Quantcast
Channel: ÇözümPark
Viewing all 4130 articles
Browse latest View live

Azure SQL VM Backup – Bölüm 2

$
0
0

Bir önceki makalemizde Azure üzerinde bulunan SQL VM’lerimizin database backup’ını Azure Recovery Vault servisi ile nasıl alabileceğimizden bahsetmiştik. Bu makalemizde ise almış olduğumuz database backup’larının restore işlemlerinin nasıl yapılacağından bahsedeceğiz.

Makalemin ilk bölümüne aşağıdaki link üzerinden ulaşabilirsiniz

http://www.cozumpark.com/blogs/cloud_computing/archive/2018/06/17/azure-sql-vm-backup-bolum-1.aspx

 

clip_image002

Resim 01

Recovery Vault servisindeki “Backup Items” bölümüne gelerek ilgili sunucuyu seçip, “Restore DB” butonuna tıklıyoruz.

clip_image004

Resim 02

Restore işlemi yaparken backup’ı istersek aynı Database üzerine overwrite yapabiliriz. İstersek de farklı bir sunucu üzerine restore işlemini gerçekleştirebiliriz.

clip_image006

Resim 03

Restore işlemi için lokasyonu ayarladıktan sonra hangi RPO değerine dönmek istiyorsak ilgili tarihi seçip, işlemlere devam ediyoruz.

clip_image008

Resim 04

clip_image010

Resim 05

“Restore” diyerek, restore işlemini başlatıyoruz.

clip_image012

Resim 06

clip_image014

Resim 07

Restore işlemimiz tamamlanmış oldu.

clip_image016

Resim 08

Servis preivew olmasına rağmen stabil bir şekilde çalışıyor.

Bu makalemizde Azure üzerinde bulunan SQL VM’lerimizin database backup’larını restore işlemlerinin nasıl yapıalcağından bahsetmiş olduk. Umarım faydalı bir makale olmuştur. Bir sonraki makalemizde görüşmek dileğiyle.


RMAN ile Oracle Cloud Üzerine Veri Tabanı Yedeklemesi

$
0
0

Oracle Cloud ürünleri üzerine açıklamalar ve tanımlar yaptığımız bu yazı dizimizde yeni konumuz mevcutta bulunan Oracle veri tabanımızdaki yedeklerini, yine Oracle ‘ın sahibi olduğu bulut ortamına taşma işlemini anlatacağız. Bildiğiniz üzere yedekleme işleri biz IT profesyonellerinin en önemli sigortası. Bir yedeğin ne kadar geniş kapsamlı ve hangi politikalar ile alındığı ileride oluşacak aksaklıklarda veri kayıplarının minimize edilmesi sağlar. Yedekleme politikalarımızda alınan yedeklerin her zaman üçüncü bir yerde olması tercihimizdir. Sunucularımızı ve yedeklerimizi barındırdığımız alanlarda doğal bir afet olabilir ya da plan dışı fiziksel problemler yaşayabiliriz. Tüm bu aksaklıkları minimuma indirme amaçlı olarak elimizde birçok alternatif olmakla beraber biz konu başlığımız olan Oracle Cloud yedeklemeyi anlatacağız.

Yedeklemeyi yapacağımız veri tabanımız Oracle Database 11G Single Instance olacak. Bunun seçmemizdeki temel sebep şuan son sürüm olan Oracle Database 12C ‘nin bir önceki sürüme nazaran daha az kullanılması. İleri ki yazılarımızda Oracle Database 12C ve RAC ortamları içinde bir örneklendirme yapabiliriz. Artık ufak ufak yazımıza giriş yapalım.

Oracle veri tabanımız da Rman ile yedekleme yapmak için yapımızın “ ARCHIVELOG ” durumunda da olması gerekir. Öncelikle yedekleme yapacağımız veri tabanımızı kontrol ediyoruz. “ sqlplus / as sysdba“ olarak veri tabanımıza bağlanıyoruz ve “archive log list;“ komutumuzu çalıştırıyoruz. Bu komut bize veri tabanımızın log detaylarını iletecek. Görüldüğü gibi “ Automatic archival = Disable

clip_image002

Şimdi veri tabanımı “ shu immediate;“ komutu ile veri tabanımı kapatıyorum.

clip_image004

Veri tabanımız kapandıktan sonra “startup mount;“ komutu ile mount modda açıyoruz.

clip_image006

alter database archivelog;“ komutu ile veri tabanımızı Archivelog moduna çekiyoruz.

clip_image008

Veri tabanımız Archivelog moduna geçti. “ alter database open;“ diyerek veri tabanımızı açıyoruz.

clip_image010

archive log list; “ komutu tekrar kontrol ediyoruz. Gördüğünüz gibi “ Automatic Archival = Enable “ durumda.

clip_image012

Aklımıza gelmişken, burada dikkat etmemiz gereken bazı durumlar var.  Archivelog moduna alınan bir veri tabanı FRA ( Flash Recovery Area ) dediğimiz bir alan kullanılır ve bu alan yedekleme ya da log unsurları için havuz görevi görür. Havuzun az olması hızlıca dolmasına sebep olacağı için uygun şekilde ayarlanması gerekir. FRA alanını “show parameter recovery_file_dest;“ komutu ile kontrol edebilirsiniz.

Bende FRA alanı “ 4122M“ konumu ise “ /oracle/database/fast_recovery_area“ olarak tanımlanmış.

clip_image014

Eğer FRA alanında bir değişiklik yapacaksanız. db_recovery_file_Dest_size üzerinde değişiklik yapmamız gerekiyor. Örnek olması için “ALTER SYSTEM SET DB_RECOVERY_FILE_DEST_SIZE = 10G SCOPE=BOTH SID='*';“ komutu ile 10G seviyesine çıkartıyorum. ( Bu işlemi veri tabanı açıkken yapabilirsiniz. )

clip_image016

show parameter recovery_file_dest;“ tekrar kontrol ediyorum. Alan 10G olarak güncellendi.

clip_image018

Veri tabanımız Archivelog moduna geçtiğine göre artık bulut ortamına entegre olmaya hazırız. İlk adımlarımız tekrar veri tabanımız üzerinde olacak. Aşağıdaki adresten OTN hesabımız ile “ Oracle Database Cloud Backup Module“ yardımcısını indiriyoruz.

İndirme adresi: http://www.oracle.com/technetwork/database/availability/oracle-cloud-backup-2162729.html

clip_image019

İndirdiğimiz dosyayı veri tabanımıza sunucumuza gönderiyoruz. Ben gönderimlerde “ WinSCP“ programını kullanıyorum. Kolay ve güzel bir program.İndirdiğim “ opc_installer.zip“ dosyam benim sunucumda “ /oracle/kurulumlar/“ altında olacak.

clip_image021

Dosyamın olduğu yer olan “/oracle/kurulumlar “ içerisindeyken “ unzip opc_installer.zip “ diyerek arşivi çıkartıyorum. Aşağıda olduğu gibi 2 adet dosya çıkacak.

clip_image023

cd $ORACLE_HOME/dbs “ komutu ile “ dbs“ klasörümüze gidiyoruz. “mkdir wallet“ komutu ile wallet adında klasör oluşturacağız. ( Bu işlemleri “ oracle “ kullanıcısı ile yaptığınızdan emin olun. )

clip_image025

cd /oracle/kurulumlar“ komutu ile opc_installer.jar dosyamın olduğu klasöre geri dönüyorum.

clip_image027

Aşağıdaki komutu kendimize göre düzenleyerek çalıştırıyoruz.

java -jar opc_install.jar -host https://eucom-north-1.storage.oraclecloud.com/v1/Storage-bugraparlayan -opcId 'bugra@bugraparlayan.com.tr' -opcPass 'colud_sifreniz' -walletDir /oracle/database/product/11.2.0.3/dbhome_1/dbs/wallet -libDir /oracle/database/product/11.2.0.3/dbhome_1/lib

Önemli Not : -host adresi Oracle Cloud Storage servisinizdeki “ Rest Endpoint“ adresidir ve bölgenize göre farklılık gösterir.

Komutumu çalıştırdığımda aşağıdaki gibi bir ekranla karşılaşacağım.

clip_image029

Bu adım tamamlandıktan sonra RMAN tarafındaki ayarlarıma geldi sıra. “ rman target /“ komutu ile giriş yapıyorum.

clip_image031

Konfigürasyonu kendime göre düzenliyorum.

CONFIGURE CHANNEL DEVICE TYPE sbt PARMS='SBT_LIBRARY=/oracle/database/product/11.2.0.3/dbhome_1/lib/libopc.so, SBT_PARMS=(OPC_PFILE=/oracle/database/product/11.2.0.3/dbhome_1/dbs/opcCOZUMPARK.ora)';

Önemli Not: Bir önceki komutumuz ile “ libopc.so“ ve “ opcCOZUMPARK.ora.ora“ otomatik oluşacak. opcCOZUMPARK ismi benim veri tabanı adım COZUMPARK olduğu için. Sizde isim neyse ona göre oluşacaktır.

clip_image033

Konfigürasyon başarı ile tamamlandı.

Veri gönderimine geçmeden önce bazı konuları açmakta fayda var.

Oracle veri tabanlarını Oracle Veri tabanı Yedekleme Bulut Hizmeti'ne yedeklerken isteğe bağlı olarak sıkıştırma kullanabilirsiniz. Sıkıştırma, yedeklemelerinizin boyutunu bulutlara gönderilmeden önce azaltarak bant genişliğini korur. Oracle Gelişmiş Sıkıştırma seçeneğiniz varsa, Kurtarma Yöneticisi (RMAN) aşağıdaki sıkıştırma düzeylerinden birini kullanarak ikili sıkıştırmayı destekler: HIGH, MEDIUM, BASIC, ve LOW. Bulut yedeklemeleri için önerilen düzey MEDIUM ‘dur. Oracle Gelişmiş Sıkıştırma seçeneğiniz varsa, MEDIUM seviye sıkıştırmasını yapılandırmasını tavsiye eder.

MEDIUM için örnek sıkıştırma komutu : “ CONFIGURE COMPRESSION ALGORITHM 'MEDIUM';

Bende bu tavsiyeye uyarak devam ediyorum. Siz bağlantı hızınıza bağlı olarak değiştirebilirsiniz.

clip_image035

Artık son virajdayız. “ CONFIGURE DEVICE TYPE sbt BACKUP TYPE TO COMPRESSED BACKUPSET;“ komutu çalıştırıyorum.

clip_image037

Birazdan veri tabanı yedeğimizi alarak bulut ortamına göndereceğiz. Eğer mevcut yedeğimizi ekstra güvenlik için şifrelemek istersek “SET ENCRYPTION ON IDENTIFIED BY ‘bulut_sifreniz’ ONLY;“ komutu çalıştırıyoruz.

clip_image039

Tüm adımlarımızı tamamladığımıza göre artık veri tabanı yedeğinizi bulut ortamına aktarabiliriz. “BACKUP DEVICE TYPE SBT DATABASE;“ komutu ile birlikte yedeklerimiz alınarak bulut ortamına aktarılacak. Aktarım işlemi internet hızınıza bağlı olarak değişecektir. Yedekleme dosyalarınız kesintileri önlemek için parça parça gönderilmektedir.

clip_image041

Yedekleme işlemim tamamlandı. Şimdi birde bunu Oracle Cloud tarafında kontrol edelim.

clip_image043

Gördüğünüz gibi bulut tarafında bulunan storage üzerinde RMAN yedeği gönderilmiş. Makalemizin en başında da belirttiğimiz gibi fiziksel yedeklerimiz ve buna bağlı prosedürlerimiz her zaman bizim için önemli olacak. Yedeklerinizin her zaman güvenli bir limanda durmasını istiyorsanız alternatif olarak da bu ürünü test edebilirsiniz. Diğer makaleler de görüşmek üzere.

Buğra Parlayan

 

Kaynaklar

http://www.koraykey.com/?p=3333
https://docs.oracle.com/en/cloud/paas/db-backup-cloud/csdbb/installing-oracle-database-cloud-backup-module.html#GUID-F6E36F00-6464-4FC4-8511-11FD839B760F

 

 

Oracle Database ve Kişisel Verilerin Korunması

$
0
0

7 Nisan 2016 tarih ve 29677 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması ile birlikte artık internet ortamında kişisel veriler kanun koyucu tarafından güvence altına alınmış ve belli bir takım yaptırımlar getirilmiştir. Kişisel verileri işleyen tüm kurum / kuruluşlar herhangi bir sınıfa bağlamandan sorumlu olduğu bu kanunda veriler, kullanım amaçları doğrultusunda kişilerin açık rızası olmadan işlenememektedir ve ayrıca verinin güvenliğini garanti altına alınması adına tedbirlerin gerekliliğini ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte işletmeler, çalışanların kişisel bilgilerini ( kimlik, adres, doğum tarihi, aile durumu vb. ) ya da bir otel için konaklayan müşterilerin ilgili özel bilgileri ilgili kanun kapsamında tebliğe uygun olarak muhafaza etmekle mükelleftir.

Avrupa ülkelerinde ise GPDR ( Genel Veri Koruma Yönetmeliği ) olarak geçen bu kanun 25 Mayıs 2018 tarihinde yürürlüğe girmiş olup günümüz şartlarına göre hazırlanan en geniş çerçeveli ve ağır yaptırımları olan kanun olarak gösterilmektedir. GPDR ile büyük benzerlikler gösteren KVKK üzerine öncelikle iki kanun üzerinden benzerlikleri anlatarak yavaş yavaş makalemizi detaylandıracağız. Bu benzerlikleri anlatmaktaki amacımız Global olarak çalışan şirketlerin alt yapılarını KVKK maddelerinden ziyade GPDR ile düzenlemesidir.

Biz tüm makalemiz boyunca Veri Kayıt Sistemi üzerinde duracağız fakat diğer maddeleri de bir hatırlamakta fayda var.

Açık Rıza: Belirli bir konuya ilişkin, bilgilendirilmeye dayanan ve özgür iradeyle açıklanan rızayı belirtir. Diğer bir değişle KVKK ’da kişisel verilerin toplanması, işlenmesi ve saklanması bakımından kişinin rızasının kesin suretle resmi ve belgelendirilebilir olması ayrıca bu verilerin işlenmesinde özgür irade ile yeterli bilgi sahibi olarak, tereddüde yer bırakmayacak açıklıkta ve sadece o işlemle sınırlı olarak verilmiş olması aranmaktadır. GDPR ’a göre açık rıza; veri sahibinin beyanı, durumu veya onay ifade eden bir davranışı yoluyla kişisel verilerinin işlenmesini özgür iradesiyle, belirli bir konuda, aydınlatılmış ve rızanın açıkça, kesin bir biçimde verilmiş bulunması ifadesi kullanılmaktadır. Bu bakımdan iki tanımda eşleşmektedir.

Veri Kayıt Sistemi: Kişisel verilerin belirli kriterlere göre yapılandırılarak işlendiği kayıt sistemini belirtir. Bizim için bu veri tabanını temsil edebilir. Veri tabanına işlenen kişisel veriler şifrelenmiş olmalı ve hiyerarşiye bağlı olarak kullanıcıların erişimine kapalı yani maskelenmiş olmalıdır. Diğer bir değişle veri tabanına erişim izni olanlar ilgili tablolara direk erişememelidir. GPDR ile aynıdır. Bizim tüm makalede ağırlığımız bu madde üzerinde olacaktır.

Veri sorumlusu: Kişisel verilerin işleme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek veya tüzel kişiyi temsil eder. Veri işleyen bir kurum ya da kuruluşsanız bulundurma zorunluğunuz vardır. GDPR ’da veri kontrolörüne karşılık gelmektedir.

Veri işleyen: Veri sorumlusunun verdiği yetkiye dayanarak onun adına kişisel verileri işleyen gerçek veya tüzel kişiyi belirtir ve GPDR ile aynıdır.

Anonim hâle getirme: Kişisel verilerin, başka verilerle eşleştirilerek dahi hiçbir surette kimliği belirli veya belirlenebilir bir gerçek kişiyle ilişkilendirilemeyecek hâle getirilmesini belirtir. Yani kişi anonim hale getirme hakkı talep ederse veri hiçbir suretle kullanılamaz. GPDR üzerinde verinin veri havuzundan silinmesi gerektiği belirtilmiştir. KVKK ‘da bu zorunluluk yoktur ( silinmesi, yok edilmesi ya da anonim edilmesi ).

Yukarıda yazdığımız 5 husus görüldüğü üzere GPDR ile aynı anlamları ifade etmektedir. Bu sebeple yazımızı ve GPDR ve KVKK ile harmanlayarak devam ettireceğiz. Peki, Oracle bu kapsamda bize hangi ürünler ile cevap veriyor teker teker detaylandırarak açıklayalım.


Oracle Audit Vault And Database Firewall

İlk olarak Oracle Audit Vault olarak piyasaya sürülmüş daha sonra ismi Oracle Audit Vault And Database Firewall değiştirilmiştir. Tehditleri tespit etmek ve engellemek için içerideki ve dışarıdaki veri tabanı trafiğini izler. Bununla birlikte veri tabanı dış kaynaklı problemlerden korumada yardımcı olur. Ek olarak içeride bulunan kullanıcı yetki hiyerarşisine göre tablolara yetkilendirme yapabilir. Bağlandığı veri tabanlarında olan trafiği takip eder, kayıt altına alır ve belirleyeceğiniz metriklerde sizi uyarır. Örneğin veri tabanına dışarıdan bir müdahale olduğunda ya da bir tablo kopyalandığında bilgilendirilebilirsiniz.

 

image001

Oracle Audit Vault And Database Firewall Diyagramı

İlk göze çarpan olarak aşağıdaki ürünlere destek vermektedir;

Oracle Database 10g
Oracle Database 11g
Oracle Database 12C
Microsoft SQL Server 2000
Microsoft SQL Server 2005
Microsoft SQL Server 2008
Microsoft SQL Server 2012
Microsoft SQL Server 2014
Sybase Adaptive Server Enterprise (ASE) versions 12.5.4 to 15.0.x
IBM DB2 version 9.x (Linux, UNIX, Microsoft Windows)
IBM AIX
Solaris operating system
Oracle ACFS
Microsoft Windows Server 2008
Microsoft Windows Server 2008 R2
Microsoft Active Directory 2008
Microsoft Active Directory 2008 R2 on 64 bit
Microsoft Active Directory 2012 R2 on 64 bit

Kurulumu ve işletme oldukça basit olmakla beraber son sürüm olan Release 12,2 ile birlikte kullanıcı dostu bir ara yüz getirilmiştir.

Oracle Enterprise Manager’s Database Lifecycle Management Pack

Oracle veri tabanı kullanan kurum ya da kuruluşlar için standardizasyonu sağlamak ve yönetimi kolaylaştırmak için çıkarttığı ürünler paketidir. En önemli ürünü Enterprise Manager olup bu ürünle veri tabanı güvenliğiniz için gerekli yamaları sağlayabilir, anlık durumu inceleyebilir ve test ortamları oluşturabilirsiniz diğer bir değişle tam teşekküllü bir yönetim aracıdır. KVKK konusu kapsamına tam olarak girmese de veri tabanı güvenliği hususunda akılda tutulması gereken bir üründür. Oracle Database 12C ile birlikte ayrı bir ürün olarak tasarlanmıştır.

image002
Oracle Cloud Manager Örnek Görüntüsü

Oracle Enterprise Manager’s Application Data Masking

Veri tabanınızda bulunan hassas verilerinizi bulmak, maskelemek ve etiketlemek için gerekli bir üründür. Oracle Data Masking ve Subsetting, veri tabanı kullanıcılarının test, geliştirme ve diğer faaliyetler için üretim verilerinin kopyalarını sterelize ederek ve gereksiz verileri kolayca atarak güvenliği artırmaya, uyumluluğu artırmaya ve BT maliyetlerini azaltmaya yardımcı olur. Veri tabanının bütünlüğü, uygulamaların sürekliliğini güvence altına alır.

image003

Oracle Data Masking ve Subsetting

 

Oracle Database Vault Privilege

Temel olarak kullanıcı analiz aracıdır. Örneğin veri tabanı üzerinde koşan bir kullanıcı ya da rolün bağlı olduğu uygulamada kullandığı veya kullanmadığı yetkileri ayırt ederek daha sert bir hiyerarşi yapabilir. Örneğin bir kullanıcı fazladan “ create tablespace “ yetkisine sahip olabilir. Bu hiçbir şekilde kullanılmıyorsa bunu size raporlar. Bu sayede veri tabanı daha güvenli bir hale gelir. Özetle veri tabanında kullanılan gerçek ayrıcalıklar ve roller hakkında raporlar alabilir, Kullanılmayan ayrıcalıkları ve rolleri kullanıcılar ve uygulamalar tarafından belirleyebilir, kullanıcılar ve uygulamalar için en az ayrıcalık sağlamaya yardımcı olarak riskleri azaltabilirsiniz.

image004
Oracle Database Vault Privilege

 

Oracle Database Security Assessment

Hassas verilerin nerede olduğunu ve veri tabanının nasıl yapılandırıldığını bilmek, derinlemesine bir savunma stratejisinin uygulanmasının temelidir. Oracle veri tabanı Güvenlik Değerlendirme Aracı (DBSAT), veri tabanı yapılandırmanızın, işleminizin veya uygulamanızın risk oluşturduğu potansiyel hassas verileri ve alanları hızla tanımlar. DBSAT tavsiyeleri, Avrupa Birliği'nin yeni Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) gibi gizlilik ve veri koruma düzenlemelerinden güvenlik gereksinimlerinin karşılanmasına yardımcı olabilir. Bu sebeple KVKK içinde rahatça kullanabilirsiniz. DBSAT aracı ücretsizdir.

Genel güvenlik durumunu hızlı bir şekilde tanımlayabilir
Kullanıcıların kim olduğunu ve yetkilerinin neler olduğunu anlayabilir
Hangi güvenlik politikalarının ve kontrollerinin uygulandığını öğrenebilir
Hassas ve kişisel verileri keşfedebilir
Oracle'ın en iyi uygulamalarını, CIS kriterlerini ve GDPR ile ilgili güvenlik önerilerini edinebilirsiniz.

image005

 

Oracle Label Security

Veri tabanında yer alan kayıtların belli kriterlere göre sınıflandırılması ve bu sınıflandırılmış verilerin sadece izin verilen roller tarafından erişilebilir hale getirilmesi için kullanılır. Bulutta tüm uygulamalarda güvenliği standart hale getiren, Oracle Database 18c'deki veri erişim ilkelerini merkezileştirir. Oracle Label Security, kullanıcıları yalnızca erişmelerine izin verilen verilere kısıtlayan erişim kontrollerini zorunlu kılmak için satır düzeyinde veri sınıflandırmalarını kullanır. Kuruluşların aynı veri tabanında ortaklaşa farklı hassasiyet düzeylerine sahip verileri konuşlandırarak operasyonel ve depolama maliyetlerini kontrol etmelerini sağlar. Oracle Label Security ayrıca, bilgiye dayalı bir şekilde veriye erişimi yönetmek için düzenleyici gereksinimleri ele almanın etkin bir yolunu sunar.

image006

Transparently encrypt Oracle Database.

Oracle Şeffaf Veri Şifreleme (TDE), kuruluşların, depolama ortamındaki hassas uygulama verilerini, uygulamaya tamamen şeffaf bir şekilde şifrelemesini sağlar. TDE, PCI DSS gibi genel ve özel gizlilik ve güvenlik düzenlemeleriyle ilişkili şifreleme gereksinimlerini ele alır. TDE sütun şifreleme, ilk olarak Oracle Database 10g Release 2'de tanıtılmış ve hassas bilgiler içeren tablo sütunlarının şifrelenmesi özelliğini eklemiştir. TDE tablo alanı şifrelemesi ve donanım güvenlik modülleri (HSM) desteği ise Oracle Database 11g bile hayatımıza girmiştir.

TDE verilerin herhangi bir şekilde kopyalanması sırasında veri dosyalarındaki verileri şifrelemekte, böylece diğer taraflar tarafından elde edilebilmeleri durumunda, tablo verilerine erişimlerini engelleyebilmektedir. Fakat tablolara erişmek için ayrıcalıklara sahip olan kullanıcıların verilerini gizlemek için TDE kullanamazsınız. Diğer bir değişle TDE'nin yapılandırıldığı veri tabanlarında, şifrelenmiş bir tabloya erişimi olan herhangi bir kullanıcı, verileri açık şekilde görebilecektir çünkü Oracle, gerekli ayrıcalıklara sahip olan herhangi bir kullanıcının verilerini düzgün bir şekilde gösterilmesini sağlar. Kişinin yetkisi yok ya da mevcut veri tabanı farklı bir sunucuya import edildiyse bu veriler şifreli bir şekilde görünür.

image007

Görüldüğü üzere Oracle bizlere KVKK kapsamında birçok ürün ve özellik ile yardımcı olabilmektedir. Bu ürünler arasında bizlere en iyi cevap verenler ise Transparently encrypt Oracle Database ve Oracle Audit Vault And Database Firewall olup kurulum ve kullanımındaki kolaylıkların yanı sıra devreye alma aşamasında minimum seviyede kesinti sağlar. Özellikle Oracle Audit Vault And Database Firewall ile son derece güvenli bir veri tabanı hizmeti sağlayabilirsiniz.

Bir başka makalede görüşmek üzere.

Buğra Parlayan

 

Kaynaklar:

http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6698.pdf
https://www.kvkk.gov.tr/
https://btbilgi.com.tr/kvkk-ve-gdpr/general-data-protection-regulation-gdpr-6698-sayili-kisisel-verilerin-korunmasi-kanunu-kvkk/
https://www.oracle.com/tr/applications/gdpr/index.html


Windows Server 2016 Power Shell Web Access

$
0
0

Windows 2008 ile hayatımıza giren PowerShell özelliği sayesinde, sistemleri grafik ara yüz ortamlarda yönetebildiğimizden daha fazla şekilde yönetebilmekteyiz. Kullanımı grafik ara yüz kadar kolay olmasa da grafik ara yüzden daha fazla ve daha hızlı işlemler yapabildiğimizi söyleyebiliriz.

Örnek olarak Windows Server 2016 üzerinde grafik ara yüzden 100 kullanıcı açmak ile PowerShell üzerinden 100 kullanıcı açmak arasında çok iş gücü ve zaman farkı olmaktadır. Tabi ki bu işi PowerShell ile hızlı ve efektif yapmaktayız.

PowerShell Windows Server 2008’den bu yana çok yol kat etti. Kütüphaneler, komut setleri çok gelişti. Buna ek olarak PowerShell Web üzerinden kullanılabilmekte olup, belirlenen kullanıcılar Web üzerinden yönetilebilir duruma geldi.

Şimdi Web üzerinden sistemlerimizde nasıl PowerShell kullanacağımıza göz atalım. Mimari aşağıdaki gibi işlemekte. Web üzerinden gelen kullanıcı ilgili Web Access sunucusunu geçerek yetkisi dahilinde arka plandaki sunucularda işlemlerini yapabilmekte.

clip_image002

CP isimli Workgroup bir Windows Server 2017 sunucum var. Windows Server 2017 şu anda release olmuş bir sürüm değil. Windows Server 2016 ile aynı düşünebiliriz.

clip_image004

Server Manager üzerinde aşağıdaki alandan Add roles and features alanına tıklayarak rol ekleme adımlarına başlayabiliriz.

clip_image006

Açılan ekranda sihirbaz ile yapabileceklerimiz noktasında bilgi verilmektedir. Next ile bir sonraki ekranımıza ilerleyelim.

clip_image008

Açılan ekranımızda iki seçeneğimiz yer almaktadır. Bunlardan birincisi olan;

Role-based or feature-based insallation : Rol ve Özellik bazında ekleme kurulum yapma imkânı verir. Windows Server 2016 içerisinde sahip olduğumuz sürüme göre, içerisinde bulunan ve ihtiyacımız olan rol ve özellikleri buradan ekleyip kaldırabilmekteyiz.

Remote Desktop Services installation: Eski zamanlarda Terminal Servis olarak anılan ve şimdi RDS (Remote Desktop Services) uzak masaüstü yapılandırmasını hızlı ve standart olarak buradan yapabilmekteyiz.

Bu nedenle biz IIS rolünü kuracak olduğumuz için Role-based or feature-based insallation seçimini yaparak Next ile ilerliyoruz.

clip_image010

Windows Server 2008 ve 2012 ile birlikte sunucu kümesi oluşturarak bu küme üzerine toplu olarak ve farklı bir sunucu üzerinden Rol ve Özellik ekleme ve kaldırma işlemleri yapabilir duruma geldik. Tabi bu işlem Windows Server 2012 üzerinden doğrudan yapılabilirken Windows Server 2008’e bazı özellikler katmamız gerekiyordu. Bizim ortamımızda tek bir sunucumuz olduğundan ve bu sunucumuza IIS rolünü kuracak olduğumuzdan Adı, ip adresi ve versiyon bilgisi sunulan sunucumuzu seçerek Next ile ilerliyoruz.

clip_image012

Bu ekranda biz roles eklemesi yapmayacağımız için Next ile sonraki adıma ilerliyoruz.

clip_image014

Features ekranında Windows PowerShell rolü altında yer alan Windows PowerShell Web Accessözelliğini seçmemiz gerekmekte.

clip_image016

Bu özelliğin kurulabilmesi için birkaç gereksinim bulunmakta. Bunlar uyarı şeklinde aşağıdaki ekranda olduğu gibi bize bildirilmekte. Otomatik olarak özelliğin kurulabilmesi için sistemin aşağıdaki bileşenleri yüklemesi için Add Features butonuna tıklayarak bu adımı tamamlayalım.

clip_image018

Şu anda özelliğimiz seçili duruma geldi. Next ile sonraki adıma ilerleyebiliriz.

clip_image020

Sistemde IIS gereksinimi olduğu için ve bunun kurulmasını birkaç adım önce onayladığımız için IIS rolünün yapılandırması ile ilgili bir ekran karşımıza geldi. Next ile sonraki adıma ilerleyelim.

clip_image022

IIS için gerekli olan alt bileşenleri yine Next ile geçelim.

clip_image024

Restart the destination server automatically if requred seçimini yaparak rollerin kurulumu sonrası yeniden başlatma gerekmesi durumunda bu işlemin otomatik olarak gerçekleşmesini sağlayalım.

clip_image026

Karışımıza gelen sorun ekranında YES butonuna tıklayalım ve yeniden başlama işlemine onay verdiğimizi belirtmiş olalım.

clip_image028

Bu ekranımızda Install butonumuza tıklayarak kurulum işlemimizi başlatalım.

clip_image030

Rolümüz kuruldu Close ile ilgili ekranı kapatalım.

clip_image032

Doğrudan sistemi kurduk ancak sistemin kullanılabilmesi adına birkaç gereksinimi aşağıda sıralıyor olacağım. Bu rolümüz Windows Server 2012, 2012R2 ve 2016 üzerine kurulabilmekte.

Desteklenen tarayıcılar: Windows® Internet Explorer® for Microsoft Windows® 8.0, 9.0, 10.0, and 11.0, Mozilla Firefox® 10.0.2, Google Chrome™ 17.0.963.56m for Windows, Apple Safari® 5.1.2 for Windows, Apple Safari 5.1.2 for Mac OS®

Mobile tarayıcılar: Windows Phone 7 and 7.5, Google Android WebKit 3.1 Browser Android 2.2.1, (Kernel 2.6), Apple Safari for iPhone operating system 5.0.1, Apple Safari for iPad 2 operating system 5.0.1

Yukarıdaki kurulum işlemlerini aşağıdaki PowerShell komut seti ile yapmamızda mümkün. Bu yüzden PowerShell hızlı ve efektif.

Install-WindowsFeature WindowsPowerShellWebAccess

Kurulum sonrası bir sertifika oluşturmamız gerekmekte. Bu adımı yine PowerShell üzerinden yapıyor olacağız. PowerShell ekranımızı açarak aşağıdaki komutu çalıştıralım.

Install-PswaWebApplication –useTestCertificate

clip_image034

Aşağıdaki komut ile kullanıcıların hangi sunuculara hangi haklarla atanacağı konusunda tanımlama yapalım. Ben test sisteminde olduğum için full olarak her yetkiyi veriyorum.

Add-PswaAuthorizationRule –ComputerName * -UserName * -ConfigurationName *

Siz detaylı kısıtlamayı https://docs.microsoft.com/tr-tr/powershell/scripting/core-powershell/web-access/troubleshooting-access-problems-in-windows-powershell-web-access?view=powershell-6buradaki adımlara göre uygulayabilirsiniz.

clip_image036

Yapıdaki mevcut kuralları ise aşağıdaki komut seti ile görebilirsiniz.

Get-PswaAuthorizationRule

clip_image038

Evet gerekli yapılandırma tamamlandı. Desteklenen browser türlerinden herhangi birinden girerek adres satırına https://Sunucuismi veya ipadresi/pswa yazarak PowerShell Web Access Login ekranını açalım.

clip_image040

Biz tüm kullanıcılarımıza izin vermiştik. Benim sisteminde şu anda Administrator kullanıcısı olduğundan bu kullanıcı bilgilerimi girip login olmayı deniyorum.

clip_image042

Başarılı bir şekilde login olduk ve PowerShell web üzerinden karşımıza geldi.

clip_image044

İlgili sunucu üzerindeki PowerShell üzerinden birkaç komut çalıştıralım. Örnek olarak masaüstünde Test isimli bir klasör oluşması için md test komutunu giriyorum.

clip_image046

Bağlanmış olduğumuz sunucunun masaüstünü kontrol ettiğimizde test klasörünün oluştuğunu görebilmekleyiz.

clip_image048

Şimdi ağdaki farklı bir bilgisayar üzerinden bağlantı kurmak istiyorum. Güvenlik duvarını ben devre dışı bıraktım. Siz tabi ki bunu yapmayarak sadece ilgili porta izin vermelisiniz.

clip_image050

Kendi bilgisayarım üzerinden yine gerekli kullanıcı bilgilerini giriyorum ve login olmayı deniyorum.

clip_image052

Şu anda kendi bilgisayarım üzerinden sunucu üzerindeki PowerShell üzerine login olmuş durumdayım.

clip_image054

Deneme amaçlı olarak masaüstünde yer alan klasör içine test2 isminde bir klasör açmak için md test2 komutunu giriyorum.

clip_image056

Yine sunucumda test amaçlı bilgisayar ismi ve ip adres bilgisine göz atıyorum. Sonuçlar sorunsuz şekilde. PowerShell tüm benliği ile hizmetimizde. Çıkarken mevcut oturumu Save edip çıkmamız durumunda daha sonra bu oturuma bağlanma imkanına da sahibiz.

clip_image058

Kaydettiğimiz oturumlar karşımıza aşağıdaki gibi gelmekte.

clip_image060

Son olarak oturumumuzu kapatıp çıkıyorum.

clip_image062

Bir makalemizin daha sonuna geldik. Umarım yararlı olur. Bir başka makalede görüşmek dileğiyle.

Web Application Firewall Barracuda WAF Ürünü Temelleri ve WaaS Hizmeti

$
0
0

Web Application Firewall / Barracuda WAF Ürünü Temelleri ve WaaS Hizmeti

Bu makalemiz içerisinde sizlerle Web Uygulama Güvenliğine dair, ürün, teknoloji, kurulum ve WAF terminolojisinden bahsedeceğim. Bunların ardından WAF konumlandırmak için temel kurulum gereksinimlerini paylaşacağız.

WAF Nedir?  “Web Application Firewall” Web uygulamalarının ve web sitelerinin yayınladığı içeriği korumak için kullanılan güvenlik duvarlarıdır. Bu kapsamda ürün teknolojisi gereği, web uygulama protokolleri ve web yazılım dilleri özelinde koruma gerçekleştirir. Örneğin SQL veri tabanı koruması, Java Script, XSS, CSRF, HTTP/HTTPS protokolleri başta olmak üzere birçok başlıkta güvenli internet servisleri sunmak ve almak için WAF teknolojisini ve ürünlerini kullanmalıyız.

Giriş olarak WAF ürünleri, teknolojisi gereği “OWASP Top 10” veri tabanında yayınlanan en kritik web zafiyetlerine göre veri tabanını günceller ve birtakım panzehirler bu veri tabanına göre hazırlar. Bu noktada panzehrin hazırlanması hususunda WAF ürünlerini üreten üreticilerin teknolojik hızı ve yazılım ekibinin çevikliği önemlidir.

Web uygulama güvenliği çok kritik sonuçlar doğurabilir, örneğin kurum web sitesi herhangi bir zafiyet yaşadığında WEB sayfası içerisi kötü niyetli/hacker vb. art niyetli profiller tarafından manipüle edildiğinde kurum itibarını zedeleyecek içerikler, resmî web sayfalarına yüklenerek kurumu zor durumda bırakmak isteyebilirler.

İşte tamda bu noktada kurum ihtiyaçlarını ve kurumun dijital olarak yüzü olan WEB siteleri ve sitelerin içeriğini korumak maksadı ile WAF çözümleri kullanılmalıdır.

WAF ürünü neleri kontrol ediyor, nasıl bir koruma sağlıyor?

OWASP Top10 üzerinde yayınlanan ve sıkça güncellenen web uygulamalarında en popüler zafiyetlerin yayınladığı ve bu konuda tüm dünyada ortak otorite olarak kabul edilen kaynaktan tüm güvenlik üreticileri faydalanıyorlar.

Aşağıda vermiş olduğum başlıklarda ve geçmişten günümüze gelen web zafiyetlerinin yıllar boyunca detayını kendi web sayfasından protokol detayları ile birlikte okumanızda fayda var. https://www.owasp.org/index.php/Category:OWASP_Top_Ten_Project

Server Cloaking

URL Encryption

Malware Protection and Anti-Virus

API Security

Application Delivery

Data Protection and Compliance

Identity and Access Control

Reporting

Administration

 

WAF Kurulum Modelleri;

Onpremise olarak, WAF Virtual Appliance ve Hardware

Cloud Gen WAF – Virtual veya Hardware Appliance olarak kurabilirsiniz. Lokal Ağ üzerinde yapılandırmalısınız.

Onprem versiyonlarının detaylarını incelemek için, https://www.barracuda.com/products/webapplicationfirewall/models/2

Onprem kurulumu için sanal makine versiyonunu 30 gün ücretsiz kullanmak için, aşağıdaki adresten ilgili ürün ve modeli seçerek faydalanabilirsiniz, işlem adımları resimde tanımlanmıştır.

clip_image002

WaaS- Bulut Tabanlı olarak SaaS olarak sunulan WAF modelidir. WaaS hizmeti detayı ve deneme süresi içerisinde kurulum gerektirmeden detayına ulaşmak için,  https://www.barracuda.com/waf-as-a-service

WaaS servisini 30 Gün süre ile kullanmak için, https://waas.barracudanetworks.com/start-trial?vid=30566660&

 

Public Cloud – WAF hizmetinin Azure ve Amazon bulut servis sağlayıcıları üzerinde konumlandırabilirsiniz.

 

Yukarıda temel detayları aktardıktan ve WAF hizmetinin Barracuda SaaS olarak sunduğu WaaS ürünü özelinde çokça kullanılacak bu servis üzerinden demo’yu gerçekleştirelim.

İşlem adımlarını adım adım yerine getireceğiz.

Öncelikli olarak, portal üzerinde bir email adresi ile kayıt olmanız gereklidir, kayıt için https://waas.barracudanetworks.com/ web sayfasını açtığınızda temel soruları tamamlayarak oturum açabilirsiniz.

Oturum açtınız ve artık WaaS erişim hesabınız var, hiçbir ücret veya yapılandırma sınırı olmadan çok fazla detaya artık ulaşabilir durumdasınız.

Ardından açılan portal’de IP Tabanlı mı? Uygulama tabanlımı WAF demosunu aktif edeceğinize karar vermelisiniz. Uygulama tabanlı olanı tercih etmenizde fayda var.

Cozumpark.com domaini ve Web sunucusu için test başlatabiliriz.

Oturum açtıktan hemen sonra uygulamayı eklemek için alttaki işlem adımlarını takip ediniz.

clip_image004

 

                Aşağıdaki gibi, domaini ve uygulama tarama ismini giriniz,

clip_image006

Devreye alacağınız uygulamanın bulunduğu dış dünyadan erişilen Ip adresi veya DNS kaydının detaylarını girmek için aşağıdaki gibi domain ismine ping atabilirsiniz.

clip_image008

                Aşağıdaki gibi uygulama sunucusuna erişilen protokol ve port numaralarını tanımlayınız.

clip_image010

                Uygulama sunucusunun erişilebilir olduğunu ve test bağlantısı için alttaki işlem adımlarını takip ediniz.

clip_image012

Uygulama sunucusu tarama yapıldıktan sonra, WAF çalışma modunu belirlemeniz gerekli, “Monitör veya Block” mode’da çalıştırabilirsiniz. Doğrudan tepki verip temel öğrenme işini tamamladıktan sonra trafiği güvenli hale getirebilmesi için ben aşağıdaki gibi devam ettim.

clip_image014

Alan adını ve uygulamanın tanımlanması için yazılmış olan domain ve sunucu içeriğine göre biraz zaman alacaktır. Aşağıdaki gibi bekleme ekranını görebilirsiniz ama devam edip işlem adımlarını sonlandırın, işlem arka planda devam edecektir.

clip_image016

Tanımlamaları bitirdikten sonra, eklenmiş olan sunucuların DNS ve http protokol sorgularına cevap vermesini bir müddet bekleyeceksiniz analiz ve güvenli uygulama trafiği için bir müddet öğrenme yapmak durumunda.

clip_image018

Sunuculardan herhangi birinin en az çalışır durumda olduğunu aşağıdaki gibi doğrulamanız gerekli.

clip_image020

Tarama ve öğrenme çalışmaları için sitenin, uygulamanın içerik büyüklüğüne göre birkaç saat vermeniz gerekebilir aktif çalışır durumunu görmek adına, ardından aşağıdaki gibi kontrollerini yapabilirsiniz.

Firewall Log çıktılarında atak orijinin neresi olduğu ve firewall gibi davranıp verdiği tepkiyi görebilirsiniz.

clip_image022               

Erişim logları detayı için aşağıdaki aşamalardan destek alabilirsiniz.

clip_image024

Son olarak kaç adet atak görüldü son 24 saat aralığında ve ne kadarı bloklandı gibi detaylar için aşağıdaki ekrandan destek alabilirsiniz.

clip_image026

30 Gün süreli ücretsiz olarak sunulan web uygulama güvenliği test servisinin yapılandırmasının sonuna geldik. Ancak uygulamanın yeteneklerinin eğer farkındaysanız işlemleri tamamladıktan sonra Firewall ile hiçbir şekilde kıyaslanmayacak yetenekleri ve uygulama, protokol seviyesinde müdahale edildiği için bizim için, web üzerinden hizmet veren, hizmet alan, içerik paylaşan, ticaretini web üzerinden sürdüren yani özetle web sayfası olan her kişisel ve ticari işletme için aslında uygulama güvenlik duvarına fazlasıyla ihtiyaç duyulacaktır.

Çünkü güvenlik duvarları zararlı kaynak kodlarını ve web uygulama protokollerini temel seviyede tanır, kaynak kod analizi ve paket analizinin SQL, XSS, CSRF gibi protokollerin zafiyetlerini analiz edemezler, işte bu sebeple web uygulama servislerinin güvenliği için her kurumun mutlaka WaaS veya WAF ürünü almalıdır.

Son olarak tercih edeceğiniz WAF ürünün NSS LAB çıktılarına bakmalısınız, gartner üzerinde Gartner’ında denetiminde olan gartnerpeerinsight sitesininde teknik değerlendirme detaylarına ulaşmadan doğru WAF çözümü ve kıyaslamasını adresleyemezsiniz.

https://www.gartner.com/reviews/market/web-application-firewall/compare/barracuda-networks-vs-citrix-vs-f5

Kurumunuz ve uygulamalarınız için doğru marka ve model için hassas çalışmanız gereklidir. Fiyat performans kriterinide göz önünde tutmanız gereklidir.

Keyifli uygulamalar.

Exchange Server Sorun Çözümü için Kolay Log Toplama Yöntemi - Exchange Log Collector Script

$
0
0
Özellikle Exchange Server 2013 sonrasında loglama alt yapısında pek çok değişiklik oldu. Özellikle kendi kendine yönetim ve iyileştirme politikasının bir ürünü olan “Managed Availability” kavramını çok ciddi manada sistemin log üretmesine neden oldu. http://www.cozumpark.com/blogs/exchangeserver/archive/2015/03/01/exchange-server-2013-managed-availability.aspx Öncelikle 2010 uzmanları bu loglar ile sık sık dolan C disklerinden dolayı tanıştı, daha çok neden bu kadar çok log üretildiğini araştırdılar,...(read more)

SQL Server Management Studio Vulnerability Assessment

$
0
0

SQL SERVER MANAGEMENT STUDIO VULNERABILITY ASSESSMENT

Bu makalemizde SQL Server Management Studio v17.4 ile gelen vulnerability assessment özelliğinden bahsediyor olacağız. Eski zamanlarda donanım ve yazılımların stabilitesi düşük, sürekli kilitlenmeler, donmalar gibi sorunlar yaşardık. Günümüzde artık bu sorunlar geride kaldı. Günümüzde en büyük sorun ise güvenlik açıkları. Bu nedenle yeni yeni iş kolları ve ürünler hayatımıza girdi.

Bu nedenle bu makalemizde dünyada en çok kullanılan veritabanı yönetim sistemlerinden birisi olan MSSQL üzerindeki bir güvenlik geliştirmesinden bahsetmek istedim. Özelliğimizin adı makalemizin başlığından da anlaşıldığı gibi vulnerability assessment. Öncelikle bu terimi kısaca açıklayalım.

Vulnerability assessment: Kelime anlamı olarak Güvenlik Açıklarının Değerlendirmesi kavramını ifade etmektedir. Yani sizin siteminizdeki açıkları kendi mimarisine göre tarayarak bunların neler olduğunu ve nasıl çözümlenmesi gerektiğini bizlere söyleyen yapıdır.

Kurumsal yapılarda bu tarz sistemleri korumak ve güvenlik testlerini yaptırmak için güzel bedeller ödenmektedir. Bu araç ile bir nebze sağlıklı bir mimari inşa ederek testlerdeki bulgularda ortaya çıkabilecek güvenlik açıklarını aza indirgemeniz mümkün gözükmekte.

Sözü fazla uzatmadan özelliğimizi ele alalım. Yukarıda belirttiğimiz gibi SQL Server Management Studio v17.4 sürümüne sahip olmamız lazım. Biz şu anda aşağıda görüldüğü gibi v17.8’e sahibiz.

clip_image002

Elimizde Windows Server 2016 kurulu olan ve WORKGROUP ortamında çalışan bir sunucumuz var.

clip_image004

Örnek bir tarama yapmak ve sonuçlarını görmek için güvenlik taraması yapılacak olan veritabanını seçelim ve üzerinde sağ tıklayarak Task-Vulnerability Assessment-Scan For Vulnerabilities… kısmını tıklayalım.

clip_image006

Açılan ekranda güvenlik taramasının sonucunun nereye kayıt edileceği sorulmaktadır.

clip_image008

Ben sonucun masaüstüne kayıt edilmesini istediğim için yolu ayarlayarakOK butonuna tıklıyorum.

clip_image010

Bu işlemden sonra donanım bileşenleri ve veritabanı mimarinize göre bir tarama çalışıyor. Ben test ortamında olduğum için işlem kısa sürede tamamlandı. Sizin sistemlerinizde uzun sürebilir. Görüldüğü gibi yapılan tarama sonucunda 91 sorunsuz aksiyon 19 sorunlu aksiyon ve bu 19 aksiyonun önem dereceleri karşımıza geldi.

clip_image012

Failedolan risklerin önem seviyelerini yanlarında görebilirsiniz.

clip_image014

Failed olan bir bulgunun üzerine gelerek bu fail durumunun neden kaynaklandığını görerek bun çözüm üretme imkanına sahipsiniz. Yazılım geliştiriciler açısından güzel bir özellik olduğunu peşinen söylememiz gerekmektedir. Eskiden olduğu gibi lambur lumbur veritabanları oluşturmak yerine artık iyi kod geliştiriciler güvenlik ve veritabanının gereksiz büyümesini önleyecek, ileride geliştirmeye açık veritabanları inşa etmektedir.

clip_image016

Bu işlemi çalıştırırken kayıt ettiğimiz json uzantılı sorgu sonucunu daha sonra açmak veya farklı ortamda açmak için ise Tasks-Vulnerability-Assessment-Open Existing Scan… menüsünü kullanabiliriz.

clip_image018

Yine bu şekilde bir veritabanı üzerinde oluşturulan tarama sonuçlarını görüp yorumlamamız mümkün.

clip_image019

 

clip_image021

Bir makalemizin daha sonuna geldik. Yararlı olması dileğiyle.

Citrix Provisioning Services 7.15 Bölüm 2 – vDisk Oluşturma

$
0
0

Merhaba Arkadaşlar, bu makalemizde Citrix Provisioning Services için bir master image yani (Target Device) hazırlama ve hazırlamış olduğumuz imajımızın bir veya birkaç tane vDisk oluşturma işlemlerini adım adım öğrenmiş olacağız.

Bir önceki makalemiz olan Citrix Pvs 7.15 Kurulum ve Konfigurasyon işlemlerine aşağıdaki link üzerinden ulaşabilirsiniz.

http://www.cozumpark.com/blogs/citrix/archive/2018/05/20/citrix-provisioning-services-7-15-bolum-1-kurulum-ve-yapilandirma.aspx

Master Image olarak Windows 10 (1607) versiyonunda işlemler yapacağım. Windows güncelleştirmelerinin tam olarak yüklü olmasına dikkat etmek gerekmektedir.

--Create Store

Target Device kurulumlarına başlamadan önce vDisk’lerimiz için Store alanı oluşturmamız gerekmektedir.

clip_image001 

Yukarıdaki ekranda Stores üzerine gelip sağ tık ile Create Store seçip yapımıza göre Store alanları yaratıyoruz.

clip_image002

Yukarıdaki ekran Store ismini ve hangi Siteüzerinde olacağını belirtiyoruz.

clip_image003

Yukarıdaki ekran görüntüsünde Provisioning Services rolü kurulu olan sunucumuzu seçiyoruz.

clip_image004

Yukarıdaki ekranda ise PVS sunucumuzun hangi diskinde vDisk’lerimiz için gerekli olan alanı göstermemiz gerekmektedir.

İşlemlerimizi tamamlandıktan sonra Validate tuşundan geçerli olup olmadığını kontrol ettikten sonra OK tuşuyla işlemimizi sonlandırabiliriz.

clip_image005

--Target Device ve vDisk Oluşturma

İlk olarak Virtual Delivery Agent (VDA) Desktop OS kurulumu ile başlıyoruz. Fakat bu makalemizde ben Agent kurulum işlemlerini anlatmayacağım. Daha önceki makalemiz olan Citrix XenDesktop 7.15 LTSR Master Image Machine Catalog ve Delivery Group Oluşturmaişlemlerini görmüştük. Bu makaleden ihtiyacımız olan  PVS için (VDA) Agent yükleme ve Delivery Group oluşturma bilgilerini hatırlayabiliriz. Sadece belirtmek istediğim konu, agent kurulumu sırasında benim PVS için hazırlamış olduğum master imaj’da agent kurulum esnasında Additional Components sekmesinde bulunan Personel vDisk özelliğinide aktif ettiğimi belirtmek isterim

Kısaca bilgilendirme yaptıktan sonra Target Device ve vDisk kurumlumlarına geçebiliriz.

Citrix Provisioning Services 7.15 iso’muzu mount ediyoruz.

clip_image006

clip_image007

 

Yukarıda karşımıza gelen ekran görüntülerinde Target Device Installation seçeneklerinden kuruluma başlıyoruz.

clip_image008

Install ile paket kurulumların yüklenmesine izin veriyoruz.

clip_image009

Next ile devam ediyoruz.

clip_image010

License Agreement sekmesinde, Next ile devam ediyoruz.

clip_image011

Customer Information sekmesinde istersek bir isim girebiliriz.

clip_image012

Destination Folder sekmesinde, Target Device dosyalarımızın kurulacağı alanı belirtiyoruz.

clip_image013

Install ile kuruluma başlıyoruz.

clip_image014

Finish diyerek kurulumu tamamlıyoruz.

clip_image015

Yukarıdaki ekranda Imaging Wizard işlemlerine geçiyoruz. Next ile devam ediyoruz.

clip_image016

Provisioning Service Site sekmesinde, PVS sunucuzun bilgilerini belirtiyoruz.

clip_image017

Imaging Options sekmesinde, ilk defa bir vDisk oluşturacağımız için Create a vDisk seçeneğinden devam ediyoruz.

clip_image018

Add Target Device sekmesinde, Master Image olarak hazırlamış olduğumuz Target Device ismimizi ve bu Target Device’mızın hangi Collection name seçeneklerinde oluşacağını belirtiyoruz.

clip_image019

New vDisk sekmesinde, vDiskismimizi,vDisk modelimizi ve vDisk’imizin hangi Storeüzerinde tutulacağını  belirtiyoruz.

clip_image020

Microsoft Volume Licensing sekmesinde, bize uygun olanı seçip devam ediyoruz.

clip_image021

What to Image sekmesinde, Imaj için oluşturacağımız disk’i özel olarak yapılandırabiliriz.

clip_image022

Yukarıdaki ekranda yapılandıracağımız vDisk’imizi optimize edebileceğimiz seçenekler gelmektedir.

clip_image023

Summary sekmesinde ayarlarımızı son kez kontrol ediyoruz ve Create tuşundan Target Device ve vDisk oluşturma işlemlerini başlatmış oluyoruz.

clip_image024

Continue ile devam ediyoruz.

clip_image025

Yukarıdaki ekranda Continue ile devam ettikten kısa bir süre işlem yaptıktan sonra karşımıza Network’ten Boot etmesi için Yes ve No seçenekleri gelmektedir. Bu işlemden sonra dikkat etmemiz gereken konu sanal makinemizin network kartını bios üzerinden Network boot etmesi için gerekli ayarlı yapmak olucaktır. Yes seçeneğinden devam ettik sonra direk olarak bios ayarlanızı gerçekleştirmeniz gerekmektedir ve daha sonrasında …

clip_image026

Karşımıza yukarıda ekran gelmektedir. Bu işlem vDisk oluşturulmasını sağlamaktadır. Network üzerinde başlattıktan sonra Windows açılıcaktır ve Logon olduktan sonra kaldığı yerden, yukarıda görmüş olduğumuz gibi işlem devam ediyor olucaktır. Bu işlem sırasında “F” veya “E” Disk olarak biçimlendir seçenekleri çıkmaktadır. Buradaki tercihiniz Cancel olucaktır.

clip_image027

Successful bilgisinide aldıktan sonra dilerseniz Log’lara bakabilir yada Done ile vDisk oluşturma işlemimizi tamamlayabiliriz.

clip_image028

clip_image029

Yukarıdaki ekran görüntülerinde oluşturmuş olduğumuz Target Device ve vDisk bilgilerine PVS Console üzerinden kontrol edebiliriz.

clip_image030

Daha sonrasında Target Device Boot from vDisk olarak ayarlıyoruz.

clip_image031

Son olarakta vDisk özelliklerinde Access Mode ayarını Standard Image  olarak güncelliyoruz.

clip_image032

Önemli olan bir konudan kısaca bahsetmek isterim. Makalemizin başında Personel vDisk kullandığımı belirtmiştim. Personel vDisk konfigürasyonu yapılmadıysa bu işlemi yapmamıza gerek yoktur. Burada dikkat etmemiz gereken önemli konu, işlemlerimizi tamamladıktan sonra yukarıda görmüş olduğunuz şekilde Update Personel vDisk işlemini yapmamız gerekiyor. Aksi takdirde bu işlemi yapmazsak oluşturmuş olduğumuz sanal makinelerin PvD State durumu Failed olarak karşımıza gelicektir.
Bu işlemlerden sonra Master Image olan makinemizin Template’nialmamız gerekmektedir.

 

clip_image033

Şimdi sıra yaratmış olduğumuz vDisk üzerinden yeni sanal makineler oluşturucaz. PVS Console üzerinden Site bölümünde sağ tıklıyoruz ve karşımıza gelen seçeneklerden XenDesktop Setup Wizard sekmesini tıklıyoruz.

clip_image034

Welcome to XenDesktop sekmesinde, Next ile ilerliyoruz.

clip_image035

Yukarıdaki ekranda XenDesktop Controller sunucumuzun FQDN adresini belirtiyoruz.

clip_image036

clip_image037

clip_image038

Yukarıdaki ekranda Master Image üzerinden almış olduğumuz Template’ler gelmektedir. Benim test için oluşturduğum Pvs-Per-W10’dur. Seçip Next ile devam ediyorum.

clip_image039

vDisk sekmesinde, yaratmış olduğumuz Store alanımızdan vDisk’imizi seçiyoruz.

clip_image040

Catalog sekmesi, XenDesktop Controller sunucumuz üzerinde bir Machine Catalog yaratma işlemidir. Var olan bir Catalog var ise onuda kullanabiliriz. Aynı zamanda yeni bir Catalog oluşturduğumuz zamanda PVS konsolumuzu kontrol ettiğimizde aynı isimde bir Collection oluşturulduğunuda görmüş oluruz. Ben yeni bir Catalog oluşturuyorum ve Next ile devam ediyorum.

clip_image041

Operationg System sekmesinde, VDI agent olarak Desktop OS kurulumu yaptığımızdan dolayı bu seçenek ile devam ediyoruz.

clip_image042

User Experience sekmesinde, kullanıcılarımızın sanal makinelerinin nasıl olarak yapılandırıcağımızı belirtiyoruz.

clip_image043

Yukarıdaki ekranda sanal makinelerimizin vCPU, Memory ihtiyacını ve ek olarakta Personel vDisk kullandığım içinde disk alanı belirtiyorum.

clip_image044

clip_image045

Yukarıdaki ekran görüntüsünde yaratmış olduğumuz sanal makinelerimizin adını ve OU olarak nerede oluşacağını belirtiyoruz.

clip_image046

clip_image047

Summary sekmesinde Finish ile işlemimizi başlatıyoruz. Yukarıdaki işlem bittikten sonra Done seçeneği ile işlemimizi tamamlayabiliriz.

clip_image049

Yukarıdaki ekran görüntüsünde sanal makinemizin registered olarak başarılı bir şekilde oluşturmuş olduk.


Umarım faydalı bir makale olmuştur.


Görüşmek dileğiyle…

 

 

 

 

 


Ofis 365 İki Faktörlü Kimlik Doğrulaması - Two Factor Authentication for Office 365

$
0
0

Merhaba, artık gün geçmiyor ki güvenlik faktöründen bahsetmiyor olalım. Bu makalemizde yine ana unsur güvenlik olacak. En çok iletişim sağlama kanalımız olan mail sisteminde Ofis 365 sistemi açısından güvenlik özelliklerinden bir tanesini ele alıyor olacağız. Ofis 365 sitemine erişimde ikili kimlik yöntemini ele alacağız. Öncelikle Ofis 365 mimarisi tarafında sistem nasıl işliyor ona göz atalım.

Çok faktörlü kimlik doğrulama MFA (Multi Factor Authentication) birden çok doğrulama yöntemi kullanılmasını gerektiren ve kullanıcıların oturum açışlarına ve işlemlerine ikinci bir güvenlik katmanı ekleyen bir kimlik doğrulama yöntemidir. Aşağıdaki doğrulama yöntemlerinden ikisini veya daha çoğunu gerektirme yoluyla çalışır:

ü  Rastgele oluşturulmuş geçiş kodu

ü  Telefon araması

ü  Akıllı kart (sanal veya fiziksel)

ü  Biyometrik bir cihaz

 

Office 365 çok faktörlü kimlik doğrulaması, ek güvenlik sağlamaya yardımcı olmak için kullanır ve bu, Office 365 yönetim merkezinden yönetilir. Office 365, abonelik kapsamında aşağıdaki Azure Multi-Factor Authentication özelliklerinin aşağıdaki alt kümesini sunar:

ü  Son kullanıcılarda çok faktörlü kimlik doğrulamasını etkinleştirebilme ve zorunlu tutabilme

ü  İkinci kimlik doğrulama faktörü olarak mobil uygulamayı (çevrimiçi veya bir kerelik parola [OTP]) kullanma

ü  İkinci kimlik doğrulama faktörü olarak telefon aramasını kullanma

ü  İkinci kimlik doğrulama faktörü olarak Kısa Mesaj Servisi (SMS) mesajını kullanma

ü  Tarayıcı dışı istemcilerde uygulama parolaları (örneğin, Microsoft Lync 2013 iletişim yazılımı)

ü  Kimlik doğrulama amaçlı telefon aramalarında varsayılan Microsoft selamlaması

Microsoft tarafında Ofis 365 mimarisinde MFA (Multi Factor Authentication) hizmet paketi bazlı olabilmekle birlikte ayrı bir ürün olarakta alınabilmektedir. Lokalde yapılandırmaktan tutun, Proxy mekanizmaya kadar birçok yapılandırma metodolojisi mevcut ancak biz ofis 365 sisteminde bu özelliği ele aldığımız için Ofis 365 paketleri arasındaki duruma göz atalım.

Durum aşağıda görüldüğü gibi çok net tüm paketlerde destekleniyor. Yani bu paketlerden birini kullanıyorsak bu özellikten ücretsiz olarak kolay bir şekilde birkaç adım ile yararlanabiliyoruz.

User Account Management

Business Essentials

Business

Business Premium

E1

E3

E5

F1

Cloud identity, Federated identity, or Multi-factor authentication

Yes

Yes

Yes

Yes

Yes

Yes

Yes

 

Yapının genel işleyişini göz önüne alacak olursak kullanıcı Ofis 365 portalında oturum açmak istediğinde, parolasını girecek ve parola doğru ise sistemde tanımlanan telefona gelecek olan bir sms kodunu ikinci doğrulama metodu olarak kullanacaktır. Bu sms olmakla kısıtlı olmayıp arama şeklinde olması da mümkün.

clip_image002

Gerekli ön bilgiden sonra yapımızda ikili kimlik doğrulama özelliğini nasıl aktif edeceğiz buna değinelim. Benim ortamımda E3 paketi kullanılmakta.  Yönetici hesabı ile portala login olalım. Özelliğimizi aktif edebilmek adına ilgili menüye birçok ekrandan giriş yapabiliriz. Etkin kullanıcılar menüsünden kullanıcı üzerine tıklayalım.

clip_image004

Açılan kullanıcı özellik ekranın altında yer alan Çok Faktörlü Kimlik Doğrulamasını Yönet linkinden konsola bağlanabiliriz.

clip_image006

Ayrıca kullanıcılar ekranından Diğer Butonuna tıklayarak Çok Faktörlü Kimlik Doğrulama… linki ile giriş yapmamızda mümkün. Yine farklı kısa yollardan bu konsola giriş yapabiliriz.

clip_image008

Yukarıda gösterdiğimiz veya farklı ekrandaki linklerden konsola giriş yaptığınızda sizi aşağıdaki gibi bir ekran karşılayacaktır.

clip_image010

Burada çok sayıda kullanıcıda bu ayarı aktif etmemiz gerekir ise sisteme bir csv dosyası import etmemiz yeterli. Örnek dosyayı Toplu Güncelleştirme butonuna tıklayarak indirip görebiliriz.

clip_image012

Biz ayarı tek kullanıcı üzerinde yapıp testimizi yapmak adına bir kullanıcı seçelim. Seçim sonrası sağ tarafta gözüken Etkinleştir linkine tıklayalım.

clip_image014

Bu işlemden sonra gelen ekranda Multi-Factor auth’u etkinleştir butonuna tıklayalım.

clip_image016

Gerekli ayar güncellemesi sonrasında gelen ekrandaki başarılı mesajından sonra Kapat butonuna tıklayarak ekranı kapatalım.

clip_image018

Kullanıcı durumuna tekrar göz attığımızda gerekli özelliğimizin Etkinolduğunu görebiliyoruz.

clip_image020

Şimdi kullanıcı hesabı ile portala login olamaya çalışalım.

https://login.microsoftonline.com adresine giriş yaparak ayarı aktif ettiğimiz kullanıcı mail adresini girdikten sonra İleri butonuna tıklayalım.

clip_image022

Kullanıcı parolamızı da girerek Oturum Aç butonuna tıklayalım.

clip_image024

Normalde oturum açması gereken kullanıcı, ek güvenlik önlemi olan ikinci kimlik doğrulama seçeneği ile karşılaştı. Kuruluşunuz, hesabınızın güvenliğini sağlamak için daha fazla bilgi istiyor ibaresi kullanıcının ekranına bilgi olarak yer aldı. İleri butonu ile ikinci doğrulama adımına geçelim.

clip_image026

Kullanıcının gerekli doğrulamayı yapabilmesi için metot seçmesi gerekmekte. Biz burada Telefon ve sms kullanacağımız için seçimimizi buna göre yapıyor ve İleributonu ile sonraki adıma gidiyoruz.

clip_image028

Yukarıda yazdığımız telefona gelen doğrulama kodunu aşağıdaki ekranımıza girelim ve Doğrulabutonuna tıklayalım.

clip_image030

Outlook, Apple Mail ve Microsoft Office gibi uygulamalarda SMS metadolojisi kullanılamadığından bir kod üretimi gerçekleşti. Bu kodu Outlook, Apple Mail ve Microsoft Office gibi ortamlarda kullanmak durumundayız.Bitti butonu ile işlemlerimizi tamamlayalım.

clip_image032

Bu ikinci doğrulamadan sonra kullanıcı oturum açarak portala erişim sağladı.

clip_image034

Örnek olarak tekrarda portala giriş yapalım. Hesap bilgimizi ve parolamızı girerek Oturum Aç butonuna tıklıyoruz.

clip_image036

Telefon bilgimizi sisteme tanımladığımız için, ikili kimlik doğrulama özelliği kullanıcımız üzerinde aktif olduğundan dolayı otomatik olarak telefonumuza, belirlediğimiz yöntem olmasından dolayı sms geliyor.

clip_image038

Sms ile gelen kodu ekranımıza girerek Doğrulabutonuna tıklıyoruz.

clip_image040

Doğrulama işleminden sonra portalımıza erişim sağlamış durumdayız.

clip_image042

Kullanıcı telefon numarası değişim gereksinimi olur ise Çark simgeli Ayarlar kısmından Ofis 365 linkine tıklamamız gerekli.

clip_image044

Açılan ekranda Güvenlik ve Gizlilik kısmından Hesap Güvenliği İçin Kullanılan Telefon Numaralarını Güncelleştirin linkine tıklayalım.

clip_image046

Bu ekrandan gerekli bilgileri değiştirmeniz ve yeni telefon numarasını sisteme tanıtmanız mümkün.

clip_image048

Umarım yararlı olur. Bir başka makalede görüşmek dileğiyle.

Windows Server 2016 DHCP Subnet Genişletme

$
0
0

Teknolojinin hızla ilerlemesi, ip tabanlı cihazların üretimi ve kullanımının hızlı bir şekilde artması ile ortamlarda doğal olarak çok sayıda ip kullanılmasına vesile oldu. Eskiden klasik olarak bilgisayarlar bir ip alır, büyük yapıların haricinde birçok firma bir ip bloğunu dolduramazdı bile. Günümüzde orta ölçekli bir firma Bilgisayar, Tablet, Yazıcı, Ip Telefon, Ip Kamera, Mobil Telefon kullanımlarından kaynaklı olarak çok sayıda lokal ip kaynağı tüketmektir.

Birçok yapıda bu işlemler için profesyonel switch seçimleri yapılmakta olup, network tasarımları bu yapıları kaldıracak ve ilerdeki yükü de göğüsleyecek şekilde dizayn edilmektedir. Gel gelelim bu gibi imkânı olmayan ve eski usul ile bir bloğun yetmemesi durumunda subnet genişletme olayına.

Örnek senaryomuzda yapımızda 192.168.2.1 ile 192.168.2.254 arasında ip dağıtılıyor olsun. Buna karşın kurumumuzdaki cihaz sayısının arttığını ve yukarıdaki bloğun yetmeyeceğini düşünelim. Bu gibi durumda en kolay yöntem subnet genişletme metodu ile 192.168.2.1-192.168.2.254 arasında ip dağıtan sistemimizi 192.168.2.1-192.168.3.254 şeklinde ip dağıtılarak durma getirerek mevcut yapının iki katına çıkartılmasıdır.

Aşağıdaki test ortamımızda Windows Server 2016 ve üzerinde DHCP rolü kurulu durumda. 192.168.2.X/24 bloğu 254 ip adresi dağıtabilmekte. Biz bunun yetersiz olduğunu var sayarak 512 ip adresi dağıtabilir hale getireceğiz. 192.168.3.X bloğunu tanımlayıp subnet adresini 255.255.255.0’dan 255.255.254.0 olacak şekilde genişleteceğiz.

Subnet hesaplamak için http://jodies.de/ipcalc bu adresten yararlanabilirsiniz.

Gerekli adımlara başlayabiliriz. Mevcut dhcp sunucumuz üzerinde durum aşağıdaki gibi gözükmekte.

clip_image002

Adımları başlamadan önce mevcut dhcp sunucunun yedeğini alarak işlemlere başlıyoruz.

clip_image004

Backup için klasör ve yolu belirttikten sonra OK butonuna tıklayarak Dhcp sunucunun bakup işlemini tamamlamış oluyoruz.

clip_image006

Şu anki mevcut scope üzerinde genel özellikler aşağıdaki gibi gözükmekte. Subnet olarak 255.255.255.0 olarak tanımlı durumda.

clip_image008

Subnet genişletmemiz cmd ekranını yönetici hesabı olan administrator kullanıcısı ile açmamız gerekiyor.

clip_image010

 

Cmd komut satırına aşağıdaki komutları girerek, mevcut ip scopelarımızı export ediyoruz.

Netsh dhcp server scope 192.168.2.0 dump>c:\DHCPconfig.cfg

 

clip_image012

Export işlemi bittikten sonra c:\ sürücü içeresinde DHCPconfig.cfg olarak dosyamız gözükecektir.

clip_image014 

 

Mevcut Dhcp server ayarlarımızı dışarıya export ettikten sonra, kullanmakta olduğumuz ip scoperları silmemiz gerekmekte. Silme işlemi için scope üzerinde sağ tıklayarak silme işlemini gerçekleştiriyoruz.

clip_image016

Silme işleminde gelen 2.ekranadaYes diyerek silme işlemlerini tamamlıyoruz.

clip_image018

Scope silme işlemleri sonrası Dhcp Server üzerinde herhangi bir tanımlı scope kalmadı.

clip_image020

Dışarıya export ettiğimiz config.cfg dosyası aşağıdaki gibi gözükmekte burada mevcut ip ve subnet ayarlarımızı görebilirsiniz.

clip_image022

Subnet genişletebilmek için açtığımız cfg dosyasında aşağıdaki resimdeki gibi düzenliyoruz. 255.255.255.0 olan subneti 255.255.254.0 olacak şekilde düzenliyoruz. Ip dağıtım aralığını ise 192.168.2.1-192.168.2.254 yerine 192.168.2.1-192.168.3.254 olarak düzenliyoruz.

 

clip_image024

Yapmış olduğumuz ayarları kaydediyoruz.

clip_image026

Cmd ekranında aşağıdaki komutları girerek export ettiğimiz ve yeni ayarları girdiğimiz cfg uzantılı dosyayı import ediyoruz.

Netsh exec c:\DHCPconfig.cfg

İşlemler başarılı bir şekilde tamamlandıktan sonra DCHP server ekranımıza geri dönüyoruz.

clip_image028

DHCP’da yeni scopelarımız oluştu ve subnetmiz aşağıdaki şekilde değişti.

Yeni Subnet : 255.255.254.0 Yeni İp Bloğu : 192.168.2.1-192.168.3.254

clip_image030

Elle ip vermiş olduğumuz sunucuların subnet adresini güncelellememiz önemli. Aksi durumda bu sunuculardan ve bu sunuculara olan trafikte problemler ortaya çıkması muhtemel.

clip_image032

DHCP sunucusun üzerinden 2.x bloğundan ve 3.x bloğundan ip alan sistemlerimizin örnek ip ayarları aşağıda görülmektedir.

192.168.3.0 ip adresi alan bilgisayarımız. Ekranda görüldüğü üzere 3.X bloğundan 2.X bloğuna ping atılabilmektedir.

clip_image034

192.168.2.253 ip adresi alan bilgisayarımız. Ekranda görüldüğü üzere 2.X bloğundan 3.X bloğuna ping atılabilmektedir.

clip_image036 

Eğer ortamınızda Vlan mevcut ise router tarafında gerekli subnet değişiklikleri yapmanız gerekmemektedir. Yani kısacası bu networkü kullanan, manuel ip alan ve daha önce subnet adresi 255.255.255.0 olan adreslerin 255.255.254.0 olarak güncellenmesi önemlidir.

Bir makalemizin daha sonuna geldik. Umarım faydalı ve yararlı bir makale olmuştur. Başka bir  makalelerde görüşmek üzere.

 

Sonicwall Firewall ile Application Control Kategorilerine Bant Genişliği Uygulama

$
0
0

Bu makalede Sonicwall firewall ile App Rule özelliği üzerinden, Application kontrol imzalarının kategorilerine yönelik bant genişliği uygulanması anlatılmaktadır.

Nasıl Yapılır?

Öncelikle sonicwall yönetim konsolu üzerinde Bandwidth Management Type ayarlama için aşağıdaki yolu izliyoruz;

Firewall Settings / BWM sayfasına gidilir ve Advanced seçeneği seçilir.

clip_image002

Daha sonra WAN Interface üzerinden Bandwidth Management etkinleştirilir.

Network | Interfaces sayfasına gidilir.

Aktif olan WAN bölümündeki Configure seçeneğine tıklanır. (Burada tek bir WAN bağlantısı kullanılmaktadır.)

clip_image004

Advanced sekmesinde, Bandwidth Management altında “Enable Interface Egress Bandwidth Limitation” ve “Enable Interface Ingress Bandwidth Limitation” onay kutuları etkinleştirilir ve Egress ile Ingress değerleri sırasıyla Kbps olarak girilir.

clip_image005

Bandwidth değerleri bir WAN interface üzerinde etkinleştirildiğinde Bandwidth yönetimi için hiçbir Access Rules veya App Rules tanımlanmazsa bile bu bağlantıdan geçen trafik -hem inbound hem de outbound belirlenen değerlere göre değişecektir.

Sonicwall bandwidth yönetiminde mevcut bant genişliğinden daha büyük bir değer belirlemek desteklenmemektedir.

Bandwidth Objects Yapılandırma

Firewall / Bandwidth Objects sayfasına gidilir. Add butonu tıklanır ve yeni bir object oluşturulur.

clip_image007

IP adresi başına bandwidth ayarlanması için Elemental sekmesinde "Enable per-IP Bandwidth Management" seçeneği aktif edilir. Bu seçenek IP adresi başına maximum bant genişliği ayarlanmasını sağlar.

clip_image008

Action Objects Yapılandırma

Bant Genişliği yönetimi için default tanımlanmış üç aksiyon objesi vardır. İstenirse App Rule oluşturma sayfasında Action Object kısmındaki bu varsayılan objelerden biri seçilebilir ya da oluşturduğumuz object seçilir.

clip_image009

Default Action Objects kullanılmayacak ise, Bant Genişliği yönetimi için kendi Aksiyon Objemizi oluşturabiliriz. Bunun için aşağıdaki iki yöntem kullanılabilir:

1.Per Policy

2.Per Action

Burada kural başına (Per Policy) yapılandıracağız.

Firewall | Action Objects sayfasına gidilir.

Add butonu tıklanır ve yeni bir action object oluşturulur.

-Egress ve Ingress bantwidth management seçenekleri etkinleştirilir ve Bandwidth Object bölümünde önceden oluşturmuş olduğumuz Bandwidth object seçilir.

clip_image010

Match Objects Yapılandırma

Bu bölümde hangi application kontrol kategorilerine bandwidth uygulanacak ise o kategoriler seçilip listeye eklenir.

Firewall | Match Objects sayfasına gidilir.

Add New Match Object butonuna tıklanır.

Drop down menüden bandwidth uygulanacak kategoriler “Application Categories “’ seçilir ve "Add" butonu tıklanarak listeye dahil edilir.

clip_image012

App Rule Yapılandırma

Bu bölümde ise oluşturulan  Match object  ve Action object'in uygulanacağı kural oluşturulur.

Firewall | App Rules sayfasına gidilir ve Enable App Rules seçeneği pasif durumda ise aktif edilir.

Add New Policy butonu tıklanarak yeni bir App Rule oluşturulur.

Aşağıdaki gibi ilgili alanlar doldurulur. Address kısmında bu kuraldan etkilenmesi istenilen kullanıcılar için address object ya da address object group girilebilir. Eğer bu kuraldan tüm kullanıcıların etkilenmesi isteniyorsa bu alan "Any" yapılır. Bu kuraldan hariç tutmak istenen kişiler ise bir address group altında toplanarak "Exclusion Address" bölümünde gösterilebilir.

! Eğer domain gruplarına bu kural uygulanacak ise Users/Groups bölümünde kullanıcı grupları dahil edilebilir veya hariç tutulabilir.

clip_image014

Nasıl Test Edilir?

www.youtube.com  web sitesine erişirken, Log | Log Monitor altında aşağıdaki loglanacaktır:     

clip_image016

Umarım faydalı bir makale olmuştur. Bir sonraki makalemde görüşmek üzere.

Oracle Cloud : Database as a Service DBaaS – Yeni Veri Tabanı Oluşturulması

$
0
0

Bir süredir Oracle bulut hizmetleri üzerine bilgilendirmeler ve kurulumlar üzerine yazılar yazmaktayım. Oracle firmasının amiral gemisi olan “ Oracle  Database “ bulut teknolojileri üzerinde de farklı özellikler ile karşımıza çıkmakta. Tartışmalı olsa da kendisini dünyanın ilk otonom veri tabanı olarak tanıtan Oracle Database 18C, alt yapısı tamamen bulut üzerinde çalıştırmakta ve istikrarlı bir kullanım sağlayarak bizlere hizmet sağlamaktadır. Hepimizin korkulu rüyası olan yama geçme gibi işlemleri otomatik yapmakla beraber daha yüksek güvenlik, erişebilirlik ve performans gibi iddialı tanımlar ile kendisini farklı bir kulvarda konumlandırmaktadır. Bununla birlikte dışarıdan herhangi bir müdahale olmadan otomatik kurtarma özelliği ve otomatik performans sağlayan Oracle Database 18C için bugün bir İnstance oluşturma işlemi yapacağız.

Eğer bir Oracle Cloud hesabınız yoksa aşağıdaki adresten yararlanarak kendinize bir süreli ücretsiz deneme hesabı açabilirsiniz.

http://www.cozumpark.com/blogs/oracle/archive/2018/06/11/oracle-cloud-icin-ucretsiz-kullanim-hesabi-olusturulma.aspx

Oracle Database 18C için bir instance oluşturmak için öncelikle bir SSH Key ihtiyacımız olacak. Putty ile Oracle Linux işletim sistemime bağlanarak bir key oluşturuyorum. Key oluşturma sırasında benden bir şifre isteyecek istediğiniz bir şifreyi girebilirsiniz. Ben şifremi “ Cozumpark “ olarak belirliyorum.

$ ssh-keygen -b 2048 -t rsa -f myOracleCloudKey

 

clip_image002

 

Şifremi 2 defa girdikten sonra SSH key otomatik olarak oluşacak.

 

clip_image004

 

Şimdi “chmod 600 myOracleCloudKey*“ ile yeni izin parametrelerimi giriyorum.

clip_image006

 

Putty ile işlerimiz şimdilik tamamlandı. Artık Oracle Cloud ekranımdan devam edeceğim. “ https://cloud.oracle.com/tr_TR/sign-in“ adresinden bulut hizmetine bağlanıyorum ve burada “ Database “ ekranına bağlanıyorum. Açılan ekranda resimde de gördüğünüz gibi  “ Create Instance “ diyeceğiz.

 

clip_image007

 

İşlemleri bulut üzerinde yapmanın en büyük yararlarından bir kuracağımız veri tabanının hangi sürümde olacağını kolayca seçebilmek. Normalde hepsi ayrı bir lisans ücreti demek. Bulutta bu esnek bir vaziyette.  Aşağıdaki resimde görüldüğü gibi ilgili alanları doldurarak bir sonraki adıma geçeceğiz.

Service Level : Oracle Database Cloud Service

Metering Frequency : Ödemeler nasıl olacak kısmı, burada aylık seçili saatlikte olabilir isteğe bağlı.

Software Resease : Şuan Oracle Database 18C seçili ama siz 11gR2, 12cR1, 12cR2 seçeneklerinden de testlerinizi yapabilirsiniz.

Software Edition : Enterprise Edition seçili fakat siz Standard Edition, Enterprise Edition, Enterprise Edition - High Performance, Enterprise Edition - Extreme Performance sürümlerinden birini de seçebilirsiniz. Burası maliyetleri en çok etkileyen kısım.

 

clip_image008

Bu ekranda veri tabanı özelliklerimizi giriyoruz. Veri tabanı kaç işlemcide çalışacak, bellek ne olacak ve ön önemlisi veri tabanı adı ne olacak. Gördüğünüz gibi burada PDB adında bir satır var. PDB = Pluggable Database. Bu konu bizim hayatımıza Oracle Database 12C ile birlikte geldi. Container Database den farklı bir husus. Uzun uzun anlatılacak bir konu olacağı için burada değinmiyorum. Bunun dışında bilgileri aşağıdaki örnekte olduğu gibi doldurarak devam ediyoruz.

 

clip_image009

Bize yaptığımız işlemlerin bir özetini çıkartıyor. Bu adımda eğer her şey sizin için tamamsa “ Create “ diyoruz ve veri tabanımızı oluşturuyoruz.

clip_image010

 

3- 7 dakika arsında veri tabanımız oluşacak. Aşağıdaki ekranda mevcut durum bilgisini bize veriyor.

 

clip_image011

 

Mutlu son veri tabanımız oluştu.

 

clip_image012

 

Veri tabanımızı durdurma , yeniden başlatma yada Enterprise Manager konsolu gibi yönetimsel işlemleri rahatlıkla yapabildiğimiz görülüyor.

 

clip_image013

Veri tabanımızın genel durumunu içerisine girerek de görebiliyoruz.

 

clip_image014

 

Eğer veri tabanımıza uzaktan Putty ile bağlanmak istersek SSH ke dosyamızı oluşturduğumuz yerde aşağıdaki komut ile bağlayabilirsiniz.

$ ssh -i ./myOracleCloudKey oracle@123.123.123.123

Görüldüğü üzere daha önce veri tabanı yöneticiliği yaptıysanız ya da hali hazırda bu göreve devam ediyorsanız işlemin ne kadar basit olduğu ortada. Test veri tabanlarımızı hızlı bir şekilde oluşturabiliyor ve yönetebiliyoruz. Benim kanaatimce bulut teknolojilerini kullanmak artık çok akıllıca ve efektif sonuçlar çıkartıyor. Özellikle Veri tabanı yöneticiliğinin gelecekte durumunun ne olacağı konusunda derin düşünlere iten bu ürün verilerin yedeklenmesi ve performans konuları incelenirse her zaman bir alternatif olarak kenarda olacağı kesin.

Bir başka makalede görüşmek üzere

Buğra Parlayan

Kaynaklar;

https://oracle-base.com/articles/vm/oracle-cloud-database-as-a-service-dbaas-create-service

https://www.oracle.com/tr/database/autonomous-database/index.html

https://www.oracle.com/tr/database/resources.html

http://www.oracle.com/us/products/database/changing-role-of-the-dba-4369434.pdf

 

 

 

 

Exchange Server 2019 Yenilikler ve Kurulum–Exchange Server 2019 Deployment

$
0
0
Uzun bir süredir beklediğimiz Exchange Server 2019 nihayet 24 Temmuz itibari ile görücüye çıktı. Aslında bu bekleyiş benim için biraz daha uzun oldu çünkü Exchange TAP programında olan biri olarak sürecin başından beri çıkan her sürüm’ ü görmüş ve hatta test ortamında kurmuştum. Ancak bu bilgileri NDA kapsamında olduğu için ne yazık ki paylaşma imkânım olmadı. Hala aslında pek çoğu NDA kapsamında olduğu için public preview ile paylaşılan bilgileri kadar paylaşım yapmaya hakkım var. Ancak bunu bir...(read more)

Exchange Server 2019 on Windows Server Core – Windows Server 2019 Core Üzerine Exchange Server 2019 Yükleme

$
0
0
Windows Server Core sizlerin de bildiği gibi GUI sürümüne göre çok daha az kod içerdiği için genel olarak çok daha güvenli olduğu kabul edilir. Atak yüzeyinin az olması çok Büyük bir avantaj sağlamaktadır. Buna ek olarak gereksiz servislerin olmaması bağımlılıkları, performans kayıplarını engellemekte ve kararlı bir servis hizmeti sunmaktadır. Buna ek olarak GUI olmadığı içinde admin kaynaklı kötü kullanımdan doğabilecek Güvenlik açığı, performans kaybı, hatalı yapılandırma, uyumsuz Yazılım yükleme...(read more)

Azure Lab Services – Bölüm 1

$
0
0

Günümüzün en büyük sorunlarından biri olan test, geliştirme ve eğitim ortamları için istenilen sunucu kaynaklarının oluşturulması. Evet bu kaynakları oluştururken CPU, ram ve storage üzerinden tüketimler yapıyoruz.

Bu tarz taleplerin geleceğini düşündüğünüzde aslında bir ön maliyet çalışarak kaynaklarımızı ona göre belirliyoruz. Fakat kaynaklarımızın ömrü 3-5 yıl arası olduğundan aslında her 3-5 yıl içerisinde bu ortamlar biz ek bir ön maliyet olarak geri dönüyor.

Azure Lab Services ile organizasyonunuz da sistem, geliştiriciler ve son kullanıcılar için bulut ortamında hızlıca bir ortam ayarlamanızı sağlar (örneğin: geliştirme ortamı, test ortamı, sınıf laboratuvarı ortamı). Laboratuvar sahibi laboratuvarı oluşturur, Windows veya Linux sanal makineleri sağlar, gerekli yazılım ve araçları yükler ve laboratuvar kullanıcıları için kullanılabilir hale getirir. Laboratuvar kullanıcıları, laboratuvardaki sanal makinelere (VM) bağlanır ve bunları günlük işleri, kısa süreli projeleri ya da sınıf egzersizleri yapmak için kullanır. Kullanıcılar laboratuvardaki kaynakları kullanmaya başladıktan sonra, laboratuvar yöneticisi birden fazla laboratuvardaki maliyet ve kullanımı analiz edebilir ve kuruluşunuzun veya takımınızın maliyetlerini en iyi duruma getirmeye yönelik kapsayıcı ilkeler ayarlayabilir.

 

clip_image001

Resim 01

Peki Azure Lab Services bizlere neler sunuyor?

·         Hızlı ve esnek bir laboratuvar kurulumu. Laboratuvar sahipleri Azure Lab Services’i kullanarak gereksinimlerine uygun bir laboratuvarı hızlıca ayarlayabilir. Hizmet, laboratuvar sahibinin aboneliği kapsamında yönetilen laboratuvarlara yönelik tüm Azure altyapı işlerini halletme veya laboratuvar yöneticilerinin altyapıyı kendi kendine yönetmesini ya da özelleştirmesini sağlama seçeneği sunar.

·         Laboratuvar kullanıcıları için basitleştirilmiş deneyim. Sınıf laboratuvarı gibi yönetilen bir laboratuvarda laboratuvar kullanıcıları, bir kayıt kodu ile laboratuvara kaydolabilir ve laboratuvarın kaynaklarını kullanmak üzere diledikleri zaman laboratuvara erişebilir. DevTest Labs hizmetinde oluşturulan bir laboratuvarda laboratuvar sahibi, laboratuvar kullanıcılarına sanal makine oluşturma ve sanal makinelere erişme, veri disklerini yönetme ve yeniden kullanma ve yeniden kullanılabilir gizli diziler ayarlama izinleri verebilir.

·         Maliyet iyileştirme ve analizi. Laboratuvar sahibi, sanal makineleri otomatik olarak kapatmak ve başlatmak için laboratuvar zamanlamaları ayarlayabilir. Laboratuvar sahibi, laboratuvarın sanal makinelerine kullanıcılar tarafından erişilebildiğinde zaman dilimlerini belirlemek üzere bir zamanlama ayarlayabilir, maliyeti iyileştirmek için kullanıcı ya da laboratuvar başına kullanım ilkeleri belirleyebilir ve bir laboratuvardaki kullanım ve etkinlik eğilimlerini analiz edebilir.

·         Yerleşik güvenlik. Laboratuvar sahibi, özel bir sanal ağ ve bir laboratuvar alt ağı oluşturabilir ve paylaşılan bir genel IP adresini etkinleştirebilir. Laboratuvar kullanıcıları, ExpressRoute veya Site to Site VPN ile yapılandırılan sanal ağı kullanarak kaynaklara güvenle erişebilir.

·         İş akışlarınız ve araçlarınızla tümleştirme. Azure Lab Services, laboratuvarları kuruluşunuzun web sitesi ve yönetim sistemleri ile tümleştirme olanağı sağlar. Ortamları sürekli tümleştirme/sürekli dağıtım (CI/CD) araçlarınızın içinden otomatik olarak sağlayabilirsiniz.

 

Azure Lab Services’in desteklediği senaryolardan bahsedelim.

Bulutta sınıfınız için yeniden boyutlandırılabilen bir bilgisayar laboratuvarı oluşturma.

·         Yönetilen bir sınıf laboratuvarı oluşturun. Hizmete tam olarak ihtiyacınız olanları söylediğinizde laboratuvarın altyapısını sizin için oluşturup yönetir, böylece siz de laboratuvarın ayrıntılarına değil, ders vermeye odaklanabilirsiniz.

·         Öğrencilere tam olarak bir sınıfın gereksinimleriyle yapılandırılmış sanal makinelerden oluşan bir laboratuvar sağlayabilir. Her öğrenciye, sınıf çalışmaları için VM’leri kullanabilecekleri sınırlı sayıda saat verebilirsiniz.

·         Okulunuzun fiziksel bilgisayar laboratuvarını buluta taşıyıp, VM sayısını yalnızca laboratuvarda ayarladığınız üst kullanım sınırı ve maliyet eşiğine göre otomatik olarak ölçeklendirebilirsiniz.

·         İşiniz bittiğinde tek bir tıklama ile laboratuvarı silebilirsiniz.

Geliştirme ortamları için DevTest Labs kullanma

Azure DevTest Labs, çok sayıda önemli senaryoyu uygulamak için kullanılabilir ancak başlıca senaryolardan biri, geliştiriciler için geliştirme makinelerini barındırmak üzere DevTest Labs kullanmayı içerir.

 

·         Geliştiricilerin isteğe bağlı olarak geliştirme makinelerini hızlıca sağlaması.

·         Yeniden kullanılabilir şablonları ve yapıtları kullanarak Windows ve Linux ortamları sağlama

·         Geliştiriciler, geliştirme makinelerini gerekli olan her durumda özelleştirebilir.

·         Yöneticiler, geliştiricilerin geliştirme için gerektiğinde daha fazla VM alamamasını ve kullanımda olmadığında VM’lerin kapanmasını sağlayarak maliyetleri kontrol edebilir.

Test ortamları için DevTest Labs kullanma

Azure DevTest Labs’i çok sayıda önemli senaryoyu uygulamak için kullanabilirsiniz ancak başlıca senaryolardan biri, test uzmanları için makineleri barındırmak üzere DevTest Labs kullanmayı içerir.

·         Test uzmanları, yeniden kullanılabilir şablonları ve yapıtları kullanarak Windows ve Linux ortamlarını hızla sağlayabilir ve bu sayede uygulamalarının en son sürümünü test edebilir.

·         Test uzmanları birden fazla test aracısı sağlayarak yük testlerinin ölçeğini artırabilirler.

·         Yöneticiler, test uzmanlarının test için gerektiğinde daha fazla VM alamamasını ve kullanımda olmadığında VM’lerin kapanmasını sağlayarak maliyetleri kontrol edebilir.

 

Azure Lab Services üzerinde her kullanıcıya ayrı yetki verebilirsiniz.

Laboratuvar hesap sahibi

Genellikle, bir kuruluşun bulut kaynaklarının, aynı zamanda Azure aboneliğinin sahibi olan BT yöneticisi, laboratuvar hesap sahibi olarak hareket eder ve aşağıdaki görevleri yerine getirir.

·         Kuruluşunuz için bir laboratuvar hesabı ayarlar.

·         Tüm laboratuvarlardaki ilkeleri yönetir ve yapılandırır.

·         Kuruluştaki kişilere laboratuvar hesabı altında laboratuvar oluşturma izinleri verir.

Laboratuvar oluşturucu

Genellikle, geliştirme sorumlusu/yöneticisi, öğretmen, hackathon konağı, çevrimiçi eğitmen gibi kullanıcılar laboratuvar hesabı altında laboratuvarlar oluşturur. Laboratuvar oluşturucusu aşağıdaki görevleri yerine getirir.

·         Laboratuvar oluşturur.

·         Laboratuvarda sanal makineler oluşturur.

·         Sanal makinelere uygun yazılımları yükler.

·         Laboratuvara kimlerin erişebileceğini belirtir.

·         Laboratuvar kullanıcılarına laboratuvar bağlantısı sağlar.

Laboratuvar kullanıcısı

Laboratuvar kullanıcısı aşağıdaki görevleri yerine getirir.

·         Laboratuvar kullanıcısının laboratuvara kaydolmak için laboratuvar oluşturucusundan aldığı kayıt bağlantısını kullanır.

·         Laboratuvardaki bir sanal makineye bağlanır ve geliştirme, test veya sınıf çalışmalarını gerçekleştirmek için kullanır.

Azure Lab Services ve DevTest Labs’te yönetilen laboratuvarları karşılaştırma

Azure Lab Services içerisinde iki tür laboratuvar oluşturabilirsiniz. Azure Lab Services ile yönetilen laboratuvarlar ve Azure DevTest Labs ile özel laboratuvarlar. Yalnızca bir laboratuvardaki gereksinimlerinizi eklemek ve laboratuvar için gerekli altyapıyı ayarlayıp yönetmeyi hizmete bırakmak istiyorsanız, yönetilen laboratuvarlardan birini seçmeniz gerekir. Şu anda sınıf laboratuvarı, Azure Lab Services ile oluşturabileceğiniz tek yönetilen laboratuvar türüdür. Kendi altyapınızı yönetmek istiyorsanız, Azure DevTest Labs kullanarak bir laboratuvar oluşturmanız gerekir.

Yönetilen laboratuvarlar

Yönetilen laboratuvarlar, özel gereksiniminize uygun olan farklı türde laboratuvarlar sunar. Şu anda Azure Lab Services yönetilen laboratuvar olarak yalnızca sınıf laboratuvarını destekler. Yönetilen laboratuvarlar çok az kurulumla hemen çalışmaya başlamanızı sağlar. Hizmet, VM’leri tasarlamaktan hataları işlemeye ve altyapıyı ölçeklendirmeye varan tüm laboratuvar altyapısı yönetimi konularını ele alır. Yönetilen bir laboratuvar oluşturmak için ilk olarak kuruluşunuza ait bir laboratuvar hesabı oluşturmanız gerekir. Laboratuvar hesabı, kuruluştaki tüm laboratuvarların yönetildiği merkezi hesap olarak görev yapar.

 

Bu yönetilen laboratuvarlarda Azure kaynakları oluşturup kullandığınızda hizmet, dahili Microsoft aboneliklerinde kaynaklar oluşturup yönetir. Bunlar sizin Azure aboneliğinizde oluşturulmaz. Hizmet bu kaynakların dahili Microsoft aboneliklerindeki kullanımını takip eder. Bu kullanım, laboratuvar hesabını içeren Azure aboneliğinize faturalanır.

 

Yönetilen laboratuvarlara ilişkin kullanım örneklerini aşağıdaki gibi uygulayabilirsiniz.

 

Öğrencilere tam olarak bir sınıfın gereksinimleriyle yapılandırılmış sanal makinelerden oluşan bir laboratuvar sağlayın. Her öğrenciye, ev ödevi veya kişisel projeleri için VM’leri kullanabilecekleri sınırlı sayıda saat verin.

İşlem yoğunluklu veya grafik yoğunluklu araştırmalar gerçekleştirmek üzere yüksek performanslı işlem VM’leri içeren bir havuz oluşturun. Gerektiğinde VM’leri çalıştırın ve işiniz bittikten sonra makineleri temizleyin.

Okulunuzun fiziksel bilgisayar laboratuvarını buluta taşıyın. VM sayısını yalnızca laboratuvarda ayarladığınız üst kullanım sınırı ve maliyet eşiğine göre otomatik olarak ölçeklendirin.

Bir hackathon barındırmak için hızlıca bir sanal makine laboratuvarı sağlayın. İşiniz bittiğinde tek bir tıklama ile laboratuvarı silin.

   

DevTest Labs

Tüm altyapıyı ve yapılandırmayı kendi başınıza, kendi aboneliğiniz içinde yönetmek istediğiniz senaryolar olabilir. Bunu yapmak için, Azure portalda Azure DevTest Labs ile bir laboratuvar oluşturabilirsiniz. Bu laboratuvarlar için bir laboratuvar hesabı oluşturmanız gerekmez. Bu laboratuvarlar, laboratuvar hesabında (yönetilen laboratuvarlar için mevcuttur) gösterilmez.

DevTest Labs kullanmaya ilişkin kullanım örneklerini aşağıdaki gibi uygulayabilirsiniz.

Bir hackathon veya bir konferansta uygulamalı oturum barındırmak için hızlıca bir sanal makine laboratuvarı sağlayın. İşiniz bittiğinde tek bir tıklama ile laboratuvarı silin.

Uygulamanızla yapılandırılan bir VM havuzu oluşturun ve takımınızın yoğun hata ayıklama için bir sanal makineyi kolayca kullanmasını sağlayın.

Geliştiricilere, ihtiyaç duydukları tüm araçlarla yapılandırılmış sanal makineler sağlayın. Maliyeti en aza indirmek için otomatik başlatma ve kapatma zamanlayın.

Dağıtımınızın bir parçası olarak tekrarlanan şekilde bir test makineleri laboratuvarı oluşturun. En son bitleri test edin ve işiniz bittiğinde test makinelerini temizleyin.

Farklı şekilde yapılandırılmış çeşitli sanal makineler ve ölçeklendirme ile performans testi için birden fazla test aracısı ayarlayın.

Ürününüzün en son sürümü ile yapılandırılmış bir laboratuvar kullanarak müşterilerinize eğitim oturumları sunun. Her müşteriye laboratuvarda kullanmak üzere sınırlı sayıda saat verin.

 

clip_image003

Resim 02

 

Bu makalemizde Azure Lab Services nedir? Lab oluşturma yöntemleri nelerdir? Sunmuş olduğu avantajlar gibi birçok konudan bahsetmiş olduk. Umarım faydalı bir makale olmuştur. Bir sonraki makalemizde görüşmek üzere.


Azure Lab Services – Bölüm 2

$
0
0

Bir önceki makalemizde Azure Lab Services nedir? Lab oluşturma yöntemleri nelerdir? Sunmuş olduğu avantajlar gibi birçok konudan bahsetmiştik.

http://www.cozumpark.com/blogs/cloud_computing/archive/2018/07/29/azure-lab-services-bolum-1.aspx 

Azure Lab Servis’te, bir laboratuvar hesabı, kuruluşunuzdaki laboratuvarların yönetildiği merkezi hesap olarak görev yapar. Laboratuvar hesabınızda, laboratuvar oluşturmak üzere başkalarına izin verir ve laboratuvar hesabı altındaki tüm laboratuvarlara uygulanan ilkeler ayarlayabilirsiniz.

Bu makalemizde ise Lab oluşturma türlerinden sınıfı laboratuvar oluşturma adımlarını göreceğiz.

 

clip_image002

Resim 01

İlk olarak All Services bölümünden “Lab Accounts” bölümüne geliyoruz. Sonrasında “Create Lab account” butonuna tıklıyoruz.

clip_image004

Resim 02

Ardından oluşturacağımız laboratuvara isim verip, ilgili aboneliği seçip, kaynak grubu ve ortamın oluşturulacağı Azure bölgesini seçiyoruz.

clip_image006

Resim 03

Biraz bekledikten sonra gelen laboratuvar sayfasında “New Lab” butonuna tıklayarak, laboratuvarımızı oluşturuyoruz. Resim 02 de görünen fiyatlandırmalar değişiklik gösterebilir. Dikkate almayınız.

 

 

Burada laboratuvarımıza tekrardan bir isim giriyoruz.

Laboratuvar ortamında oluşturulacak olan sanal makine için boyut bilgilerini seçiyoruz.

Sanal makinenin oluşturulacağı Azure bölgesini belirliyoruz.

Sanal makinenin hangi işletim sistemine sahip olacağını belirliyoruz.

Son olarak sunucuda oturum açmak için gerekli olan kimlik bilgilerini giriyoruz.

 

clip_image008

Resim 04

Laboratuvarımızın oluşması için birkaç dakika bekliyoruz.

clip_image010

Resim 05

Laboratuvarımız oluşturuldu. “Go to my lab” butonuna tıklayarak, laboratuvar ortamına gidiyoruz.

clip_image012

Resim 06

clip_image014

Resim 07

 

Bu makalemizde Azure Lab Services kullanarak sınıfı laboratuvar oluşturma adımlarını göstermiş olduk. Umarım faydalı bir makale olmuştur. Bir sonraki makalede görüşmek üzere.

YubiKey for Windows Hello ile Güvenliğinizi Arttırın

$
0
0

Her geçen gün değişen ve gelişen tehditlere karşı biz güvenlik uzmanları da sürekli olarak sahip olduğumuz teknolojileri güncel tutmaya çalışıyor ve ek koruma önlemleri ile özellikle kullanıcı kimlik bilgilerini daha güvenli bir şekilde yaşatmaya çalışıyoruz.

Microsoft başta olmak üzere gerek bulut sağlayıcıları gerekse global pazarda servis sağlayıcıları şifresiz bir dünya için çalışmalarını sürdürüyor. Güvenlik yatırımlarının en zayıf halkası olan şifrelerin bir şekilde sızdırılması, ele geçirilmesi, tahmin edilmesi gibi nedenlerden dolayı pek çok kritik sistemde Multi Factor Authentication MFA veya 2FA Two Factor Authentication dediğimiz şifrenin yanında gerçekten kullanıcının kimliğini doğrulayacak ek parametreler tanımlanabilir. Örneğin en çok bilinen uygulama yıllardır paralarımızı korumak için internet şubesine girerken kullandığımız SMS uygulamasıdır. Şifrenizi girersiniz ancak bu şifreyi birisi çalmış, tahmin etmiş veya siz sızdırmış olabilirsiniz, ancak internet şubesine giriş için tek bir şifre yeterli olmaz. Telefonunuza gelen sms veya soft token olarak adlandırdığımız mobil uygulamalardan alacağınız doğrulama kodunu kullanmanız ek güvenlik önlemi olarak kullanılmaktadır.

Aslında VPN, sistem girişleri, portal girişleri ve benzeri pek çok örneğini görebileceğimiz MFA – 2FA güvenliğin ön planda olduğu sistemler için günümüzdeki en iyi alternatiflerden birisidir.

Eğer bu konuda daha görsel bir şeyler görmek istiyorsanız bu yazıyı okumanızı tavsiye ederim.

https://paul.reviews/the-difference-between-two-factor-and-two-step-authentication/

YubiKey, Ubico firması tarafından üretilen aslında bir 2FA ürünüdür. Pek çok farlı ürün yelpazesi olmasına karşın benim makaledeki gündemim Window Hello ile uyumlu olan modelleri olacaktır.

Ürünün web sitesi aşağıdaki gibi olup incelediğiniz zaman zaten çok etkili bir slogan göreceksiniz;

https://www.yubico.com/

“Modern two factor authentication” Modern iki faktör kimlik doğrulama. Evet ürünler gerçekten yeni nesil teknolojiler barındırmaktadır.

Benim ilgilendiğim modeller Yubikey 4 Series olarak geçen aşağıdaki modellerdir;

YubiKey 4 (Makale için bu modeli kullandım)

clip_image001

  

YubiKey 4 Nano

clip_image002

YubiKey 4C

clip_image003

YubiKey 4C Nano

clip_image004

Temelde baktığınız zaman iki tane standart USB, iki tane USB-C model görüyoruz. Yine kendi içlerinde bir tanesi makine üzerinde uzun süreli kullanım (örnek uygulama güvenliği için ) için ince tasarlanmış, bir tanesi ise daha çok logon operasyonlarında kullanılmak üzere daha kolaylıkla çıkartılıp takılacak hatta anahtarlığa takılacak şekilde tasarlanmıştır.

clip_image005

Karşılaştırma tablosuna baktığınız zamanda zaten benzer özelliklerinin olduğunu görüyoruz;

clip_image007

Peki bu ürünü nerelerde kullanabiliriz?

Aslında makalenin de başlığından anlaşılacağı üzere ben Windows 10 bilgisayarımda oturum açmak için kullanıyorum ancak ürün tabiki sadece Microsoft sistemleri ile değil Dropbox, Facebook, Google, Twitter başta olmak üzere pek çok popüler FIDO Alliance üyelerinin ürünleri ile entegredir.

https://fidoalliance.org/participate/members-bringing-together-ecosystem/

Temel olarak makale için kullandığım ürün 4 form faktörüne sahiptir.

clip_image008

Yani hangi form faktörünü kullanmak istiyorsanız YubiKey Manager isimli programı indirim ayarlamanız yeterli. Bu aslında ürünün en beğendiğim özelliklerinden birisi. Yani bir nevi herkesin güvenlik iş ihtiyaçları için bir çözüm sunuyor olması.

Cihazda iki slot olduğu için ilk slot için Yubico OTP, ikinci slot için örneğin static password kullanabilirsiniz.

Cihazı kendinize göre yapılandırmak için aşağıdaki aracı indirmenizi tavsiye ederim

YubiKey Personalization Tools

https://www.yubico.com/products/services-software/download/yubikey-personalization-tools/

Bu aracı indirdikten sonra karşınıza aşağıdaki gibi bir ekran çıkacaktır;

clip_image010

Tabiki farklı bir USB cihaz kullanıyorsanız bir kısım değişik olabilir.

Bu program sayesinde 4 faktör içinde yapılandırma ayarlarını değiştirebiliriz.

Makalemin başında da belirttiğim gibi Facebook, Dropbox, Google ve benzeri platformlar için kimlik doğrulama faktörü (2FA - MFA) olarak kullanabilirsiniz.

HOTP anahtarı olarak tanım yapabilirsiniz

clip_image012

Statik Parola tanımı yapabilirsiniz.

clip_image014

Bu size ilginç gelebilir, yani çoklu güvenlik için aldığımız bir cihazda neden böyle bir statik şifre özelliği var. Bazı program- uygulamalar da sürekli olarak aynı şifre girişi gerekebilir, bu aslında yine yukarıda bahsettiğim gibi bize sunulan 4 faktörden birisi ve bunu kullanmak size kalmış. Gerçekten sürekli aynı şifre girişleri yaptığım uygulamalar için bence çok kullanışlı. Ek olarak unutmayın ki bunu diğer bir faktör ile aynı anda kullanabiliyorsunuz. Çünkü aşağıda da görebileceğiniz için iki slot bulunuyor cihaz üzerinde

clip_image015

Son olarak Challenge Response Mode ayarlarını yapabilirsiniz.

clip_image017

Bu ve benzeri yapılandırmalar için aşağıdaki görsel eğitim videolarını izlemenizi tavsiye ederim.

https://vimeo.com/94353666

Evet benim odaklandığım özellikler aslında bunlar olmadığı için temel olarak ürün özelliklerinden bahsetmek istedim. Ancak benim için önemli olan aslında Windows HELLO uygulaması.

 

clip_image019

 

Şimdi gelelim asıl konumuza. Windows 10 bir bilgisayarınız var ve amacınız bunun logon işlemini daha güvenli bir hale getirmek. Bu durumda yapmanız gerekenleri sırası ile sizlerle paylaşıyorum.

YubiKey Windows 10 1607 öncesinde kullanılmak üzere bir windows uygulaması sunuyordu, ancak 1607 ve sonraki sürümlerde artık bu uygulamaya gerek kalmadan Windows Store üzerindeki bir uygulama ile logon süreçlerini yönetebiliyorsunuz.

Windows 10 Store üzerinden aşağıdaki uygulamayı indirmeniz gerekiyor;

clip_image020

https://www.microsoft.com/en-us/p/yubikey-for-windows-hello/9nblggh511m5

Daha sonra cihazımızı bilgisayarınıza bağlayın ve uygulamayı açın;

clip_image022

Register butonuna basarak süreci başlatın.

clip_image024

Cihazınız takılı ise devam edebilirsiniz.

clip_image026

Bir isim veriyoruz.

clip_image028

Evet şimdi hesabımız ile bağlamaya hazırız, yine ilerliyoruz.

clip_image030

Hesabımız ile bağlantı için PIN kullanımı şart, bende aktif bir PIN olduğu için bunu soruyor, eğer sizde aktif bir PIN yok ise öncelikle PIN tanımı yapmanızı isteyecektir.

clip_image032

PIN kodumu doğru girmem işlemi tamamlamam için yeterliydi. Evet artık hazırız. Şimdi sistem nasıl çalışıyor kontrol edelim.

USB cihazını önce çıkardım ve makinemi lock ettim.

Not: Makalemin bu bölümünde son kullanıcılar için bir kullanım örneği paylaşıyorum, ancak siz bu ürünü kurumsal bir domain ortamında kullanacak iseniz bu durumda SmartCard olarak kullanabilirsiniz. Yani hem login hem de lock için kullanabilirsiniz.

Bunun için uygun bir vaktimde Smart Card olarak cihazı kurumsal ortamlarda nasıl kullanacağınıza dair bir makale daha yazacağım.

Peki şimdi ürünün çalışmasını görelim.

USB dongle’ ı çıkardım ve makinemi lock ettim, lock ekranı aşağıdaki gibidir;

clip_image034

Herhangi bir tuşa bastığınız zaman yukarıdaki gibi bir ekran gelir, aslında YubiKey’ i takmanızı bekliyor sistem. Eğer takarsanız sistem otomatik olarak açılacaktır.

clip_image036

clip_image038

Eğer herhangi bir soru yaşarsanız veya o anda dongle çalışmaz ise Sign-in options bölümünden pin veya password ile yine giriş yapabilirsiniz.

Bu aşamada tabiki yine kurumsal bir firma ve smart card login şart ise giriş yapamazsınız.

Evet bir makalemin daha sonuna geldim, umarım faydalı bir makale olmuştur. Bir sonraki makalemde görüşmek üzere.

QNAP’ ın ilk 3 Diskli Kutusu TS-328

$
0
0

Merhaba arkadaşlar, uzun süredir ürün inceleme makalesi yazmaya fırsat bulamıyordum. Ancak ilk uygun olduğum vakitte yine sizlere güzel bir ürün hakkında bilgi vermek için klavyenin başına geçtim. Malum bu işi çok iyi yapan gerçekten değerli meslektaşlarım var. Yani ürün inceleme konusu bildiğiniz gibi ayrı bir uzmanlık. Ancak ben daha çok bu işi biraz sevgi ile yapıyorum. Bu nedenle aslında 500 ün üzerinde makalem olmasına karşın bunların çok az sayıdakileri ürün inceleme ve değerlendirme üzerine. Çünkü temel işim danışmanlık, eğitmenlik, proje yöneticiliği olduğu için aslında Uzmanı olduğum alanlarda bilgi paylaşmak çok daha keyif veriyor bana. Ancak keyif aldığım her ürünü ve yazılımı paylaşmak ise ayrı bir keyif. Günün sonunda gerçekten kullanıp memnun kaldığım ürünler hakkında bir şeyler paylaşmak keyifli. Tabiki her zaman süreç böyle ilerlemiyor. Bazen özellikle yazılımlar için istekler geliyor, yazılımı inceliyorum yazıyorum ama üretici eleştirilerimi pek beğenmiyor. Aslında bu işin doğası eğer Reklam istiyorsanız ona uygun bir ekip ile çalışmalı, ama 16 yıldır sektörde olan birisine ürününüze güvenmiyorsanız değerlendirme yazısı da istememeniz lazım değil mi.

Peki konuyu çok uzattım gelelim konumuza. QNAP, malum benim favori NAS üreticim. Biliyorum bu alanda çok fazla marka var ve özellikle benim QNAP makalelerimden sonra çok fazla yorum alıyorum. Aynı konu Windows 10 gibi aslında Nerede ise her evde, sistemcide olan NAS cihazları için mutlaka iyi ve kötü anılarınız olabilir. Çünkü NAS cihazlarının doğası gereği aslında aşağıdaki gibi ürünleri almıyorsanız eğer yedeklilik kapasiteleri sınırlıdır.

 

http://www.cozumpark.com/blogs/donanm/archive/2016/07/31/QNAP-es1640dc-e5-96g-urun-inceleme.aspx

Örnek yukarıdaki gibi bir ürün alırsanız gelin konuşalım ama aşağıdaki gibi ürünler için fiyat – performans endeksi her zaman önemli olmuştur.

http://www.cozumpark.com/blogs/donanm/archive/2015/03/15/QNAP-tvs-463-all-in-one-turbo.aspx

Bu arada QNAP TVS-463 serisi en uzun süre kullandığım seri ve inanılmaz başarılı bulmuşumdur.

Şimdi eğri oturalım doğru konuşalım. İlk linkteki donanım ile ikinci linkteki donanım bir değil.

Peki sorun nedir? Kendi içerisinde donanım bazında yedekliliği sadece disk anlamında olan cihazların başka bir donanım arızası sonrasındaki kesintilerini eleştirmek. Bu haklı bir eleştiri değil arkadaşlar. Eğer veriniz çok kritik ise iş kritik serisi olan ürünlerden almalısınız, hem ucuz olsun hem %100 erişilebilir olsun mantığı ne yazık ki henüz üretilmiş bir teknoloji değil. Ondan özetle server storage makalelerinin yanında NAS makaleleri basit kalıyor ama zaten ürünler basit.

Olaya şöyle yaklaşalım. Geriye dönüp baktığımda her bir NAS ihtiyacı olan ve uzun yıllardır ama ÇözümPark yedekleme alt yapısında (düşük maliyet yüksek performans ) ama evimde NAS kullanan biri olarak son derece memnunum. Malum bilişim sektöründeki en hızlı Gelişim veri boyutlarında oluyor. Çünkü sürekli gelişen yazılımlar bunu tetikliyor. Bu durumda normal diskler veya harici diskler artık yeterli gelmiyor. Harici disklerin boyutları artsa bile bu sefer GB veya TB seviyesindeki verilerinizi bir diske koyduğunuz da sürekli aklınızda acaba disk bozulur ise ne olur endişesi oluşuyor. İşte tam burada çözüm NAS.

Storage kesinlikle pahalı bir alternatif, en düşük veya giriş seviyeleri bile mukayese edilemeyecek kadar maliyetli. Peki NAS çözümlerinin bizim iş ihtiyacımızı karşılayacağına karar verdiysek eğer nasıl ilerleyeceğiz?

İkinci adım aslında tam olarak nasıl bir NAS cihazına ihtiyaç duyduğunuz.

clip_image002

Kurumsal çözümler mi? Kobi ve orta segment çözümler mi? Yoksa Ev ve küçük ofis çözümleri mi?

Benim bu zamana kadar incelediğim ürünler aşağıdaki gibi arkadaşlar;

http://www.cozumpark.com/blogs/donanm/archive/2016/07/31/QNAP-es1640dc-e5-96g-urun-inceleme.aspx

http://www.cozumpark.com/blogs/donanm/archive/2015/03/15/QNAP-tvs-463-all-in-one-turbo.aspx

http://www.cozumpark.com/blogs/donanm/archive/2012/05/27/QNAP-ts-459-pro-_31013101_-ncelemesi.aspx

Temelde iki orta segment bir tane kurumsal ürün.

Peki bu makaleyi niye yazıyorum evet QNAP için de bir ilk olan ürün olduğu için yazıyorum.

QNAP kullanıcılarının %30' u daha yüksek veri koruması, daha iyi sistem performansı ve daha fazla kullanılabilir depolama alanı için NAS cihazlarında RAID 5 dizisi oluşturmayı tercih ediyor. TS-328, QNAP’ın ilk 3 bölmeli RAID5 destekleyen cihazıdır.  Realtek dört çekirdekli RTD1296 işlemci ile güçlendirilmiş TS-328, evinize veya ticari alanınıza kolayca sığacak minimalist bir tasarıma sahiptir. Örnek resimleri aşağıdaki gibidir, gerçekten çok kompakt bir tasarımı var.

 

clip_image004

clip_image006

Kullandığım diskler;

clip_image008

 

clip_image010

 

clip_image012

Çeşitli multimedya uygulamaları, kod dönüştürme yetenekleri ve cihazlar arası dosya yedekleme ve senkronizasyonu ile TS-328, depolama, yedekleme, dosya yönetimi ve paylaşım için uygun maliyetli bir çözüm sunar. Fiyat sorunuz diyesim geldi, malum dolar aldı başını gitti ondan artık bu konuda göreceli. Ama şaka bir yana bu kadar özellik için sınıfında güzel bir fiyatı var.

Peki öncelikle hızlıca cihazın kurulumuna geçip sonra bu küçük kutu neler yapabiliyor bir görelim.

Hızlıca QNAP finder yazılımını indiriyoruz.

https://www.QNAP.com/en/utilities

Bu yazılım network e takılı ve çalışır vaziyetteki QNAP cihazlarınızı kolayca bulmanızı sağlayacaktır.

Programın kurulumu son derece basittir.

Programı kurduktan sonra çalıştırın, hızlı bir şekilde aşağıdaki gibi karşınıza bir ara yüz ve cihazınız hakkında bilgiler gelecektir;

clip_image014

Burada cihazın ismini, ip adresini, modelini, yüklü işletim sistemi sürümünü, mac adresini ve güncel bir firmware olup olmadığını görüyoruz.

Öncelikle yeni aldığınız her donanımda olduğu gibi ilk işimiz cihazın en güncel firmware sürümünü indirip yüklemek.

New ikonunun üzerine tıkladığınız anda aşağıdaki gibi login ekranı gelecektir. Varsayılan kullanıcı adı ve şifre

Admin – admin dir.

clip_image016

 

Daha sonra ise karşınıza aşağıdaki gibi bir ekran çıkacaktır

clip_image018

clip_image019

Start diyerek güncelleme sürecini tamamlıyoruz. Artık cihazımız yapılandırma için hazır.

Bunun için ister ip adresini browser üzerine yazarak isterseniz yine QNAP finder üzerinden login butonuna tıklayarak login ekranına ulaşabilirsiniz.

clip_image020

clip_image021

Oturum aç bölümünden kimlik bilgileri ile giriş yapıyoruz.

clip_image022

Login olduktan sonra karşınıza aşağıdaki gibi bir pop-up çıkabilir;

clip_image023

Zaten login olduktan sonra ilk yapacağımız ayarlardan birisi network ayarları olacaktır. Bu bölüme ulaşıp sisteminiz için uygun bir ip adresi ve diğer gerekli network bilgilerini tanımlayabilirsiniz.

Not: Dil kurulum ile otomatik algıla olarak geldiği için ve Türkçe teknoloji dili olarak çok alışkın olmadığımız için bunu İngilizce olarak değiştirip ilerleyebilirsiniz.

clip_image024

Sırası ile Control Panel – Network & Virtual Switch bölümüne ulaşıyoruz

clip_image025

clip_image027

Burada iki Ethernet kartının birinin up yani aktif bir uca bağlı olduğunu görüyoruz. Hangi interface üzerinde çalışmak istiyorsanız onun hemen sağ bölümündeki Configure ikonuna tıklıyoruz

clip_image028

clip_image029

Varsayılan olarak otomatik IP alacak şekilde ayarlıdır. Siz bunu kendi network ortamınız için değiştirebilirsiniz.

clip_image030

Vlan bilgisi var ise onu da yazabilirsiniz.

IP değişimi sonrasında artık cihaza yeni ip adresi üzerinde ulaşmanız gereklidir.

Bu arada network seviyesinde yine isterseniz Virtual Switch oluşturabilirsiniz;

clip_image032

Hemen buradan yola çıkarak bu tarz cihazların sadece veri depolamak için kullanılmadığını hatırlatmak isterim.

http://www.cozumpark.com/blogs/donanm/archive/2017/05/07/QNAP-sanallastirma-istasyonu-nasil-kullanilir.aspx

Ya da daha yüksek kapasiteli veri aktarımları için iki Ethernet kartını aynı anda kullanarak 2Gbit network trafiği oluşturabilirsiniz.

Bunun için Port Trunk sihirbazını kullanabilirsiniz.

clip_image033

clip_image034

Bu bölüm diğer QNAP makalelerimde detaylı anlatıldığı için bir kez daha anlatmıyorum.

Diğer makalelerimde olmayan bir bölüme burada değinmek istiyorum. Öncelikle makalemin başında da söylediğim gibi bu QNAP için ilk 3 DISK li sistem, daha çok ev kullanıcısı için önerildiği için ev kullanıcılarında da artık kablosuz network çok önemli. Yani çok yüksek kopyalama performansına ihtiyaç duyulmayan merkezi multi media center olarak kullanılacak ise aslında cihaza mutlaka bir kablo takmanız gerekmez. Bu nedenle network bölümündeki USB Wi-fi özelliğini kullanabilirsiniz.

Bunun için aşağıdaki ürünlerden birine sahip olmanız yeterli;

clip_image036

Bende markası tutan ancak modeli tutmayan bir USB wi-fi var sadece yönergeler için bunu kullanıyorum.

clip_image038

İlk olarak Connect to a Wi-fi network butonuna tıklıyoruz.

clip_image039

clip_image040

Veya uyumlu bir wi-fi usb var ise zaten rescan dediğinizde ortamınızdaki kablosuz ağları görüp aynı bilgisayarlarda olduğu gibi bağlantı sağlayabilirsiniz.

 

Peki gelelim temel yapılandırma olan firmware güncelleme, network yapılandırması, göstermediğim ama mutlaka default şifrenin değiştirilmesi gibi işlemlerden sonra cihazı kullanmaya.

Tabiki cihazı ne amaç ile kullanırsak kullanalım disklerimizi yapılandırmamız gerekli. Bu noktada ise cihazın performansı çok önemli.

Öncelikle bu cihazın bir ev kullanımı için tasarlandığını unutmayın lütfen, zaten eminim ki bu cihazı inceliyorsanız bu sınırları da iyi bilmek istersiniz.

Cihaz Realtek RTD1296 quad-core 1.4 GHz işlemci 2GB hafıza ile geliyor. Hafıza DDR4 olup temel iş yükleri için son derece yeterlidir.

Burada size birkaç test sonucunun paylaşmak istiyorum;

clip_image042

Burada 225MB/s yani saniyede 225Megabyte (bit değil) veri transfer hızından bahsediyoruz. Cihaz üzerinde 1GbE x 2 ethernet portu var, yani 2GbE = 256MB/s maksimum veri taşıyabilir zaten. Ancak her cihaz için hesaplama böyle yapılmıyor.

Daha basit anlatmak gerekir ise 1GbE üzerinden teorik olarak maksimum 128MByte veri kopyalayabilirsiniz. Ancak bunu her NAS cihazı yapamaz. Neden derseniz her NAS cihazındaki veri kopyalama hızını disklerin hızı belirlediği kadar RAID yapısı da belirlemektedir. Eğer cihazda kullanılan RAID kartı RAID 5 yaptığınızda size 50Mb/sn performans veriyor ise disklerinizin ne kadar hızlı olduğunu önemini yitirir (başıma geldi oradan biliyorum). Üretici ile görüştüğünüz zaman ise SDD kullanıyor olsanız dahi başka bir deyişle tek bir disk ile belki 120MB kopyalama görseniz dahi onu RAID kümesine aldığınız zaman hızın düştüğünü göreceksiniz. Bunun ana nedeni aslında cihazın maliyetini etkileyen bu kritik donanımların kalitesidir.

Şimdi bu bilgi ile kopyalama hızına tekrar baktığımız zaman RAID 5 yapılmış 3 disk (seagate kullanılmış) ile bu kopyalama performansı bence böylesine bir cihaz için çok iyi. Zaten eğer daha yüksek hızlara ihtiyaç duyuluyor ise daha büyük kapasiteli kutular almanızı öneririm.

Peki bizde en azından kendi performans değerlerimizi ölçelim. Toplam 3 disk olan yapımı hızlı bir şekilde RAID5 haline getirip kopyalama testlerini görelim.

Öncelikle Control Panel, sonra Storage & Snapshot bölümüne geliyoruz.

clip_image044

clip_image045

Karşımıza aşağıdaki gibi bir karşılama ekranı geliyor;

clip_image047

İsterseniz bu sihirbazı ilerleterek cihazın özellikleri hakkında bilgi sahibi olabilir.

İlk olarak bir storage pool oluşturmamız gerekiyor;

clip_image049

Sağ bölümdeki üzerinde artı işareti olan ikona tıklayın. Yada sağ üst köşedeki New Storage Pool butonuna basın.

clip_image050

clip_image052

Karşımıza yukarıdaki gibi bir sihirbaz gelecektir. İleri diyerek ilk bölümü geçiyoruz.

Not: Eğer 3 disk birbirinden farklı ise örneğin 1SSD iki HDD gibi “Enable Qtier” kutucuğunu işaretleyin. Bu durumda sistem otomatik olarak en çok kullanılan verileri hızlı diskler üzerine, az kullanılan verileri ise yavaş diskler üzerine taşıyacaktır. Ancak bizim modelimizde 2GB ram olduğu için bu özelliği kullanmanızı tavsiye etmiyorum. Zaten uyarıda da 4GB ram içeren modellerde kullanılması önerilmektedir. Aslında kurumsal bir özellik olduğu için kurumsal cihazlarda çalıştırılması daha mantıklıdır.

clip_image054

Bu bölüm çok klasik, RAID tipini seçip ilerliyoruz. R5 için spare disk seçemiyoruz ancak farlı bir Raid tipinde sağ bölümden de spare disk seçebiliyorsunuz.

clip_image056

Özet bir görüntü

clip_image057

RAID kümesine aldığımız mevcut disklerin içeriklerinin silineceğine dair bir uyarı ile süreci tamamlamış oluyoruz.

Bundan sonraki bölümü ara yüz yerine CLI dan takip etmek için cihaza putty ile bağlanabilirsiniz.

Tek bir komut ile sync oranını ve kalan süreyi görebilirsiniz;

cat /proc/mdstat

clip_image058

clip_image059

 

Arka planda sync olur iken bu storage pool üzerine yeni bir volume oluşturabilirsiniz. Sync süresince performans düşük olacağı için volume oluştursanız dahi direkt kullanıcı veya servis erişimine açmayın lütfen.

clip_image061

New Volume ile ilerliyoruz.

clip_image063

Bu ekranda hangi tip volume (Static, Thick veya Thin) oluşturacağımıza seçiyoruz öncelikle. Hemen altında location bölümü var, tek pool olduğu için Storage Pool 1 seçili. Toplam 3.52TB yer olduğunu görüyoruz.

clip_image065

Burada ise volüme için öncelikle site belirtiyoruz. Hemen altında ise veri tabanı mı, dosya paylaşımı veya sanal makine mi çalıştıracaksanız ilgili iş ihtiyacı için en uygun cluster site belirtebiliyorsunuz.

clip_image066

Advanced bölümde ise veri güvenliği için volüme şifrelemesi ki yüksek kaynak tüketecektir bu kutu için, dosya paylaşımı açabileceğiniz bir alan ve bir de diskin doluluk oranı hangi yüzdeye ulaşırsa bir uyarı verileceğini belirlediğimiz ek ayarları barındırır.

Burada bir önemli noktada örneğin burada 3.52’ lik volume yerine snapshot ve benzeri özelliklerin kullanımı için bir miktar yer bırakmanız şeklinde olacaktır.

clip_image068

Özet görüntü ve volüme de hazırlamış olduk.

Artık bu volume’ ü kullanmaya sıra geldi. Bunu bir ISCSI LUN a bağlayabileceğimiz gibi bir dosya paylaşımı da oluşturabiliriz.

Zaten sihirbaz sizi yönlendiriyor;

clip_image070

File Station bölümüne tıklıyoruz.

clip_image072

Henüz volume hazır değil, bir süre bekliyoruz veya aşağıdaki gibi ara yüzden son durumu kontrol ediyoruz.

clip_image074

Kısa bir süre bekledikten sonra volume hazır hale geliyor.

clip_image075

Şimdi ana menüden File Station bölümüne geçebiliriz.

clip_image076

clip_image077

Gördüğünüz gibi sol tarafta varsayılan klasörleri görebiliyoruz, bu klasörler ile çalışabileceğimiz gibi isterseniz hemen sağ tarafta üst menüden klasör içerisinde artı ikonu olan bölüme tıklayıp “Shared Folder” linkine tıklayabilirsiniz.

clip_image079

Paylaşım klasörü için bir isim veriyoruz, ek yorum alanını doldurabilirsiniz eğer ihtiyacınız var ise, hemen altında ise eğer birden çok volume var ise hangi volume üzerine oluşturacağınızı seçiyorsunuz.

clip_image081

İsterseniz Configure access privileges for users kısmında erişim denetimini kullanıcı bazlı yapabilirsiniz. Ancak biz henüz ek kullanıcılar açmadığımız için bu bölümü geçiyorum. Biraz sonra kullanıcı tanımlama ve sonra açılmış klasörler dahil yetkilendirmeler hakkında bilgi vereceğim.

clip_image083

Yine bu bölümde Guest yani ziyaretçiler için erişime izin vermediğimizi belirtiyoruz ki bu varsayılan bir ayardır. Diğer ek özelliklerden tavsiyem yine varsayılan olarak açık olan “Enable Network Recyle Bin” özelliğini açmanızdır.

clip_image084

Evet klasörümüzü oluşturmuş olduk.

clip_image085

İsterseniz buraya hızlıca yeni klasörler ekleyebilir veya dosya yükleyebilirsiniz.

clip_image086

Yada dosya paylaşımı için CIFS servisini kullanabilirsiniz.

clip_image087

NAS üzerinde Guest erişimleri kapalı olduğu için kullanıcı adı ve şifre sorusuna tek aktif olan admin kullanıcı bilgilerini giriyorum.

clip_image089

Karşıma yukarıdaki gibi paylaşılmış klasörler geliyor.

clip_image090

Muhasebe klasörüm kullanıma hazır.

Peki şimdi kullanıcı menüsünü görelim isterseniz.

clip_image092

Kontrol panel üzerinden kullanıcı bölümüne geldiğimiz zaman sadece admin kullanıcısının olduğunu görüyoruz, burada create bölümünden yeni kullanıcı veya hemen sol menüde alt kısımda User Groups bölümünden ise grup oluşturabiliriz. Ama burada önerim Domain Controller bölümünden tanım yapıp tüm domain kullanıcıları için izin vermek işinizi kolaylaştıracaktır.

Sol bölümde yer alan Network & File Services kısmından ise genel olarak dosya paylaşım servisi ayarlarını yapılandırabilirsiniz.

clip_image094

NAS cihazı için isim tanımlama, network için çalışma grubu veya domain katılım işlemlerini yapabilir veya gelişmiş özelliklerden özellikle SMB sürümü noktasında yapılandırma gerçekleştirebilirsiniz.

clip_image096

Kullanıcı tanımladıktan sonra yine aynı menü üzerinde Privilege bölümünden – Shared Folders kısmına gelip paylaşımdaki tüm klasörleri görebilirsiniz. Tüm klasörler için izinleri bu bölümden istediğiniz zaman tekrar değiştirebilirsiniz.

clip_image098

Evet buraya kadar çok temel bir anlatım oldu, hatta genelde NAS incelemeleri böyle biter ama bu ürünü ev kullanımı için alacaksanız sadece dosya paylaşımı veya yedekleme için değil belki cihaz ile gelen ek özellikler için alacak olabilirsiniz. Bu nedenle mutlaka üretici sitesinden cihazın sunduğu diğer özellikleri incelemenizi tavsiye ederim.

Nedir bu özellikler?

Multimedya dosyaları için merkezi yönetim

clip_image100

 

Cihazlar arasında yayılmış çok sayıda fotoğraf veya video olabilir, bunun da yönetilmesi ve yedeklenmesi zor olabilir. TS-328 ile tüm dosyalarınızı merkezi olarak yedekleyebilir, yönetebilir ve bunları başkalarıyla kolayca paylaşabilirsiniz. File Station'ın yeni sürümü (QTS 4.3.4) ile mobil cihazınızdaki fotoğraflara ve videolara doğrudan TS-328'e USB üzerinden bağlayarak erişebilirsiniz. Qphoto mobil uygulamasını, fotoğraf çekmek veya video kaydetmek ve mobil cihazda depolama alanını daha fazla korumak için doğrudan TS-328'e yüklemek için bile kullanabilirsiniz. Bence çok güzel bir özellik mutlaka denemenizi öneririm.

Snapshot özelliği sayesinde veri koruması çok daha güçlü

clip_image102

Anlık görüntüler, NAS sistem durumunu ve meta verileri tamamen kaydederek verilerinizi korumanıza yardımcı olur. Bir hata oluşursa, sistemi normal durumuna döndürmek için anlık görüntüleri kullanabilirsiniz. QNAP anlık görüntüleri blok tabanlıdır ve sadece değiştirilen verileri kaydeder. Bu sadece depolama alanını değil, aynı zamanda verileri yedeklemek ve geri yüklemek için gereken süreyi de azaltır.

Gerçek zamanlı video kod dönüştürme

clip_image104

TS-328, 4K H.264 / H.265 donanım kod çözme ve gerçek zamanlı kod dönüştürmeyi destekleyerek videoları birden çok cihazda sorunsuzca çalınabilen evrensel dosya formatlarına dönüştürmenizi sağlar *. Bu nedenle, NAS'ınıza kaydedilen filmleri veya seyahat videolarını paylaşımlı bağlantılar yoluyla aileniz ve arkadaşlarınıza kolayca paylaşabilirsiniz ve videoları her zaman her yerde sorunsuz bir şekilde izlemenin keyfini çıkarabilirsiniz.

* TS-328’in donanımı H.264 / H.265 10-bit donanım kod çözme, kodlama ve kod dönüştürme yetenekleri sağlar. Bununla birlikte, oynatma kalitesi, oynatma yazılımı, dosya formatları, sistem kullanımı ve kullanılabilir bant genişliği gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.

IFTTT Agent ile günlük görevleri otomatikleştirin

QNAP IFTTT Agent, popüler web otomasyon servisini IFTTT ile birleştirir, sınırsız sayıda otomatik iş akışı yaratmanızı sağlar. Sadece IFTTT hesabınızı TS-328'inize bağlayın sonrasında tetikleyicileri ve eylemleri ayarlayın. Örneğin, bir tetikleyiciyi “Telefonda yeni herhangi bir fotoğraf” olarak seçip eylem olarak ise “Fotoğrafı QNAP NAS'a yükle” seçebilirsiniz. Bu sayede telefonunuzu kullanarak çekilen tüm fotoğraflar otomatik olarak TS-328'e yüklenir.

 

Evet bu bölümler benim pek ilgimi çekmiyor çünkü ben hala bu işlere vakit ayıramayacak kadar yoğun çalışan bir insanım ama biliyorum ki herkes benim gibi hayatı ıskalamıyor, bu nedenle bu güzel özelliklerin tadını çıkaracaklarını düşünüyorum.

Peki son olarak kendi acımasız testimi paylaşmak istiyorum. Hali hazırda cihazın performansı çok iyi, ben ne yaptım?

RAID5 kümelemesi sonrasında bildiğiniz gibi disklerin sync olması gereklidir, bu her donanımda temel olarak böyle çalışır ve bu sürede herkes bilir ki diskler %100 performans sergilemez. Ben tek Ethernet kartı üzerinden RAID kümesi sync ayarları önceliği sync işlemine yani performans a değilde öncelik kaynakları RAID kümeleme eşitlemenize vermişken 95MB/sn disk kopyalamaları gördüm. Teorik sınır zaten 1Gbit Ethernet için 125MB/sn

clip_image105

clip_image107

clip_image109

Evet umarım faydalı bir makale olmuştur, bu arada ne yazmışım arkadaş 42 sayfa olmuş, demek ki ürünü gerçekten çok beğenmişim yazmaya doyamamışım.

VMware Sunucu Yükseltme Öncesi Donanım Uyumluluk Kontrolu

$
0
0
Bu dokümanda sizlere VMware Labs tarafından hazırlanan ve VMware ortamlarınızda çalışan fiziksel sunucularınızı yeni çıkan üst bir versiyona yükseltmeden önce yapmanız gereken kontrolleri sizin adınıza hızlıca yaparak, ESXi host sunucularınızın yeni versiyona uyumluluk durumlarını otomatik olarak kontrol ederek raporlayarak sizlere zaman kazandırabilecek bir yazılımı nasıl kullanacağınızı anlatmaya çalışmak istiyorum. Yazılım internet bağlantısı olan bir ortamda ESXi host sunucunuzun donanım ve driver...(read more)

Office 365 Self Servis Parola Değiştirme

$
0
0

Belirli firma büyüklüklerinden sonra kullanıcıların parola kilitlenmesi, değiştirmesi gibi durumlar otomatize edilmediği durumlarda kullanıcı için iş gücü ve zaman kaybı olarak ortaya çıkıyor. Sistem yönetimi sağlayan kişilerde ise bu extra gereksiz iş yükü olarak ortaya çıkmakta. Birçok ürünün kendine has self servis çözümleri mevcut. Makalemizin konusu Ofis 365 olduğu için biz durumu Ofis 365 üzerinde ele alıyor olacağız.

Bu mimarinin tasarlanması ofis 365 yönetim panelinden gerçekleştiriliyor olup arka planında Azure Active Directory servisine dayanmaktadır. Sözü uzatmadan adımlarımıza geçelim. Genel mimari aşağıda gözükmektedir. Sadece Ofis 365 ürünleri için değil, Azure üzerindeki diğer ürün ve geliştirmeler içinde Self Service Password Reset özelliği kullanılabilmektedir. Hatta bu sistem on-premises olarak tabir edilen hibrit sistemleri bile kapsamaktadır.

clip_image002

Self Servis özelliğinden yararlanabilmek için öncelikle özelliği aktif etmemiz gerekmekte. Yönetici konsolu üzerinden Azure Active Directory linkine tıklayalım.

clip_image004

Açılan Azure Active Directory yönetim merkezi ekranında Azure Active Directory linkine tıklayalım.

clip_image006

Bu ekranımızda Azure Active Directory yönetim bileşenlerini kapsayan menüler yer almakta. Öncelikle Özellikler başlığı altından Self Servis Parola sıfırlama etkinleştirildi başlığı altında yer alan butonlardan Tümünü tıklayarak tüm hesaplar için özelliği aktif edelim. Bu işlemi yine buradan kapatabilir veya bazı hesaplar için açabilirsiniz.

clip_image008

Yukarıdaki ayarımızı aktif ettikten sonra kullanıcının self servis üzerinden parolasının nasıl değişim sağlayacağı noktasında aşağıdaki gibi birçok seçimden yararlanma imkânımız var bunları kısaca açıklayalım.

E-posta: Kullanıcının farklı bir hesap üzerine gelecek olan mail ile parola doğrulaması.

Cep Telefonu: Yapılacak seçime göre kullanıcı bir çağrı alabilir veya sms ile kod doğrulaması yapabilir.

Ofis Telefonu: Tanımlanmış iş telefonuna kullanıcı bir çağrı alarak doğrulama yapabilir.

Güvenlik Soruları: Sistemde yer alan veya kullanıcının ekleyeceği sorular ile bir havuz oluşturulur. Kullanıcı bu soruların yanıtlarını sisteme girer. Doğrulama sırasında ekrana gelecek olan sorulara doğru yanıtları vermesi istenir.

Biz test ortamında olduğumuz için E-posta ve Cep Telefonu seçimlerini yaparak Kaydet butonu ile işlemlerimizi tamamlıyoruz.

clip_image010

Kayıtekranında ise kullanıcının login anında bilgilerini girmesi istenebilir ve bunların n kadar sürede güncelleneceği konusunda gün belirlenebilir. Biz kullanıcıların bilgilerini kaydetmesini ve bunları 180 günde bir güncelleme varsa güncellemesini isteyecek şekilde yapılandırıyoruz.

clip_image012

Bildirimler ekranında ise kullanıcının parolasının sıfırlanması durumunda kullanıcı veya sistem yöneticilerine bilgi gidip gitmeyeceği konusunda seçim yapabiliriz. Ben bu ekranda var sayılan değerlere müdahale etmiyorum.

clip_image014

Özelleştirme ekranında ise yardım masası için bir link verebilir burada gerekli açıklamalarda bulunabilir veya yardım alması için bir e-mail adresi tanımlaması yapabiliriz. Ben bir mail adresi bilgisi girerek bu ekrandaki adımlarımı Kaydet butonuna tıklayarak tamamlıyorum.

clip_image016

Gerekli adımlarımız tamamlandı. Şimdi bir kullanıcımızdan portala login olma denemesi yapalım. Parolamızı unuttuğumuzu var sayarak Parolamı Unuttum linkine tıklayalım.

clip_image017

Gelen ekranda parolamızı unuttuğumuz mail adresine ek olarak robot olmadığımızı kanıtlamak için ilgili doğrulama kodunu girerek İleributonuna tıklayalım.

clip_image019

Biz E-mail ve telefon ile parola sıfırlama metotlarını aktif ettiğimiz için bu seçenekler bizi karşıladı. Biz kısa mesaj almak istediğimiz için ilgili seçimi yaparak Sms alacağımız telefon numarası bilgisini girdikten sonra Mesaj Gönder butonuna tıklıyoruz.

clip_image021

Doğrulama kodu belirtmiş olduğumuz telefon numarasına geldi.

clip_image023

Gelen kodu yine aynı ekranda yer alan ilgili kısma girerek İleributonuna tıklayalım.

clip_image025

Yeni parolamızı oluşturup Bitir butonuna tıklayalım.

clip_image027

Parolamız gerekli kurallara uydu ve başarı ile sıfırlandı.

clip_image029

Şimdi yeni parolamız ile login olmayı deneyelim.

clip_image031

Sisteme başarılı şekilde giriş yapabildiğimiz gözükmekte.

clip_image033

Umarım yararlı olmuştur. Bir başka makalede görüşmek dileğiyle.

 

 

Viewing all 4130 articles
Browse latest View live