasının dışındaki alanda sağ tıklayarak, “Report Properties” ekranını açıyoruz.

clip_image009

SSRS-247

Report Properties ekranlarını tanıyalım;

-          Page Setup: Sayfa ayarları ekranında, ölçü birimleri inç ve cm, sayfa düzeni yatay-dikey, sayfa boyutu, ve kenar boşlukları-margins ayarları bulunmaktadır. Varsayılan olarak sayfa düzeni Portrait ve marginler 2cm olarak gelmektedir. Export edilen raporlar eğer büyük ise ve sayfaya tam oturmuyor ise, bu ekrandan Paper size ve marginler düzenlenerek raporun bir sayfaya veya daha düzgün görüntülenmesini sağlayabiliriz. Bir raporu publish (yayınlamak) etmeden önce mutlaka Page Setup ayarlarını değiştirmemiz gerekmektedir.

clip_image010

SSRS-248

-          Code: Reporting service, custom code desteklemektedir, örnek olarak hesaplama yapılan alanlarda genel toplam almak istediğinizde reporting service hata verecektir, bu gibi hataların önüne geçmek için custom-özelleştirilimiş kod kullanmamız gerekmektedir. Custom code konusuna daha sonraki makalelerde değineceğiz.

clip_image011

SSRS-249

-          References: Referans olarak assembly dll dosyalarını ve kullanılmak istenen class’ları bu ekrandan ekleyebilmekteyiz. Farklı yazılım çözümlerinin entegresinde kullanılmaktadır.

clip_image012

SSRS-250

-          Variables: Değişken atayabileceğimiz bölümdür.

 

14 – SHARED DATA SOURCES – PAYLAŞILAN VERİ KAYNAKLARI:

 

                Aynı Sql serverdaki veritabanını kullanarak birden fazla rapor yapılmaya başlandığında, her yeni raporu oluştururken mutlaka Data Source – Veri kaynağını tanımalamak zorundayız. Her defasında bu zahmete katlanmak yerine, sürekli kullanacağımız veri kaynağını Shared Data Source yaparsak, bir sonraki raporlarda hazır bir şekilde veri kaynağını seçebiliriz.

                Report Builder tarafında data sourcelar shared yapılamamaktadır. Shared data source yapmanın iki yöntemi vardır;

-          Report Manager – New Data Source

-          VS Data Tools – Datasets – Convert to shared data souce

 

Report Manager web sitesini açıyoruz. Üst menüde bulunan “New Data Source”a tıklıyoruz.

clip_image013

SSRS-251

Açılan ekranda Data source’a bir isim veriyoruz, açıklama alanına daha sonra hatırlanması kolay bir açıklama yazılabilir.

Data Source Type varsayılan olarak Sql Server olarak gelmektedir.

clip_image014

SSRS-252

Connection string bölümünü elle yazmamız gerekiyor. Hata yapmamak için, daha önce oluşturduğumuz bir data source’daki connection string cümlesini kopyalayıp buraya yapıştırıyoruz.

clip_image015

SSRS-253

Connection string alanına yapıştırıyoruz.

clip_image016

SSRS-254

 

Data source için yetkilendirmeyi de yaptıktan sonra “Test Connection” ile kontrol ediyoruz.

clip_image017

SSRS-255

Ana ekrana shared data source’umuz geldi. Shared data sourcelar için bir klasör oluşturulup, bu klasörde tutulamaları daha iyi olacaktır.

clip_image018

SSRS-256

Report builder’da Shared Data Source’u nasıl kullanacağız buna bakalım. Report Manager’daki Report Builder kısayoluna tıklıyoruz.

New Report diyerek yeni bir rapor oluşturalım.

Create a new dataset diyerek ilk ekranı geçelim.

Data Source Connections ekranında New diyerek yeni bir data source oluşturuyorduk, şimdi “Browse” diyerek Shared Data Source’umuzu seçeceğiz. Browse butonuna tıklıyoruz.

clip_image019

SSRS-257

OrtakVeriKaynagi adındaki data source’umuzu seçip Ok diyoruz. Shared data source nasıl kullanılır görmüş olduk.

clip_image020

SSRS-258

VS Data Tools tarafında ise, Datasource altındaki veri kaynağının üzerinde sağ tıklayarak Convert To Shared Data Source dediğimizde, dataseti Shared Data Set’e çevirebilmek mümkündür.

clip_image021

SSRS-259

Shared datasource un Solution Explorer’da “Shared Data Sources” klasörüne otomatik olarak eklenmektedir.

clip_image022

SSRS-260

 

15 – SHARED DATA SETS – PAYLAŞILAN VERİ SETLERİ:

 

                Reporting Service üzerinde veri kaynakları paylaşıldığı gibi, veri setleri de paylaşılabilmektedir. Daha önce oluşturduğunuz bir verisetini, sonradan da kullanmak isteyebilirsiniz, özellikle karmaşık sorgular içeren veri setlerinin tekrar oluşturulması büyük bir vakit kaybına sebep olacaktır. Tekrardan karmaşık bir veriseti hazırlanmasında oluşabilecek hataların önüne Shared Datasets lle geçebilirsiniz.

                Shared Datasetler nasıl oluşturulur, nasıl kullanılır inceleyelim.

İlk önce Shared datasetlerimiz için Report Manager’da bir klasör oluştralım, adına da Paylaşılan Verisetleri diyelim. Report Manager üst menüde “New Folder”a tıklıyoruz.

clip_image023

SSRS-261

Paylaşılan Verisetleri diye klasöre isim veriyoruz.

clip_image024

SSRS-262

Klasörü oluşturduktan sonra, Report Manager – Report Builder programını açıyoruz.

New Report’un altında “New Dataset”e tıklıyoruz. Daha önceden oluşturduğumuz Shared Data Source otomatik olarak gelmiş durumda. Create diyerek devam ediyoruz.

clip_image025

SSRS-263

Query ekranında Product ve ProductCategory tablolarından alanları aşağıdaki şekildeki seçtikten sonra, Run Query ile sorguyu çalıştırıp kontrol ediyoruz.

clip_image026

SSRS-264

Sorguyu kontrol ettikten sonra, verisetini Paylaşılan Verisetleri klasörüne kaydediyoruz.

clip_image027

SSRS-265

Kaydettikten sonra Report Builder’ı kapatıyoruz. Shared Dataseti oluşturduk. Şimdi Report Builder’ı açıyoruz, yeni bir rapor oluşturacağız.

New Report – Table or Matrix Wizard

Choose a dataset ekranında “Choose an existing dataset in this report or a shared dataset” seçeneğini işaretleyip “Browse” butonuna tıklıyoruz.

clip_image028

SSRS-266

Açılan pencerede Paylaşılan Verisetleri klasörüne gidiyoruz ve Shared Datasetimiz olan “UrunKategoriVeriseti”ni seçiyoruz.

clip_image029

SSRS-267

Verisetinin ikonunun yanında yukarı doğru bakan bir ok işareti oluştu, bunun anlamı bu verisetinin paylaşılan bir veriseti olduğunu belirtmektedir. Next ile devam ediyoruz.

clip_image030

SSRS-268

Alanları aşağıdaki gibi düzenledikten sonra, Next ile devam ediyoruz.

clip_image031

SSRS-269

Choose a layout kısmını olduğu gibi bırakıyoruz.

Choose a style’den herhangi bir tasarımı seçip Finish ile sihirbazı tamamlıyoruz.

Rapor hazırlandı, Shared Dataset olan UrunKategoriVeriseti geldi. Shared Dataset’in içinde datasource gömülü olduğundan, report data – Datasource kısmına veri kaynağını eklemeye gerek kalmadı.

clip_image032

SSRS-270

 

VS Data Tools ile Shared Dataset ise Datasets klasöründe ilgili dataset’e sağ tıklayıp, Convert to shared dataset seçeneği ile olmaktadır.

clip_image033

SSRS-271

Shared dataset, Solution Explorer’da Shared Datasets klasöründe otomatik olarak oluştu, projeyi build – deploy ettiğimizde Report manager tarafına da otomatik olarak yüklenmiş olacaktır.

clip_image034

SSRS-272

 

Bir raporun birden çok versiyonları yapılacak ise Shared Dataset ile ne kadar kolay olacağını görmüş olduk.

 

16 – REPORT MANAGER WEB SITE YÖNETİMİ:

 

                Reporting Service’in görsel olarak sunulduğu yer Report Manager Web Site’dır. Kurulumda otomatik olarak kurulan, sadece configuration manager’dan linkini öğrenip kullanmaya başlıyoruz. Şekil SSRS-18’de Report Manager Url’sine nasıl bakılır görmüştük. Report Manager nasıl yönetilir, Report Manager’da neler yapabiliriz, şimdi bunlara bakacağız.

              

16 – 1 Raporların Düzenlenmesi:

 

                Report manager da klasörler açabilir, bu klasörlerin içlerini de istediğiniz kadar klasör açıp düzenleyebilirsiniz. Klasörler halinde çalışmak departmanlar arası görmelerini istemediğiniz bölümlerin raporlarını rahatlıkla yönetebilme imkanı sunar.

New Folder’dan yeni bir klasör oluştuyoruz.

clip_image035

SSRS-273

Departmanlar arasında yetkiler vereceğimden, klasörlere departman isimlerini örnek olarak veriyoruz.

clip_image036

SSRS-274

Pazarlama isminde bir klasör daha açıyoruz.

Mevcut bir raporu bu klasörlere taşıyabiliriz. Bunun için raporun üzerine geldiğimizde Open Menu penceresi aktif olacak. Menüye tıklayarak “Move” diyoruz.

clip_image037

SSRS-275

Gelen ekranda hangi klasöre taşıyacağımı belirtip Ok diyoruz.

clip_image038

SSRS-276

Pazarlama klasörüne gidip kontrol ediyoruz.

clip_image039

SSRS-277

Satış raporu Pazarlama klasörünün altına kopyalanmış oldu.

 

16 – 2 Report Manager Güvenliği:

 

                Reporting Service’in güzel taraflarından biride Active Directory ve Exchange uyumlu olmasıdır. Microsoft’un kendi programları arasındaki uyumluluk burada da kendini göstermekte. İlk Report Manager’ı açtığınızda lokal bir notebooka kurduğunuzdan sadece BUILTIN\Administrators kullanıcılarını ekler. Site Settings – Securty kısmında sadece bu kullanıcının yani bu grubu görürsünüz.

                Hatta ilk Report Manager ana ekranında Report Builder gözükmez, size full yetkiler vermez. Lokal admin olarak kendi kullanıcınıza yetki verebilmeniz için Site settings – Security kısmından lokaldeki kullanıcı adınızı System Administrator olarak eklemelisiniz.

clip_image040

SSRS-278

              

                Raporlara kimlerin erişmesini istiyorsanız, Open Menu seçeneğinden Security kısmından kullanıcıları seçebilirsiniz. Fakat bu zor olan yöntemdir. Her rapor için tek tek uğraşmanız gerekir. Departman bazında klasörler yapmıştık, klasör bazında yetkilendirme verirseniz, daha az zaman harcamış olursunuz. Tek tek her rapor yetkisi uğraşmak yerine bir ana klasörün yetkisiyle uğraşmak daha kolaydır.

                Report Manager’ın ana sayfasına kullanıcıların erişmesi için ilk önce Home konumundayken “Folder Settings”e gelip istenen kullanıcıya yetki vermemiz gerekiyor, aksi takdirde kullanıcı Report Manager’a girdiğinde hata alır. Direk ilgili klasöre de yetki verdiğiniz zaman, son kullanıcıya o klasörün linkini tam olarak göndermeniz gerekmektedir.

clip_image041

SSRS-279

Kendi kullanıcımda full yetkiler var, sadece raporları görüntülemesini istediğiniz kullanıcılara “Browser” yetkisi verip kullanıcı açmanız gerekmektedir. “New Role Assignment” ile yeni kullanıcıya yetki veriyoruz. Not: Yeni kullanıcı açmıyoruz, domain veya lokaldeki mevcut kullanıcıya yetki verilmektedir. Reporting Service yeni bir kullanıcı açmaz.

clip_image042

SSRS-280

Role Assigment ekranında ister kullanıcı ister grup ismini verebilirsiniz. Active Directory bulunan bir ortamda, kullanıcı isimlerini ve grupları kendisi algılamaktadır.

Lokal bir pc de, daha önceden oluşturulmuş bir kullanıcı olması gerekmektedir. Rapor isminde bir kullanıcıya Browser yetkisi vererek oluşturmaya çalışalım.

clip_image043

SSRS-281

Ok dediğimizde aşağıdaki hatayı verecektir, çünkü bu pc de böyle bir kullanıcı mevcut değildir.

clip_image044

SSRS-282

Bilgisayarın yönet kısmından, Rapor isminde lokal bir kullanıcı açarak tekrar deniyoruz.

clip_image045

SSRS-283

Lokalde önceden açtığım kullanıcıyı kabul etti. Domain ortamında da varolmayan bir kullanıcı veya grubu kabul etmeyecektir.

 

16 – 3 Rol Atamaları:

              

                Rol atamaları tüm klasörlerin ve ana klasörün Folder Settings kısmında bulunmaktadır. Ana klasördeki ilk yetkiler ne ise, daha sonra açılan klasördeki yetkilerde aynısı olur. Yani üstten – alta yetki ataması olmaktadır.

                Yeni rol ataması dediğimizde karşımıza 5 farklı rol çıkıyor, kısaca bunları tanıyalım;

-          Browser: En sık kullanacağınız roldür, sadece raporu görüntüleme yetkisi verir. Bu role sahip bir kullanıcı rapora müdahale edemez.

-          Content Manager: En kapsamlı roldür, bu role sahip kullanıcı Report Manager’ı yönetmek yetkisine sahip oluır.

-          My Reports: My Reports klasörü altında kendi raporlarını oluşturup ve yönetebilme yetkisine sahip olan bir roldür, departmanlar içinde rapor oluşturmayı öğrenen kullanıcılara verilebilecek bir roldür.

-          Publisher: Report serverda raporları yayınlama hakkına sahip olan roldür.

-          Report Builder: Rapor oluşturma ve açıklamaları görme yetkisine sahip kullanıcıdır.

clip_image046

SSRS-284

 

Reporting Service’te yetkilendirme konusuna değindik, özetlersek, istediğimiz bir grubu veya kullanıcıya yetki verebiliyoruz. Raporlara erişecek kişi veya grupları tek tek yönetmek yerine, benzer raporları örnek olarak departman bazlı raporları bir klasörde toplayarak, o klasörün yetkilerini ayarlayarak, tek tek herbir raporun yetkisi ile uğraşmamıza gerek kalmayacak.

 

17 – BİLDİRİMLER – SUBSCRIPTIONS:

 

                Raporların sunumu için, web arayüzünden görüntüleme, export edebilme ve subscriptions, tam olarak abonelikler olarak çevirisi olsada, bildirimler demek doğru olacaktır. Hazırladığınız bir raporu istenen tarih ve istenen parametlerle, son kullanıcılara mail olarak veya dosya paylaşımı olarak bildirim yapmasına subscription denmektedir.

                Mail bildirimi ile gönderim yapabilmek için, öncelikle Reporting Service kurulumunda anlattığımız şekil SSRS-19 daki Configuration Manager – E-mail Settings bölümündeki gibi ayarları tamamlamış olmamız gerekmektedir. Bir smtp sunucusuna ihtiyaç duymaktadır. Reporting Service Microsoft Exchange sürümleri ile sorunsuz çalışmaktadır.

                Çoğu zaman periyodik raporlara kullanıcılar bakmayacaktır, sürekli aynı raporu almak zor geleceğinden, belli bir süre sonra Report manager web site arayüzü unutulur. Mail bildirimleri mailin gövde kısmına gömülü olarak geldiğinden, mail açan kişinin maili görmeme gibi bir şansı yoktur. Bu yüzden mail bildirimleri çok kullanacağınız bir özellik olacaktır.

                Bir rapor mail olarak nasıl gönderilir, şimdi buna bakalım.

Raporun menü kısmından Subscription bölümüne giriyoruz.

clip_image047

SSRS-285

Karşımıza mail sayfası gibi bir ekran geliyor. Delivered by kısmında bu raporu mail mi yoksa File Share – Dosya paylaşımı olarak gönderilmesini belirttiğimiz alan.

To – Cc –Bcc, mail programlarından bildiğiniz alanlar. Kime ve bilgi alanlarını dolduruyoruz.

Reply-To – gelen bu maili reply dediğimizde hangi adreslere reply edilmesini istiyorsak ilgili mail adreslerini bu alana yazıyoruz.

Subject – Konu kısmında @ReportName – Rapor adını otomatik olarak getiri ve @ExecutionTime – Rapor alınma saatini konu başlığına varsayılan olarak getirmektedir. Konu kısmı isteğe değiştirilebilir ve parametre alabilmektedir.

Piority – Raporun önceliği var ise, önemli bir rapor ise piority high yapılabilir.

Comment – Bu kısma yazacağınız açıklamalar, raporun üzerinde blgi olarak gelecektir.

clip_image048

SSRS-286

Mailin ne zaman ve hangi periyodlarla gideceğini belirlemek için Select Schedule butonuna tıklıyoruz.

Report Manager Home sayfasında bir shared schedule oluştursaydık, On a shared schedule olarak seçilebilecekti.

Schedule Details ekranında, Saatlik, günlük, haftalık, aylık ve bir kereliğine mail gönderimi için takvimleme oluşturabilirsiniz.

Haftanın her günü saat 08:00’de raporu mail olarak göndermesini ayarlayarak, Ok’e basıyoruz.

clip_image049

SSRS-287

Tekrardan Report Delivery Options’a geldiğimizde, eğer raporda bir veya birden fazla parametre var ise, mailin hangi parametreye göre gideceğini belirtmemiz gerekmektedir.

clip_image050

SSRS-288

Parametreyide belirttikten sonra Ok ile aboneliği kaydediyoruz. Kayıt edilen bildirimler, Report Manager ana sayfasında “My Subscriptions” bölümünde tutulmaktadır. Buraya giderek, mail bildirimlerininb son durumuna bakabilir ve bildirimleri tekrardan düzenleyebilirsiniz.

clip_image051

SSRS-289

Mail gidecek olan raporlar listelenmiş durumda.

clip_image052

SSRS-290

Not: Subscriptionlar kullanıcı bazlıdır. Hangi kullanıcı yeni bir tanım yaptı ise sadece onun “My Subscription” kısmında görülür. Subscribe yetkisi olan kullanıcılar mail tanımları yaptıkları zaman, bu tanımlar diğer kullanıcılar etkilemez.

 

                Bu makalede Reporting Service’in kurulum aşamalarından, raporların hazırlanması, görüntülenmesi ve daha birçok konuyu incelemiş olduk. Genel olarak raporlamalar excel programınd yapılmakta ve raporların hazırlanması saatler sürmektedir, ham veriyi excelde işlemek ciddi anlamda işçilik gerektirdiğinden, her defasında aynı işlemler yapılmaktadır. Reporting Service ile rapor hazırlama süreci biraz uzun sürsede, daha sonra size sağlayacağı fayda çok daha fazladır.

                Makale biraz uzun sürdüğünden bazı konulara değinemedik, daha sonraki Reporting Service makalelerinde; Custom kod kullanımı, grafikler, sparklinelar, databarlar, indikatörler ve göstergeleri işleyeceğiz. Sorularınız olması durumunda benimle irtibata geçebilirsiniz.

 

 

 

 

Windows Server 2012 R2 Active Directory Yenilikleri

$
0
0

Windows Server 2012 R2 sunucu işletim sistemi çıkış süresi üzerinden yaklaşık bir yıl gibi bir süre geçti.  Windows Server 2012 ile başlayan bulut-tabanlı işletim sistemi geliştirme süreci Windows Server 2012 R2 ile beraber bir adım daha ileri taşınarak buluta entegre kabiliyetler artırılmış ve yönetilebilirlik alanında da bulut-tabanlı yönetim servisleri, geliştirme platformları bu yeni sürümle daha da güçlendirilmiştir. Bildiğiniz gibi Microsoft’un yeni nesil sunucu işletim sistemi ve bu sistemleri uçtan-uca yönetim platformlarını da içine alan yeni bir vizyonu var : Cloud OS yani Bulut İşletim Sistemi. Bulut işletim sistemi sunucu tarafında Windows Server 2012 R2 ve yönetim alanında da System Center 2012 R2’nin birlikte oluşturmuş olduğu yeni nesil platform. Bu yeni vizyonla, özellikle sunucu sistemlerinde sadece sanallaştırma katmanı değil bu katmanı yöneten ilave yönetim ve orkestrasyon araçları ile sanal sistemlerin bulut-mimarisinde kurulumu, yönetimi, temel işletim sistemi fonksiyonlarının izlenmesi gibi yetenekler hem Windows Server 2012 R2 hem de System Center 2012 R2 sürümleri ile sunulmaktadır. Benzer şekilde istemci tarafında da yine Windows 8.1 sürümü ile gerek mobilite, gerekse de bulut-tabanlı uygulamalara, servislere erişim, mobil cihaz arayüzlerinden bu uygulamaların kullanımına yönelik çok daha yeni ve zengin yetenekler de beraberinde geliyor. Biz de bulut işletim sisteminin yeniliklerini tüm detaylarıyla sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz.

Windows Server 2012 R2 Active Directory İle Teknolojide Yeni Trendler makalemizde sizlerle Active Directory entegrasyonunda gelen mobilite alanındaki BYOD özelliklerini genel olarak incelemiştik. Ayrıca özellikle Windows Server 2012 active directory domain yapıları ile henüz çalışmamış olup, doğrudan Windows Server 2012 öncesi domain yapılarından Windows Server 2012 R2 domain yapısına geçiş yapan ya da yapacak arkadaşlarımın aşağıdaki makale ve video sunumunu da ayrıca incelemelerini tavsiye ederim. Zira, Windows Server 2012 öncesine göre Windows Server 2012 işletim sistemi ile başlayan süreçte gelen yeni özellikler Windows Server 2012 R2 işletim sistemi üzerinde de geçerli.

Ø  Makale - Windows Server 2012 Active Directory Yenilikleri

Ø  Webcast - Windows Server 2012 Active Directory Yenilikleri

Biz bu makalemizde daha detaylı olarak Windows Server 2012 R2 Active Directory Servislerinde Gelen Yenilikleri inceliyoruz.

Detaylara geçmeden genel olarak maddeler halinde yeni gelen özellikleri sıralayacak olursak:

Ø  Active Directory Domain Servis Yenilikleri

o   Windows Server 2012 R2 Schema Güncellemesi

o   Windows Server 2012 R2 Forest ve Domain Fonksiyonel Seviyeleri

o   Protected Users Güvenlik Grubu

o   Authentication Policy ve Silo Yapı Taşları

o   LSASS Bellek Koruma Yeteneği

o   FRS Konusunda Son Gelişmeler

Ø  Active Directory Federasyon Servisleri Yenilikleri

o   OAuth 2.0 Desteği

o   ADFS İçin Soft Account Lockout Desteği

Ø  Active Directory Sertifika Servislerinde Gelen Yeni Özellikler

o   TPM Anahtar Doğrulama Desteği

o   BYOD Amaçlı NDES Yetenekleri

Ø  Active Directory Dijital Hak Yönetim (RMS) Yenilikleri

Ø  Active Directory DNS Yenilikleri

Active Directory Domain Servis Yenilikleri

Windows Server 2012 R2 Schema Güncellemesi

Active directory domain yapılarında, çalışmakta olduğunuz mevcut active directory yapısını bir üst versiyona yükseltmek istiyorsak öncelikle active directory schema versiyonunun güncellenmesi gerekiyor. Bu active directory dizin servisinin ilk versiyonundan bugüne kadar benzerlik gösteren bir operasyon. Bu işlem forest-seviyesinde bir defaya mahsus gerçekleştirilen ve yeni nesne sınıflarını (class), nesne özniteliklerini (attribute) ve nesneleri oluşturan bir güncellemedir.

clip_image001

Windows Server 2012 R2 ile gerçekleştirilecek schema güncellemelerine ait dosya ve scriptler ISO içerisinde support\adprep altında gelmektedir. Normal şartlarda Windows Server 2012 R2 öncesi mevcut bir domaine Windows Server 2012 R2 additional domain controller kurulumu esnasında öncelikle buradaki dosyalar kullanılarak schema güncellemesi yapılır ve daha sonra da o sunucu üzerinde active directory domain servis yapılandırmasına devam edilir. Eğer amaç active directory yapılandırması yapmadan sadece active directory schema güncellemesi yapmaksa bu durumda yine support\adprep klasörü içerisindeki adprep.exe aracı ile eski versiyonlarda olduğu gibi adprep.exe /forestprep , adprep.exe /domainprep /gpprep, adprep.exe /rodcprep komutları uygulanabilir. Burada eskiden farklı olarak adprep aracının sadece 64-bit versiyonunun gelmesidir, artık 32-bit versiyon gelmiyor. Windows Server 2012 R2 ile adprep ile schema güncellemesi için forest içerisindeki tüm domain controller sunucuların Windows Server 2003 ve üzeri versiyonda olmaları gerekir. Bugüne kadarki active directory schema versiyonları:

Ø  Windows 2000 Active Directory (Versiyon 13)

Ø  Windows 2003 Active Directory (Versiyon 30)

Ø  Windows 2003 R2 Active Directory (Versiyon 31)

Ø  Windows 2008 Active Directory (Versiyon 44)

Ø  Windows 2008 R2 Active Directory (Versiyon 47)

Ø  Windows 2012 Active Directory (Versiyon 56)

Ø  Windows 2012 R2 Active Directory (Versiyon 69)

clip_image002

Buradaki versiyon numaraları her işletim sistemi sürümünde gelen dosya güncellemesi sayısından ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla son versiyon itibariyle toplamda 69 adet LDF dosyasını kapsamaktadır. Windows Server 2012 R2 ile active directory schema içerisinde msDS-Device isimli yeni bir nesne sınıfı geliyor. Bu sayede Windows Server 2012 R2 ile BYOD(Bring Your Own Device) amaçlı Workplace Join özelliği de kullanılabiliyor olacak.BYOD konusunda Windows Server 2012 R2 Active Directory İle Teknolojide Yeni Trendler makalemizi de inceleyebilirsiniz.

Mevcutta çalışılan schema versiyonunu görüntülemek için dsquery komutunu ya da PowerShell komutlarını da kullanabilirsiniz:

clip_image003

clip_image004

msDS-Device isimli yeni nesne sınıfı içerisindeki özniteliklerden bazıları:

Ø  msDS-IsEnabled: Aygıtın aktif/pasif edilmesi

Ø  msDS-DeviceID: Aygıtın ID kimlik bilgisi

Ø  msDS-DeviceOSType: Aygıtın işletim sistemi tipi

Ø  msDS-DeviceOSVersion: Aygıtın işletim sistemi versiyonu

Ø  msDS-DevicePhysicalIDs: Aygıtın fiziksel ID bilgisi

Ø  msDS-DeviceObjectVersion: Aygıtın schema versiyon bilgisi

Ø  msDS-RegisteredOwner: Aygıtın AD'ye kaydeden ilk kullanıcı bilgisi.

Ø  msDS-ApproximateLastLogonTimeStamp: Aygıttan son logon olma zaman bilgisi

Ø  msDS-RegisteredUsers: Aygıtı AD'ye kaydeden tüm kullanıcı listesi

Ø  msDS-IsManaged: Aygıtın şirket ortamındaki bir MDM uygulaması tarafından yönetilip yönetilmediği bilgisi

Ø  msDS-CloudIsManaged: Aygıtın bulut-tabanlı bir MDM tarafından yönetilip yönetilmediği bilgisi

Windows Server 2012 R2 ile schema içerisinde gelen ms-DS-AuthN-Policy sınıf ile merkezi kimlik doğrulama politikaları (authentication policy) yazabiliyoruz. Bu özellik sayesinde kullanıcı-bazında Kerberos ticket life-time belirlenebiliyor. Bu sayede Kerberos-tabanlı saldırılara karşı daha sıkı politikalar belirlenebiliyor, domain admin gibi yüksek yetkili hesaplara daha düşük süreli ticket kullanımları tanımlanabiliyor.

Windows Server 2012 R2 Domain ve Forest Fonksiyonel Seviyeleri

Active Directory mimarisinde domain ve forest içerisinde desteklenen domain controller işletim sistemleri ile forest ve domain yeteneklerini belirleyen iki önemli kriter vardır: forest fonksiyonel seviyesi (forest functional level – FFL) ve domain fonksiyonel seviyesi (domain functional level – DFL). Domain ve Forest Fonksiyonel seviyeleri konusunu Windows Server 2012 R2 bakış açısıyla ayrı bir makalede ele alacağız. Domain ve Forest Fonksiyonel seviyeleri çalışılan domain ya da forest yapılarının yeteneklerinin sınırlarını belirler. Örneğin, active directory domain yapınızda kullanıcı seviyesinde şifre ve hesap kilitleme politikaları amaçlı fine-grained-password-policy uygulamak isterseniz domain fonksiyonel seviyesinin Windows 2008 ya da üzerinde olması gerekir. Yine active directory içerisinde silinen nesneleri geri dönüşüm kutusundan kurtarmak amaçlı recyle-bin özelliğini kullanmak isterseniz forest seviyesinin minimum Windows Server 2008 R2 ya da üzerinde olması gerekir. Forest ya da domain seviyelerini istenilen seviyeye yükseltmek için o domain ve forest içerisindeki tüm domain controller sunucuların tamamının minimum yükseltilmek istenen versiyon seviyesinde olması gerekir. Ve domain ve forest seviyelerinin yükseltilmesi sonrasında o domaine daha alt versiyonda bir domain controller kurulumu yapılamaz.

ÖNEMLİ : Tamamen yeni kurulan bir Windows Server 2012 R2 active directory domain ve forest yapısında minimum forest ve domain seviyesi Windows Server 2008 ve üzeri seviyelerde çalışabilir. Mevcutta çalışan bir Windows 2003 domain yapısında ise forest ya da domain level Windows 2003 ve üzeri versiyonlarda olabilir.

Windows Server 2012 R2 domain seviyesi ile gelen yetenekler:

·         Authentication policy ve silo kullanımı

Windows Server 2012 R2 forest seviyesine geçiş ile Windows 2012 forest fonksiyonel seviyesinden farklı bir yetenek şu an için yükseltmeye gereksinim göstermiyor.

Protected Users Güvenlik Grubu:

Windows Server 2012 R2 ile güvenlik amaçlı yeni bir global security grup geliyor : Protected Users. Bu grup sayesinde özellikle yüksek seviyede yetkili yönetimsel hesaplar koruma altına alınabiliyor. Protected Users grubuna üye yapılan kullanıcılara ait karakteristik özellikleri maddeler halinde ele alırsak:

·         Düşük seviyeli kimlik doğrulama protokollerini (NTLM, Digest Authentication, CredSSP) kullanarak kimlik-doğrulama sürecini gerçekleştiremezler.

·         Grup üyeleri Kerberos kimlik doğrulama protokolünü kullanmaları zorunludur.

·         Kimlik doğrulama süreci öncesindeki kullanıcı bilgilerinin şifrelenmesinde DES ve RC4 gibi zayıf seviyeli şifreleme teknikleri desteklenmez.

·         Kerberos tarafından atanan ticket-granting-ticket (TGT) geçerlilik süreleri çok daha düşüktür.

·         Normal hesaplarda gerçekleştirilen cache yapısındaki bilgilerle çevrimdışı (offline) logon olabilme yeteneği bu grubun üyeleri tarafından gerçekleştirilmez.

·         Bu grubun üyesi kullanıcılar için sınırlı delegasyon (constrained delegation) amaçlı kullanılamaz.

·         Bu gruba servis hesapları ve bilgisayar hesaplarının üye yapılması önerilmez.

Protected Users grubunun kullanılabilmesi için gereksinimler:

·         Active directory schema yapısının Windows Server 2012 R2’ye yükseltilmesi

·         Domain fonksiyonel seviyesinin Windows Server 2012 R2’ye yükseltilmesi

·         PDC Emulator FSMO rolüne sahip domain controller sunucunun Windows Server 2012 R2 versiyonunda çalışıyor olması

·         Bu özelliğin kullanılacağı istemci bilgisayarların Windows 8.1, sunucu bilgisayarların da Windows Server 2012 R2’ye yükseltilmesi (bu grup sayesindeki koruma yeteneklerini sağlayan yeni kodlar bu versiyonlarda sağlanmıştır.)

Protected Users ile ilgili detaylı uygulama ve diğer bilgileri ayrı bir makalede ele alıyor olacağız.

Authentication Policy ve Silo Yapı Taşları

Authentication Policy ve Silo yapı taşları sayesinde kullanıcıların hangi bilgisayarlardan domaine logon olabilecekleri kontrol altına alınabilir. Protected Users güvenlik grubu ile entegre bir yapıda kullanılarak logon olan hesaplara erişim kontrol kuralları (access control condition) yazılarak, belli politikalara göre logon denetimi sağlanabilir.Kimlik doğrulama politikaları Kerberos Authentication Service (AS) ya da Ticket Granting Service (TGS) değişimi aşamalarında devreye girerek uygulanır. Authentication Policy ve Silo kullanımı için gereksinimler:

·         Active directory schema yapısının Windows Server 2012 R2’ye yükseltilmesi

·         Domain fonksiyonel seviyesinin Windows Server 2012 R2’ye yükseltilmesi

·         PDC Emulator FSMO rolüne sahip domain controller sunucunun Windows Server 2012 R2 versiyonunda çalışıyor olması

·         Logon olunan istemci tarafında bu koruma politikalarının uygulanabilmesi için işletim sisteminin Windows 8.1 versiyonuna yükseltilmesi

Authentication Policy ve Silo Yapı Taşları ile ilgili detaylı uygulama ve diğer bilgileri ayrı bir makalede ele alıyor olacağız.

LSASS Bellek Koruma Yeteneği

Local Security Authority Subsystem Service (LSASS), Windows işletim sistemlerinde güvenlik politikalarının uygulamasından sorumlu servistir. Windows işletim sistemi ortamına giriş yapan kullanıcının doğrulanması, şifre değişim zamanlarının kontrolü, erişim jetonlarının (access token) oluşturulması gibi faaliyetleri yerine getirir. Bu işlem süreçleri ile ilgili bilgileri de Windows Security günlük kayıtlarına yazar. Arka planda çalışan process adı, lsass.exe’dir. Bu ismi kullanan farklı zararlı yazılımlar da bilgisiyarınıza bulaşarak ciddi zararlar verebilir. Dolayısıyla Windows sistemindeki lsass.exe ile sahte olanlarını iyi ayırt etmek gerekir. Bu konuda ilk bakılacak kriter orjinal lsass.exe’nin Windows\system32 dizini altında olmasıdır.  Bu konumun dışında çalışan lsass.exe process’leri yüksek ihtimalle virus, trojan, worm gibi zararlı, bulaşıcı uygulamalardır. LSA (Local Security Authority) ise, bir sistem üzerindeki yerel güvenlik ile ilgili her türlü bilginin tutulduğu ve Local Security Policy olarak da bilinen LSASS içerisinde bulunan Windows’un korumalı altsistemidir. Policy bilgilerini tutmasının yanında isimlerle, security identifier (SID) çevrimlerini de sağlar. LSA Authentication adı verilen bir süreç ile kullanıcılar yerel bilgisayara kimlik doğrulama sürecinden geçerek logon olmaları da yine LSA ile sağlanır. LSA bellek koruma yeteneği için LSA plug-in sürücüsünün (smart-card sürücüsü ya da password filtresi) Microsoft tarafından dijital imzalı olması gerekir. Bu imzanın olabilmesi için ilgili sürücülerin Microsoft’un laboratuvarlarında test edilme ve onaylanma sürecinden (WHQL Sertifikasyon Süreci) geçmiş olması gerekir. Ayrıca yine Microsoft’un güvenlik geliştirme süreçlerinden de (SDL) geçmiş olmalıdır. Dolayısıyla kendi geliştirmiş olduğunuz ya da üçüncü parti olarak satın alınan bir şifre filtreleme uygulamasının kullanıcı logon sürecinde devreye girmesi ve fonksiyonunu icra etmesi için Microsoft’un WHQL sertifikasyon sürecinden onaylanmış olma zorunluluğu vardır.

clip_image005

Windows 8.1 ve Windows Server 2012 R2 ile yukarıda anlattığımız LSA kimlik doğrulama aşamasında devreye giren process’ler için ilave koruma kontrolleri geliyor. Bu kontroller sayesinde yetkisiz süreçler tarafından bellekteki bilginin okunması, hatta kod-enjekte edilmesi gibi istenmeyen durumlar önlenebiliyor. Bu yetenek sayesinde LSA üzerinde depolanan ve yönetilen kullanıcı erişim bilgilerine ilave güvenlik korumaları da sağlanmış oluyor. Bu koruma Windows 8.1 üzerinde uygulanabilirken, şu an için Windows RT 8.1 üzerinde yapılandırılamaz. Bu yetenek ile birlikte Secure Boot seçeneği de ortaklaşa kullanılırsa daha yüksek seviyede bir koruma da sağlanmış olacaktır.

LSASS Belek Koruması için gereksinimler:

İşletim sistemi Windows Server 2012 R2 ya da Windows 8.1 olmalıdır.

Bu özelliğin domain controller üzerinde etkinleştirilebilmesi için active directory schema versiyonunun Windows Server 2012 R2’ye yükseltilmesi ve domain controller sunucuların da Windows Server 2012 R2 versiyonuna yükseltilmesi gerekir.

LSASS Bellek Koruma Yeteneği ile ilgili detaylı uygulama ve diğer bilgileri ayrı bir makalede ele alıyor olacağız.

FRS Konusunda Son Gelişmeler

File Replication Service(FRS), Windows Server işletim sistemleri üzerinde paylaştırılmış dosyaları ve GPO(Group Policy Object) nesnelerinin çoğaltılması, dağıtımı ve replikasyonunundan sorumlu olan servistir. Windows NT zamanındaki NT LAN Manager Replikasyon servisinin yerini almıştır. Zaman içerisinde FRS’de yerini DFSR(Distributed File System Replication) servisine bırakmıştır. DFSR aynı zamanda servisi çalıştıran dosyanın isminden de çıkışla NTFRS olarak da tanımlanır. FRS ile bir dosya oluşturulması, dosyada değişiklik yapılması gibi durumlar gözlemlenerek bu değişikliğin diğer sunuculara ya da sistemlere senkronizasyonu sağlanır. Aynı dosya üzerinde farklı sunucularda yapılan değişikliklerdeki çakışmalar tarih ve saat bilgileri kullanılarak çözümlenir. Active Directory yapılarında FRS,  domain controller sunucular arasındaki SYSVOL paylaşımının replikasyonu için kullanılır. Bildiğiniz gibi SYSVOL içerisinde group policy nesneleri ve script dosyaları bulunmaktadır ve bunlar logon olan tüm kullanıcılar ve sistemler için kritik öneme sahip dosyalardır. Dolayısıyla FRS replikasyonundaki sağlamlık ve tutarlılık son derece önemlidir. Windows 2003 R2 ve Windows 2008 ile beraber DFS servisi de replikasyon servisi olarak gelmiştir. DFS’in replikasyon programlama, bant genişliği sınırlandırma gibi destekleri de vardır. DFS, Remote Differential Compression özelliği ile dosyaların tamamı yerine sadece değişikliklerin senkronizasyonunu gerçekleştirme yeteneği vardır. Günümüzde FRS de SYSVOL replikasyonu için hala kullanılmaktadır. Fakat Windows 2008 ve üzeri domain yapılarında active directory geçişleri sonrasında SYSVOL replikasyonunun da FRS’den DFSR’a taşınması gerçekleştirilmeli ve FRS servisi de durdurulmalıdır. Böylece daha performanslı, güvenilir, sağlam ve yeni teknolojide SYSVOL replikasyonu çalışmış olacaktır. Tamamen yeni bir kurulum ile yapılandırılmış Windows 2008 ve üzeri active directory domain yapılarında SYSVOL replikasyonu otomatik olarak DFSR üzerinden gerçekleştirilmektedir.

Windows Server 2012 R2 sonrasında artık FRS tamamen kalkıyor. Dolayısıyla özellikle Windows Server 2012 R2 active directory domain geçişi sonrasında FRS’den DFSR’a geçiş zorunlu hale geliyor, aksi halde bir sonraki active directory versiyonuna geçiş desteklenmeyecek.

SYSVOL replikasyonunun FRS’ten DFSR’a geçişini ayrı bir makalede adım adım uygulamalarıyla ele alıyor olacağız.

Active Directory Federasyon Servis Yenilikleri

OAuth 2.0 Desteği

Windows Server 2012 R2 ile Active Directory Federasyon Servislerinde OAuth 2.0 kimlik doğrulama framework desteği geldi.

OAuth 2.0 teknik olarak bir yetkilendirme sistemi ya da çerçevesidir. OAuth 2.0, bir mobil istemci üzerinde çalıştırılan bir uygulamanın bir kaynağa erişim isteğinde, ortamdaki “Authorization sunucusundan” aldığı token ile kaynağın bulunduğu sunucuya bağlanır. OAuth 2.0 protokolünün günlük hayattaki kullanımına en güzel örnek bir kimlik sağlayıcıdan aldığınız hesapla twitter, facebook gibi sistemlere logon olmayı örnek gösterebiliriz. Örneğin; facebook, linkedin ya da twitter hesabınızla, bu platformlara entegre uygulama ya da web platformlarına giriş. Bu tip bağlantılarda kimlik doğrulama sürecini incelerseniz oauth barındıran adresleri göreceksiniz. OAuth 2.0 aynı zamanda bulut-servisleri ve bulut-tabanlı uygulamalara özellikle mobil sistemlerden daha güvenli erişim imkanı sağlamaktadır. Kerberos’a göre daha esnek bir protokol olmasının yanında, implementasyonu daha komplekstir. Özetle OAuth 2.0 bir yetkilendirme ve kimlik doğrulama protokolüdür. OpenID Connect ise OAuth 2.0 üzerinde bulunan basit kimlik katmanıdır. OpenID Connect, kimlik sağlayıcıların ve dış partilerin OAuth 2.0 kullanarak birbiri arasındaki kimlik bilgilerinin iletişimi ve erişiminin nasıl sağlanacağını tanımlayan bir spesifikasyondur. Bu spesifikasyon sayesinde OAuth 2.0 tarafından gereksinim duyulan birçok alana varsayılan değer atanarak OAuth 2.0 implementasyonu daha da kolaylaştırılmıştır. OpenID Connect aynı zamanda farklı implementasyonlar için Oauth yapılandırmasında standardizasyonu da sağlar. Özellikle farklı üreticiler için OAuth yapılandırmalarını daha da kolay hale getirir. Geçen yıl Gartner tarafından yapılan bir araştırmada internet üzerinden perakende satış yapan sitelerin yarısından fazlasının Microsoft, Facebook, Google, Linkedin, Twitter gibi sosyal ağlardaki kimlik bilgileriyle sağlanacağı tahmin ediliyordu. Böyle bir uygulama için yetkilendirme ve kimlik yönetiminde ortak methodları sağlayan platform olarak OAuth 2.0 ve OpenID Connect öne çıkmayı başardı. Özetle, OAuth 2.0 ve OpenID Connect framework’lerini, bulut servislerinde kimlik doğrulama süreçlerini işleten, bulutun Kerberos’una benzetebiliriz.

ADFS İçin Soft Account Lockout Desteği

Active Directory ortamlarında bulunan ve dışardan ADFS-koruması üzerinde erişim sağlanan uygulamalara ya da sistemlere erişimde sistemde bulunan kullanıcı hesaplarına yapılabilecek DOS ya da brute-force şifre deneme ataklarına karşı bir koruma önlemi diyebiliriz. Dışardan yapılan yanlış şifre denemelerini ADFS üzerinden doğrudan içerdeki active directory domain servislerine aktarıp, domain politikalarında belirlenen yanlış girme sayısı dolduğunda hesabın kilitlenmesi yerine arada “soft lockout” politikasını devreye alıp, active directory domain servislerine yanlış denemeleri geçirmeyip, ADFS üzerinde bunu kontrol eden bir mekanizma kurabiliyoruz. Soft lockout politikası ADFS üzerinde PowerShell ile Set-ADFSProperties cmdlet ile etkinleştirilebilir. Bu senaryoda erişim yapılan uygulamayı Windows Server 2012 R2 ile Web Application Proxy (WAP) ile dışarıya açıyoruz. Ve soft-lockout etkinleştirmesi WAP üzerinden dışardan yapılan erişimler için geçici olarak uygulanıyor. Gerçekte içerdeki kullanıcı hesabında badPwdCount sayısını etkilemeden, herhangi bir kilitleme gerçekleştirilmiyor.

Active Directory Sertifika Servis Yenilikleri

TPM (Trusted Platform Module) Anahtar Doğrulama Desteği

TPM korumalı anahtar desteği bildiğiniz gibi Windows 8’den bu yana kullanılıyor. TPM bu kullanımda sertifikaya ait özel anahtarın korunması görevini yerine getiriyor. Windows Server 2012 R2 öncesinde sertifika otoritesinin sağladığı dijital sertifikaya ait sertifika istek özel anahtarının bir TPM tarafından korunup korunmadığını kriptografik olarak doğrulaması için bir mekanizma bulunmuyordu.

clip_image006

Windows Server 2012 R2 ile beraber sertifika sağlayacı tarafından sertifika isteğindeki özel anahtarın TPM tarafından korunup korunmadığı kontrolü yapılabiliyor ve bu doğrulama bilgisi de yayınlanan sertifikaya yansıtılıyor.

 

BYOD Amaçlı NDES Yetenekleri

Network Device Enrollment Service (NDES), Active Directory Sertifika Servislerinin bir alt rol servisi olup, kullanım amacı ortamdaki ağ cihazlarına sertifika dağıtımı ve yönetimi yapmaktır. NDES, Microsoft’un Simple Certificate Enrollment Protocol (SCEP) implementasyonudur. SCEP, Cisco Systems tarafından geliştirilen ve daha sonra IETF Standartlarına kabul edilen, aygıtlar üzerine x509 v3 sertifikaların istekte bulunma ve yüklenme problemini ortadan kaldıran bir standarttır. Microsoft kendi platformunda bunu NDES olarak getiriyor. NDES’in standart SCEP’e göre daha üstün özellikleri de bulunmaktadır. Windows Server 2012 R2 ile beraber özellikle BYOD kanalında tüm IOS ve Windows cihazlar için sertifika dağıtımı desteği geldi.

Active Directory Dijital Hak Yönetim Servisi (RMS) Yenilikleri

Windows Server 2012 R2 ile beraber Active Directory RMS Servislerinde ADFS v1 web ajan desteği de kalktı. AD RMS SDK için de 2.0 versiyonu geldi ve eski versiyon kalktı. Dolayısıyla RMS ile uygulama geliştirmek için AD RMS SDK 2.0 versiyonuna geçiş yapmanız gerekir.

DNS Yenilikleri

Zone Seviyesinde İstatistikler:

Windows Server 2012 ile beraber gelen Get-DNSServerStatistics powershell komutu ile şu başlıklarda istatistiksel bilgileri alabiliyorduk: CacheStatistics, DatabaseStatistics, DnssecStatistics, DsStatistics, ErrorStatistics, MasterStatistics, MemoryStatistics, NetBiosStatistics, PacketStatistics, PrivateStatistics, Query2Statistics, QueryStatistics, RecordStatistics, RecursionStatistics, SecondaryStatistics, SecurityStatistics, TimeoutStatistics, TimeStatistics, UpdateStatistics, ve WinsStatistics.

Windows Server 2012 R2 ile beraber zone seviyesinde ZoneQueryStatistics, ZoneTransferStatistics, ZoneUpdateStatistics hakkında da bilgiler alabiliyoruz artık.

clip_image007

DNSSEC Yenilikleri :

Windows Server 2012 R2 ile beraber zone imzalamada kullanılan anahtarların üretimi, depolanması, yenilenmesi, silinmesi ve yaşlandırılması gibi operasyonlar zone’un primary DNS sunucusundan ayrı Key Master isimli bir sunucuda gerçekleştirilecek şekilde izolasyon desteği geldi. Bu sayede artık Key Master sunucusu bu anahtarların yönetimini yaparken, diğer DNS sunucular ilgili anahtara erişerek zone’ların imzalanması vb. süreçleri yerine getirebiliyorlar.

Yeni PowerShell DNS CmdLet Komutları:

Windows Server 2012 R2 ile beraber DNS yönetimi için aşağıdaki powershell cmdlet’ler geldi:

Ø  Step-DnsServerSigningKeyRollover

Ø  Add-DnsServerTrustAnchor –Root

Ø  RootTrustAnchorsURL

Sonuç Olarak;

Bu makalemizde Windows Server 2012 R2 Active Directory ile bu yılın öne çıkan teknoloji trendlerinden olan ve hedefi insan merkezli IT vizyonunu hayata geçirmeyi amaçlayan BYOD (Bring Your Own Device) için gelen çözümleri inceledik. Önümüzdeki makalelerde Windows Server 2012 R2’de BYOD uygulamasının implementasyonunu adım adım tüm detaylarıyla ele alıyor olacağız. Bir başka makalemizde görüşmek üzere hoşçakalın.

SYSVOL Replication Migration FRS to DFSR

$
0
0

Microsoft’un yeni nesil sunucu işletim sistemi olan Windows Server 2012 R2 ile Active Directory Domain Servislerinde gelen yenilikleri incelemeye devam ediyoruz. Bu makalemizde özellikle Windows 2003 ya da Windows 2003 R2 active directory ortamlarından Windows Server 2012 R2 active directory ortamına geçiş yapanlar için gerekli olan önemli geçiş operasyonlarından birini inceliyoruz: Domain Controller Sunucular üzerinde SYSVOL Replikasyonunun File Replication Service(FRS)’ten Distributed File System Replication (DFRS)’a Geçişi. Bu geçiş esasında active directory domain geçiş sürecinin bir parçası olmasına rağmen çoğu yerde bunun atlandığını ya da böyle bir geçişten bilgilerinin dahi olmadığı gibi durumlarla karşılaşabiliyor.

 

clip_image001

 

Bu konudaki sorulara yanıt olması açısından ve bundan sonrası için bir referans kaynak olması amacıyla bu makalemizde konuyu detaylı olarak ele almaya çalıştık.  Sadece Windows Server 2012 R2 active directory yapısına geçiş yapanlar değil, hali hazırda Windows 2008 ve üzeri active directory yapısında çalışan tüm sistem yöneticileri bu makalemizi kullanarak mevcut SYSVOL replikasyonlarının FRS’ten DFSR’a taşıyabilecekler.

ÖNEMLİ HATIRLATMA : Windows Server 2012 R2 sonrası active directory domain yapılarına geçiş için SYSVOL replikasyonunun FRS’den DFSR’a taşınması bir ön gereksinim olarak zorunlu hale gelmiştir. Makalemizdeki adımlarla mevcut active directory mimarinizde SYSVOL replikasyonunu FRS’ten DFSR’a bugünden geçiş yapmanızda fayda olacaktır.

Giriş

File Replication Service(FRS), Windows 2000 Server işletim sistemi ile tanıştığımız, Distributed File System (DFS) mimarisindeki klasörler içeriklerinin ve domain controller sunucular üzerindeki SYSVOL klasörlerinin dağıtık yapıdaki farklı sunucular arasında replikasyonunu sağlayan Microsoft tarafından geliştirilmiş teknolojidir. Windows Server 2008 R2 ile beraber DFS Replikasyonu için FRS'in yerini tamamen DFS (Distributed File System) teknolojisi almıştır. Aslında Windows 2003 R2 ile beraber Microsoft FRS'in yerine DFS Replikasyonuna(DFSR) geçiş sürecini başlatmıştı. Windows 2003 R2 ile birlikte daha verimli, sağlam ve güçlü bir servis olan DFS Replikasyon(DFSR) FRS'in yerini almaya başlamıştı, fakat domain controller sunucular üzerinde SYSVOL replikasyonu için hala FRS kullanılmaktaydı.

Windows Server 2008 ile birlikte Windows 2008 domain fonksiyonel seviyesinde çalışan yapılar için SYSVOL replikasyonunda FRS'in yerini DFS Replikasyonu aldı. Windows Server 2008 R2 ile birlikte, FRS yalnızca Windows Server 2003 ya da Windows 2000 domain fonksiyonel seviyesinde çalışan domainlerde SYSVOL replikasyonu için kullanılıyordu. Önceden FRS tarafından gerçekleştirilen tüm replikasyon görevler artık DFS Replikasyon servisi ile sağlanıyordu. Ve Windows Server 2008 R2'ye yükseltilen sunucularda FRS kopyaları disable konumuna alınıyordu.

DFS ReplikasyonuN FRS'e Göre Avantajları

Özellikle active directory geçişleri sonrasında FRS mimarisinin DFSR'a geçişini öneriyoruz ve gerçekleştiriyoruz. Çünkü DFS'in FRS teknolojisi üzerinde çeşitli avantajları bulunmaktadır. Bunlardan bazıları:

·         DFS Replikasyon yapılan testlerde veri bütünlüğü açısından daha verimli, ölçeklenebilir, daha sağlam mimaride çalışan dosya çoğaltma protokolüdür.

·         DFS Replikasyon protokolü FRS'e göre daha hızlıdır. Aktifleştirilen Remote Differential Compression (RDC) sayesinde büyük dosyalarda oluşan değişiklikler çok daha hızlı senkronize olmaktadırlar. Örneğin, RDC-aktifleştirilmiş bir yapıda 2 MB PowerPoint dosyasındaki ufak bir değişiklik ile ağdan sadece 60 KB'lik bilgi gönderilerek, ağ trafiğinde %97 oranında bir tasarruf sağlanmış olacaktır.

·         FRS NTFS volume'ün USN Journal bilgisini kullanarak bir dosyadaki değişikliği algılar ve replikasyonu tetikler.Bir dosyada değişiklik varsa FRS dosyanın tamamını replikasyona tabi tutarken, DFSR sadece değişiklikleri gönderir.

·         DFS, yeni yönetim konsolu ile daha kolay bir yönetim sağlıyor.

·         Yerleşik sağlık durumu izleme araçları ile yapıyı kolaylıkla gözlemleyebilirsiniz.

·         Read Only Domain Controller desteği mevcuttur.

FRS'den DFS Replikasyona Geçiş Gereksinimleri

FRS protokolünden DFS yapısına geçiş için gereksinimler:

·         Standart dosya repliasyonu için kullanılan DFS mimarisini FRS'den DFSR'a geçiş yapıyorsanız tüm sunucular Windows Server 2003 R2 SP2 ya da üzeri olmalıdır.

·         Domain controller sunucular üzerindeki SYSVOL replikasyonunu FRS'den DFSR'a taşıyorsanız da domaindeki tüm domain controller işletim sistemlerinin Windows 2008 ve üzeri versiyonda olması gerekir.

 

·         Domain controller sunucular üzerindeki SYSVOL replikasyonunu FRS'den DFSR'a taşıyorsanız da domain fonksiyonel seviyesinin Windows 2008 ya da üzeri olması gerekir.

Not : Mevcut yapıda çalışan FRS ortamınız Windows 2000 Server işletim sisteminde çalışıyorsa, bunları doğrudan sadece Windows Server 2003 R2 SP2 versiyonuna yükseltebilirsiniz. Daha sonra sunucular Windows 2008 ve üzeri versiyonlar yükseltilebilir. Burada işletim sistemi mimarisine de dikkat etmek gerekir. 32-bit mimaride çalışan eski versiyon bir işletim sistemini 64-bit mimariye de yükseltemezsiniz. Alternatif yöntem olarak mevcut Windows 2000 Server sunucular için yerinde yükseltme yerine yeni sunucu konumlandırıp, FRS mimarisindeki sunucuları üst versiyonlara migration yöntemi ile taşıyabilirsiniz.

·         Standart dosya çoğaltması kullanılıyorsa FRS replikasyon mimarisindeki tüm sunucular üzerinde DFS Replication rol servisinin kurulu olması gerekir.

·         FRS konfigürasyonu yapılmış domainlerde Domain Admins grubuna üye olmanız gerekir.

·         Yönetim için ilgili sunucular üzerinde Distributed File System eklentisi (DFSGUI.MSC) kurulu olmalıdır.

Biz bu makalemizde active directory domain controller sunucular için SYSVOL replikasyonunun FRS'den DFSR'a geçiş adımlarını detaylı olarak ele alıyoruz.

SYSVOL Replikasyonun FRS’den DFSR’a Yükseltilme Adımları

Active Directory domain controller sunucular üzerinde SYSVOL replikasyonunun FRS’ten DFSR’a yükseltilmesi dört ana adımdan oluşan bir süreçtir. Bu adımlar:

·         Start : Geçiş öncesi bulunulan aşamadır.

·         Prepared : Start aşamasından sonraki aşamadır. SYSVOL replikasyonunu FRS yaparken, SYSVOL içeriğinin kendi dizinine replikasyonunu DFSR gerçekleştirir.

·         Redirected : Prepared aşamasından sonraki aşamadır. SYSVOL’ün DFSR kopyası kullanıcılar ile paylaşılır. Orijinal SYSVOL replikasyonunu FRS gerçekleştirirken, SYSVOL’ün kopyasının replikasyonunu DFSR gerçekleştirir.

·         Eliminated : Redirected aşamasından sonraki ve DFSR geçişinin tamamlanma aşamasıdır. SYSVOL replikasyonu tamamen DFSR üzerinden gerçekleştirilir, FRS’in artık SYSVOL replikasyonunda herhangi bir fonksiyonu yoktur.

Yukarıda listenen her aşamanın tamamlanması için o aşamada yapılan operasyon domain ortamındaki bütün domain controller sunuculara replikasyonun tamamlanmış olması gerekir. Replikasyon tamamlanmadan bir sonraki adıma geçiş yapılamaz. Uygulama aşamalarında bunu birlikte görüyor olacağız.

Arka planda gerçekleşen süreci de şu şekilde maddeler halinde özetleyebiliriz:

·         C:\Windows\SYSVOL_DFSR dizininin oluşturulması

·         C:\Windows\SYSVOL altındaki içeriğin C:\Windows\SYSVOL_DFSR altına kopyalanması

·         SYSVOL paylaşımının C:\Windows\SYSVOL_DFSR için yeniden oluşumu

·         C:\Windows\SYSVOL orijinal dizininin silinmesi

Geçiş sürecine başlamadan önce mevcut FRS mimarisinde ve active directory ortamında aşağıdaki sağlık kontrollerinin de gerçekleştirilmesini öneriyorum:

·         Net Share komutu ya da üçüncü parti bir araç ile SYSVOL paylaşımlarının bulunduğunun kontrolü

 

clip_image002

·         Repadmin /replsum ile replikasyon sağlık durumunun gözden geçirilmesi, varsa hataların çözümlenmesi

clip_image003

·         DCDiag /e /test:sysvolcheck /test:advertising ile SYSVOL replikasyon sağlık durumunun gözden geçirilmesi, varsa hataların çözümlenmesi

clip_image004

 

 

 

Lab Ortamı Mimarisi:

Hali hazırda cozumpark.local isimli Windows 2003 active directory yapısından Windows Server 2012 R2 active directory yapısına geçiş yapılmış bir active directory domain ortamında çalışıyoruz. Bu laboratuvar ortamı olduğu için şu anda benim sadece bir tane domain controller sunucum var. Domaindeki tüm domain controller sunucular Windows Server 2012 R2 ve Windows 2003 domain controller’lar active directory üzerinden silinmiş durumda, ya da bir başka deyimle Windows 2003 sunucular üzerinden active directory servisini kaldırıp, domain yapısını Windows Server 2012 R2’ye geçiş yaptık. Fakat SYSVOL replikasyonu FRS ile çalışmaya devam ediyor.

clip_image005

Şu anki domain fonksiyonel seviyemizin Get-ADDomain powershell komutu ile hangi seviyede olduğunu kontrol ediyoruz:

clip_image006

Şu anda Windows 2003 domain seviyesindeyiz. Öncelikle bunu minimum Windows 2008 ve üzeri seviyeye yükseltmemiz gerekiyor. Bu yükseltme işlemini Set-ADDomainMode cmdlet ile gerçekleştiriyoruz. Siz grafiksel arayüzden Active Directory Users and Computers ya da Active Directory Domains and Trusts konsollarını kullanarak da bu geçişi gerçekleştirebilirsiniz.

clip_image007

Bu geçişler sonrasında DFSRMIG aracı ile SYSVOL replikasyonu için mevcut durumu kontrol ediyoruz:

clip_image008

DFSR geçişinin henüz başlamadığı bilgisini alıyoruz.

Artık DFSR geçişi için hazırız, şimdi de adım adım geçiş operasyonlarına başlayalım.

FRS'den DFS Replikasyona (DFSR) Geçiş Adımları:

FRS'den DFS Replikasyona (DFSR) Geçiş için DFSRMIG.EXE aracını kullanıyoruz. clip_image009

DFSRMIG.EXE /GETGLOBALSTATE : Mevcut durumdaki DFSR geçişinde bulunulan aşamayı gösterir. Bu komutu verince aşağıdaki gibi DFSRMIG.EXE ile geçiş sürecinin başlatılabilmesi için domain fonksiyonel seviyesinin minimum Windows 2008 ya da üzeri olması gerektiği bilgisi gelecektir.

clip_image010

DFSRMIG.EXE /SETGLOBALSTATE [State] : Mevcut durumdaki DFSR geçişinde geçilecek adımı ayarlar.

DFSRMIG.EXE /GETMigrationSTATE : Mevcut durumda tüm domain controller için geçiş süreci hakkında bilgi verir.

Prepared Aşamasına Geçiş :  DFSR geçişini Start seviyesine yükseltmek için aşağıdaki komutu uyguluyoruz:

clip_image011

DFSRMIG.EXE /SetGlobalState 1

Event Viewer içerisinde de 8000, 8008, 8010,8012, 8014 ID numaralı olay kayıtları sırayla oluşmuş olacaktır.

clip_image012

clip_image013

clip_image014 

clip_image015

clip_image016 

clip_image017

Bu komutu uyguladıktan sonra DFSRMIG.EXE /getglobalstate ile yapılan değişikliğin tüm domain controller sunuculara replikasyon yapıldığından emin olmalısınız.

clip_image018

Tüm domain controller sunucularına replikasyon yapıldığı bilgisini aldıktan sonra bir sonraki aşamaya yani PREPARED aşamasına geçiş için ilgili komutu uyguluyacağız.

Redirected Aşamasına Geçiş :  DFSR geçişini Redirected seviyesine yükseltmek için aşağıdaki komutu uyguluyoruz:

clip_image019

DFSRMIG.EXE /SetGlobalState 2

Event Viewer içerisinde de yine ilgili olay kayıtları sırayla oluşmuş olduğunu kontrol edebilirsiniz.

Bu komutu uyguladıktan sonra da yine DFSRMIG.EXE /getglobalstate ile yapılan değişikliğin tüm domain controller sunuculara replikasyon yapıldığından emin olmalısınız.

clip_image020

Tüm domain controller sunucularına replikasyon yapıldığı bilgisini aldıktan sonra bir sonraki aşamaya yani ELIMINATED aşamasına geçiş için ilgili komutu uyguluyacağız.

Eliminated Aşamasına Geçiş :  DFSR geçişini Eliminated seviyesine yükseltmek için aşağıdaki komutu uyguluyoruz:

clip_image021

DFSRMIG.EXE /SetGlobalState 3

Bu komutu uyguladıktan sonra yine DFSRMIG.EXE /getglobalstate ile yapılan değişikliğin tüm domain controller sunuculara replikasyon yapıldığından emin olmalısınız.

clip_image022

Tüm domain controller sunucularına replikasyon yapıldığı bilgisini aldıktan sonra artık FRS’ten DFSR’a SYSVOL replikasyonunu taşımış olduk.

clip_image023

Bu sürecin sonunda C:\Windows altına baktığımızda SYSVOL klasörünün artık olmadığını ve yerine SYSVOL_Dfsr klasörünün geldiğini göreceksiniz:

clip_image024

ÖNEMLİ NOT : Eliminated aşamasına geçtikten sonra artık geriye dönüş mümkün değildir. Bir başka deyişle FRS’den DFSR geçişini iptal etmek isterseniz bunu 3 numaralı ELIMINATED aşamasına geçmeden yapmalısınız.

Geçiş süreci tamamlandıktan sonra Services konsolunda replikasyonun tamamen DFS Replication ile yapıldığını ve File Replication Service’in Disabled durumuna alındığını göreceksiniz.

clip_image025

Yine active directory domain içerisinden de FRS’e ait tüm replikasyon yapılandırmalarının, yerini SYSVOL’e bırakmış olacağını görmüş olacaksınız. ADSIEDIT konsolunda “Default Naming Context” altında Domain Controllers OU kabı içerisinde DFSR-LocalSettings kabı oluşmuş.

clip_image026

Yine ADSIEDIT konsolunda SYSTEM kabı altında File Replication Service kabından SYSVOL paylaşımının silindiğini göreceksiniz.

clip_image027

ADSIEDIT konsolunda System kabı altındaki DFSR-GlobalSettings kabının Properties’ine girince gelen CN=DFSR-GlobalSettings Properties ekranında ms-DFSRFlags değerinin 48 yani Eliminated olarak ayarlandığını görmüş olacaksınız.

clip_image028

clip_image029

Burada karşınıza gelebilecek değerler:

·         Start: 0

·         Prepared: 16

·         Redirected: 32

·         Eliminated: 48

 

Sonuç Olarak;

Bu makalemizde Windows 2003 ya da Windows 2003 R2 active directory ortamlarından Windows Server 2012 R2 active directory ortamına geçiş yapanlar için önemli geçiş operasyonlarından olan Domain Controller Sunucular üzerinde SYSVOL Replikasyonunun File Replication Service(FRS)’ten Distributed File System Replication (DFRS)’a geçişini adım adım tüm detaylarıyla uygulamalı olarak ele aldık. Bir başka makalemizde görüşmek üzere hoşçakalın.

Microsoft Volume Activation Management Tool VAMT 3.0

$
0
0

Microsoft Volume Activation Management aracını özetleme için bir örnek ile konuya başlamak istiyorum. Diyelim ki ağımızda 500+ tane bilgisayarımız var ve Office 2007 kullanıyoruz sonrasında bir sabah müdürümüz geldi ve Office 2013’ e geçeceğimizi söyledi kurulumlarımızı yaptık ama aktivasyon da yapmamız gerekiyor işte burada VAMT yardımımıza koşuyor.

 

VAMT tüm Microsoft paketlerimizi toplu aktive edebileceğimiz bir basit bir yönetici yazılımıdır.

 

Gereksinimleri ise;

 

·         Yoğun donanımsal bir performans istemez (1 GB RAM, 1Ghz işlemci ve 16 GB disk alanı yeterlidir.)

·         İşletim sistemi olarak Windows 7 ve üstü ile Windows Server 2008 R2 ve üstü yeterli olacaktır.

·         Bağlantı kurabileceği bir SQL veri tabanına ihtiyaç duymaktadır. (Mevcutta bir veri tabanınız yok ise kurulumda SQL 2012 Express gelmektedir.)

·         PowerShell 3.0 kurulu olmalıdır. (Windows 8 ve 2012 içerisinde hazır gelmektedir.) http://www.microsoft.com/en-us/download/details.aspx?id=34595 (Windows 7 ve Server 2008 için)

·         .NET Framework 3.5 kurulu olmalıdır. (Windows 8 ve Server 2012 üstü)

 

Evet artık kuruluma geçebiliriz.

 

1.       Adım

http://www.microsoft.com/en-us/download/details.aspx?id=30652 adresinden Windows® Assessment and Deployment Kit (Windows ADK) paketini indiriyoruz.

 

 

clip_image001

 

 

 

2.       Adım

İndirmiş olduğumuz kurulum dosyasını çalıştırıp standart kurulum ekranları geçiyoruz.

 

clip_image002

 

clip_image003

 

3.       Adım

Kurulacak paketlerin seçim ekranına geliyoruz. Microsoft ADK Microsoft ürünleri ile ilgili kurulum ve dağıtım işlemlerini yapabileceğiniz oldukça kullanışlı araçları içerisinde barındırmaktadır.

 

Biz burada ihtiyacımız olan VAMT ve SQL Server 2012 Express paketlerini seçiyoruz. (Mevcutta bir veri tabanınız var ise SQL kurulumu yapmanıza gerek yoktur.)

 

clip_image004

 

4.       Adım

Evet VAMT ve SQL kurulumlarımızı yaptık sıra uygulamamızı çalıştırmaya geldi.

 

clip_image005

 

5.       Adım

İlk açılışta bize SQL sunucumuzu ve veri tabanı adını soruyor. (Ben yeni bir veri tabanı adı vereceğim) gerekli bilgileri girdikten sonra Connect diyerek SQL veri tabanı bağlantımı oluşturuyorum.

 

clip_image006

Önüme böyle bir veri tabanının bulunmadığı ve oluşturulacağına dair bilgi ekranı geliyor.

 

clip_image007

 

 

6.       Adım

Gerekli veri tabanı bağlantısı oluştuktan sonra VAMT önümüze geliyor. İlk olarak elimizdeki ürün anahtarları girmeye başlıyoruz. Bunun için sol tarafta bulunan Product Keys sekmesine sağ tıklayıp Add product keys’ i seçiyoruz.

 

clip_image008

 

7.       Adım

Ürün anahtarlarımızı tek tek veya toplu olarak ekleyebiliriz. Add keys diyerek ekleme işlemini gerçekleştiriyoruz. (Ürün anahtarlarının Microsoft tarafından doğrulanması için internet bağlantınızın mutlaka olması gerekiyor.)

 

clip_image009

Evet artık kurulum ve ilk ayarları tamamladık altta yüklemiş olduğumuz ürün anahtarlarını görebilirsiniz.

 

clip_image010

 

Sıra ürün anahtarlarını ağımızda bulanan bilgisayara yüklemeye geldi. Ağımızda bulunan bilgisayarları Active Directory üzerinden sorgulayarak veya IP adres aralığı belirleyerek bulabiliriz.

Sağ tarafta bulunan Actions menüsü üzerinden Discovery products’u seçiyoruz.

 

Ben burada Active Directory üzerinden sorgulamayı seçtim domain adımı yazıp aramayı başlatıyorum.

 

clip_image011

 

Arama işlemi sizin domain yapınız içerisinde bulunan istemci sayınıza göre farklılık gösterecektir. İşlem bittikten sonra tüm istemciler listelenecek ve sizde hangisinin lisanslı olup olmadığını ve hangi lisansı kullandığınızı görüyor olacaksınız.

 clip_image012

 

İsterseniz tüm istemcileri seçip toplu lisans yüklemesi yapabilir yada sağ tarafta bulunan Product menüsünden Filter’ i seçerek istediğiniz bir istemcinin aktivasyonunu yapabilirsiniz.

 

Ben burada domainim üzerinde bulunan test isimli istemcimin aktivasyonunu yapacağım.

 

clip_image013

 

Süzmüş olduğum istemcinin üzerine sağ tıklayıp update license status sekmesinden Current credential’ ı seçiyorum.

 

clip_image014

 

Gerekli bilgi toplama işlemi yapıldıktan sonra bu istemci üzerinde hangi Microsoft yazılımının kullanıldığı bilgisi karşımıza geliyor.

 

clip_image015

 

Tekrar yükleme yapacağım istemcim üzerinde sağ tıklayarak Install product key’ i seçiyorum.

 

clip_image016

 

Yeni VAMT 3.0 en güzel özelliklerinden biri hangi ürün anahtarınızı yüklemeniz gerektiğini önermesidir. (Etiketleme yapmazsanız çok ihtiyaç duyacağınız bir özellik.)

 

İlgili ürün anahtarını seçip Install Key’ i seçiyoruz.

 

clip_image017

 

Yükleme işleminin tamamlandığına dair bilgi ekranı karşımıza geliyor.

 

clip_image018

 

Sıra yüklediğimiz ürün anahtarının aktivasyonunu yapmaya geldi. İstemcimiz üzerinde sağ tıklayarak Activate sekmesi üzerinde Online activate > Current credential’ ı seçiyoruz.

 

clip_image019

 

Evet artık lisans yükleme ve aktivasyon işlemlerini başarı ile gerçekleştirdik.

 

clip_image020

 

 

Makalemi bitirmeden önce sizlerle birkaç ipucu daha paylaşmak istiyorum.

 

VAMT 3.0 size kalan lisans sayınız hakkında bilgi verme özelliğine sahiptir.

 

clip_image021

VAMT sunucunuzu ileride taşımak isterseniz yüklemiş olduğunuz ürün anahtarlarını Export-Import edebilirsiniz.

 

clip_image022

 

clip_image023

 

Unable to connect to the WMI service on the remote machine hatası alır iseniz sebebi VAMT sunucunuzun istemcilerinize erişememesidir. Windows Firewall kapalı ise bu uyarıyı hiç almayacaksınız.

Ama Windows Firewall’ın kapalı olmasını sakıncalı buluyorsanız şu komutu istemciler üzerinde çalıştırabilirsiniz.

netsh firewall set service RemoteAdmin enable

Artık makalemizin sonuna geliyoruz.

Tekrardan görüşmek dileği ile.

Herkese iyi çalışmalar.

Viewing all 4130 articles
Browse latest View live