Quantcast
Channel: ÇözümPark
Viewing all 4130 articles
Browse latest View live

Windows 8.1 Internet Information Services IIS Kurulumu

0
0

Internet Informatiıon Services (IIS) aslında Windows’un yeni özelliklerinden birisi sayılmaz çok önceleri de Internet Informatiıon Services (IIS) servisini kullanmaktaydık. Tabii Windows 8.1 ile daha güçlü ve kararlı bir hale geldi. Peki, Internet Informatiıon Services (IIS) neler yapabiliriz? Sorunun cevabı oldukça basit Web siteleri yayınlayabilir. FTP bağlantılar oluşturabiliriz. Birkaç müşterimde denk gelmiştim ve host işi yapıyorlardı. Yaptıkları host işlerinde Windows 7 üzerinde Internet Informatiıon Services (IIS) kurmuşlar ve dışarıya açmışlardı. Bu özelliği biliyordum lakin Windows Server gibi bir işletim sistemi kullanmak dururken neden bir client işletim sistemi üzerinden web yayını yapıyorlardı. Aslında sorunun cevabı yine basit maliyet bir sunucu işletim sistemine göre client bir işletim sisteminin maliyeti oldukça ucuz tabii sadece bu servisi kurarak dışarıya web yayını yapacağız diye bir kural yok eğer bir web tasarım uzmanıysanız. Yaptığınız web sitelerini anlık olarak test etmek istiyorsanız Windows 8.1 üzerine kurmuş olduğunuz Internet Informatiıon Services (IIS) tam size göre diyebilirim.

Ben bunu her zaman söylüyorum ve söylemeye devam edeceğim. Windows 8.1 kendi kendine yeten profesyonel bir işletim sistemi elinizin altında o kadar yenilik o kadar özellik var ki sizi 3.party yazılımlara hiçte muhtaç etmiyor. Laf lafı açacak en iyisi sizleri sıkmadan Internet Informatiıon Services (IIS) kurulum işlemine bir an önce geçelim.

clip_image001

Windows 8.1 Internet Informatiıon Services (IIS) Kurulumu-01

Ben size daha önceden Windows 8.1 üzerinde kurmuş olduğum. Bir Internet Informatiıon Services (IIS) versiyon numarasını paylaşıyorum. Eğer kullandığınız Windows 8.1 bu versiyon numarasına sahipse Windows’unuzu kurcalamaya gerek yok.

 

clip_image002

Windows 8.1 Internet Informatiıon Services (IIS) Kurulumu-02

Öncelikle mausemizi sağ köşeye doğru sürükleyelim ve açılan menüden settings (ayarlar) tıklayalım.

 

clip_image003

Windows 8.1 Internet Informatiıon Services (IIS) Kurulumu-03

Yine açılan menüden Control Panel (Denetim Masası) tıklayalım.

clip_image004

Windows 8.1 Internet Informatiıon Services (IIS) Kurulumu-04

Denetim masası açıldığında Programs and Features (Program ve Özellikleri) tıklayalım.

clip_image005

Windows 8.1 Internet Informatiıon Services (IIS) Kurulumu-05

Karşımıza Programs and Features sayfası açılacaktır. Bu pencerede sağ tarafta bulunan Turn Windows Features on or off (Windows Özelliklerini aç veya kapa) tıklıyoruz.

clip_image006

Windows 8.1 Internet Informatiıon Services (IIS) Kurulumu-06

Karşımıza ufak bir pencere açılacaktır Windows Features (Windows Özellikleri) bu pencereden windows’a ait yeni veya eski tüm özellikleri aktif ve pasif hale getirebiliriz. Bizim amacımız Internet Informatiıon Services kurmak olduğu için Internet Informatiıon Services başına tik koyalım. Ok bastığımızda Internet Informatiıon Services (IIS) kurulum işlemi başlayacaktır. Lakin Bu şekilde bir kurulum default bir kurulum olacaktır. Nedenine gelince örneğin siz bir web tasarım uzmanısınız ve ASP bileşenine ihtiyacınız var eğer kurulum aşamasında bu seçeneği kurmazsanız ASP ile tasarlanmış bir web sayfasını açamayacaksınız.

clip_image007

Windows 8.1 Internet Informatiıon Services (IIS) Kurulumu-07

Seçenekleri genişlettiğimizde hangi bileşen ve servisleri kurmak istiyorsanız ilgili seçenekleri seçerek OK tıklamanız yeterli olacaktır.

clip_image008

Windows 8.1 Internet Informatiıon Services (IIS) Kurulumu-08

OK tıkladıktan sonra Internet Informatiıon Services (IIS) kurulmaya başlamış durumda ben default bir kurulum yapacağım.

clip_image009

Windows 8.1 Internet Informatiıon Services (IIS) Kurulumu-09

Internet Informatiıon Services kurulum işlemi tamamlanmış durumda close diyerek ekranı kapatabiliriz.

clip_image010

Windows 8.1 Internet Informatiıon Services (IIS) Kurulumu-10

Internet Informatiıon Services (IIS) artık kurulmuş durumda Internet Informatiıon Services tıklayalım.

clip_image011

Windows 8.1 Internet Informatiıon Services (IIS) Kurulumu-11

Karşımızda Internet Informatiıon Services (IIS) manager göründü. Artık yeni web siteler yaparak bu web sitelerini dışarıya açabilir. Hatta FTP hesapları açarak gerekli kişilere verdiğiniz kullanıcı adı ve şifresiyle müşterinizle büyük çaplı dosyalarınızı paylaşabilirsiniz.

clip_image012

Windows 8.1 Internet Informatiıon Services (IIS) Kurulumu-12

Şimdi bakalım. IE web tarayıcım üzerine http://localhost yazdığımızda ne gelecek eğer yukarıda ki sayfa açılıyorsa Internet Informatiıon Services (IIS) doğru bir şekilde kurmuşsunuz demektir.

Başka yazılarda görüşmek üzere…


Paragon Hard Disk Manager 14 Kurulumu

0
0
Hard Disk Manager 14 programı ile kişisel bilgisayarlarınızı ve sunucularınızı kapsamlı olarak korumak, bakım yapmak, yedeklemek ve disk yönetim işlemlerinizi kolay ve anlaşılır ara yüzü sayesinde rahatlıkla gerçekleştirebilirsiniz. Kapsamlı olarak Hard Disk Manager 14 incelediğimizde aşağıda belirtilen hususlar doğrultusunda bir çok yönetim işlemlerini gerçekleştirebiliriz. - Disk Yönetimi : Gelişmiş disk bölümleme araçlarıyla sabit diskinizi maksimum seviyede yönetmenizi ve performanslı bir disk...(read more)

Hard Disk Manager 14 P2V Copy

0
0
Paragon Hard Disk Manager 14 ile P2V Copy özelliğini kullanarak fiziksel bir sunucuyu sanal makineye dönüştürebilirsiniz. Bu tip senaryolar genellikle fiziksel sunucularını sanala çeviren kurumlara sıklıkla karşılaşmaktayız. Eğer sunucu bir işletim sistemi kullanıyor ve fiziksel sunucularınızı sanal makinelere çevirmek riskli bir durumdur. Paragon Hard Disk Manager 14 ile bu tur senaryoları sıfır hata ile gerçekleştirebilirsiniz. Paragon Hard Disk Manager 14 Desteklenen Platformlar; - Microsoft Hyper-V...(read more)

Exchange 2013 Üzerinde Anti-Malware Özelliğinin Disable Edilmesi

0
0
Microsoft Exchange 2013 Server üzerinde gelen özelliklerden birtanesi’ de Anti Malware özelliğidir. Ancak, Malware Filtering özelliğinin kapatılması önerilen bir durum değildir. MailBox rolü üzerinde aynı işi yapan farklı bir ürün kullanmanız durumunda bu özelliğin aktif olup, olmaması tekrar değerlendirilebilir. Anti Malware sistemini kapatma işlemi sonrasında Microsoft Exchange Transport servisini Restart etmek gerekiyor. Bundan dolayı anlık olarak mail akışınız kesilecektir. Exchange Server 2013’...(read more)

Exchange Server 2013 CU5 2 DAG Ortamında CU6 Upgrade Adımları

0
0
Merhaba; bu yazımda sizler ile Exchange 2013 CU5 2 node DAG yapımızı CU6 (Cumulative Update) yükseltme işlemini paylaşacağım. Yapım: Senaryo: Öncelikle EX13DAG1 (CAS/MBX) sunucunun CU6 geçişini yapacağım. Daha sonra herhangi bir sorun oluşmaz ise EX13DAG2 (CAS/MBX) sunucumun geçişini yapacağım. Live ortam sistemlerde mutlaka yedek alınması ve mümkün ise hafta sonu geçiş yapılmasını öneririm. CU6’ yu aşağıda ki linkten download edebilirsiniz. http://blogs.technet.com/b/exchange/archive/2014/08/26/released-cumulative-update-6-for-exchange-server-2013.aspx...(read more)

SCCM 2012 R2 Yazılımının Verimli Kullanımı – Bölüm 1 Russia.exe Solucaninin Query ile Tespiti ve Temizlenmesi

0
0

Bu makalemde bir başlangıç yaparak; “Bu yazılımdan nasıl verim alabiliriz?” konusunda bilgiler vermeye çalışacağım. Bence bu programın yeteneği yalnızca program kurmak veya envanter toplamak olmamalı. Çünkü SCCM ile kendi yeteneklerimizi birleştirerek sistemin Toplu İşlem yeteneğini arttırabilir, sistemden daha fazla verim alabiliriz.

Bu makalede sizlere Russia.exe solucanını SCCM ile raporlayıp, bulaşan sistemden nasıl temizlenebileceğini anlatacağım.

Biliyorsunuz SCCM Administration/Default Client Settings’de belirtilmiş periyodlarda tüm client bilgisayarları tarayarak envanter bilgisi toplar.

SCCM’in bilgisayarlardan, yazılım ile ilgili olarak ne şekilde ve ne zaman envanter topladığını öğrenmek için Administration kısmındaki Client Settings altındaki Default Client Settings’e çift tıklayın.

clip_image001

Default Settings / Software Inventory tabına tıklayalım.

clip_image002

Burada hangi zamanlarda, hangi tür dosyaların ne şekilde filtrelenerek envanter oluşturulması gerektiği ile ilgili ayarlar yapılır. Ayrıca envanter toplama işleminin 7 günde bir yapıldığını da buradan görebilir, değiştirebilirsiniz.

clip_image003

Set Types butonuna tıkladığımızda EXE uzantılı dosyaların client üzerindeki tüm disklerden (buna taşınabilir diskler de dahil) envanterinin toplandığını görüyoruz.

Russia.exe solucanı EXE uzantılı olduğu için oluşturacağımız Query listemize gelecektir.

Query Oluşturma

clip_image004

Monitoring tabı altındaki Queries kısmında sağ tıklayarak Create Query diyoruz.

clip_image005

Query Name ve Comments yazdıktan sonra Edit Query Statement butonuna tıklıyoruz.

clip_image006

General tabı altındaki New butonuna tıklıyoruz.

clip_image007

Attribute seçmek için Select butonuna tıklıyoruz.

clip_image008

İlk olarak Russia.exe’nin hangi bilgisayarda barındığını anlamak için bilgisayar adını görebilmemiz gerekir. Attribute Class olarak System Resource altında bulunan NetBIOS Name attribute seçimini yapıyoruz ve ardından OKbutonuna tıklıyoruz.

clip_image009

Tekrar OK butonuna tıklıyoruz.

clip_image010

Ardından isteğe bağlı olarak tekrar New butonuna tıklıyoruz. Ben burada son oturum açan kullanıcı bilgisini ve IP adresi bilgisini de sütunlarıma ekleyeceğim.

clip_image011

clip_image012

clip_image013

Kriterimizi belirlemek için Criteria tabına ve ardından New butonuna tıklıyoruz.

clip_image014

Dosya ismini belirtebilmemiz için Software Files altındaki File Name alanını seçiyoruz ve ardından OK butonuna tıklıyoruz.

clip_image015

Operatör olarak içerisinde bulunan yani is like seçeneğini seçiyoruz. Dosya ismi farklılık gösterebileceği için bu seçeneği seçmemizde fayda var. Ve ardından Value değeri olarak %Russia.exe% giriyoruz, OK butonuna tıklıyoruz.

clip_image016

Kriterimizi oluşturmuş olduk.

clip_image017

General tabına geri geliyoruz.  Bize Russia.exe’nin bulunduğu yolu (path) ve emin olmak için dosya adını (file name) listelemek için gerekli sütunları ekleyeceğiz. New butonuna tıklıyoruz.

clip_image007

Select butonuna tıklıyoruz.

clip_image018

Attribute Class olarak Software Files ve ardından Attribute olarak File Name seçimini yapıyoruz.

clip_image019

Aynı işlemleri tekrar yaparak şimdi de File Path sütununu ekleyeceğiz. New butonuna tıklıyoruz.

clip_image007

Select butonuna tıklıyoruz.

clip_image020

Attribute Class olarak yine Software Files ve Attribute olarak File Path seçimini yapıyoruz ve ardından OK butonuna tıklıyoruz.

clip_image021

OK butonuna tıklıyoruz.

clip_image022

Next butonuna tıklıyoruz.

clip_image023

Russia.exe dosyası için oluşturduğumuz Querymizin başarılı olduğuna dair aldığımız Success mesajını da gördükten sonra Close butonuna tıklayıp sihirbazı sonlandırıyoruz.

clip_image024

Oluşturduğumuz Querye çift tıklayarak çalışıp çalışmadığını görelim.

clip_image025

Şekilde de görüldüğü gibi bir bilgisayara bulaşmış görünüyor. Solucan kendini hem başlangıca, hem de ilgili kullanıcının Temp dizinine oluşturmuş.

Temizlik Aşaması

Şimdi gelelim bu solucanı temizleme aşamasına.

Biliyorsunuz ki aktif olarak çalışan bir program özel bir yöntem kullanmadığınız sürece silinemez.

İlk olarak solucan bulaşmış bilgisayarda bu programı sonlandırmamız gerekiyor.

Bunun için ben Microsoft ürününden bağımsız olarak yazılmış olan SCCM Client Center yazılımını kullanacağım. Kullanmak isterseniz bu programı;

http://sourceforge.net/projects/smsclictr/ adresinden indirebilirsiniz.

clip_image027

clip_image028

Programı çalıştırdıktan sonra Client kutucuğuna solucan bulaşmış olan bilgisayar adını ya da IP adresini yazıyoruz ve ardından Enter tuşuna basıyoruz. Kutucuğun yanında Connected yazıyor ise bağlantı başarılı demektir.

Ardından Running Executions tabına ve ardından Processes tabına tıklıyoruz.

clip_image029

Show Processes butonuna tıkladığımızda Russia.exe’nin aktif olarak çalıştığını görüyoruz. Üzerine sağ tıklayarak Kill process seçeneğini tıklıyoruz.

Liste kendini anlık yenileyemeyeceği için tekrar Show Processes butonuna tıklıyoruz. Bu işlemi bazı solucanlar için tekrar tekrar yapabiliriz. Çünkü bazı inatçı solucanlar kendini (programların OnClose işleminde) tekrar çalıştırabiliyor. Onun için farklı çözümler gerekebilir. Russia.exe’nin tekrar çalışıp çalışmadığından emin olmak için bu işlemi birkaç kez yapabiliriz.

clip_image030

Ve son olarak eğer direkt erişimimiz var ise Başlat/Çalıştır kısmından ilgili pathe giriş yaparak Russia.exe dosyasını siliyoruz.

Bilgisayarın başlangıcına kendini yazmış olsa bile dosyayı sildiğimiz için programı tekrar başlatamayacaktır.

Query kısmında tekrar aynı raporu aldığımızda listede aynı bilgisayar görülebilir. SCCM tekrar envanter topladığında listemizde olmadığını görebilirsiniz. Benim kullandığım SCCM’de bu işlem 7 gün içerisinde gerçekleşecektir.

Verimlilik ile ilgili hazırlamış olduğum ilk makalem burada sona eriyor.

SCCM 2012 R2 CU2 Güncelleme Adımları

0
0

SCCM2012-SCCM 2012R2 system center ürünleri için yayınlanan Cumulative Update (CU) güncelleştirme paketlerinin kurulumunu anlatmaya başlamadan önce gerekli yedekleme işlemlerinizi yapmanızı ve özellikle sccm üzerinde birkaç site server mevcut ise, başka Distribution point noktaları varsa SCCM sunucusunun da database’i farklı bir sunucu da ise onun da yedeğinizi almanızda fayda var.

http://support.microsoft.com/kb/2970177/en-us linkten gerekli olan CU2 paketini indirdikten sonra güncelleştirme adımlarına başlayabiliriz.

Mevcut SCCM 2012 r2 sürümümüz 5.0.7958.1000 dır.

Dosyamızı indirdikten sonra .exe dosyasını çalıştırıyoruz.

clip_image002

Devamında ise aşağıdaki ekran görüntülerindeki adımları takip ederek CU2 paketini indiriyoruz.

clip_image003

clip_image004

clip_image005

İşlemler bittikten sonra SCCM konsolunu açıyoruz ve yeni paketlerin geldiğini görebilirsiniz ama öncesinde hangi versiyonu almış ona bakalım

clip_image006

Ve gelen paketler. Burada bizi ilgilendiren paketler başında R2 CU2 yazılı olan paketler, toplamda 4 paketJ

clip_image007

Bu paketleri DP göndermeden önce kullanıcılara paketlerin yüklenmesi sırasında her hangi bir uyarı almamaları için aşağıdaki ayarı yapmamızda fayda olacaktır. (Suppress program notifications). Her paket içinde yapabilirsiniz.

clip_image008

Gerekli işlemleri yaptıktan sonra paketleri DP gönderme vakti geldi.

clip_image009

clip_image010

İşlemler bittikten sonra aşağıdaki gibi success olmalıdır.

clip_image011

Bu işlem de bittikten sonra önemli kısım bu DP gönderdiğimiz paketleri collection bazlı kullanıcılara göndermeniz gerekmektedir. Ben bunu windows 7 x86 ve windows 7 x64 collectionlar üzerinden yapıyorum. Yapınıza göre farklı collectionlar üzerinden işlem yapabilirsiniz.

clip_image012clip_image013

Bir sonraki makalede görüşmek dileğiyle.

Sharepoint - Office 365 Üzerinde XSL Template Düzenleme

0
0

Webpart, solution derken aslında SharePoint üzerinde bize sunulan özelliklerin çoğunu unutmuş durumdayız. Birçok Frontend ve Backend yazılımcı daha önceki tecrübelerine dayanarak direk kod yazma odaklı Sharepoint platformuna baktıkları için aslında gözlerinin önünde bulunan ve kolay listeleme, ekleme – düzenleme ve detay ekranlarını kendi çabalarınca aslında Sharepoint üzerinde de çokça uğraşarak yapmaktalar.

SharePoint sayfalarında XSL kodları ile düzenleme yaparak klasik Html kodlarının kombinasyonunu kullanarak çok efektif ve kolay ekranlar tasarlanabilir. Yazımız da basit olarak SharePoint Designer üzerinde XSL şablon kullanımını göreceğiz.

 

Öncelikli olarak daha önceki makalelerimizde kullandığımız Vehicle Request adlı listemize bütün öğeleri gösterebilen bir ekran yapacağız ve ardında bu liste üzerinden yine bir sayfa oluşturarak bu sayfadan da detay görünümüne geçiş sağlayacağız.

SharePoint Designer vasıtası ile sitemize bağlanarak Site Object > Site Pages  menüsünü kullanarak Site Pages ekranımızı açıyoruz.

clip_image001

Menümüzü açtıktan sonra Ribbon da bulunan Pages Tabına geçerek Web Part Page tabına tıklayarak ilk şablonumuzu seçiyoruz. Ben kullanımı kolay olması nedeni ile genelde header bulunan şablon sayfasını kullanmayı seçiyorum. Siz eğer daha önce kullanmadı iseniz hepsine tek tek sayfalar oluşturarak kullanım alanlarını ve tasarımlarını test edebilirsiniz.
clip_image002
Oluşturmuş olduğumuz şablonda otomatik olarak default1.aspx adı ile ekrana yansıyacaktır. İsmini değiştirerek devam ediyoruz.
clip_image003

 



Sayfamızın ismini değiştirdik. Şimdi sayfamıza sağ tık vasıtası ile açılan menüden Edit File in Advanced Mode menüsü ile SharePoint sayfa düzenleme editörüne geçiyoruz.

clip_image004
Açılan html kodları arasında PlaceHolderMain kelimesini Ctrl + F tuş kombinasyonu ile buluyoruz. Burası bizim bütün içeriğimizin gösterildiği alandır. Diğer alan ise header kontrolüdür. Biz Header kontrolünü düzenlemeyeceğimizden Header kısımı ile hiç ilgilenmeden direk olarak asıl içeriğimizin listeleneceği PlaceHolder’a yönleniyoruz.

clip_image005

Aşağıdaki ekranda Content Place Holder tag’ının içeriği temizlenmiş hali bulunmaktadır. Yaptığımız işlem mevcut standart olarak eklenmiş olan <WebPartPages:WebPartZone> tag’ına sahip kontrolü sayfamızdan kaldırmak oldu.
clip_image006

Temizliğimizi yaptık ve artık sayfamız yeni kontroller için hazır durumda.<Table> tag’ının hemen üzerinde boş bir alana tıklayarak, Ribbon menüden Insert Tabı’na tıklıyoruz. Bu Tab’dan Display Item Form butonuna tıklayarak açılan menüden kullanacağımız listeyi seçiyoruz. Örneğimiz de mevcut Vehicle Request listesini kullanmaktayız.

clip_image007

Web Part’ımız eklenir eklenmez Save komutunu vererek Option , Design , Web Part ve Table  tablarının da açılmasını sağlıyoruz. SharePoint designer 2013 de 2010 daki gibi bir görsel Html editör olmadığından bazı buton ve menülere erişmek için ekleme işlemlerinden sonra kayıt etmemiz gerekmektedir.

 

Option Tab’ına geçerek Paging butonuna tıklıyoruz. Açılan menüden Display All Items’ ı seçiyoruz. Burada var olan seçeneklerin yanı sıra More Paging Options yardımı ile de sayfalama kriterlerinizi genişletebilirsiniz. Tüm Listeyi ekranda göstereceğimizden Display All Items ‘ı seçerek devam ediyoruz.

clip_image008


Paging’i de ayarladıktan sonra Save ediyoruz. Hemen ardından Ribbonda bulunan Design Tab’ına giderek işaretli alanda bulunan ufak Ok’a tıklayarak ekrana daha fazla seçenek gelmesini sağlıyoruz.
clip_image009

 

Bu seçeneklerden Empty olarak adlandırabileceğimiz boş şablonu seçiyoruz. Bu şablonu seçtiğimizde SharePoint Designer bize tasarımımızı değiştirdiğimizi devam etmek isteyip istemediğimizi sorar. Bu ekrana YES komutunu vererek XSL şablonumuzun şekillenmesini sağlıyoruz.

clip_image010


Ufak ufak XSL düzenleme aşamalarına geçmeye başladık. Ön hazırlıklar SharePoint için her zaman önemli. Bu hazırlıkları yaparken her aşamada Kayıt yapmanızı öneririm. Kayıt etmediğimiz takdirde bazen dalgınlığa düşebilir ve bazı buton ve menülerin neden Disable olduğunu anlamakta zorluk çekebilirsiniz.

dvt_1.rowview alanı bizim liste içindeki satırlarımızın şablon alanıdır. Bu alana birazdan geri döneceğiz. Bu aşamaya kadar her şey tamam ise aşağıdaki gibi bir kod bloğu ile karşı karşıya olmalısınız.

clip_image011

 

Html kodumuzu biraz daha yukarı kaydırarak name=”dvt_1” alanını buluyoruz. <xsl:otherwise> içindeki işaretli alan harici olan Table kodlarını temizliyoruz.

 

clip_image012 

 

 

Şu ana kadar bütün gereksiz html kodlarımızı temizledik. Artık biraz yeni html kodları yazmada ve Xsl kodlarının anlamlarına genel olarak göz atabiliriz.

 

Tüm temizlenmiş kodlarımız ile birlikte karşımızda olan ekran aşağıdaki gibi olacaktır.

 

clip_image013 

 

Temizlenmiş kodlarımız yukarıdaki gibi artık ekranımızda hazır olarak bulunmaktadır. Bu noktada biraz XLS tag’larının en çok kullanılanlarından bazılarının ne anlama geldiklerini ve ne için kullanıldıklarını ufak bir tablo ile görelim.

 

XSLT <template>

<xsl:template match="/">

Bir XSL şablonu oluşturmak için kullanılır.

XSLT <value-of>

<xsl:value-of select="catalog/cd/title"/>

Verilmiş olan data içindeki xpath’e göre data değerni döndürür.

XSLT <for-each>

 <xsl:for-each select="catalog/cd">

Cd listesinin içindeki öğleri döndürür.

XSLT <sort>

<xsl:sort select="artist"/>

Çıktı sıralaması için kullanılır. (Artist’e göre sırala)

XSLT <if>

<xsl:if test="expression"></xsl:if>

Herhangi bir koşul testi oluşturmak için kullanılır.

XSLT <choose>

<xsl:choose>
  <xsl:when test="expression">
    ... some output ...
  </xsl:when>
  <xsl:otherwise>
    ... some output ....
  </xsl:otherwise>
</xsl:choose>

Choose , when ile birlikte kullanılır eğer koşul tamamlanmıyor ise otherwise ile kesinleştirilir.

 

 

 

 

Kısaca anlattığımız bilgiler ışığında yukarıdaki XSL taglarını kullanarak dvt_1.rowview içinde istediğimiz şekilde düzenleme yapabiliriz. 

SharePoint XSL kodları içerisinde listemize ait bir data {@Data} key’i ile de ulaşılabilir.XSL kodları kullanarak ekran tasarlamak , size daha özgür bir ortam sağlayacaktır.

 

Şu ana kadar aktarılmış bilgilerin tüm çözümpark okurlarına faydalı olması dileği ile.

 


SharePoint 2013 - Office365 Workflow Üzerinde Değişken Kullanımı - SharePoint Designer Kullanarak

0
0

Bir önceki yazımızda SharePoint 2013 / Office 365 üzerinde workflow kullanımları hakkında temel bilgileri inceledik. Bu yazımızda ise workflowlar içerisinde herhangi bir alanımızın değişmesi halinde kullanıcıya mail atabilen workflow yerel değişkenlerinin (Local Variable) nasıl kullanıldığı temel bir workflow oluşturup sonuçlarını göreceğiz..

 

1 – Yeni Workflow oluşturma

Daha öncede üzerinde kısaca durduğumuz SharePoint workflow tiplerinden List Workflow komutunu kullanarak mevcut kullanacağımız liste üzerine SharePoint Designer kullanarak yeni bir workflow oluşturuyoruz.

 clip_image001
clip_image002


Workflow’umuza bir isim vererek gerekli açıklama alanlarını dolduruyoruz. Açıklama alanları birden fazla ekip üyesi ile çalışma halinde iletişimi daha kolay sağlayacağından bir iki kelime ile workflow açıklamanızı yazmanızı tavsiye ederim.

clip_image003

 

Sonraki aşamamız ise SharePoint designer’ımızın sağ üst köşesinde bulunan Local Variables butonuna tıklamak ve yeni bir değişken tanımlamak.

clip_image004

 

Local Variables butonuna basar basmaz karşımıza aşağıdaki gibi bir pencere ( kutucuk) açılacak.clip_image005
Add butonuna basarak değişkenimize bir isim veriyoruz isNotreChanged . Note alanımızın değişip değişmediğimizi WF içinde bu değişkenimizde saklayacağız.

Ekleme işlemimiz tamamlandıktan sonra OK butonuna basarak değişken listemize eklendiğini görüyoruz ve tekrar ikinci bir kez OK butonuna basarak ekrandan çıkıyoruz.
clip_image006

Ekrandan çıkar çıkmaz SharePoint designer bizi Text Based Workflow editöre yönlendirmektedir. Burada ilk olarak boolean olarak tanımladığımız isNotesChanged değerini False ( No) olarak set ediyoruz. Daha sonra ise bir If condition eklememiz gerekmekte bunun için If current Item öğesinin Notes elementinin boş olması halinde isNotesChanged değişkenini YES olarak set ediyoruz. Sonraki satırda ise Current Item ‘ın oluşturucusuna email atmak için workflowumuzu yapılandırıyoruz.

clip_image007

Email  atmak için Current Item:Created By yazısına tıklayarak aşağıdaki mail özellikleri penceresini modifiye ediyoruz.

clip_image008

 

Gerekli alanları; Subject ve Html metinini doldurarak Ok tuşu ile tekrar text based Workflow editörümüze geri dönüyoruz.


Workflow ana sayfasına giderek bu workflow’umuzun sadece düzenleme (Edit item) modunda olduğunda çalışması için gerekli olan check işaretini atıp, manuel başlangıç check’ini uncheck ediyoruz.

clip_image009


Workflowumuzu Check Error yapıp Publısh ediyoruz. Sayfamızı açarak listemize eklemiş olduğumuz kayıtlardan herhangi birinin not kısmına not ekleyerek kayıt ediyoruz.
clip_image010

Edit edilen kayıt da atadığımız Workflow otomatik olarak çalışacak ve testini gerçekleştirdiğimiz şekilde E-postamızı atacaktır.

clip_image011

Kısaca SharePoint / Office 365 üzerinde yeni workflow ekleyerek, düzenleme zamanı çalışmasını sağladık. Bazı listelerimizi her zaman takip edemeyeceğimiz için bu tip bir workflow ayarlaması ile portalınız üzerinde devamlı kontrol sağlayarak portal’ınızın size haber göndermesini sağlayabilirsiniz.

Intranet portallar üzerinde saatlerce ekranlarımızı açık bırakmak yerine bu tip workflow’lar yardımı ile sistemlerimizi daha hızlı ve erişilebilir halde kontrollerini sağlayabiliriz. Hem bu ufak workflowlar ufak ufak sizi Kurumsal platformda iş akışlarına da terfi etmenize katkıda bulunacaktır.

 

Faydalı olması dileği ile…

Active Directory Integrated DNS Zone Backup – AD DNS yedekleme

0
0

Domain ortamında kullandığınız DNS servisi gerek domain için gerekse hizmet verdiği çevresel ürünler için çok büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle DNS zone’ ları hemen hemen tüm domain ortamları için Active Directory veri tabanında saklanır.

Bildiğiniz gibi, eğer workgroup yani domain olmayan bir ortamda server işletim sistemi bir makine ile dns hizmeti vermek isterseniz, dns bilgileri txt bazlı dosyalarda tutulduğu için yedeklemek son derece kolaydır.

C:\Windows\System32\dns klasörü altında zone’ ları görebilirsiniz.

clip_image001

Örneğin yukarıda bir zone vardır ve ismi “cozumpark.com” dur. Bu dosyanın içeriği ise aşağıdaki gibidir;

clip_image002

Aslında dosya bazlı saklamak son derece riskli bir durumdur. Bir kişi txt editör ile bu dosyayı açar ve içeriğini değiştirir, bir sonraki dns servisi Restart işleminden sonra ise artık bu kayıtlar geçerli olmaya başlar.

Daha güvenli ve birden çok replikasyon noktası olması durumunda dns zone’ ları directory veri tabanı içerisinde saklanır.

clip_image003

Directory veri tabanı içerisindeki 4. Bölüm olan Application bölümü DNS gibi uyumlu olan programlar için kullanılmaktadır. Hal böyle olunca, yani aşağıdaki gibi bir zone AD içerisinde ise klasör bazlı görmeniz mümkün değildir.

clip_image004

Bu zone için dns klasöründe herhangi bir kayıt yoktur.

clip_image005

Peki AD integrated bir zone için yedek nasıl alınır? Aslında biz directory için düzenli System state yedeği alıyoruz ve bu yedek dns bilgilerini de içermektedir. Ancak kimi zaman directory yedeğinden sadece dns verileri için dönmek uzmanlığınıza göre başka sorunları tetikleyebilir. Hele bir den çok domain controller olan bir ortam için şartlar biraz daha zorlaşabilir, bu nedenle aslında belirleyeceğiniz PDC veya en sağlıklı DC için elle yada bunu otomatize ettiğiniz bir komut seti ile System state yedeğinden bağımsız DNS yedeği alsak süper olur değil mi? Bunu Windows Server 2003 sistemlerde kolay bir şekilde yapabiliyorduk.

http://www.cozumpark.com/files/folders/yuklemeler/entry2533.aspx

Ancak bu program 2003 sonrası işletim sistemlerinde çalışmıyor. Bende bu makalemde 2008 ve sonrası için kullanabileceğimiz komut setlerini paylaşacağım.

cd \
cd windows\system32\dns\dnsbackup
del *.* /q
dnscmd dc01 /ZoneExport _msdcs.cozumpark.com dnsbackup\_msdcs.cozumpark.com.dns.bkp
dnscmd dc01 /ZoneExport _sipinternaltls._tcp.cozumpark.com.tr dnsbackup\_sipinternaltls._tcp.cozumpark.com.tr.dns.bkp
dnscmd dc01 /ZoneExport cozumpark.com dnsbackup\cozumpark.com.dns.bkp

 

Bu komut setini bir bat yapıp zamanlanmış görevlere atayabilirsiniz.

Not: dnsbackup klasörünü önceden oluşturmanız gerekmektedir.

clip_image006

Yedek işlemini tamamladık. Şimdi sıra geldi geri dönüşe. Bunun için önce zone’ u siliyorum ( lütfen siz gerekmedikçe böyle bir deneyi prod ortamlarda yapmayın ).

clip_image007

clip_image008

Silme işleminden sonra, geri dönüş için öncelikle yedek dosyasının dns ana dizinine alıp isim değiştiriyorum.

clip_image009

Sonundaki bkp uzantısını silip dns klasörüne aldım yedek dosyamı. Şimdi yeni bir zone açıyorum.

clip_image010

Zone tipi olarak “Primary Zone” seçiyorum, ancak alt bölümdeki Store AD kutucuğunu temizliyorum.

clip_image011

Silinen veya yedekten geri dönmek istediğim zone ismini yazıyorum.

clip_image012

Var olan dosyayı kullan diyip, yedek klasöründen aldığımız dosya ismini yazıyoruz.

clip_image013

Herhangi bir değişiklik yapmadan devam ediyorum ve işlemi tamamlıyorum.

clip_image014

Yukarıda da gördüğünüz gibi zone içeriği aynen geri geldi. Ancak işimiz henüz bitmedi. İlk olarak bu zone için tekrar AD veri tabanında saklanması ve güncelleme ayarlarını aşağıda gösterdiğimiz gibi değiştiriyoruz.

clip_image015

Önce AD içerisine alıyoruz. Sonra dinamik güncellemeyi secure only ye çekiyoruz.

clip_image016

Evet artık tam anlamı ile zone’ un eksiksiz dönmüş ve ayarlarını da yapmış olduk. Kolay bir uygulama olduğunu düşünüyorum, umarım faydalı olur.

Bir sonraki makalemde görüşmek üzere esen kalın.

vSphere 5.5 Virtual SAN Gereksinimleri

0
0
vSphere 5.5 ile birlikte gelen Virtual SAN ‘ın minimum sistem gereksinimlerinden bahsedeceğim. Hardware gereksinimleri: Virtual SAN için kullanacağınız bütün hardware’in VMware HCL’de yer alması gerekmektedir. Controller, HDD ve SSD’nizi Virtual SAN HCL adresinden kontrol edebilirsiniz. Önemli: Virtual SAN için kullanacağınız hardware’in HCL’de yer alması gerekmiyor ancak performans problemi veya data kayıplarında destek alamazsınız. Yani unsupported bir hardware üzerinde bulunan VSAN için case açtığınızda...(read more)

Exchange Server 2010 Header IP Başlığının Kaldırılması Remove IP Header

0
0
Günümüz teknolojisinin ve internetin gelişmesi ile birlikte, teknolojik sistemlerin, güvenlik açıkları zaaflarından yararlanarak, her türlü veriyi sisteminize saldırmak için değerlendiren ve hatta günümüz belası haline gelen HACK, gün be gün daha da büyümekte. Aşağıdaki haritada Norse firmasının verileri ile dünya üzerinde yapılan canlı atakları izlemeniz mümkün. Atakları canlı izlemek için buraya göz atabilirsiniz. Bugün çevrenizde bir çok firmanın sisteminin ele geçirildiği, geri alınabilmesi için...(read more)

SSL Sertifikası ve SSL Sertifika Çeşitleri

0
0

SSL nedir?

“SSL” (Secure Sockets Layer) sertifikası bağlanılan web sitesinin kimliğini doğrulayan ve “SSL teknolojisi” kullanılarak sunucuya gönderilen ve alınan bilgilerin şifrelenerek aktarılmasını sağlayan dijital bir belgedir. 

Bir SSL sertifikası, bağlantı kurulan bir tarayıcı üzerinden de görüleceği üzere bağlanılan web sitesinin bir bakıma pasaportu niteliğindedir. İnternet kullanıcısı herhangi bir ağ üzerinden bir web sunucusuna güvenli şekilde bilgi göndermek istediğinde, kullanıcının tarayıcısı sunucunun SSL sertifikasına erişir, SSL sertifikasını veren kurum kendisinde tanımlı ise tarayıcı bunu kontrol eder ve sonuçta güvenli bir bağlantı kurulur. Bundan sonra da karşılıklı şifrelenmiş olarak bilgi akışı sağlanır.


Bir SSL sertifikası hangi bilgileri içerir?


• Sertifika sahibi kurumun unvanı 
• Sertifikanın seri numarası ve son kullanma tarihi 
• Sertifika sahibinin açık anahtarı 
• Sertifika veren kurumun ESHS (Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcısı) elektronik imzası

 

SSL sertifika çeşitleri nelerdir?

1) DV (Domain Validation) SSL
2) OV (Organizational Validation) SSL
3) EV (Extended Validation) SSL

 

 

 

clip_image001 

 

 

DV SSL sertifikaları, doğrulama düzeyi düşük, sadece sunucu adını doğrulayan ve dakikalar içerisinde sağlanan sertifikalardır. Bu yüzden özellikle hosting firmaları aracılığıyla çok düşük fiyatlarla satılmaktadır. Bu tür SSL sertifikaları verilirken sertifikayı talep eden kurumun doğrulaması yapılmadığından, bu tür SSL sertifikalarına haiz web siteleri bilinçli müşteriler nezdinde tercih edilmemektedir. DV SSL kullanan bir e-ticaret sitesiyle OV SSL kullanan bir e-ticaret sitesi arasında bu manada ciddi fark oluşmakta ve kullanıcılar tarafında fiyata değil güvenilirliğe yönelik bir tercih sebebi oluşmaktadır. Güvenliğin ön planda olduğu kritik veri alışverişi gerektiren durumlarda, ki artık günümüzde bağlanmış olduğumuz tüm sitelerde kişisel bilgilerimizin kullanılması kaçınılmaz olmuştur,  DV SSL sertifikalarının kullanılması tavsiye edilmemektedir.

 

DV SSL sertifikalarının tanımlanması için sertifika içeriğinin incelenmesi yeterlidir. Bu tür sertifikalarda, sertifikayı veren ESHS’nin açık adıyla beraber “DV” ibaresi açıkça yer alır.

 

 

OV SSL sertifikaları, sunucu adına bağlı olarak bu alan adına sahip olan firmanın bilgilerini içerir ve bu bilgilerin hepsi sertifikayı üreten firma tarafından kontrol edilerek doğrulanır. Kurum adı, kurumun faaliyette olup olmadığı, başvuruyu yapan kişinin kurumda çalışıp çalışmadığı, başvurunun kurum tarafından gelip gelmediği, başvuru yapılan alan adının sahipliğinin veya kontrolünün bu kurumda olup olmadığı ve tüm iletişim bilgilerinin doğruluğu bu tip SSL sertifikalarının üretim sürecinde tek tek doğrulanır. Bu bağlamda DV SSL sertifikalarından çok daha güvenli sertifikalardır. OV SSL sertifikaları ESHS ve başvuru sahibi tarafından yürütülen işlemlerle ortalama olarak 1-2 günlük bir doğrulama süreci sonrasında üretilir. Her ne kadar fiyatları DV SSL sertifikalarından fazla olsa da, sağladığı güvenle karşılaştırıldığında bu fiyat farkı aslen çok makul düzeydedir.

 

Günümüzde müşterisinin veya kullanıcılarının bilgi güvenliğini önemseyen kurumlar DV SSL yerine OV SSL veya EV SSL sertifikalarını tercih etmektedir.

 

EV SSL sertifikaları, güvenlik düzeyi en yüksek olan ve sertifika sahibi firmanın fiziksel, hukuki ve ticari varlığıyla beraber çok kapsamlı kurumsal doğrulama süreçlerini sağlayan sertifikalardır. Sertifika üreticileri tarafında yapılan doğrulamaların çokluğu ve detayı sebebiyle en pahalı SSL sertifikalarıdır. Bu tür sertifikalarda kullanıcı tarayıcı üzerinde EV SSL sertifikası bulunan bir siteye bağlandığı takdirde adres çubuğunda güvenilir site niteliği taşıyan yeşil renkli bir gösterim belirecektir. Bu da kullanıcılar için yüksek güvenlikli bir siteye bağlandıklarının onayıdır.

 

İhtiyaca göre SSL sertifikası alternatifleri nelerdir?

1) SSL
2) SAN SSL
3) Wildcard SSL

 

 

clip_image002

 

 

SSL sertifikası, tek bir sunucu adı için verilen bir sertifikadır. Sertifikanın içinde adı yazılı olan sunucuya yüklenerek SSL güvenliği sağlar.

Birden fazla sunucu için aynı SSL sertifikasının kullanılması ihtiyacından dolayı zaman içerisinde ayrıca “SAN” ve “Wildcard” seçenekleri de ortaya çıkmıştır.

SAN SSL sertifikası, birden fazla sunucu veya alan adını (domain) içerebilen bir SSL sertifikasıdır. Ortalama olarak 10-15 farklı sunucu adını içerebilir. Buradaki ölçüt genellikle SAN alanındaki karakter uzunluğu sınırlamasıdır.

Wildcard SSL sertifikası, tek bir alan adı için alınabilen ve o alan adının tüm alt alan adlarını kapsayan bir sertifikadır. Bu tür sertifikalarda alan adının (domain) başında “*” karakteri tüm alt alan adlarını kapsayacak şekilde kullanılmaktadır (örneğin; “*.domain.com.tr”). Burada özellikle belirtmek gerekirse, e-posta sunucularında özellikle POP ve IMAP gibi protokoller kullanıldığında, exchange sunucular “*” karakterini tanımayıp, sertifikayı güvensiz veya geçersiz olarak algılayabilmektedir. Bu durumdan dolayı Exchange sunucularda Wildcard SSL sertifikası kullanımı tavsiye edilmemektedir.

Wildcard SSL ile SAN SSL sertifikaları arasında tercih yapılırken dikkat edilmesi gereken husus; aynı alan adı için kullanılan birçok sunucu sertifikası için Wildcard SSL sertifikaları; aynı kurumun farklı alan adlarına ait sunucular için ise SAN SSL sertifikaları kullanılabileceğidir.

Fiyat ve performans açısından değerlendirilecek olursa; maliyet ve tedarik kolaylığı açısından DV SSL daha avantajlı görünse de; bilgi güvenliğinin had safhada olması gereken uygulamalarda ödenen ücrete takılmadan OV veya mümkünse EV SSL kullanılması en önemli kriter olacaktır.

Windows 10 Technical Preview Kurulum ve Yenilikleri

0
0

Windows 10 artık aramızda. 30 Eylül 2014 günü lansmanı ve sunumu yapıldı. Windows10 ile birçok güzellik ve görsellik artık geldi. Yine her cihaza uygunluk ile de göz doldurdu.

clip_image001

 

·         Genişletilmiş Başlat Menüsü: Bildiğiniz Başlat menüsü, yeni sürümde en sık kullanılan dosya ve fonksiyonları öne çıkaran ve kullanıcıya çok daha fazla özelleştirme olanağı sunan yeni haliyle geri dönecek.

·         Pencereli Uygulamalar: Windows Mağazası üzerinden edindiğiniz uygulamalar artık masaüstü uygulamalarına benzer bir pencere içinde açılacak. Bu pencereleri yeniden boyutlandırabilecek, taşıyabilecek, üzerinde yer alan uygulama çubuğu üzerinden tek tıkla minimize edebilecek veya kapatabileceksiniz.

·         Geliştirilmiş Uygulama Tutturma: Uygulama tutturma (snap) özelliğindeki yenilikler sayesinde aynı ekranda birden fazla uygulamayla çok daha kolay çalışabileceksiniz. Yeni dörtlü snap konfigürasyonu sayesinde aynı anda ekrana dört uygulama yerleştirmeniz mümkün. Windows 10, ayrıca çalışan diğer uygulamaların ekranda kalan boşluklara nasıl yerleştirilebileceği konusunda tavsiyelerde bulunacak.

·         Yeni Görev Görüntüleme Fonksiyonu: Bu buton sayesinde çalışan tüm uygulamalarınızı bir arada görebilecek, tek tıkla dilediğinizi ön plana alabilecek ve farklı masaüstü görüntüleri arasında geçiş yapabileceksiniz.

·         Sanal Masaüstü: Birçok uygulamayı ve dosyayı tek bir masaüstü üzerinde kalabalık bir şekilde görüntülemek yerine, iş veya eğlence odaklı farklı amaçlar ve projeler için özelleştirilmiş farklı masaüstü görünümleri tasarlayabileceksiniz. 

(Bu kısım Microsoft blogtan alıntıdır.)

Windows 10 için ilgili anlatıma aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=84NI5fjTfpQ

Şimdi ürünü kurup inceleme kısmına gelelim.

Download için http://windows.microsoft.com/tr-tr/windows/preview-download?ocid=tp_site_downloadpage bu linki kullanabilirsiniz.

clip_image002

Kurulum işlemine başladık. Bu kısımda kurulum dilini ve klavye ayarını seçiyoruz. Şuan için bazı diller destekleniyor. Malum daha yeni .

clip_image003

Kurulum için install now kısmına tıklayalım.

clip_image004

Lisans sözleşmesini onaylayalım.

clip_image005

Disk ve partiton ayarını yapıyoruz.

clip_image006

Dosya kopyalama ve kurulum işlemi devam ediyor.

clip_image007

Kurulum tamamlandı, driver ve yapılandırma işlemleri yapılıyor.

clip_image008

Kurulum sonrası ayarları yapacağımız kısım gelmekte.

clip_image009

Yeni bir account oluşturmamız için gerekli olan kısım geliyor. Local hesapla girebileceğiniz gibi outlook adresiniz ile cloud taraflı girişlerde hala devam ediyor.

clip_image010

Local account oluşturduk.

clip_image011

Ve nihayet masaüstüne ulaşabildik. Microsoft başlat menüsünden vazgeçmemiş. J İlk başta görsel bir güzellik ve başlat menüsü bizi karşılıyor.

clip_image012

Başlat menüsünde herhangi bir uygulamaya sağ tuşla tıkladığınızda, onu oradan kaldırmak için unpin from start’a tıklamanız yeterli. Yine uygulamayı kaldırmak için ise uninstall tıklamanız gerek. Görev Yöneticisi (Task Manager) kısmına yerleştirmek için ise pin to taskbar seçeneğini kullanmalısınız.

clip_image013

Defaultta gelen masaüstü simgelerini masaüstünde sağ tuşa tıklayarak desktop icons kısmından ekleyip kaldırmanız mümkün.

clip_image014

Yüklü olan uygulamalara ulaşmak için start menüden All Aps kısmına tıklamalısınız. Yine bir uygulama arıyorsanız bu işletim sistemi içerisinde search kısmını kullanabilirsiniz. Arama kısmı başlat menüsünün hemen üstüne koyulmuş.

clip_image015

Bilgisayarı kapatma, yeniden başlatma gibi işlemler için ilgili buton, kullanıcı hesabımızın isminin hemen yanında geliyor.

clip_image016

Command promttan vazgeçilmiş değil. Yalnız burada artık Ctrl+V yani yapıştır işlemini yapabiliyoruz. Ve yine bu ekran full ekran şekline gelebiliyor.

clip_image017

Task managerda bulunan Task view butonuna tıklayarak, açık olan pencerelerin tüm hepsini görebilecek şekilde sıralayabiliyoruz. Yine bir güzel özellik olan çoklu desktop var. Add a desktop seçeneğine tıklayarak yeni bir desktop açabiliyor ve burada çalışabiliyorsunuz. Üstelik diğer uygulamalarınız kapatmadığınız sürece açık kalıyor.

Microsoft bununla kalmayıp, Windows Server Technical Prewiev’ide yayınladı. 2015 yılında gelecek olan server işletim sistemi için ilk testler artık başladı. Ancak bu işletim sisteminin adı ne olur onunla ilgili bir açıklama henüz yok.

Bunu http://www.microsoft.com/en-us/evalcenter/evaluate-windows-server-vnext-technical-preview linkten indirebilirsiniz.

clip_image018

Eğer bir Azure hesabınız varsa orada da deploy işlemini yapıp, inceleyebilirsiniz.

Windows Server Technical Prewiev tarafında gelen yenilikler ise,

·         Start Menu

·         Multiple Desktop

·         Storage Replica

·         Powershell 5.0

·         Web application proxy

·         Remote Fx yanına OpenGL ve OpenCL desteği

·         VM’ler için canlı ağ adaptörü (vNIC) ekleme/çıkartma

·         VM’ler için canlı bellek (vRAM) ekleme/çıkartma

·         Linux secure boot

Server tarafındaki tüm yenilikleri okumak için aşağıdaki linki inceleyebilirsiniz.

http://technet.microsoft.com/en-us/library/dn765472.aspx

Yine Microsoft tarafından yayınlanan announce blog yazısı için; burayı okumanızı öneririm.

Faydalı olması dileğiyle.

ManageEngine ADAudit Plus ile Sunucularımızdaki Olay Kayıtlarının Toplanması ve Raporlanması–Bölüm 1

0
0
ManageEngine’nin daha öncede opmanager, servisdesk, password manager gibi ürünlerini kullandım ve kullanıyorum. Özellikle domain ortamımızda olan olayların loglarının kaydedilmesi ve anlamlı hale dönüştürülmesi için geliştirdiği ADAudit Plus’ı kullanmamıştır. Bir test ortamında test etmeye karar verdim ve test ettikten sonrada beğendiğim bu ürünün makalesini yazmaya karar verdim. ManageEngine’nin admin dostu bu loglama çözümünün eksik yani ismi çünkü ürün sadece Active Directory Audit ürünü değil....(read more)

Active Directory ve Distributed File System DFS Birlikte Çalışma Senaryoları – Bölüm 1

0
0

Günümüz şartlarında bir şirket ortamında kullanıcılar ortak alanlardaki dosyalara erişmek istediğinde hepimizin bildiği UNC (Universal Naming Convention) yöntemi ile ulaşmaktadır.

Ancak, sizin şirket ortamınızda yüzlerce ortak alan barındıran dosya sunucularınız var ise veya coğrafi olarak dağınık bir şirket organizasyonunuz olmasına karşın ortak alan kullanımınız yoğun ise bu durumda DFS çözümünü kullanmanız son derece mantıklı olacaktır.

Bunu bir senaryo ile anlatmak gerekir ise, eğer sizin İstanbul ofisindeki bir çalışan Rize ofisindeki dosya sunucusuna erişiyor ise veya yurt dışındaki başka bir ofisteki bir dosya sunucusuna erişmek istiyor ise bu doğru bir tasarım değildir.

Durumu sadece dağınık bir mimari olarak düşünmeyiniz, tek bir noktadan çalışıyor olmanız halinde dahi yüksek okuma yazma veya erişim ihtiyaçlarını karşılamak için birden çok sunucu kullanmak isteyebilirsiniz. Bu size hem yüksek erişilebilirlik hem de performans sağlayacaktır.

Yukarıdaki durumların tamamında DFS size yardımcı olacaktır.

DFS temel anlamda kullanıcılara sunmuş olduğunuz ortak bir yol için birbirinden farklı sunucuları kullanmanıza imkân tanır. Bu sunucular ister aynı noktada, isterse farklı noktalarda olabilir.

Daha teknik anlamda bakarsak aslında DFS, bize sunucularımızın arasında network üzerinden RDC protokolü yardımı ile dosyaların eşitlenmesini sağlar.

 

clip_image001

DFS konusunda bir takım temel kavramlar bulunmakta olup bunlardan en önemlisi olan DFS Namespaces ile başlamak istiyorum.

Namespace, bir organizasyon içerisindeki paylaştırılmış dosyalar için kullanılan sanal bir isimdir. Namespace için kullanılan yol, unc ile aynıdır.

Örneğin bir namespace olarak siz "Muhasebe" ismini seçtiniz ve bunu temsil eden paylaşım dosyaları için yol aşağıdaki gibi olabilir

\\server01\ortak\muhasebe

Yani Server01 isimli sunucu üzerindeki ortak klasörü altındaki muhasebe klasöründen bahsediyoruz.

 

 

clip_image002

 

Yani amacınız kullanıcılara tek bir saklama yolu vermek, ancak bu sakama yolunu ise arka tarafta performans ve ulaşılabilirlik için farklı sunucular üzerinde tutmak istiyorsanız DFS kullanabilirsiniz.

Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi bir namespace altında siz klasörler paylaşabiliyorsunuz, ancak bu klasörler aslında arka planda farklı sunucular üzerinde duruyor ve DFS sayesinde replike olarak sürekli güncel kalıyorlar.

Yukarıdaki şekilde geçen kavramları aşağıdaki gibi temel olarak açıklayabiliriz.

Namespace Server

Namespace host eden sunuculara namespace server ismini veriyoruz. Bu sunucular member bir sunucu olabileceği gibi bir domain controller da olabilir.

Namespace Root

Namespace’ in başladığı noktayı gösterir.  Yukarıdaki şekilde göre açıklama yapmak gerekir ise root olarak “public” isminin kullanıldığını görüyoruz. Namespace path \\contoso\public yani domain temelli bir namespace. Ancak root olarak yani namespace in başladığı yer “public” ismidir.

Folder

Hedef olmadan kullandığımız “Folder” tanımı aslında bize namespace için bir hiyerarşi oluşturmamızı sağlar. Bu hiyerarşiye bir hedef bağlamamız durumunda ise kullanıcılara gerçek içeriği sağlamış oluruz.

Folder Targets

Ortak alandaki veya başka bir namespace içerisindeki bir UNC yoludur. Folder’ a bağlanarak gerçek içeriğe ulaşmak için kullanılır.

Yine yukarıdaki şekle göre bu konuyu özetlemek istersek, Tools klasör iki farklı sunucu için hedef yoluna sahip iken Training Guides klasörü tek bir hedefe sahiptir. Bu durumda tools klasörüne erişmek isteyen bir kullanıcı bulunduğu site bilgisine göre arka planda kullanıcıya hissettirilmeden bu sunuculardan uygun olanına yönlendirilmektedir.

Burada önemli bir ayrıntı vardır;

Klasörler, klasör hedefleri veya diğer DFS klasörlerini barındırabilir. Ancak bu ikisi aynı Folder hiyerarşisi içerisinde olamaz ( aynı seviyede ).

DFS Namespace

Eğer DFS servis kurulumu yapar ve ardından namespace oluşturmaya kalkarsanız karşınıza iki temel namespace türü çıkacaktır.

 

clip_image003

Stand-alone namespace

Domain-based namespace

Bu isim yapılarını hangi durumda kullanırsınız?

Eğer stand-alone namespace seçiyorsanız aşağıdaki durumlardan biri;

Ortamınızda AD DS yoktur.

5000 den fazla DFS klasörüne ihtiyaç duyuyorsunuzdur. ( yaklaşık 50.000 klasör destekler )

DFS alt yapısını Failover Cluster ile daha erişilebilir yapmak istiyorsunuzdur.

Eğer domain-based bir namespace kullanıyorsanız senaryolarınız aşağıdaki gibidir;

Paylaşacağınız klasörler için erişilebilirlik noktasında birden çok namespace servers kullanmak istiyorsunuz

Namespace sunucularının isimlerini kullanıcılardan saklamak istiyorsunuz. Domain tabanlı olan namespace mimarisinde bir namespace bir sunucudan diğerine kolaylıkla taşınabilir.

Domain tabanlı olan namespace seçildiğinde ise aşağıdaki gibi iki temel seçimden birini yapmanız beklenir

Windows 2000 Server mode

Windows Server 2008 mode

2008 mode, access-based enumeration özelliğini ve arttırabilir erişilebilirlik desteği sunmaktadır. Tabiki bunun için domain seviyeniz 2008 olmalı ve yine üye sunucularda 2008 den oluşmalıdır.

Temel olarak baktığımız zaman farkları için aşağıdaki tabloyu kullanabiliriz.

 

clip_image004

 

clip_image005

Tablonun orijinaline aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

http://technet.microsoft.com/en-us/library/cc732863(v=ws.10).aspx

Server 2012 ile beraber gelen DFS Namespace yeniliklerinden de bahsetmek istiyorum.

Windows PowerShell module for DFS Namespaces

Site awareness for DirectAccess clients

Windows Management Infrastructure provider

Windows PowerShell module for DFS Namespaces

DFS bize Powershell kullanma imkân sunmaktadır. Bu sayede mevcut işler için PS gücünü kullanabileceğimiz gibi bu bize ek esnekliklerde sunmaktadır.

Yani artık yönetim için DFS Management veya DFS Replication command-line araçları yanında Powershell de kullanabiliyoruz.

Yeni komut setleri için aşağıdaki linkleri inceleyebilirsiniz

DFS Namespace (DFSN) Cmdlets in Windows PowerShell

http://technet.microsoft.com/en-us/library/jj884270.aspx

Introducing DFS Namespaces Windows PowerShell Cmdlets

http://blogs.technet.com/b/filecab/archive/2012/10/19/introducing-dfs-namespaces-windows-powershell-cmdlets.aspx

Site awareness for DirectAccess clients

 

Server 2012 ve Windows 8 öncesi işletim sistemlerinde Direct Access ile bağlantı yapılmasında kullanıcı için en doğru site içerisindeki file server yönlendirmesi çok sağlıklı çalışmıyordu. Çünkü sizin sahip olduğunuz site yapısı için tanımlı olan IP’ ler ile kullanıcının bağlantı kurduğu ip ( şirket dışından bağlandığı için farklı bir network havuzundan ip almaktadır ) eşleşmiyordu.

Server 2012 ve Windows 8 işletim sistemleri ise IP adresinden farklı olarak site name bilgisi de verdiği için istemci makineye en doğru file server listeleri gönderilmektedir.

Windows Management Infrastructure provider

Server 2012 bir takım yeni Windows Management Infrastructure WMI özelliklerine sahiptir ki bunu biz WMI v2 olarak ta görebiliyoruz. Bu yeni özellik sayesinde yönetim programları WMI üzerinden DFS yönetimi yapabilmektedir.

Makalemin bu bölümünün sonuna geldim. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere esen kalın.

 

Kaynaklar

http://blogs.technet.com/b/filecab/archive/2013/07/31/dfs-replication-in-windows-server-2012-r2-revenge-of-the-sync.aspx

http://technet.microsoft.com/en-us/library/cc787066(v=ws.10).aspx

http://blogs.technet.com/b/askds/archive/2011/07/13/how-to-determine-the-minimum-staging-area-dfsr-needs-for-a-replicated-folder.aspx

Active Directory ve Distributed File System DFS Birlikte Çalışma Senaryoları – Bölüm 2

0
0

Makalemin ilk bölümünde temel anlamda DFS konusuna değindim. Ek olarak ilk bölümde DFS namespaces kavramını detaylandırdım. DFS ile ilgili olarak bu makaleme aşağıdaki link üzerinden ulaşabilirsiniz.

Bölüm1

Bu bölümde ise DFS’ in replikasyon özelliğinden bahsedeceğim.

Introduction to DFS Replication

DFS replikasyon hakkındaki temel bilgileri aşağıdaki gibi özetleyebiliriz;

DFS replikasyonu multimaster bir mimariye sahip olup, üyelerden herhangi birinde bir değişiklik olması halinde diğer tüm üyeler bu güncellemeyi alır.

DFS replikasyonu update sequence number (USN) ismini verdiğimiz güncellik numarası ile takip eder.

DFS bir dosyayı replike etmeden önce staging folder ismini verdiğimiz özel bir klasörde işler ve ardından replike eder. Bu konuda ilerleyen bölümlerde detaylı bilgi veriyor olacağım.

Replike olacak verileri tespit etmek için version vector exchange protkolünü kullanır. Bu protokol dosya başına 1KB den daha düşük bir eşitleme verisi göndererek süreci yönetir.

Değişiklikleri RDC protkolü sayesinde sıkıştırarak ve sadece değişen blokları transfer ederek gerçekleştirir.

clip_image001

Replikasyonda çakışmaları engellemek için "last-writer wins"  yöntemi kullanırlar. Bu yöntem içinde makalemin ilerleyen bölümlerinde detaylı bilgi vereceğim.

Replikasyon sistemi otomatik olarak USN journal wraps, USN journal kayıpları veya DFS Replication veri tabanının kaybolması gibi durumlar için hazırlıklıdır ki bu konudaki detaylı açıklamaları makalemin ilk bölümünde yapmıştım.

DFS replikasyonu, DFS replikasyon servisi hakkında bilgi toplamak ve durumunu izlemek için Windows Management Instrumentation (WMI) kullanmaktadır.

 

Replication groups and replicated folders

 

 

clip_image002

 

Gördüğünüz gibi bir Replication Group dediğimiz replike olan iki server ve onların içerisindeki klasörleri görüyoruz. Bunlara aslında bu replikasyon için üye olan sunucularda diyebiliriz. Yine bu sunucuların altında ise bu replikasyon grubu için bir veya birden çok olabilen klasörleri görebiliyoruz.

Şeklimize bakacak olursak iki tane replicated Folders görebiliyoruz. Bunlar “Project” ve “Proposals” isimlerindeki klasörlerdir.

Herhangi bir değişik olması halinde otomatik olarak bu değişiklik üyeler arasında güncellenmektedir.

Bir replikasyon grubu içerisinde pek çok replike klasör oluşturma imkânımız vardır. Çünkü biz her bir replikasyon klasörü için ayrı ayrı zamanlama, bant genişliği yönetimi veya filtreleme gibi özellikleri kullanabiliyoruz.

Replike klasörleri farklı sunucular üzerinde aynı dizinde bulunmak zorunda değildir. Ayrıca yine paylaştırılmış olması veya DFS namespace’ in bir parçası olmak zorunda değildir. DFS Management aracı üzerinden rahatlıkla replike klasörleri oluşturabiliriz.

Replikasyonda RDC kullanılır. Burada yatan temel mantık sadece değişen bloklar ve bu değişikliğinde network üzerinden transfer edilirken sıkıştırılmasıdır.

Örneğin 10mb’ lık bir sunum dosyasında siz sadece 1mb lık bir değişim yaparsanız toplam %90 oranında gereksiz bir veri trafiğini önlemiş olursunuz ki bunun içerisinde sıkıştırma oranı yoktur.

RDC 64KB dan küçük dosyalar için kullanılamaz. Ayrıca yüksek bant genişliği olan ve yine bu bant genişliği dolu olmayan networkler içinde bir yarar sağlamayacaktır.

Bu protokolün bir diğer özelliği ise cross-file RDC dir.

Replikasyonda bir önemli konu ise zamanlama ve bant genişliği limitidir.

Replication group schedule

Replikasyon grubundaki tüm bağlantıları etkiler. Zamanlama olarak günün 24 saatini ve haftanın 7 gününü kullanabilirsiniz. Zaman aralıkları ise 15dk lık parçalar halinde ayarlanmaktadır.

Custom connection schedule

Bu ise tek bir bağlantı için zamanlama yapmak istediğiniz zaman kullanabileceğiniz bir özelliktir. Bu daha çok time zone farklı olan ofisler arasındaki bağlantılarda tercih edilir.

Burada önemli bir nokta, zamanlama konusundaki değişiklikler anında uygulanmaz. Öncelikle bu yeni değişiklik tüm domain controller makinelerin arasında replike olmalıdır. Bundan sonra ise replikasyon grubu içerisindeki her bir üyenin de bu bilgiyi alması zaman alır. Normal şartlarda bu ortalama 60dk sürebilir.

Bandwidth usage

Bant genişliği kullanımı konusunda ise, zamanladığınız her bir aralık için ( interval ) bir değer verebiliyorsunuz. Bu değer aralıkları ise aşağıdaki gibidir;

Değer olarak en az 16 kilobits per second (Kbps), en fazla 256 megabits per second (Mbps) veya full (unlimited) seçebiliyoruz.

Replikasyonda ki bir önemli nokta ise kullanılan topolojidir.

3 tane temel topolojimiz vardır;

Hub and spoke

Bu topoloji için en az 3 üye gerekmektedir. Bu üyelerden bir tanesi master olup diğerleri ile iki yönlü bir replikasyon gerçekleştirmektedir.

clip_image003

 

Bu topoloji için ortadaki makineye Hub, diğerlerine ise spoke ismini veriyoruz.

Hub sunucudaki bir sorunda topoloji zarar göreceği için opsiyonel hub ekleme şansımız vardır.

Full Mesh

Bu topolojide ise tüm üyeler birbirleri ile replike olmaktadır. Bir replikasyon grubunda 10 veya daha az üye var ise bu model kullanılabilir. Ancak 10 ve üstü üye var ise bu modeli kullanmamanız tavsiye edilmektedir.

clip_image005

No topology

Topolojiye henüz karar vermemişseniz ve bu sihirbazı kapattıktan sonra değişiklik yapmak istiyorsanız bunu seçebilirsiniz.

Server 2012 R2 ile beraber gelen DFS Replikasyon yenilikleri ise aşağıdaki gibidir;

·         Windows PowerShell module for DFS Replication

·         DFS Replication Windows Management Infrastructure provider

·         Database cloning for initial sync

·         Database corruption recovery

·         Cross-file RDC disable

·         File staging tuning

·         Preserved file restoration

·         Unexpected shutdown database recovery improvements

·         Membership disabling improvements

·         Support for Data Deduplication volumes

 

Windows Powershell module for DFS Namespaces

DFS Replication modülü bize artık işlerimizde Powershell kullanmamıza imkân sunmaktadır. Bu sayede mevcut işler için PS gücünü kullanabileceğimiz gibi bu bize ek esnekliklerde sunmaktadır.

Yani artık yönetim için DFS Management veya DFS Replication command-line araçları yanında Powershell de kullanabiliyoruz.

Yeni komut setleri için aşağıdaki linkleri inceleyebilirsiniz

DFS Namespace (DFSN) Cmdlets in Windows PowerShell

http://technet.microsoft.com/en-us/library/jj884270.aspx

Introducing DFS Namespaces Windows PowerShell Cmdlets

http://blogs.technet.com/b/filecab/archive/2012/10/19/introducing-dfs-namespaces-windows-powershell-cmdlets.aspx

Windows Management Infrastructure provider

Server 2012 R2 bir takım yeni Windows Management Infrastructure WMI özelliklerine sahiptir ki bunu biz WMI v2 olarak ta görebiliyoruz. Bu yeni özellik sayesinde yönetim programları WMI üzerinden DFS yönetimi yapabilmektedir.

 

Database cloning for initial sync

Bu özellik sayesinde siz var olan yapıya replike olması için yeni bir klasör eklediğinizde veya bir sunucu değiştirdiğinizde veya disaster vb kaynaklı bir geri dönüş yaptığınız zaman replikasyon başlangıç trafiğinin hızlanmasını sağlamaktadır. Bir nevi “initial replication” bölümünü bypass etmek için kullanılabilir.

Eskiden büyük veri tabanlarının söz konusu olduğu ortamlar için bu süre belki günler veya haftalar sürebilmekteyken artık bu bekleme süresi %99 oranında düşürülmüştür.

Database corruption recovery

DFS replikasyonu veri tabanında bir bozulma tespit eder ise bunu hemen onarır ve replikasyon trafiğinin bundan etkilenmesine izin vermez.

Bundan önceki sürümlerde ise ver tabanı bozulduğunda siliniyor ve “nonauthoritative initial sync” dediğimiz süreç başlıyordu. Bu da tabiki bir takım dosya çakışmaları ve benzeri sorunları beraberinde getirmekteydi.

Preserved file restoration

DFS replikasyonu 2012 R2 ile beraber artık çakışan, silinen veya önceden var olan (conflicted, deleted, and preexisting ) klasör veya dosyaları orjinal lokasyonuna veya başka bir yere almaya izin vermektedir. Bunun için aşağıdaki iki powershell komutunu kullanabilirsiniz

Get-DfsrPreservedFiles ve Restore-DfsrPreservedFiles

Unexpected shutdown database recovery improvements

DFS Replication beklenmedik bir şekilde veri tabanın kapanması durumunda ( sunucu kapanması veya servis bazlı sorunlar nedeni ile olabilir ) veri tabanı ile dosya sistemini otomatik olarak doğrular ve replikasyona devam eder.

Membership disabling improvements

Bundan önceki sürümlerde member bir makineyi üyelikten çıkarmanız durumunda kritik klasörler anında silinmekteydi (DfsrPrivate, Staging, ConflictAndDeleted, PreExisting).

2012 R2 ile beraber artık grup üyeliği kapatılan bir sunucudaki DfsrPrivate klasörü silinmektedir. Bu sayede buradaki dosyaları kurtarma şansımız bulunmaktadır. Tabiki burada unutulmaması gereken bir ayrıntıda, bu klasör eğer bu sunucu DFS replikasyonuna tekrar üye olur ise silinmektedir.

Site awareness for DirectAccess clients

Direct Access ile şirket network yapısına bağlanan kişinin bulunduğu yere en yakın site içerisinden çalışması için destek sağlanmaktadır. Direct Access ile bir istemci ( Windows 7 veya Server 2008 R2 ) bağlandığı zaman ip adresi şirket dışından bir ip olmaktadır. Bu ip bilgisi de AD üzerinde bir site ile ilişkisi olmadığı için random olarak bir liste alır.

Bu yeni özellikte ise istemci bir Windows 8 veya Server 2012 olması durumunda bilgisayar site bilgisi de verdiği için Server 2012 üzerinde çalışan namespace server bu site için en yakın sunucu listesini verecektir.

DFS Replication: Support for Data Deduplication volumes

Server 2012 üzerinde Dedup desteği sayesinde artık replike olan veriler içinde yerden kazanım sağlanacaktır.

Bir diğer önemli kavram ise DFS Replication kavramıdır.

DFS Replication

Aslında DFS namespace özelliği olarak anlattığımız birden çok sunucunun tek bir ortak klasör sunuyormuş gibi davranmasını sağlayan özellik DFS Replikasyon özelliğidir.

Bu özellik sayesinde farklı sunucular arasında Remote Differential Compression RDC dediğimiz sıkıştırma algoritması ile tüm dosya yerine sadece değişen blokların replikasyonu sağlanır.

 

Peki, buraya kadar temel olarak DFS konusundan bahsettik. Peki, 2012 R2 ile bize sunulan yenilikler nelerdir?

Bu yenilikler sırası ile aşağıdaki gibidir;

 

Windows Powershell module for DFS Replication

DFS Replication modülü bize artık işlerimizde Powershell kullanmamıza imkân sunmaktadır. Bu sayede mevcut işler için PS gücünü kullanabileceğimiz gibi bu bize ek esnekliklerde sunmaktadır.

Yani artık yönetim için DFS Management veya DFS Replication command-line araçları yanında Powershell de kullanabiliyoruz.

DFS Replication Windows Management Infrastructure provider

Server 2012 R2 bir takım yeni Windows Management Infrastructure WMI özelliklerine sahiptir ki bunu biz WMI v2 olarak ta görebiliyoruz. Bu yeni özellik sayesinde yönetim programları WMI üzerinden DFS yönetimi yapabilmektedir.

Database cloning for initial sync

Bu özellik sayesinde siz var olan yapıya replike olması için yeni bir klasör eklediğinizde veya bir sunucu değiştirdiğinizde veya disaster vb kaynaklı bir geri dönüş yaptığınız zaman replikasyon başlangıç trafiğinin hızlanmasını sağlamaktadır. Bir nevi “initial replication” bölümünü bypass etmek için kullanılabilir.

Eskiden büyük veri tabanlarının söz konusu olduğu ortamlar için bu süre belki günler veya haftalar sürebilmekteyken artık bu bekleme süresi %99 oranında düşürülmüştür.

clip_image006

 

Bu konuda uygulama örnekleri için aşağıdaki linki inceleyebilirsiniz

http://technet.microsoft.com/en-us/library/dn482443.aspx

 

Database corruption recovery

DFS replikasyonu veri tabanında bir bozulma tespit eder ise bunu hemen onarız ve replikasyon trafiğinin bundan etkilenmesine izin vermez.

Bundan önceki sürümlerde ise ver tabanı bozulduğunda siliniyor ve “nonauthoritative initial sync” dediğimiz süreç başlıyordu. Bu da tabiki bir takım dosya çakışmaları ve benzeri sorunları beraberinde getirmekteydi.

File staging tuning

DFS her replicated folder için bir "staging" klasörü oluşturur. Bu klasör içerisinde her iki server arasında taşınan dosyalar tanzim edilir. Bu sayede replikasyon sırasında bir kesilme riskine karşı önlem alınmış olunur. Bu konuda ayrı bir makale bölümü olarak sizlere detay vereceğim.

 

Preserved file restoration

DFS replikasyonu 2012 R2 ile beraber artık çakışan, silinen veya önceden var olan (conflicted, deleted, and preexisting ) klasör veya dosyaları orjinal lokasyonuna veya başka bir yere almaya izin vermektedir. Bunun için aşağıdaki iki powershell komutunu kullanabilirsiniz

Get-DfsrPreservedFiles ve Restore-DfsrPreservedFiles

Unexpected shutdown database recovery improvements

DFS Replication beklenmedik bir şekilde veri tabanın kapanması durumunda ( sunucu kapanması veya servis bazlı sorunlar nedeni ile olabilir ) veri tabanı ile dosya sistemini otomatik olarak doğrular ve replikasyona devam eder.

Membership disabling improvements

Bundan önceki sürümlerde member bir makineyi üyelikten çıkarmanız durumunda kritik klasörler anında silinmekteydi (DfsrPrivate, Staging, ConflictAndDeleted, PreExisting).

2012 R2 ile beraber artık grup üyeliği kapatılan bir sunucudaki DfsrPrivate klasörü silinmektedir. Bu sayede buradaki dosyaları kurtarma şansımız bulunmaktadır. Tabiki burada unutulmaması gereken bir ayrıntıda, bu klasör eğer bu sunucu DFS replikasyonuna tekrar üye olur ise silinmektedir.

Support for Data Deduplication volumes

 

 

Makalemin bu bölümünün sonuna geldik, bir sonraki bölümde görüşmek üzere.

 

Makalemin bu bölümünün sonuna geldik, bir sonraki bölümde görüşmek dileği ile esen kalın.

 

Kaynaklar

http://blogs.technet.com/b/filecab/archive/2013/07/31/dfs-replication-in-windows-server-2012-r2-revenge-of-the-sync.aspx

http://technet.microsoft.com/en-us/library/cc787066(v=ws.10).aspx

http://blogs.technet.com/b/askds/archive/2011/07/13/how-to-determine-the-minimum-staging-area-dfsr-needs-for-a-replicated-folder.aspx

Active Directory ve Distributed File System DFS Birlikte Çalışma Senaryoları – Bölüm 3

0
0

Makalemin ilk bölümünde temel anlamda DFS ve DFS namespace kavramından bahsettim. İkinci bölümünde ise DFS replikasyon kavramını anlattım. Bu ilk iki bölüme aşağıdaki linkler üzerinden erişebilirsiniz.

Bölüm1

Bölüm2

Makalemin bu bölümünde ise DFS’ in temel çalışma mantığı ve DFS senaryolarından bahsedeceğim.

Bildiğiniz gibi DFS konusunda iki temel teknoloji bulunmaktaydı, DFS Namespace ve DFS Replication. Bunların birlikte kullanılması ile oluşan senaryoları makalemin ikinci bölümünde detaylandırdım. Bu bölümde  Replikasyon konuda detaylara iniyoruz.

 

clip_image001

Temel anlamda farklı lokasyonlar için kurmuş olduğunu dosya sunucularının aynı lokasyondan gelen isteklere cevap verecek şekilde sistemin otomatik işliyor olması gerekmektedir.

Yukarıdaki örnekte olduğu gibi NW kullanıcısı NW içerisindeki file server üzerindeki dosyalara, London kullanıcısı ise Longon içerisindeki file server üzerindeki dosyalara erişiyor olması gerekmektedir.

Bunu yapmakta ne var diyebilirsiniz, evet aslında her bir farklı ofis, bölge, departman veya başka bir ayrım altında bunu gerçekleştirebilirsiniz, ancak DFS ek olarak size bu alanların ortak kullanımını sunuyor. Yani NW ofisindeki bir kişinin eriştiği dosya ile London ofisindeki kişinin eriştiği dosya aslında aynı dosya. Olayda zaten burada değer kazanıyor, aksi halde her iki ofise iki farklı server kurmak işinizi çözecektir ( tabiki birde farklı yollar kullanmanız gerekli ancak bunu isterseniz aynı sunucu ve klasör isimleri ile bir şekilde çözebilirsiniz.)

Burada Microsoft bize DFS Namespaces ve DFS Replication teknolojilerini sunuyor. Bu teknolojiler sayesinde yukarıdaki gibi bir senaryo oluşturmamız mümkün.

Şekil üzerinden anlatmak gerekir ise;

Bir kullanıcı namespace içerisindeki herhangi bir dosyaya erişmek istediğinde (1) makine namespace server ile iletişime geçer. Namespace server, bu isim hiyerarşisini tutan makinedir ve bu istemci bilgisayara bu yol için bir sunucu listesi verir. İstemci makine bunu ön belleğine alır ve listedeki ilk sunucuya erişmek için aksiyon alır (2) . Varsayılan olarak bu ilk gidilen sunucu istemci ile aynı site içerisinde olan sunucudur ( o site için bir server olmaması veya yöneticinin hedef önceliğini değiştirmesi gibi durumlar haricinde).

Sunucu seçildikten sonra ilgili dosyalara erişim sağlanır. Buraya kadar işi yapan namespace kavramıdır. Ancak iş bunun ile bitmiyor. Bu erişilen dosyaların aynı olması için arka planda da DFS Replikasyon özelliği bu dosyalardaki değişiklikleri sürekli olarak RDC yardımı ile güncellemektedir.

Bu konuda aşağıdaki gibi detay bilgi için linki takip edebilirsiniz;

 

clip_image002

http://technet.microsoft.com/en-us/library/cc782417(v=ws.10).aspx

Bu ayrı bir konu başlığı olduğu için sadece detay merak edenler için sizlerle paylaşmak istedim. Günün sonunda ben bu linkleri takip ediyorum.

Temel olarak bize sunulan bu iki ayrı teknolojiyi ( namespace ve replication ) bir arada kullanarak farklı çözümler sağlayabiliriz.

Data Collection Senaryosu

Dağınık mimariye sahip olan şirket yöneticilerinin her bir şube – ofis için kaset yedekleri veya benzeri yedekleri alması, saklaması ve bunları merkeze ulaştırması noktasında sorunlar yaşar. Oysaki DFS ile şube üzerindeki verilerde merkeze replike olduğu için merkez üzerinden tek bir yedekleme işlemi ile süreci tamamlayabilirsiniz.

Burada temel olarak RDC ön plana çıkmaktadır. Çünkü zaten şube bağlantılarınız yavaş olduğu için oradaki verilerin merkezden çekilmesi ve yedeklenmesi pek mümkün olmamaktadır. Ancak RDC ve sadece değişen verilerin ki onlarında network üzerinden sıkıştırılarak gönderilmesi sayesinde bu işi kolaylıkla yapabilirsiniz.

Yine replication schedules ve bandwidth throttling özellikleri sayesinde sahip olduğunuz bant genişliğini gün içerisinde daha efektif olarak kullanabilirsiniz.

Birde DFS replikasyon özelliğini namespace ile birlikte bu senaryo için kullanırsanız, veri toplamanın yanında birde şube çalışanları sadece kendi site içerisindeki sunucuyu kullanacak ve olası bir kesinti anında yine merkezdeki sunucu ile çalışmaya devam edecektir.

clip_image003

Data distribution

DFS namespace ve DFS replication doküman, yazılım veya şirket verilerinizi dağıtmak için kullanılabilir. Şubelerinize koyacağınız sunucuları bir namespace altında toplatıp DFS replikasyon özelliği ile merkezden bu dokümanları şubelere dağıtma şansını sahipsiniz.

clip_image004

Sharing files across branch offices

Büyük organizasyonların dünyanın çeşitli noktalarında ofisleri vardır. Böyle durumlarda kullanıcıların ihtiyaç duydukları her dosyanın ilgili şubenin dosya sunucusunda bulunma şansı çok düşüktür. Çoğu kez bu döküman başka bir şube dosya sunucusunda veya merkezi dosya sunucularında yer almaktadır. Böylesi büyük bir organizasyon için bu dosyalara her erişim network tarafında ciddi bir yavaşlama veya bu yavaşlığın ortadan kaldırılması için ciddi bir bütçe demektir.

Yine bu senaryo içerisinde sürekli seyahet eden kullanıcıların bir ofiste yaptıkları değişikliği diğer bir ofis sunucusundan alması son derece mantıkı olacaktır. Aksi taktirde en güncel sürüm hangi şube sunucusunda ise, dünyanın neresien giderse gitsin hep o sunucuya erişmek isteyecektir. Dahası o sunucu veya o sunucuyu barındıran ofis içerisindeki elektirik, data hatları ve benzeri alt yapı sorunlarının oluşması durumunda bu verilere erişim söz konusu olmayacaktır.

DFS Sayesinde bu 3 senaryoyu sizlerde şirket organizasyonunuzda kullanabilirsiniz.

Makalemin bu bölümününde sonuna gelmdim. Bir sonraki bölümde görüşmek dileği ile.

 

 

Kaynaklar

http://blogs.technet.com/b/filecab/archive/2013/07/31/dfs-replication-in-windows-server-2012-r2-revenge-of-the-sync.aspx

http://technet.microsoft.com/en-us/library/cc787066(v=ws.10).aspx

http://blogs.technet.com/b/askds/archive/2011/07/13/how-to-determine-the-minimum-staging-area-dfsr-needs-for-a-replicated-folder.aspx

Active Directory ve Distributed File System DFS Birlikte Çalışma Senaryoları – Bölüm 4

0
0

Makalemin ilk bölümünde temel anlamda DFS kavramından bahsettim. İkinci bölümünde ise DFS replikasyonundan bahsettim. Üçüncü bölümde ise DFS’ in temel çalışma mantığı ve DFS senaryolarından bahsettim. Makalemin ilk üç bölümü için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Bölüm1

Bölüm2

Bölüm3

 

Bu bölümde ise detaylı olarak File staging ve “Delete and Conflict” konularına değineceğim.

DFS replikasyonu, yeni veya değişen dosyaların gönderici üyeden alıcı üyeye replike ederken staging folders denilen bir klasör kullanır. Bu klasörün amacı transfer edilecek olan dosyaların blok seviyesinde hazırlanması ve sıkıştırılarak karşı tarafa gönderilmesidir ( sadece değişen blokların gönderilmesi ve sıkıştırma işlemleri RDC açık ise gerçekleşir ).

Eğer gönderici üye, alıcı üyeden bir "request - talep" alırsa, öncelikle staging işlemine başlar. Bu süreçte talep edilen dosyalar replicated klasörden okunur ve sıkıştırılmış hali bu klasöre konulur. Bu hale gelen dosyaya staged file denir. Bu işlemin sonunda staged file istek yapan alıcı üyeye gönderilir. Eğer RDC açık ise bu durumda sadece değişen bölüm transfer edilir. İstek yapan üye bu dosyayı alır ve benzer şekilde staging klasörüne atar. Bu dosya açılır ( decompres ) ve replicated folder içerisine yüklenir - eklenir.

 

Her replicated folder, kendi staging klasörüne sahiptir. Bu klasör varsayılan olarak replicated folder' ın local yolu içerisinde DfsrPrivate\Staging folder bulunur.

 

clip_image001

 

2008 ve sonrasında ise aşağıda görüldüğü gibi bu klasör

‘\System Volume Information\Dfsr\Private\<Replicated Folder Id>-<Member Id>’

System Volume Information klasörü altına alınmıştır.

Buradaki bir diğer değişiklik ise artık tek bir volüme üzerindeki tüm replicated folders için bu alt klasörler konsolide edilmiştir, yani tek bir dfsrprivate klasörü kullanılır.

 

clip_image002

 

 

Yine varsayılan olarak bu klasörün boyutu 4MB dur. Bu kalıcı bir limit değildir.

clip_image003

 

Eğer staging klasörü %90 oranında dolar ise eski dosyalar silinir, taki %60 boş alan kalıncaya kadar.

 

Ancak büyük boyutlu dosyalar için bu süreç biraz farklı çalışır. Kotadan büyük bir dosya stagin klasörüne alındığında cleanup süreci başlar, ancak eski olarak kabul edilen ama hala işlenen bu dosyalar silinemez ve bu temizleme işlemi hata alır. Çünkü büyük bir dosya vardır ve bu karşı tarafa gönderilmek üzere hazırlanmaktadır.  Bir süre sonra zaten bu temizleme süreci tekrarlanacağı için, transfer bittikten sonra bu klasör boşaltılabilir. Veya siz bu klasörün boyutunu ayarlayabilirsiniz.

Eğer sürekli büyük dosyalar ile çalışıyorsanız bu durumda kotayı yükseltmek tavsiye edilen bir aksiyondur. Tabiki bu durumda replikasyon grubundaki tüm üye makinelerde bu değişikliği yapmanız gerekmektedir.

Eğer büyük dosyalar ile çalışmayı planlıyor iseniz kotayı düşürmek yüksek CPU ve kaynak kullanımına neden olabilir.

Windows 2003 sistemleri için büyük dosyalar ile çalışırken kotayı belirlemek için en büyük ilk 9 dosyaya göre bir kota belirleyebilirsiniz. Bunu tespit etmek için aşağıdaki powershell komutunu kullanabilirsiniz.

Get-ChildItem <replicatedfolderpath> -recurse | Sort-Object length -descending  | select-object -first 9 | ft name,length -wrap –auto

Sonuç aşağıdaki gibi çıkmaktadır.

 

clip_image004

Bu çıktıyı aşağıdaki gibi okuyabiliriz.

Name = Dosyanın ismi
Length = bytes
Bir Gigabyte = 1073741824 Bytes

Yukarıdaki toplam byte değerini 1073741824 değerine bölüyoruz ve GB cinsinden kota değeri çıkıyor.

Bu komutu biraz daha otomatik hale getirmek için aşağıdaki şekilde kullanabiliriz.

Get-ChildItem <replicatedfolderpath>  -recurse | Sort-Object length -descending | select-object -first 9 | measure-object -property length –sum

clip_image005

Bunun bir üst komutu yani işin net hali ise son aldığımız en büyük ilk 9 dosyanın boyutunun GB cinsinden verilmesi.

(Get-ChildItem <replicatedfolderpath> -recurse | Sort-Object length -descending | select-object -first 9 | measure-object -property length -sum).sum /1gb

 

clip_image006

Yani benim E dizini için kota olarak 20GB ayarlamam gerekiyor.

2008 ve sonrasında ise aşağıdaki gibi daha büyük dosyalar için bunu çekebilirsiniz.

(Get-ChildItem <replicatedfolderpath> -recurse | Sort-Object length -descending | select-object -first 32 | measure-object -property length -sum).sum /1gb

clip_image007

 

Aynı dizin için rakam 20GB’ dan birden 29GB’ a çıktı.

Bu kota değişiklikleri için herhangi bir servis yeniden başlatma veya sunucu açma kapatmaya gerek yoktur. Sadece bu bilgilerin AD tarafında replike olması için biraz beklemeniz yeterlidir.

DFS staging tarafındaki sorunları aşağıdaki event numaraları ile takip edebilirsiniz;

4202, 4204, 4206, 4208 ve 4212

Anlamlarının bozulmaması için özellikle İngilizce aldım, isterseniz Türkçe bir işletim sisteminden Türkçe olarak görebilirsiniz, ancak pek çok sistem İngilizce olduğu için bu şekilde takip etmek daha doğru olacaktır.

Event ID: 4202

Severity: Warning

 

The DFS Replication service has detected that the staging space in use for the replicated folder at local path (path) is above the high watermark. The service will attempt to delete the oldest staging files. Performance may be affected.

 

Event ID: 4204

Severity: Informational

 

The DFS Replication service has successfully deleted old staging files for the replicated folder at local path (path). The staging space is now below the high watermark.

 

Event ID: 4206

Severity: Warning

 

The DFS Replication service failed to clean up old staging files for the replicated folder at local path (path). The service might fail to replicate some large files and the replicated folder might get out of sync. The service will automatically retry staging space cleanup in (x) minutes. The service may start cleanup earlier if it detects some staging files have been unlocked.

 

Event ID: 4208

Severity: Warning

 

The DFS Replication service detected that the staging space usage is above the staging quota for the replicated folder at local path (path). The service might fail to replicate some large files and the replicated folder might get out of sync. The service will attempt to clean up staging space automatically.

 

Event ID: 4212

Severity: Error

 

The DFS Replication service could not replicate the replicated folder at local path (path) because the staging path is invalid or inaccessible.

Burada kafa karıştırabilecek iki ID var, 4202 ve 4208.

Her iki uyarı metin olarak birbirine çok benzer. Ancak 4208 uyarısı, staging alanı temizlenmek istenmiş ve buna rağmen hala kota sorunu yaşıyor ise karşımıza çıkar. 4202 ise buna göre normal bir bilgilendirme olayı gibi görülebilir.

 

clip_image008

http://technet.microsoft.com/en-us/library/cc774476(v=ws.10).aspx

 

Conflict and Deleted folders

DFS içerisinde birden çok üye üzerinde yapılan değişikliklerden hangisinin saklanacağı konusunda "last-writer wins" yöntemi kabul görmüştür.

Her replicated folder, kendine ait bir "ConflictandDeleted" klasörüne sahiptir ve bu replicated folder için yerel makine üzerindeki ilgili volume altında “System Volume Information” klasöründe yer alır.

DfsrPrivate\ConflictandDeleted

Bu kota varsayılan olarak 660MB dır. Staging klasöründe olduğu gibi %90 doluluk olduğunda %60 a kadar temizlik çalışması olur.

clip_image009

 

Çakışan bu dosyaları üye makine lokalinde ve yerel admin grubu üyesi kullanıcılar ancak görebilir. Dosyaların listesini ise DfsrPrivate klasörü altındaki ConflictandDeletedManifest.xml dosyadan kontrol edebilirsiniz.

 

Kaynaklar

http://blogs.technet.com/b/filecab/archive/2013/07/31/dfs-replication-in-windows-server-2012-r2-revenge-of-the-sync.aspx

http://technet.microsoft.com/en-us/library/cc787066(v=ws.10).aspx

http://blogs.technet.com/b/askds/archive/2011/07/13/how-to-determine-the-minimum-staging-area-dfsr-needs-for-a-replicated-folder.aspx

Active Directory ve Distributed File System DFS Birlikte Çalışma Senaryoları – Bölüm 5

0
0

Makalemin ilk bölümünde temel anlamda DFS kavramından bahsettim. İkinci bölümünde ise DFS replikasyonundan bahsettim. Üçüncü bölümde ise DFS’ in temel çalışma mantığı ve DFS senaryolarından bahsettim. Dördüncü bölümde ise File staging ve “Delete and Conflict”  konularına değindim. Makalemin ilk dört bölümü için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Bölüm1

Bölüm2

Bölüm3

Bölüm4

Bu bölümde ise artık temel olarak DFS servislerinin kurulumu ve ardından da lab ortamının kurulmasını sağlayacağım.

Lab ortamım aşağıdaki gibidir;

clip_image001

Domain Controller – TR site

DFS – TR site

DFS – UK Site

Client – TR Site

Client – UK Site

Router

Toplam 6 makinem var.

AD DS hazır durumda tek yapmam gereken DFS makinelerinde servis kurulumlarını gerçekleştirmek.

Bundan önce site yapısını aşağıdaki gibi görebiliriz;

clip_image002

İki site var, bir tanesi TR diğeri UK. IP networkleri ise TR için 192.168.0.0/24, UK için ise 172.16.0.0/16

Kuruluma ilk olarak TR site içerisindeki DFS makinesinde başlıyoruz.

Role ekleme ekranından File aşağıdaki iki rolü ekliyoruz;

 

clip_image003

 

DFS Namespaces

DFS Replication

Kurulum bittikten sonra aşağıdaki gibi DFS yönetim aracını açıyoruz.

clip_image004

 

clip_image005

 

Konsolu incelediğimiz zaman 3 ana bölümden oluşur.

Sol, Orta ve Sağ diye ayırdığımız bu bölümler sırası ile Consol Tree, Details Pane, Action Pane olarak isimlendirilir.

Consol Tree

Bu bölümde kendi içerisinde iki ana alt bölüme ayrılır. Namespaces Node ve Replication Mode

 

Detay ekranında ise sol bölümde seçtiğiniz başlıklar için detay ekranını görebilir, en sağ bölüm Action Pane de ise yine aksiyon alabilirsiniz.

Buraya kadar temel bilgilendirmeden sonra ilk olarak Namespace oluşturarak ilerliyoruz.

Namespace nedir, kaç çeşit Namespaces vardır ve kavramları konusunda aşağıdaki makalemi inceleyebilirsiniz.

 

 

clip_image006

 

 

clip_image007

Namespace server olarak ben TR site içerisindeki DFS makinesini seçiyorum.

 

Ardından Namespace için bir isim veriyoruz. Ben isim olarak “Ortak” kullandım. Hemen alt bölümdeki “Edit Settings” düğmesinden ise kullanıcı yazma – okuma ayarlarını değiştirebilirsiniz.

Varsayılan ayarlar ile oynamadan devam ediyorum. Bu konuda gelişmiş ayarları makalemin ilerleyen bölümlerinde yapacağım.

clip_image008

Domain tabanlı ve 2008 Mode seçiyorum. Yine yukarıda verdiğim link içerisinde bu konularda detay verdiğim için neden bunu seçtim, 2008 nedir, 2000 nedir konularına girmiyorum.

 

clip_image009

 

Yapmış olduğum ayarların bir özeti ve create diyerek ilk Namespace’ i oluşturuyorum.

clip_image010

 

clip_image011

 

clip_image012

 

Gördüğünüz gibi temel tanımlama yapıldı. Bundan sonra ise ortama yüksek erişilebilirlik için ikinci bir server ekleyelim.

clip_image013

 

clip_image014

Bu sefer Server olarak DFS için kurduğum ve UK site içerisindeki sunucuyu seçiyorum.

clip_image015

 

Son durum yukarıdaki gibi olmaktadır.

Namespace tanımlamaları bitmiş oldu. Bundan sonra yetkilendirme ve bu isim yapıları için klasör ekleme işlemleri gerçekleştirilecektir. Bunu makalemin bir sonraki bölümünde gerçekleştireceğim.

 

Kaynaklar

http://blogs.technet.com/b/filecab/archive/2013/07/31/dfs-replication-in-windows-server-2012-r2-revenge-of-the-sync.aspx

http://technet.microsoft.com/en-us/library/cc787066(v=ws.10).aspx

http://blogs.technet.com/b/askds/archive/2011/07/13/how-to-determine-the-minimum-staging-area-dfsr-needs-for-a-replicated-folder.aspx

Viewing all 4130 articles
Browse latest View live